Kader, hayatının, senden çok önce boyanmaya başlanmış olan renkleridir... Renkleri sevmeyebilirsin, ama bir ressam olmadığın için onları silemezsin de. Çünkü o ressam tanrıdır... Kader... Dünyanın en düşündürücü şeylerinden bir tanesi... Bu konu da filozoflar ne demiş çok merak ettim?
Resûlullah Salla’llâhu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
Bir kul, hayrı ve şerri ile kadere imân etmedikçe; kendisine isabet edenin ondan şaşmasına; kendisine isabet etmeyenin de ona isabet etmesine kesinlikle imkân olmadığını bilmedikçe; mü’min olmaz! ..
Ve eğer Allah, sana bir zarar dokunduracak olursa, onu O'ndan başka giderecek yoktur. Ve eğer sana bir hayır dilerse, o zaman da O'nun hayrını engelleyebilecek kimse yoktur. (Yunus 107)
Allah'ın izni olmadan hiç bir nusibet isabet etmez. (Tegabun 11)
Muhakkak ki biz her şeyi kader ile yarattık. (Kamer 49)
Hiçbir şey yoktur ki onun hazineleri bizim indimizde olmasın... Biz onu ancak ma’lum bir kader ile indiririz. (Hicr 21)
De ki: 'Hiçbir zaman bize Allah'ın bizim için takdir ettiğinden başkası dokunmaz. (Tevbe 51)
Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu Allah'a göre kolaydır. Bunu bilerek elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız. Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez. (Hadid 22-23)
Bir gün bana da gülmesini beklediğim şey. Ya da belki defalarca gülmüştür de ben farkedememişimdir. Yakalayamamışımdır şansı. O halde bana gülmesini ve güldüğünde de gülüyorum diye haber vermesini beklediğim şey :) öyle ya, daha garanti olur. Ben yine farkedemem filan. :)
s.a evet ben şimdi sizinle bişi paylaşacam şimdi siteden girerken içeri girişte bana nesordular biliyormusunuz. evet benimde buraya gelmemin sebebi kaderin anlamını örenmek için.ben kaderi şöyle biliyorum kendi düşüncem KADERİN ANLAMI... ALLAHIN HER ŞEYİ ÖNCEDEN BİLMESİDİR.bunu umarım size ne demek istediyimi anladınız. ALLAH herşeyi bilir ve her hangi yazılar bir takım uydurmalar yoktur sadece irade ve akıl ve nefis vardır. bizi yönelten bunlar her hangi yazılan bişi olduğuna inanmıyorumşöle bişi her şey güzelken kimsenin aklına kader gelmez ama iş kötüye gidince ah benim kadrerim denir sizce saçma deyilmi bunlar...
KADER ICIN YORUM SU NEDENDEN YAZMAK ISTIYORUM INSAN YAPTIGI HATALARINI NEDEN KADERE YUKLUYOR BUNU ANLAMIYORUM RABBIM CUMLAMIZE AKIL VERMEDIMI YAPILASI GEREKENI YAPIP YAPMAMAK SIZIN ELINIZDE DEGILMI YAPTIKTAN SONRA KADARE YUKLENMESINE HAYIR LUTFEN KADERE YUKLEMEYELIM INSAN NE YAPARSA KENDI ICIN YAPAR KADER VARDIR VE OLAYIN KARSINIZA CIKMASIDIR KADER YAPIP YAPMAMAK SIZIN ELINIZDE ALLAH ASKINA BUNUN FARKINA VARALIM ARTIK SELAM VE DUA ILE
Kaderin amansız oluşu değilidir sorun; çünkü insan birşeyi inatla isterse onu elde eder. Korkunç olan istediğimiz şeyi elde ettikten sonra ondan bıkmamızdır. O zaman sucu kaderde değil, kendi isteğimizde bulmalıyız.
Kader her ne kadar alınyazımızsa, bir o kadarda doğru ve yanlışın ayrımıdır. Kaderi okunmamış bir kitap gibide kabul edebiliriz. Her bir sayfamızda ne olacak belirsizdir. Cenabı Allah isterse hal ve hareketlerimize göre kaderimize yön verir.HATİCE HANDE GÜNGÖR SUDA YANAR....
