Anladım ki insan yanında götürüyor kaçtığını. Üstelik ne kadar uzağa kaçsa da… Hatta artık şöyle düşünüyorum: Tuhaf bir dairesel hareketle tam da kaçtığına doğru koşuyor insan kaçarken..
Kontrol edilmesi zor içgüdü. Arkandan ölüm kovalamıyorsa şayet; sadece çok kısa bir süre rahatlık sağlar. Bir kere yaşanmış olumlu bir tecrübe ile bilinç altına yerleşir ve artık kaçışlar farkındalığın dışında gerçekleşir. Oysa sağlıklı yol almak nerden nereye; hangi durumdan hangi duruma geçeceğini hesaplamaktır. kaçan bunu yapmaz ve genelde bulunduğu durumdan daha güç bir durumla karşılaşır. Yada başka bir deyişle kaçmamak: Ardında neyi bıraktığını ve ileride seni neyin beklediğini TAM bilmek.
Kendinide beraberinde götürdüğün müddetçe.. Herhangi bır zorlukla karşılaştığında, şüphen olmasın o gittiğin yerden muhakkak yine kaçacaksın. Sonra yine sonra yine.. Her seferinde bir öncekinden daha kuvvetli ve daha hızlı.
.... Kaçma dürtüsü korkuyla beslenir. Korku ise duvardan beline bağlı lastik gibidir. O lastik eninde sonunda artık sünmez. Ve kaçtığın hızla orantılı, o korku lastiğini ne kadar gerildi ise.. Bir o kadar o hızla o duvara geri toslarsın. Eninde sonunda yüzleşirsin.. kaçtıklarından.. Senden arta kalanlarla..
Ve kaçmak hayatının en büyük pişmanlığı olur. Çünkü o çarpmadan sonra görürsün ki.. Kaçtığın hiç birşey seni bu kadar yamultamazdı.
susmalarınızın en çok olduğu ama aslında en çok konuştuğunuz anlarda kendilerini yaşama hakkını kullanan tüm yakınlarınıza karşı hissettiğiniz, istediğinizdir. kızmaz kızamazsınız, haklıdırlar, haklarıdır ama sizin içiniz onlardan çok farklıdır ve anlaşılmayı beklemek, ne için olursa olsun beklemek yanlıştır. ve önünüzde yine en doğrusu hiçbir kelam etmeden ve yine sessizce kaçmaktır....
Kaçsam bırakıp senden uzak yollara gitsem Kalbim yanıyor ismini her kimden işitsem Derdinle ufuklarda sönen gün gibi bitsem Kalbim yanıyor ismini her kimden işitsem
gitgide alışkanlık haline gelen şey. olağan hali korkmakla ya da tembellikle ilgilidir. öyle bir noktaya getirir ki insanı, bir süre sonra korkudan mı kaçmalıdır, kaçmaktan mı korkmalıdır bilemez kişi. öyle bir alışkanlıktır ki güzelim şeyleri mahvetmek pahasına kaçılır; güzelim şeyleri mahvetmekten kaçarken hem de. ironinin kitabını baştan yazar kaçanlar. geride bıraktıklarına üzülmezler mi hiç? aslında onlara üzülürken kendilerine üzülürler, bunu bilirler; bilirler fakat başkalarından kaçmak kendilerinden kaçmaktan çok daha kolaydır ve bu da kaçışın tembellik temelini doğrular. kaçanlar en çok kendilerinden korkar, en çok geleceğe üzülür, en çok veda konusunda başarısız, en çok yeniden başlamak konusunda başarılı olurlar. başkalarının vitrinlerinde plaketler ve madalyalar vardır, onlarınkilerde sonlandırılmış güzel başlangıçlar. bu insanlar suçlu mu hasta mıdır tartışılır, fakat mutlak bir kusursuz sorumluluk taşıdıkları gerçektir geride bıraktıkları açısından.
Bütün sorunlardan kurtulmak için bulunan en kolay yol. Fakat düşünülmüyor ki kaçan kovalanır; her kaçış yeni sorunların içerisine düşme tehlikesini bünyesinde bulundurur ve nereye kaçarsak kaçalım çözülmemiş her problem arkamızda çözülmeyi bekleyen bir sorun olarak duracak bizi bekleyecektir. Bence en kolayı sorunu çözüp yola devam etmektir. Temiz iş.
