Kültür Sanat Edebiyat Şiir

insan sizce ne demek, insan size neyi çağrıştırıyor?

insan terimi Erdal Canbulat tarafından tarihinde eklendi

  • Muhammed Yıldız
    Muhammed Yıldız

    insan. human.
    insan kelimesinin nisyan kelimesinden türediği söylenir arapçada.. nisyan unutmak demektir.. insan unutandır..
    yada ens kelimesindende türemiş olabilir derler.. eniis.. yani yakınlaşım
    hırçınlık tersi.. dost canlısı die bişeyler vardır ya.. öyle bişey..
    ama ademe öğretilen isim.. ne diyorum ben..?

  • Muhammed Yıldız
    Muhammed Yıldız

    İnsan.
    İnsan hakkında binlerce düşünür binlerce düşünce sundu..
    Özgün olmak ve kendimi kandırmamak için söylenilen düşünceleri kendime mal etmek istemiyorum.. bu farkedilmeyeceği için egomu okşaması muhtemel olsa bile..
    Mantık denen bir bilim dalı var.. hayvan demek canlı ve canlılar topluluğu demektir.
    Dolayısı ile insan bir hayvandır. ama her hayvan insan değildir..
    Bu durumda bir hayvanın insan olup olmadığını nasıl anlayacağız?
    Değişik yöntemler var felsefe de..
    diyorlar ki insanın diğer hayvanlardan ayırıcı en iyi vasfı.. düşünüyor olmasıdır..
    yahut.. ne bileyim.. yazı yazabilme yeteneği.. okuyabilme yeteneği.. konuşabilme özelliği.. ahlaki oluşum vesaire vesaire..
    ben diyorum ki insanın en temel özelliklerinden biri gelişiyor olmasıdır..
    bu gelişim hem fiziksel hem metafiziksel olmaktadır..
    yani insan gelişiyor olma özelliğini yitirdiğinde diğer hayvan türleriyle temel anlamda benzeşime doğru yol alır.. mesela bir eşşek.. belirli bir süre içinde fiziksel gelişimini tamamlar.. eşşekliği iyice yerine oturur.. birbirinden farklı eşekler yoktur..
    eşekler birbirine benzer.. eylemleri farklı değildir.. çünkü bir özgür iradeleri yoktur..
    özgür iradeleri olsa bile iradeyi kullanabilme kapasiteleri yoktur.. anırır bir eşek..
    bir eşek bitki yer ve çiftleşir.. insanlar eşeği ehlileştirip yük altına alır.. kullanır..
    eşek tüm bunlardan rahatsız olmaz.. eşşek yük altında olduğundan değil yük fazla olduğundan rahatsız olabilir sadece.. ve ölene kadar değişmez..
    gelişmeyen insan vasıf itibarı ile eşektir denilebilir.. yani bunu deme hakkım doğar bu durumda..
    psikoloji yöntem olarak uzun zamanlardan beri insan ruhunu ele almaya çalışmıştır
    ama bilgi olarak bir sonuç elde edememiştir..
    insan piramite babil kulesine benzemez dostlarım..
    her insan ademin çocuğudur.. ama her ademin çocuğu insan değildir..
    sana ruhu soruyorlar.. onlara de ki ................
    çok bişey diyeceğim ama bunun götürüsü getirisinden çok olur diye korkuyor ve susuyorum...

    ben böyle diyorum.. yarım kalmış cümleleri sevmiyorum.. ama nedendir bilmem hep böyle yapıyorum...

  • Yılmaz Uygun
    Yılmaz Uygun

    topraktan yaratıldığı için çamurlaşması an meselesidir :)

  • Atakan Kartaltepe
    Atakan Kartaltepe

    İNSAN...ÇIKSAN...sen öyle SAN! ..Nerdeee insanKİ SANKİ? ..

  • Noname
    Noname

    yüce allahın en üstün kıldığı varlık

  • Selin Çakır
    Selin Çakır

    Eşref-i Mahluk...