Sevgili rayda bu yazımı okursan çok sevinirim inşallah okursunda çünkü seni birazda olsa aydınlatmak isterim.Kader=insandır.Allah herşeyi bilendir bizim ne yapacaklarımızı bildiği için onu bi kitaba yazmıştır.yani sen allah yazdığı için deil sen yaşadığın için yazılmıştır.bi yazar düşün yazdığı bi eseri okuyor daha kitabı okumadan ne olacağını bilir çünki kendi yazdı.allahta bi yazar ama o senin yaşadıklarını yazan yazar kendi istediklerini deil.sen seçiyosun sen yapıyosun.birisi içki içiyo gidip arabayla birisine çarpıyo sonrada diyorki kaderde varmış ama kaderi sen yazdın yine içki içmesen hiç biri olmayacak akıl yok mu onda.yani bunun gibi sen sadece şunu bilsen yeter benim yaşayacaklarım yazıldı onun istedikleri deil.allah yaşayacaklarının hepsini kaderine yazıyo bunlar değişiyo nasıl çok duayla kaderin değişiyo aslında dua edeceğinide bildiği için o büyük kaderde değişmiş halde duruyo.eğer anladıysan bişeyler ne mutlu anlamadıysan kusuruma bakma anlatamamışım.
Bence kader inancına dair yorumlar getirmek derin bir bilgi gerektiriyor. İrade kavramını tam olarak anlamak gerekir her şeyden önce. Benim iradem varsa ve bu Tanrı'nın iradesinin önüne geçemiyor ve hayatımın yönlendirilmesinde her zaman ikinci planda kalıyorsa o zaman tüm bu yaşananların anlamı yok demektir ve hayat anlamsızdır. Ben eğer kendi irademle hayatımı yönelndirmiyorsam cehenneme göndermek Allah'ın Adl (Adil) sıfatına ters düşmüyor mu? Yok eğer şayet iradem hayatımı yönlendiriyorsa bu da demek olur ki Allah'ın iradesi bizim hayatımıza etki etmiyor. Gel de bu işin içinden çık. Bilmek isterdim acaba biz mi bu hayatı yaşıyoruz, yoksa Allah mı?
kader bence mecburi bir yasam sekli önüne ne gelirse onu yasamak zorundasin secme sansinsa yoktur. Kaderi degistirmek insanin elinde denirya malesef iste o sadece kendini kandirmadir.Ben buna inanmayanlardanim.
1 - Yüce Allah (C.C.) , her şeyi yaratmadan önce ilmi ile neler olacağını bildiği için levh-i mahfûz (muhafaza levhası) denilen - kitap bilgisayar vb. ne olduğunu tam bilemeyiz - şeye yazmıştır.
2 - Zaman O'nun yarattıklarındandır. Yani Allah için zaman diye bir kavram yoktur. O'nun için zaman bir nokta gibidir. Her şeyin öncesi ve sonrası birdir.
3 - Kulun cüz'i (kısmi, az, küçük) iradesi (yapma, karar verme yetkisi) vardır. Kul diler, Allah C.C. yaratır. Kul hayır ya da şer ne dilerse başına o gelir.
4 - Kulun iradesi olmasaydı; sevap, günah, Cennet ve cehennem gibi şeyler saçma olurdu. Kimse mecburen, yapmak zorunda olduğu bir şey için yargılanamaz. Eğer insanlar Allah (C.C.) yazdığı için yapsalardı, sevap ve günah diye bir şey olmazdı.
Kulun elinde seçim hakkı olmasa Allah onlara doğruları anlatan gösteren ve uygulayan peygamberler gönderirmiydi? Elinde seçme hakkı olmayan bir insana;
'Şöyle yaparsan doğru, böyle yaparsan yanlış. Doğruyu yaparsan mükafat alırsın, yanlışı yaparsan ceza alırsın.' demenin bir anlamı var mıdır?