'Bütün alem kendi ihtiyarından,kendi varlığından sarhoşluk alemine kaçmaktadır.bu suretle herkes şarap çalgı gibi şeylere düşer de kendi aklından bir an olsun kurtulmaya çalışır.herkes bilir ki bu varlık tuzaktır.insanın kendi ihtiyarı ile bir şeyi düşünmesi,bir şeyi anması cehennemdir adeta.'.............................................................mesnevi
kaçmak.. nereye kime nasıl kimden ve neden.. ruhuna kendine ağlayarak kendinden ve öylesine.. öylesine kaçılmaz ve kaçmaz öylesine kimse başkasından kaçmak isterse kaçar kişi kendinden yine kendisine ve öylesine...
Bir göçmen kuș un kanadına tutunsam..
Müge Anlı onu bulur korkusuyla en yakın karakola bırakır beni: :)))))))
kaçanı yakalayınca da tadı kaçar :)
Her kelimene katılıyorum şövalye... ;)
Kaçan kaçmıştır..
Hiç isim yok bir de kovalayacağım...
Yağ dökeyim ayağının altina daha hızlı kaçsın....
: :))
uyuman gerekir uykun kaçar..seveceğin tutar aşkın kaçar.. görünce aklı kaçar:P
mutlu olman gerekir heyecanın kaçar.. çayı unutursun sıcağı kaçar..sen gelirsin o kaçar.
kaçanı yakalayınca da tadı kaçar :))
Bir şeylere doğru koşmak mıdır aslolan; bir şeylerden kaçmak mı? kaçan kendinden kaçar koşan yine kendine. O halde acele etmeden; Festina Lente..
Anladım ki insan yanında götürüyor kaçtığını. Üstelik ne kadar uzağa kaçsa da… Hatta artık şöyle düşünüyorum: Tuhaf bir dairesel hareketle tam da kaçtığına doğru koşuyor insan kaçarken..
Kontrol edilmesi zor içgüdü. Arkandan ölüm kovalamıyorsa şayet; sadece çok kısa bir süre rahatlık sağlar. Bir kere yaşanmış olumlu bir tecrübe ile bilinç altına yerleşir ve artık kaçışlar farkındalığın dışında gerçekleşir. Oysa sağlıklı yol almak nerden nereye; hangi durumdan hangi duruma geçeceğini hesaplamaktır. kaçan bunu yapmaz ve genelde bulunduğu durumdan daha güç bir durumla karşılaşır. Yada başka bir deyişle kaçmamak:
Ardında neyi bıraktığını ve ileride seni neyin beklediğini TAM bilmek.
Kendinide beraberinde götürdüğün müddetçe.. Herhangi bır zorlukla karşılaştığında, şüphen olmasın o gittiğin yerden muhakkak yine kaçacaksın. Sonra yine sonra yine..
Her seferinde bir öncekinden daha kuvvetli ve daha hızlı.
....
Kaçma dürtüsü korkuyla beslenir. Korku ise duvardan beline bağlı lastik gibidir. O lastik eninde sonunda artık sünmez. Ve kaçtığın hızla orantılı, o korku lastiğini ne kadar gerildi ise..
Bir
o kadar
o hızla
o duvara
geri toslarsın.
Eninde sonunda yüzleşirsin.. kaçtıklarından.. Senden arta kalanlarla..
Ve kaçmak hayatının en büyük pişmanlığı olur.
Çünkü o çarpmadan sonra görürsün ki.. Kaçtığın hiç birşey seni bu kadar yamultamazdı.
Kendimi arıyorum ama inan hiç merak etmiyorum, çünkü her zamanki gibi yine sana kaçtı biliyorum...
susmalarınızın en çok olduğu ama aslında en çok konuştuğunuz anlarda kendilerini yaşama hakkını kullanan tüm yakınlarınıza karşı hissettiğiniz, istediğinizdir. kızmaz kızamazsınız, haklıdırlar, haklarıdır ama sizin içiniz onlardan çok farklıdır ve anlaşılmayı beklemek, ne için olursa olsun beklemek yanlıştır. ve önünüzde yine en doğrusu hiçbir kelam etmeden ve yine sessizce kaçmaktır....
