Ne olursun .............................................................................yavuz bülent bakiler.......cebeci istasyonu sürekli kullandığım istasyondur.......hüzünlü bi havası var...ankara da ama dışında sanki..
son bi istasyon vardır tren durur içinde ki tek yolcu sensindir inmeyi istesen de inersin,istemesen de... aslında o istasyona girmeyi, hatta taşıta binmeyi bile istememişsindir.... o istasyon ÖLÜMDÜR...
Cüneyt Arkın,Hülya Koçyiğit ve kötü adam,Erol Taş. Nedendir bilmiyorum,seviyorum bu filmi.Öyle ahım şahım bir tarafı yok,yok ama...Beni etkilyen bir şey var bu filmde.Seviyorum işte.
Yalnizim bir kompartimanda Bir hizar testerisinin yaz isigi ufuk hattindan Agir agir gözlerime geliyor kösede rüzgar Tozla yikiyor sögüt dalini çocuk Onalti bagimsiz devlet büstünün Sarkan biyiklarini düzeltiyor zaman Düsündükçe koyu bir renk aliyor Buraya uzun bir yol boyunca Kurulu bir kumpanya çadirlarindan Tugla harmanlarindan geldim her atesin Çemberinde yanarak ve daragacinda Kurutarak dikissiz gömleklerimi Her sabah zekeriya sofralarinda herkesle Kalin kitaplarin yufkasini yeniden islatip Yedik açlik Düsündükçe daha da artiyor hangi geçmisin Kaynagina egilsem aci bir su Gelecek günlerin yorgun treni yillardir Telaki bekliyor Bekle bekle bekle gençligin karanlik yildizi Yillardir takim degistiriyor ve cephe Isimsiz bir tortuyla kapanmis Bilemedim nasil bir mangal yüregimiz Kömür gözlü çocuklarla yaniyor ve bedenim Ates içinde Eylül.
Her yanimdan geçen öpüslerinin Islak serçelerini duymasam Kör testereyi bile göremeyecegim.
ruhidir benim adım hic cıkmam evimden dostlar uydururum hayali mutluyumdur bu yuzden bir cicek durbununden insanlara bakarken bir gun bir istasyon gordum trenleri geciken yolcular ellerinde tek gidi$lik bir bilet henuz bilmeseler de hayat bundan ibaret istasyon insanları burdalar tesadufen aynı ruyayı gorup ayrı yerlere giden
eskiden cok eskiden ben daha cok kucukken henuz cennet plajı otopark olmamı$ken mercanların arasında kucuk balıklar vardı en guzelleri el boyunda kavunici olanlardı birgun bir ruya gordum o kavunici balık benmi$im buyumem beklenmeden afiyetle yenmi$im istasyon insanları burdalar tesadufen aynı ruyayı gorup ayrı yerlere giden
ruhidir benim adım bir sırrım var saklarım ama gorunce anlarsınız yalnız dikkat acımayın acınmak canımı en cok acıtandır..
eğitim bilimlerinde bir teknigin ismi...eksik bir işi grupların tamamlamasına dayanan paylaşımı empatiyi geliştiren bir teknik....(2008 kpss sorusu)
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
mühürlenmişti ağzımız bir sessizlik içinde
Sessizliği üstümüzden atamıyorduk
Bir saçak altında kararsız, yorgun
Saatlerce duruyorduk
Kimse görmüyordu bizi
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
Bir başka türlüydü bu insanlar
Sen bir başka türlüydün
Gözlerin yine öyle bir bilinmez renkteydi
Gözlerin gözlerimde erimekteydi
Bir mermer heykel gibi yanımda duruyordun
Beni bırakma diyordun
Meyhane sarhoşları gibi sırılsıklam
Bir yalnızlık duyuyorduk
Ağlıyordun, ağlıyordun...
Cebeci İstasyonunda bir tren
Nefes nefese soluyordu
Gerilmiş bir keman teli gibiydik
Ankara Kalesi'nde bir eski çalar saat
Bilmem kaça vuruyordu
Bir yağmur yağıyor inceden ince
İçimizdeki binbir düşünce
Harmanlar misali savruluyordu
Islanmış bir ceylan yavrusu gibi
Tiril tiril titriyordun
Gitsek gitsek diyordun.
Yüreğimin atışından deli gönlümce
Sırıl sıklam, paramparça, permeperişan
Türküler söylüyordum
Ağlıyordun, ağlıyordun...