Yani Allah (C.C.) kullarına seçme hakkı, yapma yapmama iradesi vermiştir.
5 - Allah Kulunun ne yapacağını ilmi ile bildiğinden önceden yazmıştır. Yoksa kul, Allah yazdığı için yapmamaktadır. Uygun bir benzetme değildir ama;
'Bilim adamları ilimleri ile güneşin ne zaman tutulacağını önceden bilirler. Yoksa onlar şu zaman tutulacak dediği için güneş tutulmaz'.
6 - Kader konusu karmaşık bir konudur. Önüne gelenin ahkam keseceği bir konu değildir.
7 - İnsanların ömürleri boyunca yapacağı şeyler kader, vakti gelince olayın gerçekleşmesi ise kazadır.
Düne kadar inanmazdı insan kendi kaderini kendi oluşturur derdim düne kadar şimdi biliyorum ki kaderde kaçamazsın o seni bulur ve kovalar kaderde ne varsa o olur
anlaşılması kavranılması güç bir kavram (iki senemi yedi hala da yemekte) netekim an'ın oluşmasına etki eden faktörlerin toplamının evren -koca, hesaplanamayan, sırrı çözülemeyen- makinesiyle işlenmesinin neticesinde bir sonraki an'a geçmesi olayıdır. lakin bu kocaman makinenin bir özelliği vardır ki içindeki hiç bir şey onun dışına çıkıp da onu bütünüyle kavrayamaz. çünkü kavramak da an'a dahildir. aynı sebepten içindeki hiç bir bilinç bir sonraki anın ne olacağı konusunda kesin bir şey söyleyemez. fakat tahmin de bulunabilir. tahminlerin de elde edilen verilere ve bilince göre tutma olasılığı vardır eğer evren hiç hesaplanamayan bir durum ortaya çıkarmazsa. bu sebepten hiçkimse geleceği, kaderi bilemez. bir diğer yandan evreni de içine alan ve evrenin dışında da var olan bütünsellik içindeki bir evrensel bilinç -rab- için hangi an'ın nasıl bir tepkime verip nasıl bir an'a dönüşeceği malumdur. işte rabbın bu bilgiyi bildiğine olan inanç değişmez kaderin kendisidir. lakin yukarıda da dediğim gibi kişisel kaderi baz aldığımızda, etki eden dış faktörler ne olursa olsun kişinin kaderini en büyük ölçüde kişinin kendisi belirler. eğer kişi 'kaderimiz böyleymiş' deyip gelmiş geçmiş bütün hak dinlerin -ki hepsi aynı hakikatlerden haber verir- kabul edemeyeceği bir 'tembellik' (afyon etkisi) gösterirse, bu, kişinin kaderini değiştirmek için çaba sarf etmediği ve bunun 'sonuç'larına katlanmak mecburiyetinde olduğunu gösterir. hatta bunun için alimlerce şöyle bir kıssa anlatılmıştır: iki alim bir yemeğe davetlidir. bunlardan birisi der ki: madem kaderimizde kısmetimizde ne varsa onu yiyeceğiz o zaman ben şöyle kenara köşeye bir yere oturacağım ve hiç bir şey yapmayacağım. bakalım kısmetimiz ayağımıza gelecekmi. öteki de tamam der ve yemek verilen eve gidince birincisi gider sessiz sakin bir köşeye oturur. öteki yemeye başlar, hizmetliler koşturur ortalıkta herkeze yemeklerini verirler ama köşedeki alimi hiç farketmezler. alimimizde baktı bitiyor yemekler dayanamaz ve bi garsona yanından geçerken göz kırpar. garson da ona yemek verilmediğini anlayıp yemeğini getirir. çıkışta iki arkadaş yeniden konuşmaya başlarlar. ikincisi derki: yaa hasan hüseyin, hani hiç bişey yapmayacaktın, kısmetin zaten gelirdi önüne. birincisi de: gelir gelir ondan şüphem yok da bizimde en azından bi göz kırpmamız lazım.
