Kimi der ki kadın uzun kış gecelerinde yatmak içindir. Kimi der ki kadın yeşil bir harman yerinde dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir. Kimi der ki ayalimdir. boynumda taşıdığım vebalimdir. Kimi der ki hamur yoğuran Kimi der ki çocuk doğuran Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal O benim kollarım bacaklarım başım Yavrum, annem, karım, kızkardeşim hayat arkadaşımdır
kadınlar Termos Gibidir; Her Tartışmayı Ilk Günkü Gibi Sıcak Tutarlar. kadınlar Kitap Gibidir; Korsanları Hemen Piyasaya Çıkar. kadınlar Sigara Gibidir; Zararlıdır Ama Bırakması Zordur. kadınlar Otomatik Kapı Gibidir; Ne Zaman Çarpacağı Belli Olmaz Ve Her Alışveriş Merkezinde Bulunur. kadınlar Kahve Gibidir; Pişene Kadar Acı'dır Piştikden Sonra Zevk Veririr. kadınlar Bebek Gibidir; Önce Konuşmasını Istersiniz, Sonra Susmasını. kadınlar Reçete Gibidir; Karmaşıktır, Anlaşılması Zordur, Ama Mecbur Kalırsınız. kadınlar Deniz Gibidir; Nezaman Durgun, Ne Zaman Dalgalıdır Bilemezsin. kadınlar Trafik Canavarı Gibidir; Bir Anlık Dalgınlık Hayatınıza Mâl Olur.
Adı kadın Anadır bacıdır kadın Candır cananadır, eşdir kadın Eli öpül esidir, duygu selidir kadın
Anlattıkça çoğalan, çoğaldıkça güçlenen kadın Adı kadın yüreği yangın, acılarla yoğrulan kadın Gözyaşlarını içine akıtan kadın Eşinin şekillendirdiği kalıba giren kadın
Sorgusuz sualsiz istenileni yapan kadın Gözü yaşlı, bağrı yaslı kadın Daha küçücük bir kızken gelin edilen kadın Ne olduğunu anlamadan bebe karnına koyulan kadın
Küçücük bir çocukken çocuk doğuran kadın Ummanda kaybolan kadın Adı kadın Yüreği yangın kadın...
Her ayağın bastığı yerde sanki kalbim var, kalbim ki vahşi bir zevk alır ezilişinden. ömrümün geçtiği yolda bana sorsalar, gidiyorum bir kadın bacağının peşinden.
Bir kadının içinden ağlayışı, gülüşü, gözlerinden ziyade bacaklarına yakın, bir lisandır onların duruşu, bükülüşü, kadınlar! onlar varken konuşmayınız sakın.
Ince sütunlardaki ilahi güzelliğe bacakların ruhudur şekil veren diyorum bacakları bir kalın örtüde saklı diye mermerde kalbi çarpan venüs’ü sevmiyorum.
Boynuma doladığın güzel putu görseler insanlar öğrenirdi neye tapacağını. kör olsam da açılır gözüm, ona sürseler isa’nın eli diye, bir kadın bacağını.
- Şairin komunist olduğu dönemlerde yazdığı şiir olarak bilinsede Necip Fazıl KISAKüREK’in hiç bi şekilde komunizmi destekleyen bi ideolojiye sahip olmadıgını HiKAYALERİM adlı 1. eserinde bahsi hiç geçmediği için anlayabiliyoruz. Ve yine bu şiiri kabullenmediğini söyleyen Neci Fazıl KISAKUREK bu şiiri neden kabullenmediğini Hucum ve polemik adlı 4. eserinde şu satırlarla dile getirmektedir. – Benim geçmişim çöplüktür çöplüğüde yanlızca kediler ve köpekler karıştırır. cümlesiyle kendini ifade etmiştir.
'Kadının hası yumuşak başlı olmaz, ama ağırbaşlı ve sıcak olur Ağırbaşlılıktan kas...tım, sıkıcılık değil elbet Şımarıklığın da hakkını verir Ağırbaşlı tebessümleri olur bir de Kadın yüzü dediğin mahkeme duvarına benzemeyecek ...Bu tebessümler sevgidir Yumuşacık bir sevgi olur kadın yüreğinde Kim olursa olsun, ne yaşamış olursa olsun..'