Kaçsam bırakıp senden uzak yollara gitsem
Kalbim yanıyor ismini her kimden işitsem
Derdinle ufuklarda sönen gün gibi bitsem
Kalbim yanıyor ismini her kimden işitsem
ona sormalı aslında..yani kaçana
kaçanlardan korkuyorum ama......
kimsenin içinde yara olarak kalmak istemem...
merhem değilsem de yara da değilim.
herkesten ve her şeyden kaçılıyor da insan neden içindeki benden kaçamiyor...
bir kere kaçılır(aslında) . ardından gelenler sadece ilkine eklenen mesafelerdir.
gitgide alışkanlık haline gelen şey. olağan hali korkmakla ya da tembellikle ilgilidir. öyle bir noktaya getirir ki insanı, bir süre sonra korkudan mı kaçmalıdır, kaçmaktan mı korkmalıdır bilemez kişi. öyle bir alışkanlıktır ki güzelim şeyleri mahvetmek pahasına kaçılır; güzelim şeyleri mahvetmekten kaçarken hem de. ironinin kitabını baştan yazar kaçanlar. geride bıraktıklarına üzülmezler mi hiç? aslında onlara üzülürken kendilerine üzülürler, bunu bilirler; bilirler fakat başkalarından kaçmak kendilerinden kaçmaktan çok daha kolaydır ve bu da kaçışın tembellik temelini doğrular. kaçanlar en çok kendilerinden korkar, en çok geleceğe üzülür, en çok veda konusunda başarısız, en çok yeniden başlamak konusunda başarılı olurlar. başkalarının vitrinlerinde plaketler ve madalyalar vardır, onlarınkilerde sonlandırılmış güzel başlangıçlar. bu insanlar suçlu mu hasta mıdır tartışılır, fakat mutlak bir kusursuz sorumluluk taşıdıkları gerçektir geride bıraktıkları açısından.
Bütün sorunlardan kurtulmak için bulunan en kolay yol. Fakat düşünülmüyor ki kaçan kovalanır; her kaçış yeni sorunların içerisine düşme tehlikesini bünyesinde bulundurur ve nereye kaçarsak kaçalım çözülmemiş her problem arkamızda çözülmeyi bekleyen bir sorun olarak duracak bizi bekleyecektir. Bence en kolayı sorunu çözüp yola devam etmektir. Temiz iş.
genel olarak hep aksi düşünülse de kimi zaman yiğitçe bir eylem derim ben
Kactigini sandigi seyleri
hep yaninda tasiyormus insan
Bana nelere mal olacagini bilmeden
Kactim da kurtulabilseydim bari.....
'Bütün alem kendi ihtiyarından,kendi varlığından sarhoşluk alemine kaçmaktadır.bu suretle herkes şarap çalgı gibi şeylere düşer de kendi aklından bir an olsun kurtulmaya çalışır.herkes bilir ki bu varlık tuzaktır.insanın kendi ihtiyarı ile bir şeyi düşünmesi,bir şeyi anması cehennemdir adeta.'.............................................................mesnevi
take me back to my boat on the river
sabrın kalmaması sonucu yapılabilecek en kolay eylemdir.sadece bir kere yapılabilir.digerleri sadece mesafeyi artırmaktır.
kavga çıkıcaını anlayınca ortadan kaybolmak...öbür adıda tüymek sanırsam.
arkamdan atan La figaro del santos, kim kacti oglum, is var is sbaha kadar sana lafmi yetistirecegiz? ? ? nerdesin gel buraya cabuk! ! ! !
öbür arkadas nerde ya? Günlerdir kafami tirmaliyor su soru acaba Aristo seymiydi? yani sipsaposup mu?
Sayin Filozofum kralim padisahim hasmetlim baskomiserim generalim herseyi bilenim, yada acaba Kant da seymiydi ya? Ben ne bileyim sacma sapan seyler yazmista....... acaba kendi basinami geldi nedir diyorlarda? ? ? ? nedersiniz Üstadim hemfikirmiyiz? ? ? ?
dayaktan,derslerden
kendimden kaçmam mümkün mü peki?
uzayın kuzeyine doğru
yakıt bitene kadar...
kaçmak..
nereye kime nasıl kimden ve neden..
ruhuna kendine ağlayarak kendinden ve öylesine..
öylesine kaçılmaz ve kaçmaz öylesine kimse başkasından
kaçmak isterse kaçar kişi kendinden yine kendisine
ve öylesine...
kaçamayacağımı... beynindekilerden....vs..
kaçmak aslında yeni bir kaçışa kaçmaktır.