şimdi bu olayı incelediğimizde, eğer birinci kişi göz kırpmamış olsaydı garson onu farketmeyecekti ve bişey yiyemeyecekti. yani kısmet değilmiş. ama göz kırptığı için kader onun yemek yemesi şeklinde yön aldı ve yemek yiyebildi. o zaman demekki kısmetinde bu varmış diyebiliriz. ama olayın kendisi neticelenene kadar kimse kader de ne olduğunu bilemez. tahminlerini kader diye kabul edip onun değişmeyeceği saplantısında bulunmak ise insanı genelde hataya sürükleyen ve uyuşukluk yapmasını haklı çıkartan bir davranıştır.
ilahî kudret..
çizgilerini kişinin tam da kendisinin çizdiği, mukadderâttır..
ah bu kader hep ağlarını örüyor
kaderde varsa güleriz seviniriz üzülürüz.. yazgı derler
ben sana küsüm aslında
haberin yok
koyup gittiğin yerde kötülük çok
kime kızayım
nazım senden başka kime geçer
benim sensiz kolum, bacağım, ocağım yok
Kader, hayatının, senden çok önce boyanmaya başlanmış olan renkleridir...
Renkleri sevmeyebilirsin, ama bir ressam olmadığın için onları silemezsin de. Çünkü o ressam tanrıdır...
Kader... Dünyanın en düşündürücü şeylerinden bir tanesi... Bu konu da filozoflar ne demiş çok merak ettim?
Resûlullah Salla’llâhu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
Bir kul, hayrı ve şerri ile kadere imân etmedikçe; kendisine isabet edenin ondan şaşmasına; kendisine isabet etmeyenin de ona isabet etmesine kesinlikle imkân olmadığını bilmedikçe; mü’min olmaz! ..
Ve eğer Allah, sana bir zarar dokunduracak olursa, onu O'ndan başka giderecek yoktur. Ve eğer sana bir hayır dilerse, o zaman da O'nun hayrını engelleyebilecek kimse yoktur. (Yunus 107)
Allah'ın izni olmadan hiç bir nusibet isabet etmez. (Tegabun 11)
Muhakkak ki biz her şeyi kader ile yarattık. (Kamer 49)
Hiçbir şey yoktur ki onun hazineleri bizim indimizde olmasın... Biz onu ancak ma’lum bir kader ile indiririz. (Hicr 21)
De ki: 'Hiçbir zaman bize Allah'ın bizim için takdir ettiğinden başkası dokunmaz. (Tevbe 51)
Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu Allah'a göre kolaydır. Bunu bilerek elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız. Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez. (Hadid 22-23)
Bir gün bana da gülmesini beklediğim şey.
Ya da belki defalarca gülmüştür de ben farkedememişimdir. Yakalayamamışımdır şansı. O halde bana gülmesini ve güldüğünde de gülüyorum diye haber vermesini beklediğim şey :) öyle ya, daha garanti olur. Ben yine farkedemem filan. :)
s.a evet ben şimdi sizinle bişi paylaşacam şimdi siteden girerken içeri girişte bana nesordular biliyormusunuz. evet benimde buraya gelmemin sebebi kaderin anlamını örenmek için.ben kaderi şöyle biliyorum kendi düşüncem KADERİN ANLAMI... ALLAHIN HER ŞEYİ ÖNCEDEN BİLMESİDİR.bunu umarım size ne demek istediyimi anladınız. ALLAH herşeyi bilir ve her hangi yazılar bir takım uydurmalar yoktur sadece irade ve akıl ve nefis vardır. bizi yönelten bunlar her hangi yazılan bişi olduğuna inanmıyorumşöle bişi her şey güzelken kimsenin aklına kader gelmez ama iş kötüye gidince ah benim kadrerim denir sizce saçma deyilmi bunlar...