Kadının gücünü gözyaşları gösterir işte..İçinde yaşattıkları kendine sakladıkları ve bunlara rağmen ayakta durabildiğinin göstergesidir her damlası..Acının sessizliğine rağmen onda ne fırtınalar kopmuş onu anlatır sızısı...Hayata yenilmek yerine gözyaşlarıylada olsa mücadele etmiştir..Kim bilir belkide sevmiştir sevilmemiştir..Kadın yorgundur ama en azından galiptir hayata..
''..İyi kadın; ağzında hikmet,ruhunda incelik ve letafet, davranışlarında herkese saygı ve hürmet telkin eden kadındır. ...Kadını meleklerden daha ulvi yapan ve onu eşsiz bir elmas haline getiren onun iç derinliği iffet ve vakarıdır.''
Kadin guzel hos'dur ama seytana pabucunu terz gidiren bir canavardir...tsk guvenmeyin fazla kadinlara.... cunku kadinlar hepsi birdir farkli olsalarda yalan soylemeyi basarirlar ve ihanete onde giderler.bence budur...
Ortaçağda namus adına işlenen cinayetler kraliyet saraylarında kadar yayılmış,İngilter Kralı IV Henry iki karısını da sadakatsızlık suçlamasıyla başını kestirtmiştir.
Roma'nın ünlü devlet adamlarından Marcus Cato,Senato'da yaptığı bir konuşmada.Eğer eşinizi zina yaparken yakalarsanız onu öldürebilirsiniz,ancak eşiniz sizi zina yaparken yakalarsa size elini bile süremez.Kanun budur:
KADINSIZ erkek sahipsiz köpege benzer hiç bir sey düsünmeden hayatını yasar oysa hayatında bir kadın olsa dişini tırnagına takar çalışır ve yarını nı düşünür kısaca kadın hayatta olmazsa olmazlardan biri
Elbette kadın; edeb,haya,güzellik ve temizlik demektir.Ait olduğundan başkasının olmayı bırakın bir başkasının göz hapsinde olduğu an da bile rahatsızlığı kat be kat artan tertemiz bir örtüdür.o aynı zaman da sevdiğinin kendisini kıskanmasını ister. bir de şu var ki? ihanet edecekse bunu eşinden yüz bularak yapar kesinlikle.çok rahat olmayı sevmez kadın.erkek kadınsız kemale ermemiştir ve eremeyecektir de...
Kimi der ki kadın uzun kış gecelerinde yatmak içindir. Kimi der ki kadın yeşil bir harman yerinde dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir. Kimi der ki ayalimdir. Boynumda taşıdığım vebalimdir. Kimi der ki hamur yoğuran. Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal. O benim kollarım, bacaklarım. Yavrum, annem, karım, kız kardeşim hayat arkadaşımdır.
aşkın dili kuş dili gibidir, ona süleyman gerek aşkın sabrı sonsuzluktur,ona eyyub gerek aşkın esintisi tufan gibidir,ona nuh gerek aşkın yolu dağ,kır ve çöldür,ona kerem,ferhat ve mecnun gerek bendeki aşkın tarifi yok sevgili onu yaşamak ve yaşatmak gerek...
