istanbula kar yağıyordu kömür yanıyordu sobalarda geceleri polisler bekçiler oluyordu birde biz oluyorduk.ölümüne üşüyorduk ha yalan yok polislerde üşüyordu
''Istanbu´u sevmezse gönül, aski ne anlar? '' Üsküdar, Salacak.... Bir cift nemli göz hep bakacak.. Giden her sey adina... Yerine yenisi geleceginden emin ve yine gidecek olmaktan mahzun, bakacak daima.. istanbul kalacak!
Topragi ellerimle kazip denizler yapacaktim sehrine sehrinde milyon isik sehrimde ask yakacaktim tek sartim vardi Gelmedin.. Sirf bu yüzden bende Ekmedim sana tek bir menekse kurdugum hayalleride yiktim kendi ellerimle seve seve
uzaklarin adami oldun baska baska kucaklarin oldugun gibi kal istedim sen sen ol istedim Degistin.. Sirf bende bu yüzden Dua etmiyecegim iyi ol diye bugün elim kalbimde yarin baska bir elde Sen gelme!
Denizi varmis yokmus sehrinin düsünmüyorum sikildiginda nerde son bulursun bilmiyorum Yedi tepesi ayagimin ucunda bogazi karsimda iki kita bilirim senden hayir yok bana! Sahi sen simdi martilara simit parcalari atmayi bile bilmezsin sehrin denizsiz di senin birak adam birak beni zorlama sen bana gelmezsin..
Garip bir merak benim ki.. sehrinde martilar varmiydi senin..!
bir aşk şehridir istanbul bir sevda, acı dolu yaşamların durağı umutların başkentidir istanbul yalnızların, kaldırım eskiteceği bir şehir kaldırımlarınsa hiç eskimediği hep çiğneyenleri eskittiği bir şehirdir istanbul korkuların ve hüzünlerin, umutların ve sevinçlerin hele hele süprizlerin hiç eksik olmadığı bir şehir aşkların hiç bitmediği bir şehirdir istanbul. hep bir sevda oku vardır vurur seni taa kalbinden yaşanması gereken bir şehir istanbul, acılarınıda seversen yaşatmasını sever bu istanbul yaşamasını bilirsen aşktan kaçamazsın bu şehirde acısından korktuğun için, hep bir sevda oku vardır, vurur seni taa kalbinden bir aşk şehridir istanbul bir sevda, acı dolu yaşamların durağı umutların başkentidir istanbul
Saçlarını dağıtır rüzgar Yeditepe üzerinden Hatıralar tarihin küllerini savurur Kadın gibi kısrak gibi sarılayım Gel ince beline Yarim İstanbul gel öpeyim gerdanından Tüketilmiş yaşanmamış Hediyelik hayatlar ah bu sever Pencereler bu kapılar sokaklar Hüzün gibi sevinç gibi Eskitilmiş zamanlar Yarim İstanbul gel öpeyim gerdanından Minareler uzanmış gökyüzüne bağırır Kara sevdan nerelerde Yüreğimi çağırır Dua gibi büyü gibi ezberledim hasretini Yarim İstanbul gel öpeyim gerdanından
başta ürktüğüm ama daha sonra o koskocaman sinesinde kendime bir yer bulduğum, içinde olmadığımda sudan çıkmış balığa döndüğüm, acısı tatlısı ile bir çok tecrübe edindiğim ve bir türlü onsuz yapamadığım güzide şehir.
her zaman gibi işten çıktım..bogaza karşı bir çay yudumladım..sonra koşa koşa nete geldim..yüreğimin zulası tıka basa dolmuştu..ve şimdi işte sadece ekrana bakıyorum....konuşuyorum yanımda ki ses kaydedici alete...-başa alıyorum kasedi..sonuna kadar sessizlik.; .İstanbul; ...
gel gelen gördü istanbulun çilesini çek çek ki istanbullu olasın dolan taşan sokaklar ve binalar hani nerede o altın olan topraklar yalan yalan olan tek şey rüya rüyalarda gelen tek şey ise para şu istanbulun eşsiz boğazında ne kadar gizemli esrarengiz bi hava güneşin batışından taki doğuşuna ister adya ister avrupa'da dolaş burası bizim işte türk toprakları bak da gör atalarının miraslarını ne kadar acımasız olsa da bu şehir senelerdir burda katlandık bu olanlara İSTANBUL bizimdir bizim kalacak İSTANBUL'u dinliyorum gözlerim kapalı
Megaryalı Bizans, kendi kabilesi için bir şehir kurmak ister ve fikrini almak üzere Delf kahinine başvurur. Aldığı cevap kısa ve kesindir: - 'Bu şehri, Körler Ülkesi'nin karşısına kur! ' Neresidir bu 'Körler Ülkesi' diye fazla düşünmez Bizans. Aramaya karar verir. Aylar sonra Sarayburnu'nun bulunduğu yere gelir. Boğaz'dan Kadıköy'ün yerinde bulunan şehri seyreder ve kendi kendine sorar: - 'Bu şehri neden benim bulunduğum güzel yerde kurmamışlar da karşıki çorak topraklar üzerine kurmuşlar? Bu adamlar kör mü? ' Sonra birden, kahinin sözlerini hatırlar: 'Şehrini, Körler Ülkesi'nin karşısında kur! ' O an karar verir. Körler Ülkesi'nin karşısındadır. Kendisi şehri, Boğaz'ın yakasındaki yemyeşil yerde, yedi tepe üzerine kuracaktır. Şehir kısa zamanda Haliç'le Ligos Burnu üzerinde kurulur. Adı, kurucusuna mal ederek Bizans olur.
