Herkesin birgün görmesi gereken rüya gibi bi şehir...Orhan Veli'ye sormuşlar Ankara'nın en çok nesini seviyorsun? O da İstanbul'a dönüş yolunu demiş...
İstanbul'u sevmezse gönül, aşkı ne anlar? Düşsün suya, yer yer erisin eski zamanlar Sarsın bizi akşamda şarap rengi dumanlar Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan, ah Kalamış'tan!
istanbul doğumluyum ancak bazen istanbul dışında kaldığım oluyor. işte o zamanlar ne düşünüyorum istanbul hakkında veya istanbul hakkında taşradaki insan istanbul hakkında ne düşünür acaba!
3. AYASOFYA MÜZESİNİN BİR BÖLÜMÜNDE NAMAZ KILMAK İSTİYORUM, ÇÜNKİ İBADETE AÇIK BİR BÖLÜMÜ OLDUĞUNU VE TOPKAPI SARAYINA GİDEN YOLDAN GİRİLDİĞİNİ TELEVİZYONDA GÖRDÜM.
4. İSTANBULDA RESİM KURSUNA GİTMEK İSTİYORUM NEDENİNİ BİR ANEKDOTLA ANLATABİLİRMİYİM TELEVİZYONU AÇTIĞIMDA RESİM GALERİSİNİ GÖSTERİYORDU İMRENDİM ÇOK HARİKAYDI RESİMLER BENİMDE RESİM SEVGİM OLDUĞU İÇİN İZLEMEYE DEVAM ETTİM. RESSAMLAR O KADAR GÜZEL SANAT ESERLERİ YAPMIŞLARDIKİ HEPSİ BİRBİRİNDEN GÜZELDİ. BU RESİMLERİ YAPAN RESSAMLAR KESİNLİKLE İSTANBULU SEVEN RESAMLARDI. TELEVİZYON SPİKERİ RESAMLARIN İSİMLERİNİ BİR TÜRLÜ SÖYLEMİYORDU EN SONUNDA BEKLENEN OLDU VE BEN RESAMLARIN İSMİNİ ÖĞRENDİM. VE SİZLERİDE DAHA FAZLA MERAKLANDIRMADAN RESSAMLARIN İSİMLERİNİ BİLMİYORUM AMA TÜM RESİMLER RESİM KURSUNA KATILAN ÖĞRENCİLERİNİNMİŞ
5. BEN TAŞRALIYIM BU DOĞRU ANCAK BU RESİMLERİ SİZLERDE GÖRSEYDİNİZ BU RESİMLERİ ÖĞRENCİLERİN YAPTIĞINI TAHMİN EDEMEZDİNİZ
6. İŞTE O YÜZDEN FESHANEYİ GEZDİRİRSENİZ GELİRİM İSTANBULA ÇÜNKİ BU RESİMLER FESANEDEYDİ O RESİMLERİ BİR KEZDE OLSA YAKINDAN GÖRMEK İSTİYORUM.
7. İSTANBULLU DEĞİLİM AMA İSTANBUL AŞIĞIYIM
hasbora illüzyon show proğramının yönetmeni, hasbora www.hasbora.com
kokusu, ruhu insanın içine işleyen şehir.. kimine göre aşığı bol, geçgince ama hala güzel bir kadın kimine göre taşı toprağı altın kimine göre umut kimine göre umutsuzluk yitik insanların, fakir insanların, zengin insanların şehri
Tarihin gözleri var, surlarda delik delik; Servi, endamlı servi, ahirete perdelik... Bulutta şaha kalkmış Fatih`ten kalma kır at; Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat... Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare? .. Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet... O manayı bul da bul! İlle İstanbul`da bul! İstanbul, İstanbul... Necip Fazıl Kısakürek
sınırları içinde sadece 15 saat bulunabildim... ve karar: zengin olursam; istanbulda yaşarım... orta halli olursam; izmirde.... [oradan bir ses memleketinde neden yaşamıyorsun diyee] emekliye ayrılınca da memleket havası....mavi ve yeşil...ne isterim ki başka....çocuklarımın mutlulugu ve beyimin saglıgı dışında =))))))
istanbul gezilecek güzel bi kent her bi semti kendi içinde bi şehir veya bi dünya gibi çok etkileyici ve kendine bağlayan bi özelliği var istanbul'un :-))) ama yaşanılacak bi şehir değil acıkcası çok kalabalık insanlar durmadan bi koşturmaca içinde ve özellikle insanları çok aksi yani güzel olduğu kadarda hızlı akan bi şehir buda insanları ister istemez aksileştiriyor......istanbul anlatılmaz aslında kelimeler yetmez vaya ben bulamıyorum :-)))) neyse yaw böyle işte..