Bir kadının gözyaşları hafife alınacak kadar değersiz değildir... Kadın paylaşmayı sever. Onun için de en değerli olanını verir; gözyaşlarını. Kadın güçlüdür aslında. Gözyaşları onun güçsüz olduğunu kanıtlamaz... Bir kadın nelere katlanır. Öncelikle toplumdaki yerini sağlama almak zorundadır kadın.... Öyle saçı uzun aklı kısa da değildir. Çok zekidir... Başkalarının kuvveti kalmadığında, devam edecek azim vardır onda. Ailesi hastalandığında, yorgunluğa pabuç bırakmayacak kadar kuvvetlidir. Her türlü şartlar altında, onu incitseler, hafife alsalar veya gururunu ayaklar altına alsalar bile o yine sevdiklerinin yanında kalır. Vefası çoktur. Acıma duygusu ona tümüyle verilmiştir, çünkü o bir kere anne olma şerefine layık görülmüştür... Kadın dinlemeyi sever, derman olmayı da. Duygularını ve düşüncelerini paylaşır herkesle. Eşiyle, dostuyla hatta düşmanıyla bile konuşur. Aslında düşmanı da yoktur onun ya, yalnız pekiyi anlaşamadıkları vardır bazen... Sevdiklerinin tüm kusurlarına rağmen, kadına sevme kuvveti de verilmiştir... O her zaman duyarlılığıyla, sadakatiyle, anlayışıyla sevdiğinin yanındadır aslında... Ama gel gör ki, kadın asla unutmaz. İyiliği de kötülüğü de. Yapılanlar, iğne oyası gibi işlenir narin yüreğine. Ama bazen yinede susmayı tercih eder gerektiğin de... Yorgun düşmüş biçare yüreği hep umut içindedir; hep sevilsin ister. Unutulmak ona ölüm gelir... İşte budur kadın. Gözyaşları ise onun zayıflığını değil, insan olmanın simgesini ifade eder... Kadını güzel yapan şey ne saçı, ne vücudu... Kadını esas güzel yapan, sevgisini paylaşabilmesi, fedakarlığı, sorumluluğu ve anlayışıdır. Yalnızca bilgisi değil, aynı zamanda kalbe de yönelik aklıdır kadını kadın yapan... Onun içinde bütün bunların ifadesi olan gözyaşlarını asla kimseden esirgemez insanlık namına.
KADINI, KADIN YAPAN ASLINDA GÖZYAŞIDIR..Devamını Gör
yorgunsun... işten dönüyorsun ve bezmişsin hayattan... bindiğin otobüs tıklım tıklım,susmuş bütün erkekler ve çirkinlik... sonra bir kadın biner otobüse... düşünürsün... ne kadar güzel var olması kadının... en güzel yaratık o... kadınlar kendi arasında çirkin ve güzel diye bölünebilir... ama erkeklere göre bütün kadınlar güzeldir... güzel kalması için susması gerekiyor sanki... çünkü konuştuklarında nasıl da kadın olmaktan çıkıyorlar... kendilerine ait küfürleri bile yok... dudaklarından dışarı çıkan her kelime erkeksi bir koku yayıyor... kabul etmek gibi bir teslimiyetleri var ve bu beni deli ediyor... bütün kurumlaşmaların erkeksi olduğunun farkındalar aslında... iyi yaşamak için güçlü bir erkeğe ihtiyaç duymaları teslimiyet olsada anlaşılır birşey... ama bütün büyüyü bozuyor bu... estetize edilmiş bedenlerine ve zekalarına da ihanet sanki... onları sevmek hiçte zor değil...ve onların sevgisini kazanmakta... bu çemberin dışına çıkmış kadınları sevmek de kolay belki... ama birlikte yürümek zor... bunun için kendi ceninine dönmek lazım neredeyse... bilincimize ve öpücüklerimize bulaşmış egemen erkeği öldürmek bütün ömrümüze neden olabilir... özgür bir aşk yaşamak için iki cinsinde kurtulmak istediği olgu erkeklik olmalıdır... bir kadına dokunduğumuzu düşünelim... bunu yapmak için en saf halimize dönmemiz neredeyse imkansız... duygularımızı kontrol edemememiz anlaşılır belki... hani en saf halinle bile olsan bize hakim olan şey tereddüt olabilir... bugün sahip olduğumuz tereddüt bizim değil... tabularıdır toplumun... cinselliği düşündüğümüzde hiç soyunamadığımızı söyleye biliriz... kimse farkında değil ama hiç çıplak olanadık...sevgililerimizle seviştiğimizde bile... eğer koyu bir sevgi varsa iki tarafta tutkulu bir unutulmuşluğa bırakmalıyız kendimizi... ama kimse unutulmak istemez... kimse bu kadar cesur değil... güvensizliklerimiz var... kadın, erkeğe güvenmemekte tarihsel ve meşru bahanelere sahip... erkek,güvensizliğin nedeninin kendisi olduğunu bilir,ama bundan vazgeçmek istemez... bu ataerkil sistemde kadına sahip olan erkektir... kadın hiç bir erkeğe sahip olamaz...ve aslında olmayı aklından bile geçirmemelidir... çünkü sahip olma isteği içindeki erkeksi ve köleleşmiş yanın dışa vurumudur... teslimiyettir aslında... bir kadın için özgürlük hiç bir erkeğe bağlı olmamaktır... kimseye bağlanamamak bir kusur değil... bağlanamamanın bilincine varılırsa kadın olma ve özgür olma şansıdır... ve bu ihmal edilmemeli... unutulmamalıdır...
