kader..bir film gibi geliyor bana,daha önceden cekilmiş..bız o fılmın o karesıne geldimiz de perde dekı oyuncular gibi yaşıyoruz..anlamadıgım ıse fılmın gıdısatında olabılecek kotu olayları onlemek yetısı nasıl olacak...düzelecekmı yoksa kurgu bır sansmı olacak
arkadasım ben size söliim kadere inanmanın gereğini adam lar bize diolar ki müslüman isen sewe sewe kadere inancaksın islamın şartlarından ben şahsen inanmıyorum.Çünkü kader denen şey allahın senin napcanı daha doğmadan boş bi say fanın doldurulması ve sen bu sayfaı hayatın boyunca dolduracaksın sonuc ne? allah zaten senın doğmadan ne yapacağını bılıodu.şimdi soruyolar pekı senı hıc dünyaya gelmeden dırek cehenneme atsaydın sormıcakmıydın allaha bni neden cehenneme attın misali bu iş böle uzar gıder sonucta kader dıe bısı yok herkezın ne yapacağı önceden planlanmıs ve o doğrultuda harf harf yapıoruz...
Kaderimiz belli.. Sadece bize meçhul... Niye sorumlu tutulduğumuza gelince... O da kaderimizin bir parçası... Cehenneme gitmeye hak kazananların orada birbirlerine 'Artrık şikayet etsek de birdir, sabretsek de..' demeleri, orada bazı şeyleri biraz da olsa anladıklarını gösterir.. İşte seçenek: hâlâ hayattasınız, sorumlu tutulmak istemiyorsanız düzgün yola girin, eğer yapabiliyorsanız... Ama kaderinize yazılmamışsa yapamazsınız... Deneseniz bile sürdüremezsiniz... Bu konuda daha sonra bir şeyler yazacağım inşallah... Konu biraz daha şekillensin de...
Kaderimiz ciziliyse kararlarimizdan niye sorumlu tutuluyoruz? Yok eger hur irademiz varsa, niye bazi seyleri sectigimizde cehenneme atiliyoruz? Secme yetenegimiz var, fakat bazi seyleri secmememiz isteniyorsa bu yetenegin ne kadar anlami var? (Buna cevap olarak toplum kurallarini ornek gosteren bir analoji kurulursa, ornegin, hirsizlik yapma secenegimiz var, ama hirsizlik yaparsak toplum bizi cezalandirir, dolayisiyla allahin da bizden bazi seyleri talep etme hakki vardir deniyorsa, bu analojinin gecersizligine dikkat ediniz. Cunku soru, topluma veya herhangi bir seye zarari olmayan secimlerden bile bazilarini yapmakta niye ozgur degiliz sorusudur. Ornegin, benim namaz kilmamamin veya allaha inanmamamin kimseye zarari yok. Boyle secimlerden dolayi dine gore neden cezalandirilmam gerekiyor?) Cuz-i irade deyip isin icinden cikmayin. Bir konuda secim hakkim ya vardir, ya yoktur. Yarim hak diye birsey olmaz. Tanrinin gercekten varoldugunu farzedelim. Benim niye ona tapinma zorunlulugum var? Eger benim herhangi birine, bu biri benden cok daha guclu bile olsa, tapinmayi reddetme yetenegim varsa (eger bunu secebiliyorsam, boyle bir yetenegim var demektir) , o zaman bu yetenegi kullanmaktan dolayi neden ceza gormem gerekiyor? Eger itaat istiyorsa, neden itaat etmeme yetenegini de veriyor insana? Yok eger baska turlusunden zevk alamiyorsa, o zaman 'Peki bu tanri sadist midir? ' sorusu gundeme gelir. Jean Paul Sartre’a gore, tanri varsa bile ona savas acip yok etmeye calismaliyiz, cunku o bizim ozgurlugumuze engeldir. Eger tanri varsa bile, eger iddia edildigi gibi adilse, hur irade verdigi ve istedigini secme yetenegiyle donattigi kullarindan, bu yetenegi kullanma hakkini esirgememelidir. O zaman kendisi iyi niyetli ve adil olmaz. Gaddar, despot ve adaletsiz olur.
