Nur–i aynim, muazzez kaarilerim, efendim, geçen hafda da arz etdiğim gibi, bu sene de aziz muhibbim Hilmi bey ile beraber, Adatepe’ye, biiznillah, seyyahatimiz mukarrerdir. Bu seyyahat içün bütün hazırlıklarımız temamlanmış bulunmakdadır. Bakalım, Kamil Fırat bey evladım, bizi hangi tariyk ile götürecekdir? Bendeniz şahsen ferryboat ile Bandırma tariykini terciyh edeyorum. Hem daha kısa sürmekdedir, hem de ferryboat’da daha rahat edileyor. Bakalım, ne olacak!
Efendim, bu sene, geçen sene olduğu gibi Recep Ayyıldız evladımız da, muazzez refiykaları Asuman hanım kızımız ile Adatepe’yi teşriyf edeceklerini istima etdim ve bittabii fevkalhad memnun oldum. Lakin bendenizi müteessir eden bir hususdan bahs etmek zarureti hasıl olmuşdur. Bu da muhterem refiykım Hercai Kıllabdan beyefendinin, Recep bey evladımıza, müstemirren, ‘Irceb’ deye hitab edeyor olmasıdır. Receb bey evladım, fevkalhad edebli bir zat olduğu ve Hercai Kıllabdan beyefendiye vafir muhabbet hisleriyle meşbu bulunduğu içün sesini çıkartmamakda, lakin için için müteellim olmakdadır.
Muazzez kaarilerim, ‘İrfan bey, siz de Recai Güllabdan beyefendiye, ismini tahriyf ederekden, ‘Hercai Kıllabdan’ deye hitap etmeyor musunuz? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? ’ deye ta’rizde bulunduğunuzu istima eder gibiyim. Efendim hemen arz edeyorum: Bendeniz, bu zatın ismini temamiyle, mân
â ve medlulü yerinde bir şekilde istimal edeyorum. Zira ‘Hercai’ lakırdısının hem bir mânâsı vardır, hem de Recai refiykımın tabiatına uymakdadır. ‘Kıllabdan’ da, muazzez refiykımın ipek kılabdan gibi yumuşak huylu ve zaarif bir zat olmasından kinayedir. Binaenaleyh, bu bir tahrif değil, bir iltifatdır: Lakin ‘İrcep’, eş mâ’nâ?
Muazzez kaarilerim, lakırdı Hercai Beyefendi’den açılmışken, geçen sene Recep bey’in kendisini Adatepe’ye da’ved etdiğini de bilmem derhaatır edeyor musunuz? Bilmem, bu da’vete icabetle Adatepe’yi teşriyf edecekler midir? Kendisini ve Ahmed Toraman Algan beyefendi’yi, Adatepe’ye bekleyoruz. Ahmed Toraman Algan beyefendi’ye Receb bey ile bendeniz, kendi aramızda, ‘Hacı A.t.a.mız’ deye atıfda bulunmakda olduğumuzu da arz etmek isdeyorum. A.t.a, malumunuz, ‘Ahmed’in ‘A’sı, ‘Toraman’ın ‘T’si ve ‘Algan’ın ‘A’sından tertiyb olunmuşdur. Evet, Hacı Ata’mıza, en yakiyn zemanda, muhterem refiykaları hemşirem ve mahdumları ile beraber Adatepe’de intizar etmekdeyiz. Zira, Recep bey, daha geçen seneden Adatepe’nin en güzel pansiyon sahibesi Eliz Hanım’da yer ayırtmış bulunmakdadır.
Efendim, Adatepe’ye intikal etmeden evvel, gene, birader–i canberaberim Hilmi bey ile, onun mektebi olan Kabataş Erkek Lisesi’nin ‘Pilav Günü’ne gitdik. Bendeniz malum, Galatasaray sultanisindenim. Lakin ilk mektebi, Galatasaray’ın ilk kısmı olan Ortaköy’deki binada itmam ettim idi. Bizim ilk mekteb (şindi üniversite olduğunu istima edeyorum!) , Kabataş Lisesi ile bitişik idi. O sebeble, Kabataş Lisesi’ne ve Kabataş’lılara fevkalhad sempatim vardır.
Efendim, bu hafdalık da bu kadar. Telakıy gelecek hafdaya inşaallah. Gelecek hafda, Kabataş’ın ‘Pilav Günü’nden intibalar arz ederim. O vakde kadar, şen ve esen kalınız, muazzez kaarilerim Rabbime emanet olunuz ve zatınıza hoşca bakınız: Au Revoir, canlarım benim...
