İdam cezası Allah'ın emridir...Herhangi bir nefsi müdafa durumu olmadan planlı ve kasten adam öldürmek, sübyancılık, evli kadın yada erkekle zina yapmak,tecvüz ve ırza geçme gibi suçların cezası ölümdür dinimizde...Siz Allah'tan daha mı iyi bileceksiniz? ? Allah ' Kısasta hayat vardır' diyor..Sen devlet olarak adam öldüren adamı idam etmezsen, suçluyu hapishanelerde rahat içinde besleyip 3-5 yıl sonrada dışarı bırakırsan kan davalarının,cinayetlerin,mafyaların,silahlanmanın ve terör örgütlerinin önünü nasıl kesersin devlet olarak? ? ? Bunun mümkünü varmı? ? Böyle birşey olabilir mi? Neymiş Avrupa Birliği karşı çıkıyormuş..Ne birliği ulan bu? Biz Avrupa Birliği hegomonyasında mı yaşayacağız? ? ? Bizim ülkemizin adı Türkiye..Askerlerimiz bu ülke için şehit oluyor Avrupa Birliği için değil..Avrupa Birliği'nin bizim yasalarımıza dilediği gibi müdale etmesi Türkiye'nin ne kadar bağımsız bir ülke olduğunu sorgulamama neden oluyor..Avrupa Birliği ve ABD bizde idam cezası uygulansın istemiyor..Çünkü başka türlü PKK'yı ve Öcalan'ı nasıl koruyup kollayacaklar? ? İdam cezası uygulansa başta Öcalan olmak üzere PKK'lı teröristler asılacak çünkü..Bu durumu çok iyi analiz ettiklerinden 'insan hakları' adı altında idam cezasının uygulanamsını engelleyerek PKK'nın varlığını korumasını ve sürekli çoğalarak güçlenmesini sağlıyorlar..
'idam cezası' diye bir terim dopru değildir,'ölüm cezası' terimi kullanılmalıdır. idam ölüm cezasının infaz şeklidir, bu yüzde elektrikli sandalye,giyotin gibi...bu yüzden ya sadece 'idam' terimi yada 'ölüm cezası' terimi kullanılmalıdır...
abd nin rahatlıkla uygulayabildiği sıradan bir olay..amerikada büyük olayların sanıkları canlı yayında idam edilir..en son oklahama bombacısının şiir okuyarak idam edilmesini izlemiştim..ilkel bir suç..The Green Mile (YEŞİL YOL) daki zenci adamın (adını hatırlayamadım) idam edilmesi beni derinden etkilemişti..
''Bir yakinını idamda kaybedenlerle konuştun mu'' diye bakarsak olaya tek taraflı olarak bakmış oluruz. Tersi bir bakışla, ''kurabanın ailesiyle konuştun mu? '' da denilebilir kolayca. Esasında bu iki bakış açısı birbirinden farklıdır çünkü ağır suçu işleyen zaten başta yakınlarını da zor duruma sokmuş olur. Böylece esas olan suçun karşılığı olan cezayı uygulamaktır. Tabi olay bana göre nasıl bir suç işlendiğine bakar.
Cezalar, toplumsal sorunları kesin çözmez, yine de kısa süreli (short-term) bir çözüm getirebilir ama esas suçun ana nedenine inmek gerekir ki bu çok uzun süreli (long-term) bir süreçtir ve suçun çok azaltılmasına ulaşılabilir. Yine de kesin çözüm insanın yapısından yani suç işlmeye yatkın oluşundan mümkün değildir.
AMA idam zaten cözüm için uygulanmaz. İdam cezası adı üstünde CEZADIR. Yani işlenilen ağır suçun cezasını ödemesidir.