Erkeğe önünde diz çöktüren varlıktır.
Bana göre kadın bbir çiçek gibidir :)
Kadının çirkini güzeli olmaz, onlar acılmayan bir gonca gülüdür :)
Kimi der ki kadın
uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
yeşil bir harman yerinde
dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir.
boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran
Kimi der ki çocuk doğuran
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal
O benim kollarım bacaklarım başım
Yavrum, annem, karım, kızkardeşim
hayat arkadaşımdır
kadınlar Termos Gibidir; Her Tartışmayı Ilk Günkü Gibi Sıcak Tutarlar.
kadınlar Kitap Gibidir; Korsanları Hemen Piyasaya Çıkar.
kadınlar Sigara Gibidir; Zararlıdır Ama Bırakması Zordur.
kadınlar Otomatik Kapı Gibidir; Ne Zaman Çarpacağı Belli Olmaz Ve Her Alışveriş Merkezinde Bulunur.
kadınlar Kahve Gibidir; Pişene Kadar Acı'dır Piştikden Sonra Zevk Veririr.
kadınlar Bebek Gibidir; Önce Konuşmasını Istersiniz, Sonra Susmasını.
kadınlar Reçete Gibidir; Karmaşıktır, Anlaşılması Zordur, Ama Mecbur Kalırsınız.
kadınlar Deniz Gibidir; Nezaman Durgun, Ne Zaman Dalgalıdır Bilemezsin.
kadınlar Trafik Canavarı Gibidir; Bir Anlık Dalgınlık Hayatınıza Mâl Olur.
Kadın; Hristiyanlıkta yol kesici bir engel, islamda ise yol açıcı bir kanattır...NFK
gereksiz yaratık
Kadın Vardır..
Kadın vardır,kocasını şah eder
Kadın vardır,padişaha ah eder
Kadın vardır,geceyi sabah eder
Kadın vardır,koca illallah eder
Kadın vardır,dikenini gül eder
Kadın vardır,gülüde diken eder
Kadın vardır,insanı bülbül eder
Kadın vardır,yakar,yıkar kül eder
Kadın vardır,samanlığı seyran eder
Kadın vardır,sarayıda viran eder
Kadın vardır,her haliyle hayran eder
Kadın vardır,hayatı zindan eder
Kadın vardır,alay misafir eder
Kadın vardır,biride kafir eder
Kadın vardır,ilhamdır şair eder
Kadın vardır,hayatı zehir eder
Kadın vardır,yuva için cenk eder
Kadın vardır,düşmanına denk eder
Kadın vardır,aşk ile ahenk eder
Kadın vardır,hayatını felç eder
Güngör Celep
16-03-2010
Adı Kadın Yüreği Yangın
ADI KADIN YÜREĞİ YANGIN
Adı kadın
Anadır bacıdır kadın
Candır cananadır, eşdir kadın
Eli öpül esidir, duygu selidir kadın
Anlattıkça çoğalan, çoğaldıkça güçlenen kadın
Adı kadın yüreği yangın, acılarla yoğrulan kadın
Gözyaşlarını içine akıtan kadın
Eşinin şekillendirdiği kalıba giren kadın
Sorgusuz sualsiz istenileni yapan kadın
Gözü yaşlı, bağrı yaslı kadın
Daha küçücük bir kızken gelin edilen kadın
Ne olduğunu anlamadan bebe karnına koyulan kadın
Küçücük bir çocukken çocuk doğuran kadın
Ummanda kaybolan kadın
Adı kadın
Yüreği yangın kadın...
SERAP ATAY
8-ŞUBAT–2010
Serap Atay
Necip Fazıl Kısakürek Kadın bacakları şiirleri
Her ayağın bastığı yerde sanki kalbim var,
kalbim ki vahşi bir zevk alır ezilişinden.
ömrümün geçtiği yolda bana sorsalar,
gidiyorum bir kadın bacağının peşinden.