  • Betül Kıs
    Betül Kıs

    fiziki olarak hep var ve her zaman varolacak ama bu özellik çok az rastlanır oldu.herkes birbirine bir şekilde bomba gibi patlıyor.

  • Atakan Kartaltepe
    Atakan Kartaltepe

    Diyojen'in aradığı günden beri bulunamadı ki...

  • Nesrin Gelincik
    Nesrin Gelincik

    Nesli tükenmek üzere olan...

  • Sema Taşdemir
    Sema Taşdemir

    kalmadı pek....

  • Nergiz Avcı
    Nergiz Avcı

    evet konu insan ama insanın tarifini yapmak o kadar basit gözüküyoki aslında tarifi çok zor bir insanı tanımak için çok zamana ihtiyaç vardır kısacası insan halkla toplumla içi içe olmak ve bu toplum içinde mücadele etmek başarı elde etmek

  • Osman
    Osman

    Hayatta çok deger verdigin insanlarin, verdigin degere layik olmadiklarini görürsen; sakin yıkılma, bırak onlar utansınlar, tabi utanmayı biliyorlarsa.

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    ..cık..!

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    ..tercihlerini yaşar...

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    unutan da o..bilmediği halde biliyormuşcasına salınan da o..sahiplenen de o..ama okuyan da o..düşünen de o..ağlayan da o..tövbe eden de o..
    yeryüzüne halife ama farkında mı? halifelere yaraşır bir duruş sergiliyor mu? düşündürücü..

  • Nerminözdemir
    Nerminözdemir

    insanın evveli,bir damla pis su,sonu,toprakta çürüyecek,böceklere,çiyanlara yem olacak leş,bu ikisinin ortasında ise,karnında pislik taşıyan bir necaset hammalı.dünyanın en değersiz şeyi insan vücududur.ne sütü sağılıp içilir,ne eti yenir,ne yük taşımakta kullanılır...ben dünyadan yokolsam ne eksilir? benim boşluğumu biri mutlaka doldurur. öyleyse,insanın tek kıymeti Rabbine kul olmaktır.üstelik bu kulluğu yerine getirdiği zaman,bütün mahlukattan,hatta meleklerden bile kıymetli olur...herkesin bu gerçeği anlamasını Allah'tan dilerim.

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    ..bir mes'ut zalim..insan bir mağrur cahil...
    Tekne kırık,su azgın ve kayıplarda sahil...

    nfk.

  • Huseyin Dogan
    Huseyin Dogan

    İN SAN yeni şirketlerdendir. üretimi tamamen çoğalıma ve çoğaltmaya yöneliktir nüfüs patlaması yaparak girdiği borsada halka açılarak bir anda borsayı alt üst yapmıştır. korkunç tavan yapmıştır. İn sanai kuruluşunun yöneticileri bu gidişattan memnundur.

  • Kıvanç Kumanlı
    Kıvanç Kumanlı

    insan neden doğduğunu neden öleceğini tam olarak kavrayamadan yaşayan diğer canlılardan tek farkı olan aklı ve duygularını tam anlamıyla hiç birzaman kullanamayan bir varlıktır

  • Pheta Sl
    Pheta Sl

    dinini de bilmeli,
    ülkesini de,
    tarihini de,
    müziği de,
    edebiyatı da.

    neden bilmeli? ?

    dinini:yolunu kaybetmemek için,
    ülkesini:yaşayabilmek için,
    tarihini:geleceğine yön verebilmek için,
    müziği:başını deli gibi sallamak için olmasa da arada bir dinlemek için,
    edebiyatı:yaşadığı toplumu daha iyi anlamak için bilmeli.

    en önemlisi de...her konudan haberdar olmalı ki kendini bir şey sanan dar kafalılarla karşılaştığında (hangi kesimden olursa olsun) notunu verebilecek kadar bilgisi olsun.