Bundan dolayı, olaya çok duygusal yaklaşılırsa mantığı kaldırır, çok mantıksal davranılırsa da duygular göz ardı edilmiş olur. Bu konun uygulanması, tartışılması ve DENGENİN kurulması lazım. Zaten Adelette de dengedir. Suçun cezası önceden konulmuşsa, suçlunun suçunun sonuçlarına katlanması gerektiğinden, burada suçlunun tatmininden bahsedilmiyordur. Bunun için suçlunun suçunun kesin olarak ispatlanması ve işlediği suçun ağırlığına göre de ceza uygulanması lazımdır. Konu eğer, DEVAM EDEN ya da ALIŞKANLIK haline gelen (continuous) sapıklıksa (tecavüz gibi) veya kasıtlı cinayetse, bunların denginde cezalar verilmesi söz konusudur. Peki bu ağır ceza nedir, ömür boyu hapis derseniz bu halkın vergileriyle suçluyu barındırma gibi görülüp mantıksız görülebilir ya da idam olursa bu sefer canilik olarak görülebilir. Fakat burada kişinin bir daha aynı suçu işlememesi ya da eğtilmesi söz konusu değil, işlediği suçun yani aksiyonun karşılığının verilmesi söz konusudur. Önce bu kurbanın ailesini ilgilendirir, sonra aynı suç başkalarını da işlenebileceğinden toplumu da ilgilendirir, bu yüzden hukukun bunları göz ardı etmeden suçun her yönden analizi ile GEREKEN cezayı uygulanması şarttır. Fakat günümüzde bu olugunluğa gelmiş bir hukuk düzeni olmadığından daha doğrusu mantığın ve duyguların üstünde politikanın ağır basmasından dolayı idam cezasını uygulaması çok yanlış sonuçlara yol açıyor. Türkiye bunun çok güzel örneğidir ama bu kararın çok ekstremsi olaylarda hala kullanılabilmesi için kaldırılmaması gerekir. Suçlunun suçunu işlemeden önce sonuçlarını bilmesi ve işlerse sonuçlarına katlanması lazım kı cezasını haketsin ve önleyeci etkisini de unutmamak gerekir. Yoksa tersi olursa, adelette herkes kendine uygun olanı seçer. Bu gibi durumlarda adalet sadece bır tarafın avantajında olur... Suçu tam ispatlanmdan ya da politik nedenler dolayı cezayı uygulamak da hukuka ters düşer...
Kısacası bana göre idam uygulanması için ağır bir suç işlenmesi, suçun kesin ispatlanması ve mantık, toplumsal ve de sistem (politika) açısından hukukun yerini bulması gerekir.
Şahsen olayların idam gibi bir cezaya gelmesi çok acı ama gerçekler de acıdır ve bu konuda realiteye göre hareket etmemiz gerekimez mi?
Zaten 15 senedir uygulanmıyordu uygulanmayacaktıda avrupanın dayatmasıyla kaldırdık vesselam değişen birşey yok anlıyacağınız.3. dünya ülkeleri ve ABD nin bazı bölümlerinde uygulanıyor hala, içimden geçen idam cezasının hiçbir yerde olmaması yönünde ama bu haliylede suçlara gerekli cezaların verilmediğini düşünüyorum örnek vermeyeceğim o kadar çoklarki hanginden başlayayım bilemiyorum umarım onunda çözümünü bulurlar.
Ben bugünkü yozlaşmış dünya kültürümüz hakkında bir yorum yapmak istemiyorum aslında ama... Yazılanları okudukça ürperiyorum. Ne hakkında konuşulduğunun cidden farkında mı acaba herkes? Bir hayatı bitirmekten söz ediyoruz. Hey.. Herkes duyabiliyor mu?
Bir soru soracağım: Acaba bir problemi olmayan iyi bir eğitim almış, 'normal'(?) , mutlu bir insan bir suç işler mi durduk yere? İşlenen suçun arkasında sorunlar yatmaz mı? Peki bir insan sizce sorunlu olmak ister mi? Elinde olan bişey midir bu?
Peki o zaman bu mantığa göre, bir insana yemek vermeyelim bir süre.. ve çok zayıf olduğu için idam edelim. Evet... Ben büyük bir fark göremiyorum... İnsanın (onu insan yapan) sanatsal, ekonomik, sosyal ihtiyaçlarını karşılamazsanız da bu günkü gibi sorunlar çıkar.
Ben cezaları kararlaştıran bi insan değilim elbet ve böyle birşeye de hiç isteğim yok. Ama cezaların kısa vadeli düşünülmüş, caydırmayı ön planda tutan hükümler olduklarını ve sorunun çözümüne hiçbir etkisi olmadıklarını düşünüyorum.
Toplumsal baskı altında, cinsel benliklerini ortaya koyamamış insanların sayısını az mı sanıyorsunuz? Dünyanın büyük çoğunluğu zaten bir tantalos işkencesi halinde sürdürüyor hayatını. İdamlar değil, insanca yarınlar istiyoruz...
Bugünkü 'yaşamak için para', 'para için kölelik' düzeninde toplumda ortaya çıkan bu sorunlar size idamla çözümlenebilecek ve rastlantı sonucu ortaya çıkmış sorunlar gibi mi geliyor?