KADER ICIN YORUM SU NEDENDEN YAZMAK ISTIYORUM INSAN YAPTIGI HATALARINI NEDEN KADERE YUKLUYOR BUNU ANLAMIYORUM RABBIM CUMLAMIZE AKIL VERMEDIMI YAPILASI GEREKENI YAPIP YAPMAMAK SIZIN ELINIZDE DEGILMI YAPTIKTAN SONRA KADARE YUKLENMESINE HAYIR LUTFEN KADERE YUKLEMEYELIM INSAN NE YAPARSA KENDI ICIN YAPAR
KADER VARDIR VE OLAYIN KARSINIZA CIKMASIDIR KADER YAPIP YAPMAMAK SIZIN ELINIZDE ALLAH ASKINA BUNUN FARKINA VARALIM ARTIK
SELAM VE DUA ILE
Kaderin amansız oluşu değilidir sorun; çünkü insan birşeyi inatla isterse onu elde eder. Korkunç olan istediğimiz şeyi elde ettikten sonra ondan bıkmamızdır. O zaman sucu kaderde değil, kendi isteğimizde bulmalıyız.
Kaderin elindedir ama kaderine karşı çıkamazsın.
Çok felsefik oldu.
TEFVİZNÂME
Hak şerleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Arif anı seyr eyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Sen Hakk’a tevekkül kıl
Tefviz et ve rahat bul
Sabreyle ve razı ol
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Kalbin ona berk (yaprak) eyle
Tedbirini terk eyle
Takdirini derk eyle (anla)
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Hallak-ı Rahim oldur
Rezzak-ı Kerim oldur
Fa’al-ı Hakim oldur
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
...........
Kaderde varsa, yaşanacak yazılanlar.
Üzülmek neye yarar, kaderden kaçabilen mi var?
..imiz..karar anlarımızda biçimlenen..
..im Efendim..
Öpüp alnıma götürdüğüm..
..
''Bütün ömrüm boyunca kalbimin üzerinde tedirginlikle taşıyacağım bir kaderim vardı..'' N.B
KADER DİYİNCE HEP BU ŞARKI GELİYOR AKLIMA
kader diyemezsin sen kendin ettin
askima sevgime ihanet ettin
yalvarisin cok gec
beni kaybettin
donme artik seni ben de terkettim
hani mutluluktu bu askin sonu
hani sevecektin bir omur boyu
nasil yaptin zalim sen bana bunu
kader diyemezsin sen kendin ettin
simdi gozlerimde bos bir anisin
sen gercek askimin sahte yanisin
sana degil tanrim bana acisin
bu kotu gunlere sen sebep oldun
kader ınsanın hayat baslangıcıdır.hayata merhaba dedıgı anla ölümün geldıgı ana kadar yasananlar.kaderdır.
Kader her ne kadar alınyazımızsa, bir o kadarda doğru ve yanlışın ayrımıdır. Kaderi okunmamış bir kitap gibide kabul edebiliriz. Her bir sayfamızda ne olacak belirsizdir. Cenabı Allah isterse hal ve hareketlerimize göre kaderimize yön verir.HATİCE HANDE GÜNGÖR
SUDA YANAR....
Sevgili rayda bu yazımı okursan çok sevinirim inşallah okursunda çünkü seni birazda olsa aydınlatmak isterim.Kader=insandır.Allah herşeyi bilendir bizim ne yapacaklarımızı bildiği için onu bi kitaba yazmıştır.yani sen allah yazdığı için deil sen yaşadığın için yazılmıştır.bi yazar düşün yazdığı bi eseri okuyor daha kitabı okumadan ne olacağını bilir çünki kendi yazdı.allahta bi yazar ama o senin yaşadıklarını yazan yazar kendi istediklerini deil.sen seçiyosun sen yapıyosun.birisi içki içiyo gidip arabayla birisine çarpıyo sonrada diyorki kaderde varmış ama kaderi sen yazdın yine içki içmesen hiç biri olmayacak akıl yok mu onda.yani bunun gibi sen sadece şunu bilsen yeter benim yaşayacaklarım yazıldı onun istedikleri deil.allah yaşayacaklarının hepsini kaderine yazıyo bunlar değişiyo nasıl çok duayla kaderin değişiyo aslında dua edeceğinide bildiği için o büyük kaderde değişmiş halde duruyo.eğer anladıysan bişeyler ne mutlu anlamadıysan kusuruma bakma anlatamamışım.
