Cüneyt Abi nin öldürelememesi Hadisesi; O bir Yarı Tanrı mı? (Mai Salon' a Yazmıştım. Burda dursun!)
Bu adam ölmüyo kardeşim. Ne yaparlarsa yapsinlar bu adami olduremiyorlar. Kursunlar, oklar, makineli tufekten cikan mermiler....nttt bu adam ölümsüz. Ya kiyamamislar adama zamaninda ya da adam herkül gibi bir sey. Zeus'un köylü hatice teyze den olma yavrusu. Bu olay da şöyle gerçekleşmiş:
Bu zeus denen tanrı gene oturdugu yerde sıkılmış. Tamam demiş bir herkul gibi oğul yaptık yarı tanrı filan, o da dunyayı kotuluklerden kurtarmak için elinden geleni yaptı; ama bana böyle bir evlat gerekli değil. Bana daha farklı biri gerek. Hem cesur, hem yigit, hem benim gibi yakışıklı vs... Nerden ve kimden yapabilirim diye düşünürken bunu, zaten gözlerinin önünde cereyan etmekte olan dünya hadiselerine şöyle bir odaklanmış. O sırada tarlasında taşları toplamakta olup, bir güzel de türkü çığıran hatice teyzeye gözü takılmış. Hatice teyze güzel mi güzel, yeşil mi yeşil gözlü bir hatunmuş. Kimler istemiş de onu; ama o kimseye varmamış. O farklı bir erkek, şöyle değdiğini yakan cinsten bir erkek beklermiş; ama ne gezer köy yerinde böyle bir erkek! Zeus hatice teyze nin güzelliğine de sesine de vurulmuş. Tanrı manrı ama tabii o da sevebilir. İnsan kılığına girmiş ve hooooppp hatice teyzenin köyüne segirtmis..Tabii taaa kalkıp da olimpostan oralara gelmek kolay mı! Ama tanrı bu, istedigi an istedigi yerde olabiliyor...Hava yolları hala zeus un hızına yetisemediler..neyse..işte köye bir yabancı geldi lafi kulaktan kulağa dolanmış..Hatice teyze de duymuş bunu; ama ona ne, o tarlasını sürer işine bakarmış..Fakat çok geçmeden zeus un insan haliyle karşılaşmış ve ... İşte zeus ondan sonra ortadan kaybolmuş..Hatice teyze her ne kadar onu aradiysa da bulamamış..Tabii karni da şişmeye başlayınca, koyde daha fazla duramayacağını anlamış ve atladığı ilk otobusle böyyük şehrin yolunu tutmuş..Orda dunyaya getirmiş bizim yavrucağı.. Neyse biizim esas oğlan büyüyüp serpilmiş, babasının da onların haberi olmadan kollamasıyla tıp fakultesine girmiş..Tabiii tanrinin oğlu olur da salak mı olur, bizim esas oğlan hem zeki, hem yakışıklı hem de deli gibi cesaretliymiş.. Sonrasi malum; babasının film yapımcılarıyla bağlantısı sayesinde artist olmuş ve ölümsüz olduğunu cevirdigi onca filmde cümle aleme göstermiş... Zeus da böyle bir evladin babasi oldugu için gurur içindeymiş..Ama tabii cuneyt abi babasının zeus olduugundan bihaber yalın kılıç elde, okların üstüne, mermilerin böğrüne atlar, büyyük bir yıldız olmanın verdiği gururla kose bucak hoplarmis...
cüneyt arkın figüranlardan yediği dayağı anlatmıştı:Dhem bize gavur elbisesi giydirdiniz hem de bi tek adama hepimizi dövdüreceksiniz diye girişip bi temiz dövmüşler hemşomu...bi kara murat setinde tabii :)
Yeşimçam'da hepinizin de senelerce gözlemlediğiniz gibi hep aynı tayfa dayak yer. Filmler değişir, jönler değişir; ama nedense dayak yiyen, niyazi olan adamlar hiç değişmez. Bugün Tarık Akan'in bir filmini izledim, aklıma bu terim geldi. Tarık abimiz pata küte dövdü adamları. Tamamdır jöndür, dalyan gibi adamdır, anladık; ama neden be abi şu jönü de dövecek, anasından emdiği sütü burnundan getirecek ya da iki lafiyla jönü alıp bir yerlere sokacak admalar bulunmamış. Ama jönümün karizması çizilmesin, ama jönüm en nadide güzelleri yesin... Ntttt! ! Kötü abilermizin ne günahı vardı kardeşim? Ne yani, adamları sokakta gördüklerinde onlara hiç de iyi şeyler söylemeyen insanlar bile varken, kötü adamlar neden iyi adamlar kadar hak ettiklerini bulamadılar. Jön dayağı yemek gibisi yoktur. Jön esas oğlandır, jön sever, sevilir; acı çeker ama bunun mükefatını da görür, annesi vardır, bir ailesi vardı; kötü admalar ise bunların çoğun sahip değildir. Onlar öldürür, dolandırır, keser, sevmez, sevseler bile sevdikleri çoktan jön tarafından kapılmıştır; yani ezik adamlardır, kaybeden adamlar. Bir de uya jön kurşunuyla ölürler filmin sonunda ya da hemen olay yerinde bitiveren(!) Türk polisi olaya mudahil olup, onları alıp götürür.
Şimdi Türk Sinemasında jön sıkıntısı çekiliyor diyor, eskisi gibi jönler yokmuş. Olmasın kardeşim. Türk sinemasnın hakiki kötü bir adama ihtiyacı vardır. Belki bulurlar beni :)
ben merak edip baktım jön dayağı nasıl olur
e olursa böyle oluyormuş :)
Cüneyt Abi nin öldürelememesi Hadisesi; O bir Yarı Tanrı mı?