Bir kadının içinden ağlayışı, gülüşü,
gözlerinden ziyade bacaklarına yakın,
bir lisandır onların duruşu, bükülüşü,
kadınlar! onlar varken konuşmayınız sakın.
Ince sütunlardaki ilahi güzelliğe
bacakların ruhudur şekil veren diyorum
bacakları bir kalın örtüde saklı diye
mermerde kalbi çarpan venüs’ü sevmiyorum.
Boynuma doladığın güzel putu görseler
insanlar öğrenirdi neye tapacağını.
kör olsam da açılır gözüm, ona sürseler
isa’nın eli diye, bir kadın bacağını.
- Şairin komunist olduğu dönemlerde yazdığı şiir olarak bilinsede Necip Fazıl KISAKüREK’in hiç bi şekilde komunizmi destekleyen bi ideolojiye sahip olmadıgını HiKAYALERİM adlı 1. eserinde bahsi hiç geçmediği için anlayabiliyoruz. Ve yine bu şiiri kabullenmediğini söyleyen Neci Fazıl KISAKUREK bu şiiri neden kabullenmediğini Hucum ve polemik adlı 4. eserinde şu satırlarla dile getirmektedir. – Benim geçmişim çöplüktür çöplüğüde yanlızca kediler ve köpekler karıştırır. cümlesiyle kendini ifade etmiştir.
uzaktan her kadın insane hos gelir.
DEDİĞİN...
'Kadının hası yumuşak başlı olmaz, ama ağırbaşlı ve sıcak olur
Ağırbaşlılıktan kas...tım, sıkıcılık değil elbet
Şımarıklığın da hakkını verir
Ağırbaşlı tebessümleri olur bir de
Kadın yüzü dediğin mahkeme duvarına benzemeyecek
...Bu tebessümler sevgidir
Yumuşacık bir sevgi olur kadın yüreğinde
Kim olursa olsun, ne yaşamış olursa olsun..'
VE GÖZYAŞI
Kadının gücünü gözyaşları gösterir işte..İçinde yaşattıkları kendine sakladıkları ve bunlara rağmen ayakta durabildiğinin göstergesidir her damlası..Acının sessizliğine rağmen onda ne fırtınalar kopmuş onu anlatır sızısı...Hayata yenilmek yerine gözyaşlarıylada olsa mücadele etmiştir..Kim bilir belkide sevmiştir sevilmemiştir..Kadın yorgundur ama en azından galiptir hayata..
Kadın; erkeğin kaburgasından
yaratıldı,ayaklarından yaratılmadı..!
öyle olsaydı ezilirdi......!
üstün olsun diye başından da yaratılmadı......!
AMA GÖĞSÜNDEN YARATILDI......
Eşit olsun diye......
kolun biraz altında...Korunsun diye...!
KALP HİZASINDA.... SEVİLSİN DİYE!
Bazen bizim yerimize de düşünen...
Aynı anda bir çok şeyi düşünüp, yapabilen bir varlıktır :)
Ana eş yar kardeşş bacı Her kadın bizim emanetimizdir ve gerçektende Her başarılı Erkeğin Arkasında Bir Kadın vardır..
güzel olan her şeyi kendisinde barındıran bir varlık benceeeee
''..İyi kadın; ağzında hikmet,ruhunda incelik ve letafet, davranışlarında herkese saygı ve hürmet telkin eden kadındır.
...Kadını meleklerden daha ulvi yapan ve onu eşsiz bir elmas haline getiren onun iç derinliği iffet ve vakarıdır.''
Kadin guzel hos'dur ama seytana pabucunu terz gidiren bir canavardir...tsk guvenmeyin fazla kadinlara.... cunku kadinlar hepsi birdir farkli olsalarda yalan soylemeyi basarirlar ve ihanete onde giderler.bence budur...
Ortaçağda namus adına işlenen cinayetler kraliyet saraylarında kadar yayılmış,İngilter Kralı IV Henry iki karısını da sadakatsızlık suçlamasıyla başını kestirtmiştir.