dünyanın en güzel şehri...ortasından boğaz geçen tek şehir...düşlerimin vuku bulduğu şehir...sevgiyi tattığım,sevdayı yaşadığım şehir...sevgilim uğruna her şeyi arkamda bırakıp taşındığım şehir...sewgilim+istanbul+ben:yaşamak işte bu yaaa....
Acaba ögrenebildim mi?
Istanbul´u...
Istanbul´u sevmeyi..
Istanbul´u birakip gitmeye gönlü el vermeyen adsiz kahramanlariyla, ne güzel bir ask sehri Istanbul...
Ve bu sehrin her yani deniz...hep deniz.
istanbula kar yağıyordu kömür yanıyordu sobalarda geceleri polisler bekçiler oluyordu birde biz oluyorduk.ölümüne üşüyorduk ha yalan yok polislerde üşüyordu
Beni sakla...
Üstümde gül acacak, dalinda bülbül sakiyacak, baska sehir istemiyorum..
Zor bir sehir Istanbul..
Cünkü ask. zordur..
Cünkü ask, gercekten sevmeden, kendini vermeden,
kendinden gecmeden,kolaylasmayan bir zordur..
cünkü ask Istanbuldur...
Neden?
Onunda sirri ask :))
''Istanbu´u sevmezse gönül, aski ne anlar? ''
Üsküdar, Salacak....
Bir cift nemli göz hep bakacak..
Giden her sey adina...
Yerine yenisi geleceginden emin ve yine gidecek olmaktan mahzun, bakacak
daima..
istanbul kalacak!
'Istanbul,sen sesi güzel bir sehirsin,
seni duydum bunu bil.'
Bu sehr-i stanbul ki,bimisl ü behadir
Bir sengine yekpare Acem mülkü fedadir.
mavi gözlü küçük kız....
Istanbulda ne var demeyin! !
Istanbulda nemi var? ?
Istanbulda istanbul var...
dumanı üstünde....
her şeyi ile mükemmel..
tek sorun var: trafik..!
salacak tan güneşin batışını izlemek muhteşem görüntü.. hayallerim aşkım ve boğaz..
Topragi ellerimle kazip
denizler yapacaktim sehrine
sehrinde milyon isik
sehrimde ask yakacaktim
tek sartim vardi
Gelmedin..
Sirf bu yüzden bende
Ekmedim sana tek bir menekse
kurdugum hayalleride yiktim
kendi ellerimle seve seve
uzaklarin adami oldun
baska baska kucaklarin
oldugun gibi kal istedim
sen sen ol istedim
Degistin..
Sirf bende bu yüzden
Dua etmiyecegim iyi ol diye
bugün elim kalbimde
yarin baska bir elde
Sen gelme!
Denizi varmis yokmus sehrinin
düsünmüyorum
sikildiginda nerde son bulursun
bilmiyorum
Yedi tepesi ayagimin ucunda
bogazi karsimda iki kita
bilirim senden hayir yok bana!
Sahi sen simdi
martilara simit parcalari atmayi bile bilmezsin
sehrin denizsiz di senin birak adam birak beni zorlama
sen bana gelmezsin..
Garip bir merak benim ki..
sehrinde martilar varmiydi senin..!
Seni Leylalara Mecnunlara nisbet ne gezer
Sana Leyla diyeni Mecnun sayarım
bir aşk şehridir istanbul
bir sevda, acı dolu yaşamların durağı
umutların başkentidir istanbul
yalnızların, kaldırım eskiteceği bir şehir
kaldırımlarınsa hiç eskimediği
hep çiğneyenleri eskittiği bir şehirdir istanbul
korkuların ve hüzünlerin, umutların ve sevinçlerin
hele hele süprizlerin hiç eksik olmadığı bir şehir
aşkların hiç bitmediği bir şehirdir istanbul.
hep bir sevda oku vardır vurur seni taa kalbinden
yaşanması gereken bir şehir istanbul,
acılarınıda seversen
yaşatmasını sever bu istanbul
yaşamasını bilirsen
aşktan kaçamazsın bu şehirde
acısından korktuğun için,
hep bir sevda oku vardır, vurur seni taa kalbinden
bir aşk şehridir istanbul
bir sevda, acı dolu yaşamların durağı
umutların başkentidir istanbul
-bilhan!
