Bilim kurgu romancılığının öncülerindendir. Okumayı seven hemen her çocuk onun kitaplarından en az birini okumuştur...'Denizler Altında 20 000 Fersah' ' Dünyanın Öteki Ucundaki Fener'...
yanık yüzlü çocuk, kütüphane kapısında nöbet tutup, ulu camide gazoz kapağı kaydıran yürekteki çokluk. sevginizdeki bu bolluk bilseniz fakire ne büyük hoşluk...
küçükken küçücükken - 8, 9 yaşlarındayken - yutmuştum kitaplarını... hatta hiç unutmaz cin böyle böyle annesinin sinirlerini zıplattığı bi gün anne alır kitabı, zavallı, korumasız kitabı tutup atar sobaya / cin çok ağlamıştır o gün :))
Çocuklugumda en sevdigim yazar ilan etmistim kendisini.Kitaplarinin bir içine girerdim, sonundan çikardim.Macera ama ne macera.Hos bir anisi benle kaldi.
Küçükken bilim kurgu kitaplarıyla beni büyüleyen Jules Verne'nin İstabulla ilgili romanını olduğunu görünce çok şaşırmıştım. İki ciltten oluşan İnatçı adlı roman küçük yaşta okumak ne kadar zor olsada, ünlü yazarın ülkemde geçtiği romanını okudukça gururlanmıştım. Hele o zamanın İslambol'uyla şimdi ki İstanbul arasında ki dağlarca farkı olduğunu küçük yaşta göstermişti...
İnatçı Keraban 1. ve 2. cildin netteki tanıtımı:
Bir Hollandalı, uşağıyla birlikte İstanbul'a gelir. Burada, dostu tütün tüccarı Keraban Ağa ile buluşur, onun Üsküdar'daki konağına yemeğe gideceklerdir. Tam da o gün, Boğaz'dan karşıya geçiş için yeni bir vergi konur. On paralık vergiyi ödememekte kararlı olan Keraban Ağa'nın bu inadı, kendisine yüzlerce altına mal olacak zorlu ve ilginç bir Karadeniz yolculuğunu başlatır... Jules Verne, İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu, Türkler ve Karadeniz'le ilgili düşüncelerini serpiştirdiği bu romanında 'Osmanlıların en inatçısını' anlatıyor...
Bazilari da onun teknolojinin tasarim babasi olmasini,6. hissinin kuvvetine, olacaklari önceden tahmin edebilme yetisine baglamislar.. keramet falan deyip aziz ilan eden de olmus mu aceba?
Kova burcudur. 'Chancellor' adlı kitabını çevremde önermediğim kimse kalmamıştır.
Bilim kurgu romancılığının öncülerindendir. Okumayı seven hemen her çocuk onun kitaplarından en az birini okumuştur...'Denizler Altında 20 000 Fersah' ' Dünyanın Öteki Ucundaki Fener'...
yanık yüzlü çocuk, kütüphane kapısında nöbet tutup, ulu camide gazoz kapağı kaydıran yürekteki çokluk. sevginizdeki bu bolluk bilseniz fakire ne büyük hoşluk...
küçükken
küçücükken
- 8, 9 yaşlarındayken -
yutmuştum kitaplarını...
hatta hiç unutmaz cin
böyle böyle annesinin sinirlerini zıplattığı bi gün
anne alır kitabı, zavallı, korumasız kitabı
tutup atar sobaya / cin çok ağlamıştır o gün :))
bence ünlü ve ii bir yazar**
yarık yüz, kütüphanede elinde simit, nöbet tutan çocuk. cami avlusunda gazoz kapağı kaydıran.
volga kıyısındaki dost...
Şimdiki uğraşım. güzel kafa dağıtıyor.
Çocuklugumda en sevdigim yazar ilan etmistim kendisini.Kitaplarinin bir içine girerdim, sonundan çikardim.Macera ama ne macera.Hos bir anisi benle kaldi.
uzaylı bile demişler adama bir ara.. Özellikle 80 günde devri alem ve dünyanın merkezine seyahat kitapları dolayısıyla..
Küçükken bilim kurgu kitaplarıyla beni büyüleyen Jules Verne'nin İstabulla ilgili romanını olduğunu görünce çok şaşırmıştım. İki ciltten oluşan İnatçı adlı roman küçük yaşta okumak ne kadar zor olsada, ünlü yazarın ülkemde geçtiği romanını okudukça gururlanmıştım. Hele o zamanın İslambol'uyla şimdi ki İstanbul arasında ki dağlarca farkı olduğunu küçük yaşta göstermişti...
İnatçı Keraban 1. ve 2. cildin netteki tanıtımı:
Bir Hollandalı, uşağıyla birlikte İstanbul'a gelir. Burada, dostu tütün tüccarı Keraban Ağa ile buluşur, onun Üsküdar'daki konağına yemeğe gideceklerdir. Tam da o gün, Boğaz'dan karşıya geçiş için yeni bir vergi konur. On paralık vergiyi ödememekte kararlı olan Keraban Ağa'nın bu inadı, kendisine yüzlerce altına mal olacak zorlu ve ilginç bir Karadeniz yolculuğunu başlatır... Jules Verne, İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu, Türkler ve Karadeniz'le ilgili düşüncelerini serpiştirdiği bu romanında 'Osmanlıların en inatçısını' anlatıyor...
Jules Verne bu kez Osmanlı topraklarında...
Bazilari da onun teknolojinin tasarim babasi olmasini,6. hissinin kuvvetine, olacaklari önceden tahmin edebilme yetisine baglamislar..
keramet falan deyip aziz ilan eden de olmus mu aceba?