Roma'nın ünlü devlet adamlarından Marcus Cato,Senato'da yaptığı bir konuşmada.Eğer eşinizi zina yaparken yakalarsanız onu öldürebilirsiniz,ancak eşiniz sizi zina yaparken yakalarsa size elini bile süremez.Kanun budur:
KADINSIZ erkek sahipsiz köpege benzer hiç bir sey düsünmeden hayatını yasar oysa hayatında bir kadın olsa dişini tırnagına takar çalışır ve yarını nı düşünür kısaca kadın hayatta olmazsa olmazlardan biri
Elbette kadın; edeb,haya,güzellik ve temizlik demektir.Ait olduğundan başkasının olmayı bırakın bir başkasının göz hapsinde olduğu an da bile rahatsızlığı kat be kat artan tertemiz bir örtüdür.o aynı zaman da sevdiğinin kendisini kıskanmasını ister.
bir de şu var ki? ihanet edecekse bunu eşinden yüz bularak yapar kesinlikle.çok rahat olmayı sevmez kadın.erkek kadınsız kemale ermemiştir ve eremeyecektir de...
KADIN
Kimi der ki kadın
uzun kış gecelerinde
yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
yeşil bir harman yerinde
dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir.
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek,
ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım.
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim hayat arkadaşımdır.
Nazım HİKMET
BİR KADINI AĞLATIRKEN ÇOK DİKKAT EDİN! !
ÇÜNKÜ YÜCE RABBİMİZ KADININ GÖZYAŞLARINI SAYAR...
KADIN ERKEĞİN SOL EĞE KEMİĞİNDEN YARATILDI
EZİLSİN DİYE AYAKLARINDAN DEĞİL.
ÜSTÜN OLSUN DİYE BAŞINDAN DA DEĞİL.
AMA EŞİT OLSUN DİYE GÖĞSÜNDEN,
KORUNSUN DİYE KOLUN BİRAZ ALTINDAN
SEVİLSİN DİYE KALP HİZASINDAN...
aşkın dili kuş dili gibidir, ona süleyman gerek
aşkın sabrı sonsuzluktur,ona eyyub gerek
aşkın esintisi tufan gibidir,ona nuh gerek
aşkın yolu dağ,kır ve çöldür,ona kerem,ferhat ve mecnun gerek
bendeki aşkın tarifi yok sevgili
onu yaşamak ve yaşatmak gerek...
Bir Kadın Neden Ağlar?
Bir kadının gözyaşları hafife alınacak kadar değersiz
değildir...
Kadın paylaşmayı sever.
Onun için de en değerli olanını verir; gözyaşlarını.
Kadın güçlüdür aslında. Gözyaşları onun güçsüz olduğunu kanıtlamaz...
Bir kadın nelere katlanır.
Öncelikle toplumdaki yerini sağlama almak zorundadır kadın....
Öyle saçı uzun aklı kısa da değildir. Çok zekidir...
Başkalarının kuvveti kalmadığında, devam edecek azim vardır onda.
Ailesi hastalandığında, yorgunluğa pabuç bırakmayacak kadar kuvvetlidir.
Her türlü şartlar altında, onu incitseler, hafife alsalar veya gururunu ayaklar
altına alsalar bile o yine sevdiklerinin yanında kalır. Vefası çoktur. Acıma
duygusu ona tümüyle verilmiştir, çünkü o bir kere anne olma şerefine layık
görülmüştür...
Kadın dinlemeyi sever, derman olmayı da. Duygularını ve düşüncelerini paylaşır
herkesle. Eşiyle, dostuyla hatta düşmanıyla bile konuşur. Aslında düşmanı da
yoktur onun ya, yalnız pekiyi anlaşamadıkları vardır bazen...
Sevdiklerinin tüm kusurlarına rağmen, kadına sevme kuvveti de verilmiştir...
O her zaman duyarlılığıyla, sadakatiyle, anlayışıyla sevdiğinin yanındadır
aslında...
Ama gel gör ki, kadın asla unutmaz. İyiliği de kötülüğü de. Yapılanlar, iğne
oyası gibi işlenir narin yüreğine. Ama bazen yinede susmayı tercih eder
gerektiğin de...
Yorgun düşmüş biçare yüreği hep umut içindedir; hep sevilsin ister. Unutulmak
ona ölüm gelir...
İşte budur kadın. Gözyaşları ise onun zayıflığını değil, insan olmanın
simgesini ifade eder...