Yıllar yılı İstanbul, senden haber beklerim! Basamaklar azaldı, elimde ak mendilim! Saroz Kıyıları'nda oturmuşum çaresiz Hazret Süleyman gibi martıları gözlerim!
Haydarpaşa Garı'ndan kalkmaz mı trenlerin! Nerde Bağdat Yolu'nda söylenen türkülerin! Hani nerde Necip'ler! Tükendi mi şairin! Söyle bana İstanbul yanlış mı dediklerim!
Yıkıldı mı İstanbul hisarların duvarı Nerde hisar üstünden İstanbul'un halları! Suları mı kurudu Marmara'nın İstanbul Ses vermiyor Boğaz'ın köpüklü dalgaları!
Ey Mustafa Kemal'in ışıklı martıları! İstanbul'un, İstanbul soluyan evlatları! Gezdiğin bahçelere bir çiçek te sen ekle Seninle gurur duysun İstanbul Sokakları!
Ey Üsküdar anladım, yağmurun bitmiş,tamam! Bir çeşmen de yok mudur Mimar Sinan'dan kalan İstanbul'un üstüne zaman vuruyor; dan! dan! Kadıköylü şairim gel artık sen de uyan!
Hani nerde Yahyalar, Orhanlar, Cahitler'in Söyle bana İstanbul, haksız mı bu sitemim Denizdeki fenerler çoktan yandılar, çoktan Millet şair bekliyor Boğaz Kıyıları'ndan!
Ey İstanbul, inan ki bu yerleri görmedim. Onların övgüsünü türkülerde dinledim. Bu ela gözlerimi ben Haliç'e sözledim! Sakın kızma İstanbul, ben Haliç'e özledim!
Barbaros Limanı'nda o akşam vakti Boğaz'a ters yönde bir rüzgar esti. Ne Boğaz kaldı, ahhh! ................................Ne de yalılar! Kadıköy .............Üsküdar..... ..........................yok oldu bitti!
Penbe gül rengindeki ............................o akşam vakti maviler birbirine karıştı gitti.
Denizi dudağından öpen martılar bir başka mavinin içine girdi!
Vapur düdüklerinde sustu İstanbul! Martı kanatlarından indi İstanbul! Maviyi yüzünden sildi İstanbul! Kız Kulesi .................bir anda kayboldu gitti!
Yok oldu İstanbul bir göz içinde! Eridi İstanbul bir söz içinde!
Şair gönlüm bırakıp beni ..................................bir taburede Köpüksüz mavilikler içine girdi!
Ah şu şair gönlüm, ...................................ah deliii! Uslanmadın gitti!
Eskiden islam ve devlet başkentiydi ve muhteşem bir şehirdi:( ne yazık ki şimdilerde hainler, dilenciler, dolandırıcılar, tinerciler, tecavüzcüler başkenti oldu:( ah istanbul vah istanbul:((( seni hak ediyormuyuz acaba:(
sayende şayeban olduk istanbul şehri sayende sebil olduk aç kaldık sefil olduk yıldızlar dem çekti güvercinler gibi başucumuzda ve yaktı perişan eyledi sine-i sâd-pâremizi saplanıp hançer misâli bir hilâl sokaklar serseri biz serseri yüksekkaldırım’da bir cezayir şarkisini dile getirdi plâklar cadde-i kebir: bütün işiklarini yakmiş bir gemidir sinemalar neredeyse boşalacaklar
vay anam vay sen ne dersin istanbul sen garip bir şair olsan söyle ne halt edersin kimin gücü yeterse kahretsin parasizligi sefalet akiyor gürül gürül sokaklardan yol üstünde bir şehvet çarşisi tiklim tiklim yol üstünde sevda pazarligi aşk pazarligi kurtulamadik gitti bu denlü kepaze hayattan hep böyle gecelerin koynunda yaşadik geceler serseri biz serseri karakoldaki aynada safran gibi kirli yüzümüz gözlerimiz hasta gözleri ellerimiz hasta elleri kirilmiş kavala dönmüşüz
sen söyle serseriler krali istanbul sen söyle iki gözüm hangi merhem çâredir şu bizim yaramiza yel üfürdü su götürdü gençligimizi elimiz boşa geldi meydanlarda kaldik meydanlar serseri biz serseri sagimiz sefalet solumuz ölüm işte geldik gidiyoruz kahrolasin kahrolasin istanbul şehri
Ey parlaklığın ve ihtişâmın beşiği ve mezarı olan, Doğu’nun öteden beri imrenilen eski kıralıçesi! Ey kanlı sevişmeleri titremeden, tiksinmeden sefahate susamış bağrında yaşatan. Ey Marmara’nın mavi kucaklayışı içinde sanki ölmüş gibi dalgın uyuyan canlı yığın.