..
..Keskin bir bıçak bazen..
Bazen yumuşacık bir tüy..
Bazen..
İki küçük nokta..
Ummana karışan..
Kaderimizdir ellerimizden tutan..
Değil mi EfendiM..?
Kaderimizedir gelen ve dahi giden..
..lerin cümlesine selam..
Olsun EfendiM
..
kader, bizim elimizde olmayan bir seydir, mesela günesin dogusu, batisi vs...
Bence kader inancına dair yorumlar getirmek derin bir bilgi gerektiriyor. İrade kavramını tam olarak anlamak gerekir her şeyden önce. Benim iradem varsa ve bu Tanrı'nın iradesinin önüne geçemiyor ve hayatımın yönlendirilmesinde her zaman ikinci planda kalıyorsa o zaman tüm bu yaşananların anlamı yok demektir ve hayat anlamsızdır. Ben eğer kendi irademle hayatımı yönelndirmiyorsam cehenneme göndermek Allah'ın Adl (Adil) sıfatına ters düşmüyor mu?
Yok eğer şayet iradem hayatımı yönlendiriyorsa bu da demek olur ki Allah'ın iradesi bizim hayatımıza etki etmiyor. Gel de bu işin içinden çık.
Bilmek isterdim acaba biz mi bu hayatı yaşıyoruz, yoksa Allah mı?
kader bence mecburi bir yasam sekli önüne ne gelirse onu yasamak zorundasin secme sansinsa yoktur. Kaderi degistirmek insanin elinde denirya malesef iste o sadece kendini kandirmadir.Ben buna inanmayanlardanim.
1 - Yüce Allah (C.C.) , her şeyi yaratmadan önce ilmi ile neler olacağını bildiği için levh-i mahfûz (muhafaza levhası) denilen - kitap bilgisayar vb. ne olduğunu tam bilemeyiz - şeye yazmıştır.
2 - Zaman O'nun yarattıklarındandır. Yani Allah için zaman diye bir kavram yoktur. O'nun için zaman bir nokta gibidir. Her şeyin öncesi ve sonrası birdir.
3 - Kulun cüz'i (kısmi, az, küçük) iradesi (yapma, karar verme yetkisi) vardır. Kul diler, Allah C.C. yaratır. Kul hayır ya da şer ne dilerse başına o gelir.
4 - Kulun iradesi olmasaydı; sevap, günah, Cennet ve cehennem gibi şeyler saçma olurdu. Kimse mecburen, yapmak zorunda olduğu bir şey için yargılanamaz. Eğer insanlar Allah (C.C.) yazdığı için yapsalardı, sevap ve günah diye bir şey olmazdı.
Kulun elinde seçim hakkı olmasa Allah onlara doğruları anlatan gösteren ve uygulayan peygamberler gönderirmiydi? Elinde seçme hakkı olmayan bir insana;
'Şöyle yaparsan doğru, böyle yaparsan yanlış. Doğruyu yaparsan mükafat alırsın, yanlışı yaparsan ceza alırsın.' demenin bir anlamı var mıdır?
Yani Allah (C.C.) kullarına seçme hakkı, yapma yapmama iradesi vermiştir.
5 - Allah Kulunun ne yapacağını ilmi ile bildiğinden önceden yazmıştır. Yoksa kul, Allah yazdığı için yapmamaktadır. Uygun bir benzetme değildir ama;
'Bilim adamları ilimleri ile güneşin ne zaman tutulacağını önceden bilirler. Yoksa onlar şu zaman tutulacak dediği için güneş tutulmaz'.
6 - Kader konusu karmaşık bir konudur. Önüne gelenin ahkam keseceği bir konu değildir.
7 - İnsanların ömürleri boyunca yapacağı şeyler kader, vakti gelince olayın gerçekleşmesi ise kazadır.