Kadını güzel yapan şey ne saçı, ne vücudu...
Kadını esas güzel yapan, sevgisini paylaşabilmesi, fedakarlığı, sorumluluğu ve
anlayışıdır. Yalnızca bilgisi değil, aynı zamanda kalbe de yönelik aklıdır
kadını kadın yapan...
Onun içinde bütün bunların ifadesi olan gözyaşlarını asla kimseden esirgemez
insanlık namına.
KADINI, KADIN YAPAN ASLINDA GÖZYAŞIDIR..Devamını Gör
yorgunsun...
işten dönüyorsun ve bezmişsin hayattan...
bindiğin otobüs tıklım tıklım,susmuş bütün erkekler ve çirkinlik...
sonra bir kadın biner otobüse...
düşünürsün...
ne kadar güzel var olması kadının...
en güzel yaratık o...
kadınlar kendi arasında çirkin ve güzel diye bölünebilir...
ama erkeklere göre bütün kadınlar güzeldir...
güzel kalması için susması gerekiyor sanki...
çünkü konuştuklarında nasıl da kadın olmaktan çıkıyorlar...
kendilerine ait küfürleri bile yok...
dudaklarından dışarı çıkan her kelime erkeksi bir koku yayıyor...
kabul etmek gibi bir teslimiyetleri var ve bu beni deli ediyor...
bütün kurumlaşmaların erkeksi olduğunun farkındalar aslında...
iyi yaşamak için güçlü bir erkeğe ihtiyaç duymaları teslimiyet olsada anlaşılır birşey...
ama bütün büyüyü bozuyor bu...
estetize edilmiş bedenlerine ve zekalarına da ihanet sanki...
onları sevmek hiçte zor değil...ve onların sevgisini kazanmakta...
bu çemberin dışına çıkmış kadınları sevmek de kolay belki...
ama birlikte yürümek zor...
bunun için kendi ceninine dönmek lazım neredeyse...
bilincimize ve öpücüklerimize bulaşmış egemen erkeği öldürmek bütün ömrümüze neden olabilir...
özgür bir aşk yaşamak için iki cinsinde kurtulmak istediği olgu erkeklik olmalıdır...
bir kadına dokunduğumuzu düşünelim...
bunu yapmak için en saf halimize dönmemiz neredeyse imkansız...
duygularımızı kontrol edemememiz anlaşılır belki...
hani en saf halinle bile olsan bize hakim olan şey tereddüt olabilir...
bugün sahip olduğumuz tereddüt bizim değil...
tabularıdır toplumun...
cinselliği düşündüğümüzde hiç soyunamadığımızı söyleye biliriz...
kimse farkında değil ama hiç çıplak olanadık...sevgililerimizle seviştiğimizde bile...
eğer koyu bir sevgi varsa iki tarafta tutkulu bir unutulmuşluğa bırakmalıyız kendimizi...
ama kimse unutulmak istemez...
kimse bu kadar cesur değil...
güvensizliklerimiz var...
kadın, erkeğe güvenmemekte tarihsel ve meşru bahanelere sahip...
erkek,güvensizliğin nedeninin kendisi olduğunu bilir,ama bundan vazgeçmek istemez...
bu ataerkil sistemde kadına sahip olan erkektir...
kadın hiç bir erkeğe sahip olamaz...ve aslında olmayı aklından bile geçirmemelidir...
çünkü sahip olma isteği içindeki erkeksi ve köleleşmiş yanın dışa vurumudur...
teslimiyettir aslında...
bir kadın için özgürlük hiç bir erkeğe bağlı olmamaktır...
kimseye bağlanamamak bir kusur değil...
bağlanamamanın bilincine varılırsa kadın olma ve özgür olma şansıdır...
ve bu ihmal edilmemeli...
unutulmamalıdır...
kadın anadır sevecendir biraz egoist biraz feministtir,ama en çok kadın ve insan olmak ister, ve sevilmek.
'2 Dakika Salağa Yatarım,Bir Ömür Boyu Aptalım Olursun! ! '
derler, bazı erkekler de bunu doğrular..
''Kadın olsun da bir sözü cevapsız bıraksın, olacak şey değil. Meğer ki siz dilsizini bulun.''
.......................................(Shakespeare)