Bu, kapkaç olaylarını önlemek için ekonomiyi düzeltmek yerine, polis teşkilatını güçlendirmek kadar anlamsız ve kolaycı bir 'çözüm'(!) bence.
Ortaçağ çok geride kaldı. İdamlar değil, insanlarla insanca yarınlar istiyoruz...
PS: Ama apo (bazı hainler sayın diyorlar, tayyeep'e dedikleri gibi ama) krallar gibi yaşarken imralıda ve kazarken emekçiler madenleri karıncalar gibi, içim sızlıyor. Havaya bakıyorum, ey Göktanrım, gerçekten oradaysan eğer beni bağışla... :)
Yaklaşık iki ay önce haberlerde bir haber dikkatimi çekmişti 13 yaşındaki bir kız çocuğu el işi dersindeki ödevi için marangoza gidip yardım istemiş tam hatırlamıyorum ama kızı bir şekilde kandırıp galiba yemeye gidelim sonra yardım ederim demiş bir yere götürüp kızı tecavüz amaçlı öldürmüş sonra kızı bir battaniyaya sarıp bir yere bırakmış ve battaniyesine kıyamayıp geri almış poliste battaniyeyi delil gösterip adamı tutuklamıştı.Belkide o battaniye olmasaydı adam yakalanamayacaktı, bu adam akıl hastası falan değil sadece bir pislik idam cezası kaldırıldı muhtemelen bir gün gene bir af çıkar bu kişide 10-15 yıl sonra hapisten çıkıp gene ayni şeyi tekrarlar ve belki bir dahaki sefere delilleri ortadan kaldırmayı akıl eder.Bu zavallı kızcağızın başına gelenler herkesin başına gelebilir ve siz kalkmış hala hümanizimden bahsediyorsunuz, insanlık suçu işleyenlerin (hırsızlık değil) vicanları yoktur zarar verdiklri insanlar için üzülmezler bu durumda onlar için verilecek en uygun ceza tereddütsüz idamdır.
Tabi bu arada kana kan isteyenler kendilerini haklı görebilirler. Hatta 'peki aynı şey senin başına gelse' diye sitem de edebilirler. Hümanist olmak yaşamı bir bütün olarak görmek, yani maddeyi ve ondaki manayı ayırmamaktır. Diyalektik düşünmektir. Aklı noksanların tümünü henüz ergenlik çağında çeşitli testlerden geçirerek tespit edip, suç unsuru haline dönüşmeden -yani testiyi kırmadan- topluca idam etmek gerekmez mi öyleyse? Ya da aklı noksanlığı, yani deliliği hastalıktan saymamak mı gerekir? Yapmayınız, hepsi allah vergisi :)))
İnsanlık suçu işleyenler için uygulanmasından yanayım bunun hem caydırıcılık hem de zarar gören kişilerin (öldürülen vs) yakınlarının teselli edilmesi bakımından gerekli olduğunu düşünüyorum.
Kan dokmedıklerı muddetce asla verılen dıger cezalardan tatmın olamaz Ademogulları... TCK'nın 46.,47. ve 48. maddelerının kapsamları dısındakı butun durumlarda, bu konuda AB ugruna degıstırılmıs yasalar gecerlı olmalı... ıstemesem de ınsan tabıatında var bu duygu...
icimızde olmasa Ilahi nitelıkler de tasımazdı samırım...
su alemde oyle pislikler isleniyor ki ben idamin bile o pislikleri temizleyecegini kabul etmiyorum....ve bu fitrat lisanimla, her zaman onlari temizleyecek bir kazanin kaynatilmasini diliyorum...burada imkansiz, cunku o zaman tum dunyayin kaynamasi gerekirdi...
idam demek, zaten ölüm cezası demek....
bu mantıkla, idam cezası = 'cezaların cezası ölüm' mü oluyor yanee? ;)
bence son bir hakeden var onuda assınlar sonra kalksın..........
