Kültür Sanat Edebiyat Şiir

ilm-i ledun sizce ne demek, ilm-i ledun size neyi çağrıştırıyor?

ilm-i ledun terimi Ebubekir Korucu tarafından tarihinde eklendi

  • Yaratık Mahluk
    Yaratık Mahluk

    öncelikle selamlar
    ilm e ait bir takım derin manalara insanlar eriştiğinde veya eriştiğini ifade ettiğinde ona bir isim takıp oun üzerinden konuşup yorum yapmak teşbihe benzer brnzetme sanatı yani.
    bazı vakıf olunan ilm unsurları bu isimle (ledun) ismi... bu işi yapmaktadır. vede bu tür konulara erişmek ilm ile işi olanlara yansır. öncesinde ilm öğrenmek isteyen zatlar ilm öğrenmek için mürşid gerekir demektedirler. mürşid arayan insan heleki ledun ilmine ermek isteyen insan ilk önce inanmalı gerçek anlamda inandığını insan ilm ile farkedebilir ve işleyebilir. ilm mürşidler arasında en başta öğreten ilmi allahtır. onun için mürşid aramanız allaha inanmanız ile gerçekleşmiş olur. onun mürşidliğii ile emri olan kuran ın ilk emri yerine getirilirse ilme vakıf olursunuz. sonra vakıf olduğunuz o ilm size kendisini öğretir buda sizi mürşidin gösterdiği yolu tutmanızdır böylelikle bu yolda ilerlerseniz ledun ilmi veya daha derin ilmler siizlere açık bir yoldur. anahtar ilk emri yerine getirmektir allah size bu ilk emrin yerine getirilmesini peygamber ile göstermiştir. o ilm bahçesi olduğunu onun ilk emri yerine getirmesini tekrarlarsanız devamında inancınız size imtihanını gösterecektir ama elif lam mim allah size bunu öğretirse ki öğretti ledun ilmide daha derin ilm lerde önünüzdedir. bütün herşey allahı tesbih ederler gözleriniz allahı ilm ile görür vs vs bunlar size verilmiiş nimetlerdir ilm ilk emri yerine getirmekle size inanmayı öğretir ve başlatır ilk işin inanmak olduğunu anlatır deneyin göreceksiniz

  • Nazmi Başyiğit
    Nazmi Başyiğit

    selm arkadaşlar. ilmi ledün farklı ve kitaplardan öğrenilemeyen bir şeydir.bütün bunların yanında başında ilim olması bunun bir öğrenme meteodu olduğunun kanıtıdır.ilmiledün nefizikdir nede fizik ötesi her ikiside bu ilmin icindedir.ancak kamil bir mürşüd tarafında öğretilir.bu mürşidi bulmak cok zordur.bulsa bile nasibiyoksa öğrenemez.sizeler ilmi ledünle ilgili bir örnek vermek isterim.her yerde bilinen bir söz vardır.' sofra büyüğün su kücüyün diye.'bu söz aslında ledün ilmine göre söylenmişdir.anlamı şudur.sofra=muhapbet sofrasıdır, yani yemek sofrası deyildir.muhapbeti büyükler yapar onlar başladır demektir.su=ilimdir. suya ilimce kücük olanların ihtiyacı vardır.kısaca muhabbet sofrasında söz büyüklerin ilim kücüklerin demekti.ilmiledün işde bu gibi sözlerin ve menkibelerin altında yatan gizli manaları bilme ilmidir.ayet ve hadislerde bu nun gibidir.ilgilenenlerbu konuda bilgi verebilirim msn [email protected] herkezse selam.