(Mai Salon' a Yazmıştım. Burda dursun!)
Bu adam ölmüyo kardeşim. Ne yaparlarsa yapsinlar bu adami olduremiyorlar. Kursunlar, oklar, makineli tufekten cikan mermiler....nttt bu adam ölümsüz. Ya kiyamamislar adama zamaninda ya da adam herkül gibi bir sey. Zeus'un köylü hatice teyze den olma yavrusu. Bu olay da şöyle gerçekleşmiş:
Bu zeus denen tanrı gene oturdugu yerde sıkılmış. Tamam demiş bir herkul gibi oğul yaptık yarı tanrı filan, o da dunyayı kotuluklerden kurtarmak için elinden geleni yaptı; ama bana böyle bir evlat gerekli değil. Bana daha farklı biri gerek. Hem cesur, hem yigit, hem benim gibi yakışıklı vs... Nerden ve kimden yapabilirim diye düşünürken bunu, zaten gözlerinin önünde cereyan etmekte olan dünya hadiselerine şöyle bir odaklanmış. O sırada tarlasında taşları toplamakta olup, bir güzel de türkü çığıran hatice teyzeye gözü takılmış. Hatice teyze güzel mi güzel, yeşil mi yeşil gözlü bir hatunmuş. Kimler istemiş de onu; ama o kimseye varmamış. O farklı bir erkek, şöyle değdiğini yakan cinsten bir erkek beklermiş; ama ne gezer köy yerinde böyle bir erkek! Zeus hatice teyze nin güzelliğine de sesine de vurulmuş. Tanrı manrı ama tabii o da sevebilir. İnsan kılığına girmiş ve hooooppp hatice teyzenin köyüne segirtmis..Tabii taaa kalkıp da olimpostan oralara gelmek kolay mı! Ama tanrı bu, istedigi an istedigi yerde olabiliyor...Hava yolları hala zeus un hızına yetisemediler..neyse..işte köye bir yabancı geldi lafi kulaktan kulağa dolanmış..Hatice teyze de duymuş bunu; ama ona ne, o tarlasını sürer işine bakarmış..Fakat çok geçmeden zeus un insan haliyle karşılaşmış ve
...
İşte zeus ondan sonra ortadan kaybolmuş..Hatice teyze her ne kadar onu aradiysa da bulamamış..Tabii karni da şişmeye başlayınca, koyde daha fazla duramayacağını anlamış ve atladığı ilk otobusle böyyük şehrin yolunu tutmuş..Orda dunyaya getirmiş bizim yavrucağı..
Neyse biizim esas oğlan büyüyüp serpilmiş, babasının da onların haberi olmadan kollamasıyla tıp fakultesine girmiş..Tabiii tanrinin oğlu olur da salak mı olur, bizim esas oğlan hem zeki, hem yakışıklı hem de deli gibi cesaretliymiş..
Sonrasi malum; babasının film yapımcılarıyla bağlantısı sayesinde artist olmuş ve ölümsüz olduğunu cevirdigi onca filmde cümle aleme göstermiş...
Zeus da böyle bir evladin babasi oldugu için gurur içindeymiş..Ama tabii cuneyt abi babasının zeus olduugundan bihaber yalın kılıç elde, okların üstüne, mermilerin böğrüne atlar, büyyük bir yıldız olmanın verdiği gururla kose bucak hoplarmis...
cüneyt arkın figüranlardan yediği dayağı anlatmıştı:Dhem bize gavur elbisesi giydirdiniz hem de bi tek adama hepimizi dövdüreceksiniz diye girişip bi temiz dövmüşler hemşomu...bi kara murat setinde tabii :)
Yeşimçam'da hepinizin de senelerce gözlemlediğiniz gibi hep aynı tayfa dayak yer. Filmler değişir, jönler değişir; ama nedense dayak yiyen, niyazi olan adamlar hiç değişmez.
Bugün Tarık Akan'in bir filmini izledim, aklıma bu terim geldi. Tarık abimiz pata küte dövdü adamları. Tamamdır jöndür, dalyan gibi adamdır, anladık; ama neden be abi şu jönü de dövecek, anasından emdiği sütü burnundan getirecek ya da iki lafiyla jönü alıp bir yerlere sokacak admalar bulunmamış. Ama jönümün karizması çizilmesin, ama jönüm en nadide güzelleri yesin... Ntttt! ! Kötü abilermizin ne günahı vardı kardeşim? Ne yani, adamları sokakta gördüklerinde onlara hiç de iyi şeyler söylemeyen insanlar bile varken, kötü adamlar neden iyi adamlar kadar hak ettiklerini bulamadılar.
Jön dayağı yemek gibisi yoktur. Jön esas oğlandır, jön sever, sevilir; acı çeker ama bunun mükefatını da görür, annesi vardır, bir ailesi vardı; kötü admalar ise bunların çoğun sahip değildir. Onlar öldürür, dolandırır, keser, sevmez, sevseler bile sevdikleri çoktan jön tarafından kapılmıştır; yani ezik adamlardır, kaybeden adamlar. Bir de uya jön kurşunuyla ölürler filmin sonunda ya da hemen olay yerinde bitiveren(!) Türk polisi olaya mudahil olup, onları alıp götürür.
Şimdi Türk Sinemasında jön sıkıntısı çekiliyor diyor, eskisi gibi jönler yokmuş. Olmasın kardeşim. Türk sinemasnın hakiki kötü bir adama ihtiyacı vardır. Belki bulurlar beni :)
Ayhan Işık bu yazı dışında tutulmuştur!