Sonları birbirinden farklı,var olan iki yoldan seçip yürüdüğümüz.Varoluşcular 'seçimler yapmak zorundayız ve düşünen varlıklar olduğumuz için bunlardan sorumlu olmalıyız' derler
Kaderin amansız oluşu değilidir sorun; çünkü insan bir şeyi inatla isterse onu elde eder.Korkunç olan istediğimiz şeyi elde ettikten sonra ondan bıkmamızdır.O zaman şuçu kaderde değil, kendi istediğimizde bulmalıyız.
Bu kader değil de ne? ki itti – çekti bizi... Böyle kader mi olur? ..ayırdı ikimizi... Kader olsa bir dere, akar bulur denizi... Kader bu mu ki aşkın...kaldı gönülde iz’i? ..
Kader kavramı herkesce yanlış anlaşılıyor.Millet yapıyor yapacağını,tercihlerini kendi seçiyor.Eğer sonu olumusz sonuçlar vermişse 'ee napalım kaderimde varmış'deyip işin içinden sıyrılıyor.Yok böyle birşey ya.İnsan kendi kaderini kendi seçer.İstinai durumlar var tabi.Ciddi hastalıklar gibi.....Onuda kimse bilmez. Ama insanın kaderi kendi elindedir.Şunu anlayalım lütfen KADER DİYE BİRŞEY VARDIR AMA KADER SANILANIN AKSİNE BAŞIMIZA GELECEKLERİ,SEÇECEĞİMİZ YOLLARI DAHA BİZ DOĞARKEN ALLAH IN BİLMESİDİR.KADER BUDUR. ALLAH KULLARI ARASINDA AYRIM YAPMAZ Kİ BİRİNİN YOLUNU İYİ,BİRİNİN KÖTÜ YAZSIN. YİNE SÖYLÜYORUM KADER; HER ADIM ATACAĞIMIZDA VERECEĞİMİZ KARARLARI, KISACASI TÜM YAŞANTIMIZI ALLAHIN ÖNCEDEN BİLMESİDİR.
kader,biz ana rahmine düştügümüzde allah(cc) tarafından alın yazımız dedigimiz.dünya hayatında başımıza gelecek tüm olumlu ve olumsuz, yaşantımızı etkileyecek,akılla baglantılı yapacagımız durumlarda gerçekleşen olaylardır.
derin konu ama çok ufacık bir örnekle izah etmeye çalışalım:
bir hayvan düşünün..yeşillik bir alana otlaması için bırakılmış..ancak sahibi kaçmaması için ayağına bir ip bağlamış belli bir uzunlukta ve bunu da kazıkla toprağa çakmış..hayavan o ipin uzunluğu kadar etrafta yayılıp otlayabiliyor..kimi zaman kazığın hemen dibinde kimi zaman ipinin gidebildiği mesafeye kadar...
şimdi temsili hikayemizi çevirelim kendimize.. bu kazıkla bağlanmış varlık insan.. o ip bizim tercihlerimizi yapabilme gücümüz..yani irademiz... istediğimiz yöne gidebiliyoruz ancak ipimizin uzunluğu ölçüsünde :)
kimi insan sınırlarının uç noktalarında gezinir hayat boyu,kimi de sadece kazığının dibinde ömür tüketir...işte irademiz yardımıyla seçerek tercihlerimizi bu dünyada hareket ediyoruz...
Allah,ezeli ilmiyle olup bitecek herşeyi bilmiş,bunları 'levh-i mahfuz' (korunmuş levha) denen kader levhasına yazmıştır.ezeli ilmiyle herşeyi bilmesi şuna benzetilmişdir ki (teşbihte hata olmamasını dilerim): bir çölde upuzun bir kervan yürüse,bunlardan çok yukarıda oturan bir şahıs kervandaki herkesi aynı anda görür.bu nedenle,kervanın içindekiler için öncelik-sonralık sözkonusu iken bu zat için değildir.işte,Allah'ın olacakları bilip yazmasına KADER,yazdıklarını zamanı geldiğinde ortaya çıkarıp yaratmasına ise,KAZA denir. kader,ikiye ayrılır:kader-i mutlak ve kader-i muallak.kader-i mutlak,asla değişmez.kader-i muallak'ı ise Allah şartlara bağlamıştır.'bu kulum şu gün kaza geçirecek,ama şunu yaparsa,onu koruyacağım' gibi.'sadaka belayı defeder','annenin duası kaderi bile değiştirir' sözleri,kader-i muallak'ı anlatır. ayrıca şunu bilmek gerekir.kader utansın,zalim kader,kadere yazıklar olsun gibi laflar,kişiyi İslam dairesinden çıkaran küfür sözlerindendir..kader hakkında çok konuşmak,İslam alimlerince hoş karşılanmamıştır.çünkü,kader mevzusu,henüz kainatın olaylarının belki milyarda birini anlayamamış insanoğlunun bu dünyaya ait şu aklıyla anlayabileceği bir mesele değildir.bu konuda küstahlık etmemek gerekir. kaderi şu kısa söz en güzel şekilde anlatır:İLİM, MALUMA (bilinene) TABİDİR, MALUM İLİME DEĞİL. yani,öyle olacağı için Allah öyle biliyor.Allah öyle bildi diye öyle olmuyor.bir hatam varsa,Allah affetsin.en doğrusunu O (c.c.) bilir.
