İsviçreli filozof ve yazar (1712-1778). Kaleme aldığı Toplum Sözleşmesi (1762) adlı eseriyle ünlü filozof Kant'a ve Fransız Devrimi'ne ilham kaynağı olan isim. Günümüz pedagog/arının belli bir kısmı da Emile adlı diğer bir eserine hastadır. Edebi metinleri (İtiraflar, Yalnız Dolaşan Birinin Düşleri ... ), bu yalnızlar rıhtımı adamını çağdaş otobiyografi türünün ilk örneklerinden kabul edilir.
'İşte, yeryüzünde yalnızım; kendimle baş başayım; artık ne kardeşim var, ne bir benzerim, ne dostum ne de ait olduğum bir toplum.' Jean Jacques Rousseau Fransız Aydınlanması'nın en etkileyici, en aykırı sesidir..
iyi zamana denk geldi yazayımda bazıları ibret alsın.
Hükümet kurma işi asla bir sözleşme işi değil, bir yasa işidir, yürütme gücünü ellerinde tutanlar da halkın efendileri değil, onun görevlileridir, halk istediği zaman onları işbaşına getirir, istediğinde işten uzaklaştırır, onların işi sözleşme yapmak değil, boyun eğmektir(yöneticilere diyor) , Devlet’in kendilerine yüklediği görevi kabul etmekle de yalnız yurttaşlık ödevlerini yerine getirmiş olurlar, hiçbir biçimde koşullar üzeride tartışmaya hakları yoktur(hala yöneticilere diyor) Demek ki neymiş ister reisi cumhur ister baş bakan olsun ne yazar onların işi hizmet etmek peki kime bana, sana, ona....öyle ben istedim yaptım, ben istemedim geri çevirdimle olmuyo bu işler ama bizde demokrasi böle işliyo işte temsili ya ondan....
İsviçreli filozof ve yazar (1712-1778). Kaleme aldığı Toplum Sözleşmesi (1762) adlı eseriyle ünlü filozof Kant'a ve Fransız Devrimi'ne ilham kaynağı olan isim. Günümüz pedagog/arının belli bir kısmı da Emile adlı diğer bir eserine hastadır. Edebi metinleri (İtiraflar, Yalnız Dolaşan Birinin Düşleri ... ), bu yalnızlar rıhtımı adamını çağdaş otobiyografi türünün ilk örneklerinden kabul edilir.
'İşte, yeryüzünde yalnızım; kendimle baş başayım; artık ne kardeşim var, ne bir benzerim, ne dostum ne de ait olduğum bir toplum.' Jean Jacques Rousseau
Fransız Aydınlanması'nın en etkileyici, en aykırı sesidir..
iyi zamana denk geldi yazayımda bazıları ibret alsın.
Hükümet kurma işi asla bir sözleşme işi değil, bir yasa işidir, yürütme gücünü ellerinde tutanlar da halkın efendileri değil, onun görevlileridir, halk istediği zaman onları işbaşına getirir, istediğinde işten uzaklaştırır, onların işi sözleşme yapmak değil, boyun eğmektir(yöneticilere diyor) , Devlet’in kendilerine yüklediği görevi kabul etmekle de yalnız yurttaşlık ödevlerini yerine getirmiş olurlar, hiçbir biçimde koşullar üzeride tartışmaya hakları yoktur(hala yöneticilere diyor)
Demek ki neymiş ister reisi cumhur ister baş bakan olsun ne yazar onların işi hizmet etmek peki kime bana, sana, ona....öyle ben istedim yaptım, ben istemedim geri çevirdimle olmuyo bu işler ama bizde demokrasi böle işliyo işte temsili ya ondan....
Demokrasi fikrinin ağababalarından...