  • Nisa Gül
    Nisa Gül

    insan en unutkan varlık.yaratılışını ve sebebini unutan.kendini unutup yaratanı unutmaya yeltenen.görevli gelip görev bilincinden uzaklaşan.gelirken eşrefi mahlukat iken giderken nasıl gideceğine kendi karar veren ve buna inanan.esfeli safilin insanın en aşağı gelmiş hali..görüntüde insan.insanlığımızı koruyabilme duasıyla her daim...

  • Nihan Aydın
    Nihan Aydın

    insan bir gün çeker gider

  • Selçuk Yalçın
    Selçuk Yalçın

    insan su yerine sevgiyi hava yerine sevgiliyi gören canlıdır

  • Selçuk Yalçın
    Selçuk Yalçın

    insan düşünen ama bunun farkında olmayan,degerlendirmeyi bilmeyen bir canlıdır

  • Erman Buyukbıyık
    Erman Buyukbıyık

    insan gözünde en değerli olduyunuz insandır......

  • Hatice Yavuzdurmaz
    Hatice Yavuzdurmaz

    kendinden başka her şeye benzetilen.. :))

  • İmran Tekin
    İmran Tekin

    RABBİNE karşı pek nankör ve dünya malınada pek düşkündür

  • Ayten Karakaş
    Ayten Karakaş

    ben sen o biz siz onlar birde fizikçimizin dediği gibi insan görünüşlü yaratıklar

  • Ceyda Demir
    Ceyda Demir

    Nefes alıp verebilen trajediler arada bir mutlu olmayı da başarabilirler tabii.

  • Cagla Cayir
    Cagla Cayir

    Amentü

    İnsan
    eşref-i mahlûkattır derdi babam
    bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
    ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
    bu söz asıl anlamını kavradı
    geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
    geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı
    kararmış rakamların yarıklarından sızarak
    bu söz yüreğime kadar alçaldı
    damar kesildi, kandır akacak
    ama kan kesilince damardan sıcak
    sımsıcak kelimeler boşandı
    aşk için karnıma ve göğsüme
    ölüm için yüreğime sürdüğüm ecza uçtu birden
    aşk ve ölüm bana yeniden
    su ve ateş ve toprak
    yeniden yorumlandı.

    Dilce susup
    bedence konuşulan bir çağda
    biliyorum kolay anlaşılmıyacak
    kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın
    yanık yağda boğulan yapıların arasında
    delirmek hakkını elde bulundurmak
    rahma çağdaş terimlerle yanaşmak için
    bana deha değil
    belgeler gerekli
    kanıtlar, ifadeler, resmi mühür ve imza
    gençken
    peşpeşe kaç gece yıllarca
    acıyan, yumuşak yerlerime yaslanıp uçardım
    bilmezdim neden bazı saatler
    alaturka vakitlere ayarlı
    neden karpuz sergilerinde lüküs yanar
    yazgı desem
    kötü bir şey dokunmuş olurdu sanki dudaklarıma
    Tokat
    aklıma niye gelmezdi
    babam onbeşli olmasa.

    Meyan kökü kazarmış babam kırlarda
    ben o yaşta koltuğumda kitaplar
    işaret parmağımda zincir, cebimde sedef çakı
    cebimde kırlangıçlar çılgınlık sayfaları
    kafamda yasak düşünceler, Gide mesela.
    Kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm
    her sevinç nöbetinde kusmak sunuldu bana
    gecenin anlamı tıkansın diye ıslık çalar
    resimli bir kitaptan çalardım hayatımı
    oysa hergün
    merkep kiralayıp da kazılan kökleri
    Forbes firmasına satan babamdı.