Dinimizde yeri olan ama,hala inanmak istemeyenlerin de çoğunlukta olduğu,insanlara bahşedilen kaçınılmaz gerçekler....
kader..bir film gibi geliyor bana,daha önceden cekilmiş..bız o fılmın o karesıne geldimiz de perde dekı oyuncular gibi yaşıyoruz..anlamadıgım ıse fılmın gıdısatında olabılecek kotu olayları onlemek yetısı nasıl olacak...düzelecekmı yoksa kurgu bır sansmı olacak
kişi kendi yazgısını kendi çizer,beğenmezse adına 'kader' der(miş) .. ;)
arkadasım ben size söliim kadere inanmanın gereğini adam lar bize diolar ki müslüman isen sewe sewe kadere inancaksın islamın şartlarından ben şahsen inanmıyorum.Çünkü kader denen şey allahın senin napcanı daha doğmadan boş bi say fanın doldurulması ve sen bu sayfaı hayatın boyunca dolduracaksın sonuc ne? allah zaten senın doğmadan ne yapacağını bılıodu.şimdi soruyolar pekı senı hıc dünyaya gelmeden dırek cehenneme atsaydın sormıcakmıydın allaha bni neden cehenneme attın misali bu iş böle uzar gıder sonucta kader dıe bısı yok herkezın ne yapacağı önceden planlanmıs ve o doğrultuda harf harf yapıoruz...
var var.... bi şeyler var ama ne? ? ?
evren asla ve asla sahipsiz diil....müthiş bi senkron var....
bu denli tesadüfün olması imkansız geliyor bana.....
amaaa, dinsel manada 'kader' denilince, kafamdaki taşları oturdamadım bi türlü yawf..! !
eee, önyargı bölee bişey zaten:Pp
şans,belirsizlik,tesadüf belkide bilinen gerçekleri yaşamamız
kader olayını çözemeyenlerdenim....
şimdi benim napacagımı 10 yıl sonra ne olacağımı Allah biliyosa......ki biliyo...kader bunun neresinde.....
kadere iman, kaygı ve üzüntüyü giderir.(hadis)
Kaderimiz belli.. Sadece bize meçhul...
Niye sorumlu tutulduğumuza gelince... O da kaderimizin bir parçası...
Cehenneme gitmeye hak kazananların orada birbirlerine 'Artrık şikayet etsek de birdir, sabretsek de..' demeleri, orada bazı şeyleri biraz da olsa anladıklarını gösterir..
İşte seçenek: hâlâ hayattasınız, sorumlu tutulmak istemiyorsanız düzgün yola girin, eğer yapabiliyorsanız... Ama kaderinize yazılmamışsa yapamazsınız... Deneseniz bile sürdüremezsiniz...
Bu konuda daha sonra bir şeyler yazacağım inşallah... Konu biraz daha şekillensin de...
Kader ve Ozgurluk
Kaderimiz ciziliyse kararlarimizdan niye sorumlu tutuluyoruz?
Yok eger hur irademiz varsa, niye bazi seyleri sectigimizde cehenneme atiliyoruz?