Şimdi, şimdi seni düşünüyorum
Cebeci yollarında rüzgarlar esiyor, serin
Paramparça düşmüş gönül ufkuma
İki yıldız gibi gözlerin
Gel Ey ciğerime saplanan hançer
Gel ey yüreğime oturmuş kurşun
Göçmen kuşlar gibi çok uzaklardan
Gel artık
Ne olursun
.............................................................................yavuz bülent bakiler.......cebeci istasyonu sürekli kullandığım istasyondur.......hüzünlü bi havası var...ankara da ama dışında sanki..
senin kanatların vardı, uçardın.
trene kaçak binenlerden bri de ben olurdum hep.
Vay be. Geçen seneki 'ben' ne güzel yazmış. Yalnız noktalama işaretlerinde hata yapmışım. :)
Bknz: Kod Adı Yeşil.
gar de l'est.
son bi istasyon vardır tren durur içinde ki tek yolcu sensindir
inmeyi istesen de inersin,istemesen de...
aslında o istasyona girmeyi, hatta taşıta binmeyi bile istememişsindir....
o istasyon ÖLÜMDÜR...
orda trenler olur her zaman,
bense trenleri hep kaçıran..
Cüneyt Arkın,Hülya Koçyiğit ve kötü adam,Erol Taş.
Nedendir bilmiyorum,seviyorum bu filmi.Öyle ahım şahım bir tarafı yok,yok ama...Beni etkilyen bir şey var bu filmde.Seviyorum işte.
Gırgır Ali ve köpeği Çarşaf.
SON İSTASYON
Akültürasyon
Ajitasyon
Asimilasyon
Dilsiz halk
Ruhsuz sürü
Tarihin bataklığı
Son İstasyon.
ergun yıldız
Yalnizim bir kompartimanda
Bir hizar testerisinin yaz isigi ufuk hattindan
Agir agir gözlerime geliyor kösede rüzgar
Tozla yikiyor sögüt dalini çocuk
Onalti bagimsiz devlet büstünün
Sarkan biyiklarini düzeltiyor zaman
Düsündükçe koyu bir renk aliyor
Buraya uzun bir yol boyunca
Kurulu bir kumpanya çadirlarindan
Tugla harmanlarindan geldim her atesin
Çemberinde yanarak ve daragacinda
Kurutarak dikissiz gömleklerimi
Her sabah zekeriya sofralarinda herkesle
Kalin kitaplarin yufkasini yeniden islatip
Yedik açlik
Düsündükçe daha da artiyor hangi geçmisin
Kaynagina egilsem aci bir su
Gelecek günlerin yorgun treni yillardir
Telaki bekliyor
Bekle bekle bekle gençligin karanlik yildizi
Yillardir takim degistiriyor ve cephe
Isimsiz bir tortuyla kapanmis
Bilemedim nasil bir mangal yüregimiz
Kömür gözlü çocuklarla yaniyor ve bedenim
Ates içinde
Eylül.
Her yanimdan geçen öpüslerinin
Islak serçelerini duymasam
Kör testereyi bile göremeyecegim.
kahretsin şarkıya yetişemedik..
buarada dışarda kar yağıyor..ne alaka :)
istasyon insanları
ruhidir benim adım
hic cıkmam evimden
dostlar uydururum hayali
mutluyumdur bu yuzden
bir cicek durbununden
insanlara bakarken
bir gun bir istasyon gordum
trenleri geciken
yolcular ellerinde
tek gidi$lik bir bilet
henuz bilmeseler de
hayat bundan ibaret
istasyon insanları
burdalar tesadufen
aynı ruyayı gorup
ayrı yerlere giden
eskiden cok eskiden
ben daha cok kucukken
henuz cennet plajı
otopark olmamı$ken
mercanların arasında
kucuk balıklar vardı
en guzelleri el boyunda
kavunici olanlardı
birgun bir ruya gordum
o kavunici balık benmi$im
buyumem beklenmeden
afiyetle yenmi$im
istasyon insanları
burdalar tesadufen
aynı ruyayı gorup
ayrı yerlere giden
ruhidir benim adım
bir sırrım var saklarım
ama gorunce anlarsınız
yalnız dikkat acımayın
acınmak canımı en cok acıtandır..
basketbol ıdmanlarının vazgecılmez ve bır o kadarda gıcık ıdman hareketi :)))
mart ayının son cumartesi gecesi istanbula gelinmek üzere gideceğim(iz) yer...
Hic sevemedim istasyonlari cünkü avuclarinda hep ayrilik gizlidir..
Okey oynarken genelde bana verilen takma ad :)