İRFAN KÜLYUTMAZ
‘Recep’ve ‘İrcep’ mes’elesine dair
Nur–i aynim, muazzez kaarilerim, efendim, geçen hafda da arz etdiğim gibi, bu sene de aziz muhibbim Hilmi bey ile beraber, Adatepe’ye, biiznillah, seyyahatimiz mukarrerdir. Bu seyyahat içün bütün hazırlıklarımız temamlanmış bulunmakdadır. Bakalım, Kamil Fırat bey evladım, bizi hangi tariyk ile götürecekdir? Bendeniz şahsen ferryboat ile Bandırma tariykini terciyh edeyorum. Hem daha kısa sürmekdedir, hem de ferryboat’da daha rahat edileyor. Bakalım, ne olacak!
Efendim, bu sene, geçen sene olduğu gibi Recep Ayyıldız evladımız da, muazzez refiykaları Asuman hanım kızımız ile Adatepe’yi teşriyf edeceklerini istima etdim ve bittabii fevkalhad memnun oldum. Lakin bendenizi müteessir eden bir hususdan bahs etmek zarureti hasıl olmuşdur. Bu da muhterem refiykım Hercai Kıllabdan beyefendinin, Recep bey evladımıza, müstemirren, ‘Irceb’ deye hitab edeyor olmasıdır. Receb bey evladım, fevkalhad edebli bir zat olduğu ve Hercai Kıllabdan beyefendiye vafir muhabbet hisleriyle meşbu bulunduğu içün sesini çıkartmamakda, lakin için için müteellim olmakdadır.
Muazzez kaarilerim, ‘İrfan bey, siz de Recai Güllabdan beyefendiye, ismini tahriyf ederekden, ‘Hercai Kıllabdan’ deye hitap etmeyor musunuz? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? ’ deye ta’rizde bulunduğunuzu istima eder gibiyim. Efendim hemen arz edeyorum: Bendeniz, bu zatın ismini temamiyle, mân
â ve medlulü yerinde bir şekilde istimal edeyorum. Zira ‘Hercai’ lakırdısının hem bir mânâsı vardır, hem de Recai refiykımın tabiatına uymakdadır. ‘Kıllabdan’ da, muazzez refiykımın ipek kılabdan gibi yumuşak huylu ve zaarif bir zat olmasından kinayedir. Binaenaleyh, bu bir tahrif değil, bir iltifatdır: Lakin ‘İrcep’, eş mâ’nâ?
Muazzez kaarilerim, lakırdı Hercai Beyefendi’den açılmışken, geçen sene Recep bey’in kendisini Adatepe’ye da’ved etdiğini de bilmem derhaatır edeyor musunuz? Bilmem, bu da’vete icabetle Adatepe’yi teşriyf edecekler midir? Kendisini ve Ahmed Toraman Algan beyefendi’yi, Adatepe’ye bekleyoruz. Ahmed Toraman Algan beyefendi’ye Receb bey ile bendeniz, kendi aramızda, ‘Hacı A.t.a.mız’ deye atıfda bulunmakda olduğumuzu da arz etmek isdeyorum. A.t.a, malumunuz, ‘Ahmed’in ‘A’sı, ‘Toraman’ın ‘T’si ve ‘Algan’ın ‘A’sından tertiyb olunmuşdur. Evet, Hacı Ata’mıza, en yakiyn zemanda, muhterem refiykaları hemşirem ve mahdumları ile beraber Adatepe’de intizar etmekdeyiz. Zira, Recep bey, daha geçen seneden Adatepe’nin en güzel pansiyon sahibesi Eliz Hanım’da yer ayırtmış bulunmakdadır.
Efendim, Adatepe’ye intikal etmeden evvel, gene, birader–i canberaberim Hilmi bey ile, onun mektebi olan Kabataş Erkek Lisesi’nin ‘Pilav Günü’ne gitdik. Bendeniz malum, Galatasaray sultanisindenim. Lakin ilk mektebi, Galatasaray’ın ilk kısmı olan Ortaköy’deki binada itmam ettim idi. Bizim ilk mekteb (şindi üniversite olduğunu istima edeyorum!) , Kabataş Lisesi ile bitişik idi. O sebeble, Kabataş Lisesi’ne ve Kabataş’lılara fevkalhad sempatim vardır.
Efendim, bu hafdalık da bu kadar. Telakıy gelecek hafdaya inşaallah. Gelecek hafda, Kabataş’ın ‘Pilav Günü’nden intibalar arz ederim. O vakde kadar, şen ve esen kalınız, muazzez kaarilerim Rabbime emanet olunuz ve zatınıza hoşca bakınız: Au Revoir, canlarım benim...
06.07.2002
Yazarımızın E-Postası: [email protected]
Pardon hilmi yavuz'un
irfan külyutmaz'in karakteri idi..
o da zaman tüneline girip de sonuna salim cikamayanlardan..
onun da katili ekrem dumanli...