Secme yetenegimiz var, fakat bazi seyleri secmememiz isteniyorsa bu yetenegin ne kadar anlami var? (Buna cevap olarak toplum kurallarini ornek gosteren bir analoji kurulursa, ornegin, hirsizlik yapma secenegimiz var, ama hirsizlik yaparsak toplum bizi cezalandirir, dolayisiyla allahin da bizden bazi seyleri talep etme hakki vardir deniyorsa, bu analojinin gecersizligine dikkat ediniz. Cunku soru, topluma veya herhangi bir seye zarari olmayan secimlerden bile bazilarini yapmakta niye ozgur degiliz sorusudur. Ornegin, benim namaz kilmamamin veya allaha inanmamamin kimseye zarari yok. Boyle secimlerden dolayi dine gore neden cezalandirilmam gerekiyor?)
Cuz-i irade deyip isin icinden cikmayin. Bir konuda secim hakkim ya vardir, ya yoktur. Yarim hak diye birsey olmaz. Tanrinin gercekten varoldugunu farzedelim. Benim niye ona tapinma zorunlulugum var? Eger benim herhangi birine, bu biri benden cok daha guclu bile olsa, tapinmayi reddetme yetenegim varsa (eger bunu secebiliyorsam, boyle bir yetenegim var demektir) , o zaman bu yetenegi kullanmaktan dolayi neden ceza gormem gerekiyor? Eger itaat istiyorsa, neden itaat etmeme yetenegini de veriyor insana? Yok eger baska turlusunden zevk alamiyorsa, o zaman 'Peki bu tanri sadist midir? ' sorusu gundeme gelir.
Jean Paul Sartre’a gore, tanri varsa bile ona savas acip yok etmeye calismaliyiz, cunku o bizim ozgurlugumuze engeldir. Eger tanri varsa bile, eger iddia edildigi gibi adilse, hur irade verdigi ve istedigini secme yetenegiyle donattigi kullarindan, bu yetenegi kullanma hakkini esirgememelidir. O zaman kendisi iyi niyetli ve adil olmaz. Gaddar, despot ve adaletsiz olur.
Sonları birbirinden farklı,var olan iki yoldan seçip yürüdüğümüz.Varoluşcular 'seçimler yapmak zorundayız ve düşünen varlıklar olduğumuz için bunlardan sorumlu olmalıyız' derler
yazılmışı oynamak
kaderi degiştiremezsin
çünkü ne olacagını bilen birisi vardır
Kaderin amansız oluşu değilidir sorun; çünkü insan bir şeyi inatla isterse onu elde eder.Korkunç olan istediğimiz şeyi elde ettikten sonra ondan bıkmamızdır.O zaman şuçu kaderde değil, kendi istediğimizde bulmalıyız.
her ınsanın bır kaderı vardır.kaderının ıyı olması o kısıye baglı.kadreını o yazar cunku
kader, beyaz kağıda sütle yazılmış yazı;
elindeyse beyazdan, gelde sıyır beyazı!
necip fazıl
Kader? ..
Bu kader değil de ne? ki itti – çekti bizi...
Böyle kader mi olur? ..ayırdı ikimizi...
Kader olsa bir dere, akar bulur denizi...
Kader bu mu ki aşkın...kaldı gönülde iz’i? ..
kişi kendi yazgısını kendi çizer,beğenmezse adına 'kader' dermiş.....
Kader kavramı herkesce yanlış anlaşılıyor.Millet yapıyor yapacağını,tercihlerini kendi seçiyor.Eğer sonu olumusz sonuçlar vermişse 'ee napalım kaderimde varmış'deyip işin içinden sıyrılıyor.Yok böyle birşey ya.İnsan kendi kaderini kendi seçer.İstinai durumlar var tabi.Ciddi hastalıklar gibi.....Onuda kimse bilmez.
Ama insanın kaderi kendi elindedir.Şunu anlayalım lütfen KADER DİYE BİRŞEY VARDIR AMA KADER SANILANIN AKSİNE BAŞIMIZA GELECEKLERİ,SEÇECEĞİMİZ YOLLARI DAHA BİZ DOĞARKEN ALLAH IN BİLMESİDİR.KADER BUDUR.
ALLAH KULLARI ARASINDA AYRIM YAPMAZ Kİ BİRİNİN YOLUNU İYİ,BİRİNİN KÖTÜ YAZSIN.
YİNE SÖYLÜYORUM KADER; HER ADIM ATACAĞIMIZDA VERECEĞİMİZ KARARLARI, KISACASI TÜM YAŞANTIMIZI ALLAHIN ÖNCEDEN BİLMESİDİR.
