kadavrayı köşe başında alnına bir kağıtla vurmuşlar üstüne yoktur bir kimsesi yazmışlar İnsana bunu yapmaktan erinilmediği zaman.
İnsan cesedi emanettir; kadavra ise hangi amaca hizmet ediyorsa beni ilgilendirmez, verilen emanete saygısızlık etmek demektir gene bana gore. Dinen cazi midir bilmem. Caizse amenna; ama değilse, versin hesabını öte tarafta mesuller
hayatımın kabus gibi bir yılını geçirdiğim anatomi derslerinin yegane kahramanları... devamlı kolonyalı mendille burnumu kapattığım formaldehitli labaratuar dersleri... önünde saygı için önlüğümüzün önünü zorla iliklettirdikleri masada yatan cansız bedenler... şimdi onlar toprağa girmedi, acaba ruhları nerdedir? bizi hissediyorlarmı acaba? diye üzerine felsefe yapılan sorular... ne olursa olsun kadavra hayatımın en sessiz ama en faydalı kahramanlarından birisi. ne de olsa anatomiyi onlarla öğrendik. mekanları cennet olsun
Kalibiyla kisi, benligiyle zat, ruhuyla cevher, akliyla ilah, tekligiyle butun, cokluguyla fani, ruhuyla baki, halden hale gecisiyle olu, kemal yonunden diri, ihtiyac bakimindan tam, varligin ozu, kendisinde her seyden bir sey bulunan ve her seyle ilgisi bulunan varlik. Iste, insan budur.
Ebû Hayyân et-Tevhîdî
Ilim, insani yalniz maddesi yonunden tanitiyor: Tesrih masasinda, laboratuarda. Bu yuzden, ilmin tanittigi insan, yasayan insandan cok kadavra insandir. (http://sircasaray.turkiye.org/tasavvuf/bilmece.html)
Hala İbn-i Sinadan kalma kadavra teknikleri kullanılıyor.
Çoğu konuda özellikle otopsinin gerektiği olaylarda çok önemi var.
Kadavranın incelenmesi Galen'e dayanır. Fakat galen hiç bir kadavra üzerinde çalışmamıştır. Sadece iki tane iskilet üzerinde çalışmıştır. Ortaçağda müslümanlar kadavranın kullanılmasına karşı çıkmış ama sonraları yine müslüman alimler sayesinde iskelet incelenerek, Galen'in bazı hataları ortaya çıkartılarak kadavra ve otopsi konusunda refaranslarıyla batıyı aydınlatmıştır.
ne kadar bilime hizmet etse de bu sözcük benim için parçalanmış bir cesetten başka bir manası yok, insanı bir maden gibi kullanıyorlar, istediklerini çıkartıyorlar, sonra geri kalanının üzerini örtüveriyorlar.
keskin formaldehit kokusu
Hikayenin soğuk sonu...
dohtor olunca çok uğraşacam
kadavrayı köşe başında
alnına bir kağıtla vurmuşlar
üstüne yoktur bir kimsesi yazmışlar
İnsana bunu yapmaktan
erinilmediği zaman.
İnsan cesedi emanettir; kadavra ise hangi amaca hizmet ediyorsa beni ilgilendirmez, verilen emanete saygısızlık etmek demektir gene bana gore. Dinen cazi midir bilmem. Caizse amenna; ama değilse, versin hesabını öte tarafta mesuller
kimsesizler..
hayatımın kabus gibi bir yılını geçirdiğim anatomi derslerinin yegane kahramanları...
devamlı kolonyalı mendille burnumu kapattığım formaldehitli labaratuar dersleri...
önünde saygı için önlüğümüzün önünü zorla iliklettirdikleri masada yatan cansız bedenler...
şimdi onlar toprağa girmedi, acaba ruhları nerdedir? bizi hissediyorlarmı acaba? diye üzerine felsefe yapılan sorular...
ne olursa olsun kadavra hayatımın en sessiz ama en faydalı kahramanlarından birisi. ne de olsa anatomiyi onlarla öğrendik. mekanları cennet olsun
Form aldehit kokusu..
hal
***
Ve..bu ölümse bil ki,
bizi ayiramayacak
bak dokun
hala atiyor kalbim
anladim ki
ölüncede yasiyor kadavra tenim..
insandı
Kalibiyla kisi, benligiyle zat,
ruhuyla cevher, akliyla ilah,
tekligiyle butun, cokluguyla fani,
ruhuyla baki, halden hale gecisiyle olu,
kemal yonunden diri, ihtiyac bakimindan tam,
varligin ozu, kendisinde her seyden
bir sey bulunan ve her seyle
ilgisi bulunan varlik.
Iste, insan budur.
Ebû Hayyân et-Tevhîdî
Ilim, insani yalniz maddesi yonunden tanitiyor: Tesrih masasinda, laboratuarda. Bu yuzden, ilmin tanittigi insan, yasayan insandan cok kadavra insandir. (http://sircasaray.turkiye.org/tasavvuf/bilmece.html)
Hala İbn-i Sinadan kalma kadavra teknikleri kullanılıyor.
Çoğu konuda özellikle otopsinin gerektiği olaylarda çok önemi var.
Kadavranın incelenmesi Galen'e dayanır. Fakat galen hiç bir kadavra üzerinde çalışmamıştır. Sadece iki tane iskilet üzerinde çalışmıştır. Ortaçağda müslümanlar kadavranın kullanılmasına karşı çıkmış ama sonraları yine müslüman alimler sayesinde iskelet incelenerek, Galen'in bazı hataları ortaya çıkartılarak kadavra ve otopsi konusunda refaranslarıyla batıyı aydınlatmıştır.
ne kadar bilime hizmet etse de bu sözcük benim için parçalanmış bir cesetten başka bir manası yok, insanı bir maden gibi kullanıyorlar, istediklerini çıkartıyorlar, sonra geri kalanının üzerini örtüveriyorlar.