Saçlarını dağıtır rüzgar
Yeditepe üzerinden
Hatıralar tarihin küllerini savurur
Kadın gibi kısrak gibi sarılayım
Gel ince beline
Yarim İstanbul gel öpeyim gerdanından
Tüketilmiş yaşanmamış
Hediyelik hayatlar ah bu sever
Pencereler bu kapılar sokaklar
Hüzün gibi sevinç gibi
Eskitilmiş zamanlar
Yarim İstanbul gel öpeyim gerdanından
Minareler uzanmış gökyüzüne bağırır
Kara sevdan nerelerde
Yüreğimi çağırır
Dua gibi büyü gibi ezberledim hasretini
Yarim İstanbul gel öpeyim gerdanından
başta ürktüğüm ama daha sonra o koskocaman sinesinde kendime bir yer bulduğum, içinde olmadığımda sudan çıkmış balığa döndüğüm, acısı tatlısı ile bir çok tecrübe edindiğim ve bir türlü onsuz yapamadığım güzide şehir.
şehr-i istanbul..
yeryüzünün tek maskeli şehri.ta ki içine girene kadar gizler maskesini ve içene yeni biri aldığı zaman gösteriverir asıl yüzünü...
her zaman gibi işten çıktım..bogaza karşı bir çay yudumladım..sonra koşa koşa nete geldim..yüreğimin zulası tıka basa dolmuştu..ve şimdi işte sadece ekrana bakıyorum....konuşuyorum yanımda ki ses kaydedici alete...-başa alıyorum kasedi..sonuna kadar sessizlik.; .İstanbul; ...
gel
gelen gördü istanbulun çilesini
çek
çek ki istanbullu olasın
dolan taşan sokaklar ve binalar
hani nerede o altın olan topraklar
yalan
yalan olan tek şey rüya
rüyalarda gelen tek şey ise para
şu istanbulun eşsiz boğazında
ne kadar gizemli esrarengiz bi hava
güneşin batışından taki doğuşuna
ister adya ister avrupa'da dolaş
burası bizim işte türk toprakları
bak da gör atalarının miraslarını
ne kadar acımasız olsa da bu şehir
senelerdir burda katlandık bu olanlara
İSTANBUL bizimdir bizim kalacak
İSTANBUL'u dinliyorum gözlerim kapalı
şu şehri stanbul ki bi misli bahadır
bir sengine yekpare acem mülkü fedadır
ŞEHR-İ ŞAH...DÜNYANIN KALBİ,KENDİMİ BULDUĞUM TOPRAKLARDA HERDAİM CAPCANLI,İNSANA HEYECAN VEREN YEGANE GÜZELLİK ABİDESİ..İYİ Kİ VAROLAN ŞEHİR....
Aşığım bu şehre, gözlerimi ve kalbimi bıraktıgım şehir.....
Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul'un
Seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde...
Megaryalı Bizans, kendi kabilesi için bir şehir kurmak ister ve fikrini almak üzere Delf kahinine başvurur. Aldığı cevap kısa ve kesindir:
- 'Bu şehri, Körler Ülkesi'nin karşısına kur! '
Neresidir bu 'Körler Ülkesi' diye fazla düşünmez Bizans. Aramaya karar verir. Aylar sonra Sarayburnu'nun bulunduğu yere gelir.
Boğaz'dan Kadıköy'ün yerinde bulunan şehri seyreder ve kendi kendine sorar:
- 'Bu şehri neden benim bulunduğum güzel yerde kurmamışlar da karşıki çorak topraklar üzerine kurmuşlar? Bu adamlar kör mü? '
Sonra birden, kahinin sözlerini hatırlar: 'Şehrini, Körler Ülkesi'nin karşısında kur! '
O an karar verir. Körler Ülkesi'nin karşısındadır. Kendisi şehri, Boğaz'ın yakasındaki yemyeşil yerde, yedi tepe üzerine kuracaktır. Şehir kısa zamanda Haliç'le Ligos Burnu üzerinde kurulur. Adı, kurucusuna mal ederek Bizans olur.
Dunyanin en guzel sehirlerinden biri, Turkiye'nin pirlantasi...tarih, turizm, kultur ve egitim sehri...
dünyanın en güzel şehri...ortasından boğaz geçen tek şehir...düşlerimin vuku bulduğu şehir...sevgiyi tattığım,sevdayı yaşadığım şehir...sevgilim uğruna her şeyi arkamda bırakıp taşındığım şehir...sewgilim+istanbul+ben:yaşamak işte bu yaaa....
istanbul'u sevmezse gönül, aşkı ne anlar? ..
impossible...