  • Aydın Aydın
    Aydın Aydın

    Al-i imran suresi:

    7. Kitap'ı sana indiren O'dur: Onun ayetlerinden bir kısmı muhkemlerdir ki; onlar Kitap'ın anasıdır. Diğer ayetlerse müteşâbihlerdir. Şu var ki, kalplerinde bir eğrilik ve bozukluk bulunanlar, fitne aramak, onun teviline öncelik tanımak için Kitap'ın sadece müteşâbih kısmının ardına düşerler. Onun tevilini ise bir Allah bilir, bir de ilimde derinleşmiş olanlar. Bunlar, 'Ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır.' derler. Gönül ve akıl sahiplerinden başkası gereğince düşünemez.

  • Nasih Selim Arzuman
    Nasih Selim Arzuman

    Hak teala intikamın kul eli ile alır
    İlmi ledün nü bilmeyen bunu kul yaptı sanır.

  • Ebubekir Korucu
    Ebubekir Korucu

    KÂNÛNİ SULTAN SÜLEYMÂN HAN
    ve YAHYÂ EFENDİ MENKIBESİ

    Kânûnî Sultan Süleymân Han, Yahyâ Efendi'nin bir evliya mürşid olduğunu, Hızır Aleyhisselâm ile görüştüğünü bilir, kendisini de görüştürmesini istermiş.

    Bir gün Yahyâ Efendi ve Kânûnî, kayıkla Boğaz'da gezmeye çıkmışlar. Yahyâ Efendi yanında bir ahbâbı ile gelip kayığa binmiş. Birlikte giderlerken, Yahyâ Efendi'nin ahbâbı, devamlı Kânûnî'nin parmağındaki çok kıymetli bir yüzüğe bakıyormuş. Kânûnî bu hâli fark edince, parmağındaki yüzüğü çıkarıp; 'Buyurun, daha yakından iyice bakıp inceleyebilirsiniz' diye uzatmış. O zât yüzüğü alıp, evirip çevirdikten sonra, denize atıvermiş. Yahyâ Efendi hâriç, kayıkta bulunanlar çok hayret etmişler. Bir müddet gittikten sonra, o zât inmek istediğini bildirince, kayık kıyıya yanaşmış. O zât ineceği sırada denizden bir avuç su alıp Sultân'a uzatmış. Avucundaki suda, biraz önce denize attığı yüzük varmış. Yahyâ Efendi hâriç, kayıkta bulunan herkes yine çok hayrete düşmüşler. Kânûnî elini uzatıp yüzüğü alınca, adam birdenbire gözden kayboluvermiş. Kânûnî, Yahyâ Efendi'ye dönerek; 'Ağabey, neler oluyor? ' diye sormuş; 'O gördüğünüz Hızır Aleyhisselâm idi' cevâbını vermiş Yahyâ Efendi. Kânûnî bunun üzerine; 'Bizi niye tanıştırmadınız? ' diye sorunca, Yahyâ Efendi şöyle cevap vermiş; 'O kendini tanıttı; ama siz tanımakta geç kaldınız'.

    kaynak:65.122.110.233/webs/osm/osm_hikayeler.shtml

  • Ebubekir Korucu
    Ebubekir Korucu

    fizik ilminin ötesini içine alan allahın gizli ilminin adıdır.
    bu ilmin pozitif olan ve negetif olan iki yönü vardır.

    mesela hz hızır a.s 'ın sahip olduğu ilim bu ilmin pozitif yönünü kapsıyor.hz.hızır a.s'in hz. musa peygamber'le iki denizin buluştuğu yerde buluşup enteresan olayların yaşanması bu ilm-i ledun dahilindedir.bu olay kur-an'da kehf suresinde anlatılmaktadır.
    birde hz süleyman peygamber'in belkıs ile olan hikayesinde anlatılan olaylarda da hz hızır'ın ilm-i ledün ile belkıs'ın kilometrelerce uzakta bulunan tahtını göz açıp kapayana kadar getirmesi gene bu ime örnektir.

    bu ilmin negatif olan kısmına ise şeytan vakıftır.mesela insanlar birtakım occult bilgi ile 1-2 metre havaya kalkıyorlar.yoga, meditasyon, reenkarnasyon...gibi ilimler hep bu occult kültüre dayanmaktadır.