Dînî bir kavram olarak 'inzâr'; Cenâb-ı Allah´ın, peygamberleri aracılığıyla kullarını uyarması onları kötü akibetten sakındırmasıdır. 'İnzâr' görevini ifa etmeleri sebebiyle peygamberlere de 'nezîr-münzir' denir. Resulullah (s.a.s) ´in, risalet görevine (İslâm´a tebliğ) ilk defa 'inzâr'la başlamış olduğunu da Cenâb-ı Hakk´ın: 'Ey örtüye bürünen! Kalk inzâr et' (el-Müddessir, 74/12) buyruğundan öğreniyoruz. Bundan sonra Peygamber (s.a.s) ,'inzâr' görevine başlamış ve 'Sen ilk olarak en yakın hısımlarını inzâr et! ' (es-Şuarâ, 26/214) emri uyarınca önce yakın hısımlarını uyarmıştır.
Dînî bir kavram olarak 'inzâr'; Cenâb-ı Allah´ın, peygamberleri aracılığıyla kullarını uyarması onları kötü akibetten sakındırmasıdır. 'İnzâr' görevini ifa etmeleri sebebiyle peygamberlere de 'nezîr-münzir' denir.
Resulullah (s.a.s) ´in, risalet görevine (İslâm´a tebliğ) ilk defa 'inzâr'la başlamış olduğunu da Cenâb-ı Hakk´ın: 'Ey örtüye bürünen! Kalk inzâr et' (el-Müddessir, 74/12) buyruğundan öğreniyoruz. Bundan sonra Peygamber (s.a.s) ,'inzâr' görevine başlamış ve 'Sen ilk olarak en yakın hısımlarını inzâr et! ' (es-Şuarâ, 26/214) emri uyarınca önce yakın hısımlarını uyarmıştır.