İstanbul mutlak fethedilecektir.
Onu fetheden komutan ne güzel komutandır.
Onu fetheden asker ne güzel askerdir...
Hz.Muhammed(SAV)
Herkesin birgün görmesi gereken rüya gibi bi şehir...Orhan Veli'ye sormuşlar Ankara'nın en çok nesini seviyorsun? O da İstanbul'a dönüş yolunu demiş...
İSLAMBOL, İSTANBUL, İSYANBOL...
kopulamayan aldatılamayan aynı zamanda trafic canawarı sehrimiz
iflah olmam artık..
seni tanıdım..
sende senden fazla neler tanıdım..
için de beni dışın da beni yakıyor...
o şehir ki içinde ben varım
'Bu şehr-i Sitanbul ki bi misl-ü behâdır.
Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedâdır'
-Nedim-
Eski bir şairin deyimiyle: 'bin kocadan arta kalan bakir dul'
ne güzel anlatmış şair. hakikaten aynen öyle. yaşamayan bilmez.
Dünyanın koca kahpesi... (Tevfik Fikret)
Eski bir şairin deyimiyle: 'bin kocadan arta kalan bakir dul'
İstanbul'u sevmezse gönül, aşkı ne anlar?
Düşsün suya, yer yer erisin eski zamanlar
Sarsın bizi akşamda şarap rengi dumanlar
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan, ah Kalamış'tan!
istanbul doğumluyum ancak bazen istanbul dışında kaldığım oluyor. işte o zamanlar ne düşünüyorum istanbul hakkında veya istanbul hakkında taşradaki insan istanbul hakkında ne düşünür acaba!
İSTANBUL ÖZLEMİ
1. İSTANBULA GİTMEK İSTİYORUM BİANELLERİNİ FUARLARINI FESTİVALLERİNİ SERGİLERİNİ GEZMEK İSTİYORUM
2. RAMAZANDA FESANEYE GÖTÜRMEYECEKSENİZ BENİ, İSTANBULUN HER YERİNİ GEZDİRSENİZDE DÖNDÜĞÜMDE SORARLARSA BANA, FESHANEYİ BİLE GEZEMEDİM DERİM
3. AYASOFYA MÜZESİNİN BİR BÖLÜMÜNDE NAMAZ KILMAK İSTİYORUM, ÇÜNKİ İBADETE AÇIK BİR BÖLÜMÜ OLDUĞUNU VE TOPKAPI SARAYINA GİDEN YOLDAN GİRİLDİĞİNİ TELEVİZYONDA GÖRDÜM.
4. İSTANBULDA RESİM KURSUNA GİTMEK İSTİYORUM NEDENİNİ BİR ANEKDOTLA ANLATABİLİRMİYİM TELEVİZYONU AÇTIĞIMDA RESİM GALERİSİNİ GÖSTERİYORDU İMRENDİM ÇOK HARİKAYDI RESİMLER BENİMDE RESİM SEVGİM OLDUĞU İÇİN İZLEMEYE DEVAM ETTİM. RESSAMLAR O KADAR GÜZEL SANAT ESERLERİ YAPMIŞLARDIKİ HEPSİ BİRBİRİNDEN GÜZELDİ. BU RESİMLERİ YAPAN RESSAMLAR KESİNLİKLE İSTANBULU SEVEN RESAMLARDI. TELEVİZYON SPİKERİ RESAMLARIN İSİMLERİNİ BİR TÜRLÜ SÖYLEMİYORDU EN SONUNDA BEKLENEN OLDU VE BEN RESAMLARIN İSMİNİ ÖĞRENDİM. VE SİZLERİDE DAHA FAZLA MERAKLANDIRMADAN RESSAMLARIN İSİMLERİNİ BİLMİYORUM AMA TÜM RESİMLER RESİM KURSUNA KATILAN ÖĞRENCİLERİNİNMİŞ
5. BEN TAŞRALIYIM BU DOĞRU ANCAK BU RESİMLERİ SİZLERDE GÖRSEYDİNİZ BU RESİMLERİ ÖĞRENCİLERİN YAPTIĞINI TAHMİN EDEMEZDİNİZ
6. İŞTE O YÜZDEN FESHANEYİ GEZDİRİRSENİZ GELİRİM İSTANBULA ÇÜNKİ BU RESİMLER FESANEDEYDİ O RESİMLERİ BİR KEZDE OLSA YAKINDAN GÖRMEK İSTİYORUM.