    Budur
    işte bir daha korkmamak için korkmaz görünen korku
    işte şehirleri bayındır gösteren yalan
    işte mevsimlerin değiştiği yerde buharlaşan
    kelepçeler, sürgünler, gençlik acılarıyla
    güçbela kurduğum cümle işte bu;
    ten kaygusu yüklü ağır bir haç taşımaktan
    tenimin olanca ağırlığı yok oldu.
    Solgun evler, ölü bir dağ, iyice solmuş dudak
    bile bir bir çınlayan
    ihtilal haberidir
    ve gecenin gümüş ipliklerden işlenmiş oluşu
    nisan ayları gelince vücudu hafifletir
    şahlanan grevler için kahkahalarım küstah
    bakışlarım beyaz bulutlara karşı obur
    marşlara ayarlanmak hevesindeki sesim
    gider şehre ve şaraba yaltaklanarak
    biraz ağlayabilmek için
    fotoğraflar çektirir
    babam
    seferberlikte mekkâredir.

    İnsanın
    gölgesiyle tanımlandığı bir çağda
    marşlara düşer belki birkaç şey açıklamak
    belki ruhların gölgesi
    düşer de marşlara
    mümkün olur babamı
    varlık sancısıyla çağırmak:
    Ezan sesi duyulmuyor
    Haç dikilmiş minbere
    Kâfir Yunan bayrak asmış
    Camilere, her yere

    Öyle ise gel kardeşim
    Hep verelim elele
    Patlatalım bombaları
    Çanlar sussun her yerde

    Çanlar sustu ve fakat
    binlerce yılın yabancısı bir ses
    değdi minarelere:Tanrı uludur Tanrı uludur
    polistir babam
    Cumhuriyetin bir kuludur
    bense
    anlamış değilim böyle maceralardan
    ne Godiva geçer yoldan, ne bir kimse kör olur
    yalnız
    coşkunluğu karşısında içlendiğim şadırvan
    nüfus cüzdanımda tuhaf
    ekmek damgası durur
    benim işim bulutlar arşınlamak gün boyu
    etin ıslak tadına doğru
    yavaş yavaş uyanmak
    çocuk kemiklerinden yelkenler yapıp
    hırsız cenazelerine bine bine
    temiz döşeklerin ürpertisinden çeşme
    korkak dualarından cibinlikler kurarak
    dokunduğum banknotlardan tiksinmeyi itiraz
    nakışsız yaşamakları
    silâhlanmak sayarak
    çıkardım
    boğaza tıkanan lokmanın hartasını
    çıkınımda güneşler halka dağıtmak için
    halkı suvarmak bin saçlarımda bin ırmak
    ıhtırdım caddeleri meğer ki mezarlarmış
    hazırmış zaten duvar sıkılmış bir yumruğa
    fly Pan-Am
    drink Coca-Cola

    Tutun ve yüzleştirin hayatları
    biri kör batakların çırpınışında kutsal
    biri serkeş ama oldukça da haklı.
    Ölümler
    ölümlere ulanmakta ustadır
    hayatsa bir başka hayata karşı.

    Orada
    aşk ve çocuk
    birbirine katışmaz
    nasıl katışmıyorsa başaklara ağustos sıcağı
    kendi tehlikesi peşinden gider insan
    putların dahi damarından
    aktığı güne kadar
    sürdürür yorucu kovalamacayı.

    Hanidir görklü dünya dünyalar içre doğan?
    Nerde, hangi yöremizde zihnin
    tunç surlardan berkitilmiş ülkesi
    ağzı bayat suyla çalkanmış çocuğa rahim olan
    parti broşürleri yoksa kafiyeler mi?
    Hangi cisimdir açıkça bilmek isterim
    takvim yapraklarının arasını dolduran
    nedir o katı şey
    ki gücü
    gönlün dağdağasını durultacak?
    Hayat
    dört şeyle kaimdir, derdi babam
    su ve ateş ve toprak.
    Ve rüzgâr.
    ona kendimi sonradan ben ekledim
    pişirilmiş çamurun zifiri korkusunu
    ham yüreğin pütürlerini geçtim
    gövdemi alemlere zerkederek
    varoldum kayrasıyla Varedenin
    eşref-i mahlûkat
    nedir bildim.

    (1974)


    İsmet Özel