Yok öyle birşey...Kader denilen şey elimizde...yeter ki attığımız adımlara dikkat edelim...
kader,biz ana rahmine düştügümüzde allah(cc) tarafından alın yazımız dedigimiz.dünya hayatında başımıza gelecek tüm olumlu ve olumsuz,
yaşantımızı etkileyecek,akılla baglantılı yapacagımız durumlarda gerçekleşen olaylardır.
Bizim buralara hiç uğramadı :))))))))
feleğe sorduraydım derdimi bildireydim
yazımı yanlış yazmış kalemi kırdıraydım
kader benim tercihlerimdir....
derin konu ama çok ufacık bir örnekle izah etmeye çalışalım:
bir hayvan düşünün..yeşillik bir alana otlaması için bırakılmış..ancak sahibi kaçmaması için ayağına bir ip bağlamış belli bir uzunlukta ve bunu da kazıkla toprağa çakmış..hayavan o ipin uzunluğu kadar etrafta yayılıp otlayabiliyor..kimi zaman kazığın hemen dibinde kimi zaman ipinin gidebildiği mesafeye kadar...
şimdi temsili hikayemizi çevirelim kendimize..
bu kazıkla bağlanmış varlık insan.. o ip bizim tercihlerimizi yapabilme gücümüz..yani irademiz...
istediğimiz yöne gidebiliyoruz ancak ipimizin uzunluğu ölçüsünde :)
kimi insan sınırlarının uç noktalarında gezinir hayat boyu,kimi de sadece kazığının dibinde ömür tüketir...işte irademiz yardımıyla seçerek tercihlerimizi bu dünyada hareket ediyoruz...
fazla uzun oldu 'nedir' bölümüne..
kesmek gerek.. ;)
kaderim,kederim ahuzarımsın
sen benim sevdiğim intizarımsın...
Allah,ezeli ilmiyle olup bitecek herşeyi bilmiş,bunları 'levh-i mahfuz' (korunmuş levha) denen kader levhasına yazmıştır.ezeli ilmiyle herşeyi bilmesi şuna benzetilmişdir ki (teşbihte hata olmamasını dilerim): bir çölde upuzun bir kervan yürüse,bunlardan çok yukarıda oturan bir şahıs kervandaki herkesi aynı anda görür.bu nedenle,kervanın içindekiler için öncelik-sonralık sözkonusu iken bu zat için değildir.işte,Allah'ın olacakları bilip yazmasına KADER,yazdıklarını zamanı geldiğinde ortaya çıkarıp yaratmasına ise,KAZA denir. kader,ikiye ayrılır:kader-i mutlak ve kader-i muallak.kader-i mutlak,asla değişmez.kader-i muallak'ı ise Allah şartlara bağlamıştır.'bu kulum şu gün kaza geçirecek,ama şunu yaparsa,onu koruyacağım' gibi.'sadaka belayı defeder','annenin duası kaderi bile değiştirir' sözleri,kader-i muallak'ı anlatır. ayrıca şunu bilmek gerekir.kader utansın,zalim kader,kadere yazıklar olsun gibi laflar,kişiyi İslam dairesinden çıkaran küfür sözlerindendir..kader hakkında çok konuşmak,İslam alimlerince hoş karşılanmamıştır.çünkü,kader mevzusu,henüz kainatın olaylarının belki milyarda birini anlayamamış insanoğlunun bu dünyaya ait şu aklıyla anlayabileceği bir mesele değildir.bu konuda küstahlık etmemek gerekir. kaderi şu kısa söz en güzel şekilde anlatır:İLİM, MALUMA (bilinene) TABİDİR, MALUM İLİME DEĞİL. yani,öyle olacağı için Allah öyle biliyor.Allah öyle bildi diye öyle olmuyor.bir hatam varsa,Allah affetsin.en doğrusunu O (c.c.) bilir.
Kader
Kader, beyaz kağıda sütle yazılmış yazı;
Elindeyse beyazdan, gelde sıyır beyazı! ..
Necip Fazıl Kısakürek
kader...
çiz bozz karala..beni baştan yaz....
Kader, beyaz kağıda sütle yazılmış yazı;
Elindeyse beyazdan, gelde sıyır beyazı! ..
Necip Fazıl Kısakürek
şerefine kaderim...