7. İSTANBULLU DEĞİLİM AMA İSTANBUL AŞIĞIYIM
hasbora illüzyon show proğramının yönetmeni, hasbora
www.hasbora.com
istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı demiş şairimiz...açsa pislikleri görecek, tabiki kapalı olacak :)))
İstanbul deyince aklıma bir masal gelir
Bir varmış, bir yokmuş...
kokusu, ruhu insanın içine işleyen şehir..
kimine göre aşığı bol, geçgince ama hala güzel bir kadın
kimine göre taşı toprağı altın
kimine göre umut
kimine göre umutsuzluk
yitik insanların, fakir insanların, zengin insanların şehri
ne güzel anlatmış üstad
Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta şaha kalkmış Fatih`ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare? ..
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...
O manayı bul da bul!
İlle İstanbul`da bul!
İstanbul,
İstanbul...
Necip Fazıl Kısakürek
sınırları içinde sadece 15 saat bulunabildim...
ve karar:
zengin olursam; istanbulda yaşarım...
orta halli olursam; izmirde....
[oradan bir ses memleketinde neden yaşamıyorsun diyee]
emekliye ayrılınca da memleket havası....mavi ve yeşil...ne isterim ki başka....çocuklarımın mutlulugu ve beyimin saglıgı dışında =))))))
ana gibi yar olmaz
istanbul gibi diyar...
güleni şöyle dursun
ağlayanı bahtiyar....
istanbul gezilecek güzel bi kent her bi semti kendi içinde bi şehir veya bi dünya gibi çok etkileyici ve kendine bağlayan bi özelliği var istanbul'un :-))) ama yaşanılacak bi şehir değil acıkcası çok kalabalık insanlar durmadan bi koşturmaca içinde ve özellikle insanları çok aksi yani güzel olduğu kadarda hızlı akan bi şehir buda insanları ister istemez aksileştiriyor......istanbul anlatılmaz aslında kelimeler yetmez vaya ben bulamıyorum :-)))) neyse yaw böyle işte..
İstanbul'a Sitem! !
Yıllar yılı İstanbul, senden haber beklerim!
Basamaklar azaldı, elimde ak mendilim!
Saroz Kıyıları'nda oturmuşum çaresiz
Hazret Süleyman gibi martıları gözlerim!
Haydarpaşa Garı'ndan kalkmaz mı trenlerin!
Nerde Bağdat Yolu'nda söylenen türkülerin!
Hani nerde Necip'ler! Tükendi mi şairin!
Söyle bana İstanbul yanlış mı dediklerim!
Yıkıldı mı İstanbul hisarların duvarı
Nerde hisar üstünden İstanbul'un halları!
Suları mı kurudu Marmara'nın İstanbul
Ses vermiyor Boğaz'ın köpüklü dalgaları!
Ey Mustafa Kemal'in ışıklı martıları!
İstanbul'un, İstanbul soluyan evlatları!
Gezdiğin bahçelere bir çiçek te sen ekle
Seninle gurur duysun İstanbul Sokakları!
Ey Üsküdar anladım, yağmurun bitmiş,tamam!
Bir çeşmen de yok mudur Mimar Sinan'dan kalan
İstanbul'un üstüne zaman vuruyor; dan! dan!
Kadıköylü şairim gel artık sen de uyan!
Hani nerde Yahyalar, Orhanlar, Cahitler'in
Söyle bana İstanbul, haksız mı bu sitemim
Denizdeki fenerler çoktan yandılar, çoktan
Millet şair bekliyor Boğaz Kıyıları'ndan!
Ey İstanbul, inan ki bu yerleri görmedim.
Onların övgüsünü türkülerde dinledim.
Bu ela gözlerimi ben Haliç'e sözledim!
Sakın kızma İstanbul, ben Haliç'e özledim!
......................***..........................
İstanbul'dan Güzel!
Barbaros Limanı'nda o akşam vakti
Boğaz'a ters yönde bir rüzgar esti.
Ne Boğaz kaldı, ahhh!
................................Ne de yalılar!
Kadıköy
.............Üsküdar.....
..........................yok oldu bitti!
Penbe gül rengindeki
............................o akşam vakti
maviler birbirine karıştı gitti.
Denizi dudağından öpen martılar
bir başka mavinin içine girdi!
Vapur düdüklerinde sustu İstanbul!
Martı kanatlarından indi İstanbul!
Maviyi yüzünden sildi İstanbul!
Kız Kulesi
.................bir anda kayboldu gitti!