Kaderimde o var ve nereye gidersem gideyim karşımda o var
Düne kadar inanmazdı insan kendi kaderini kendi oluşturur derdim düne kadar şimdi biliyorum ki kaderde kaçamazsın o seni bulur ve kovalar kaderde ne varsa o olur
anlaşılması kavranılması güç bir kavram (iki senemi yedi hala da yemekte)
netekim an'ın oluşmasına etki eden faktörlerin toplamının evren -koca, hesaplanamayan, sırrı çözülemeyen- makinesiyle işlenmesinin neticesinde bir sonraki an'a geçmesi olayıdır. lakin bu kocaman makinenin bir özelliği vardır ki içindeki hiç bir şey onun dışına çıkıp da onu bütünüyle kavrayamaz. çünkü kavramak da an'a dahildir. aynı sebepten içindeki hiç bir bilinç bir sonraki anın ne olacağı konusunda kesin bir şey söyleyemez. fakat tahmin de bulunabilir. tahminlerin de elde edilen verilere ve bilince göre tutma olasılığı vardır eğer evren hiç hesaplanamayan bir durum ortaya çıkarmazsa. bu sebepten hiçkimse geleceği, kaderi bilemez.
bir diğer yandan evreni de içine alan ve evrenin dışında da var olan bütünsellik içindeki bir evrensel bilinç -rab- için hangi an'ın nasıl bir tepkime verip nasıl bir an'a dönüşeceği malumdur. işte rabbın bu bilgiyi bildiğine olan inanç değişmez kaderin kendisidir.
lakin yukarıda da dediğim gibi kişisel kaderi baz aldığımızda, etki eden dış faktörler ne olursa olsun kişinin kaderini en büyük ölçüde kişinin kendisi belirler. eğer kişi 'kaderimiz böyleymiş' deyip gelmiş geçmiş bütün hak dinlerin -ki hepsi aynı hakikatlerden haber verir- kabul edemeyeceği bir 'tembellik' (afyon etkisi) gösterirse, bu, kişinin kaderini değiştirmek için çaba sarf etmediği ve bunun 'sonuç'larına katlanmak mecburiyetinde olduğunu gösterir.
hatta bunun için alimlerce şöyle bir kıssa anlatılmıştır:
iki alim bir yemeğe davetlidir. bunlardan birisi der ki: madem kaderimizde kısmetimizde ne varsa onu yiyeceğiz o zaman ben şöyle kenara köşeye bir yere oturacağım ve hiç bir şey yapmayacağım. bakalım kısmetimiz ayağımıza gelecekmi. öteki de tamam der ve yemek verilen eve gidince birincisi gider sessiz sakin bir köşeye oturur. öteki yemeye başlar, hizmetliler koşturur ortalıkta herkeze yemeklerini verirler ama köşedeki alimi hiç farketmezler. alimimizde baktı bitiyor yemekler dayanamaz ve bi garsona yanından geçerken göz kırpar. garson da ona yemek verilmediğini anlayıp yemeğini getirir. çıkışta iki arkadaş yeniden konuşmaya başlarlar. ikincisi derki: yaa hasan hüseyin, hani hiç bişey yapmayacaktın, kısmetin zaten gelirdi önüne.
birincisi de: gelir gelir ondan şüphem yok da bizimde en azından bi göz kırpmamız lazım.
şimdi bu olayı incelediğimizde, eğer birinci kişi göz kırpmamış olsaydı garson onu farketmeyecekti ve bişey yiyemeyecekti. yani kısmet değilmiş. ama göz kırptığı için kader onun yemek yemesi şeklinde yön aldı ve yemek yiyebildi. o zaman demekki kısmetinde bu varmış diyebiliriz. ama olayın kendisi neticelenene kadar kimse kader de ne olduğunu bilemez. tahminlerini kader diye kabul edip onun değişmeyeceği saplantısında bulunmak ise insanı genelde hataya sürükleyen ve uyuşukluk yapmasını haklı çıkartan bir davranıştır.
Kendi basarisizliginiza taktiginiz ad; KADER