Yok oldu İstanbul bir göz içinde!
Eridi İstanbul bir söz içinde!
Şair gönlüm bırakıp beni
..................................bir taburede
Köpüksüz mavilikler içine girdi!
Ah şu şair gönlüm,
...................................ah deliii!
Uslanmadın gitti!
....İstanbul Benim Bu Gece!
Şaşırdım İstanbul’u görünce!
Aldım süpürgeyi elime
Süpürdüm tepeleri iyice
Ağaç diktim her yerine
Sonra fırçayı saldım denize
Boyadım İstanbul’u gönlümce
İstanbul benim,
Ben İstanbul’um bu gece!
…………&&………..
12.01.2007
Affet İstanbul!
Sana veda edemedim
Gözyaşımı silemedim
Bir tek buse veremedim
Affet İstanbul!
Boğaz’ında yüzemedim
Eteğinde gezemedim
Eserlerin süzemedim..
İçimdeki meltemlerin,
Hasret!
....................... İstanbul!
Vapur sesi dinlemedim
Martılara binemedim
Köprülerin gezemedim
Gönlümdeki resimlerin
Kasvet!
....................... İstanbul!
Sultanahmet
Dolmabahçe
Bilmem diye hiç yerinme
Tümü gönül penceremde
Seyret İstanbul!
Geri dönüp bakamadım
Sana mendil sallamadım
Güzel şiir yazamadım
Çünkü sende yaşamadım
Şükret İstanbul!
Acep bir gün gelir miyim
Endamını görür müyüm
Gözlerinde ölür müyüm
Kısmet İstanbul!
Dünya hanmış sense hancı
Hasretinden çektim sancı
Onüç milyon garip yolcu
Bir tanesi olamadım..
Sabret İstanbul!
Belki İstanbul!
...…………[]……………
Ali Koç Elegeçmez
İSTANBUL YAŞANACAK DEĞİL, GEZİLECEK BİR ŞEHİR......
ÇÜNKÜ BİZ İNSANLAR ORAYIDA MAFETTİKKK.....
Eskiden islam ve devlet başkentiydi ve muhteşem bir şehirdi:( ne yazık ki şimdilerde hainler, dilenciler, dolandırıcılar, tinerciler, tecavüzcüler başkenti oldu:( ah istanbul vah istanbul:((( seni hak ediyormuyuz acaba:(
Taşı, toprağı altın diye koşup gelenlerin, ona kul köla olduğu ve de, bir türlü kaçıp kurtılamadıkları bir kadın.
renkler cümbüsü...
Kirli Yüzlü Melekler
sayende şayeban olduk istanbul şehri
sayende sebil olduk aç kaldık sefil olduk
yıldızlar dem çekti güvercinler gibi başucumuzda
ve yaktı perişan eyledi sine-i sâd-pâremizi
saplanıp hançer misâli bir hilâl
sokaklar serseri biz serseri
yüksekkaldırım’da
bir cezayir şarkisini dile getirdi plâklar
cadde-i kebir: bütün işiklarini yakmiş bir gemidir
sinemalar neredeyse boşalacaklar
vay anam vay
sen ne dersin istanbul
sen garip bir şair olsan söyle ne halt edersin
kimin gücü yeterse kahretsin parasizligi
sefalet akiyor gürül gürül sokaklardan
yol üstünde bir şehvet çarşisi tiklim tiklim
yol üstünde sevda pazarligi aşk pazarligi
kurtulamadik gitti bu denlü kepaze hayattan
hep böyle gecelerin koynunda yaşadik
geceler serseri biz serseri
karakoldaki aynada safran gibi kirli yüzümüz
gözlerimiz hasta gözleri ellerimiz hasta elleri
kirilmiş kavala dönmüşüz
sen söyle serseriler krali istanbul
sen söyle iki gözüm
hangi merhem çâredir şu bizim yaramiza
yel üfürdü su götürdü gençligimizi
elimiz boşa geldi meydanlarda kaldik
meydanlar serseri biz serseri
sagimiz sefalet solumuz ölüm
işte geldik gidiyoruz
kahrolasin
kahrolasin istanbul şehri
Atila Ilhan
Ey parlaklığın ve ihtişâmın beşiği ve mezarı olan,
Doğu’nun öteden beri imrenilen eski kıralıçesi!
Ey kanlı sevişmeleri titremeden, tiksinmeden
sefahate susamış bağrında yaşatan.
Ey Marmara’nın mavi kucaklayışı içinde
sanki ölmüş gibi dalgın uyuyan canlı yığın.
Sis, Tevfik fikret
En özlediğim şehir! ..