İdam cezası Allah'ın emridir...Herhangi bir nefsi müdafa durumu olmadan planlı ve kasten adam öldürmek, sübyancılık, evli kadın yada erkekle zina yapmak,tecvüz ve ırza geçme gibi suçların cezası ölümdür dinimizde...Siz Allah'tan daha mı iyi bileceksiniz? ? Allah ' Kısasta hayat vardır' diyor..Sen devlet olarak adam öldüren adamı idam etmezsen, suçluyu hapishanelerde rahat içinde besleyip 3-5 yıl sonrada dışarı bırakırsan kan davalarının,cinayetlerin,mafyaların,silahlanmanın ve terör örgütlerinin önünü nasıl kesersin devlet olarak? ? ? Bunun mümkünü varmı? ? Böyle birşey olabilir mi? Neymiş Avrupa Birliği karşı çıkıyormuş..Ne birliği ulan bu? Biz Avrupa Birliği hegomonyasında mı yaşayacağız? ? ? Bizim ülkemizin adı Türkiye..Askerlerimiz bu ülke için şehit oluyor Avrupa Birliği için değil..Avrupa Birliği'nin bizim yasalarımıza dilediği gibi müdale etmesi Türkiye'nin ne kadar bağımsız bir ülke olduğunu sorgulamama neden oluyor..Avrupa Birliği ve ABD bizde idam cezası uygulansın istemiyor..Çünkü başka türlü PKK'yı ve Öcalan'ı nasıl koruyup kollayacaklar? ? İdam cezası uygulansa başta Öcalan olmak üzere PKK'lı teröristler asılacak çünkü..Bu durumu çok iyi analiz ettiklerinden 'insan hakları' adı altında idam cezasının uygulanamsını engelleyerek PKK'nın varlığını korumasını ve sürekli çoğalarak güçlenmesini sağlıyorlar..
insanlık dışı bi ceza
hiçbir suçun cezası ölüm olamaz
suçu yapan bir cani ise cezayı vereninde ondan farkı yoktur! ! ! ! ! ! ! ! ! !
abdullah öcalan'a verileninkinden istiyorum mümkünse..oldukça cazip görünüyo.istediğin kadar cana kıy bişey değişmiyo..yatacak yerin oluyo artı karnın doyuyo..olurda aftan yararlanırsan dışarda hükümdarlığına devam edersin..iyi iş..
idam = ölüm cezası.....hâl böyle olunca, idam cezası ne demek? ..iki defa ceza vermek demek herhalde......- ;)) ...Pp
giyotin; (
İdealleri uğruna yaşayan beyinlerin, sadece makara yapmak için uğradıkları 20 dakikalık uğrak yeri..! ! ! ! !
'idam cezası' diye bir terim dopru değildir,'ölüm cezası' terimi kullanılmalıdır.
idam ölüm cezasının infaz şeklidir, bu yüzde elektrikli sandalye,giyotin gibi...bu yüzden ya sadece 'idam' terimi yada 'ölüm cezası' terimi kullanılmalıdır...
Adnan Menderes
ölenlerin şiirlerini ölümsüzleştirdikleri cezanın adı..ör:şafak türküsü
Ömer Muhtar-Adnan Menderes
Oppffff offffffff
Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan.
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan.
abd nin rahatlıkla uygulayabildiği sıradan bir olay..amerikada büyük olayların sanıkları canlı yayında idam edilir..en son oklahama bombacısının şiir okuyarak idam edilmesini izlemiştim..ilkel bir suç..The Green Mile (YEŞİL YOL) daki zenci adamın (adını hatırlayamadım) idam edilmesi beni derinden etkilemişti..
''Bir yakinını idamda kaybedenlerle konuştun mu'' diye bakarsak olaya tek taraflı olarak bakmış oluruz. Tersi bir bakışla, ''kurabanın ailesiyle konuştun mu? '' da denilebilir kolayca. Esasında bu iki bakış açısı birbirinden farklıdır çünkü ağır suçu işleyen zaten başta yakınlarını da zor duruma sokmuş olur. Böylece esas olan suçun karşılığı olan cezayı uygulamaktır. Tabi olay bana göre nasıl bir suç işlendiğine bakar.
Cezalar, toplumsal sorunları kesin çözmez, yine de kısa süreli (short-term) bir çözüm getirebilir ama esas suçun ana nedenine inmek gerekir ki bu çok uzun süreli (long-term) bir süreçtir ve suçun çok azaltılmasına ulaşılabilir. Yine de kesin çözüm insanın yapısından yani suç işlmeye yatkın oluşundan mümkün değildir.
AMA idam zaten cözüm için uygulanmaz. İdam cezası adı üstünde CEZADIR. Yani işlenilen ağır suçun cezasını ödemesidir.
Bundan dolayı, olaya çok duygusal yaklaşılırsa mantığı kaldırır, çok mantıksal davranılırsa da duygular göz ardı edilmiş olur. Bu konun uygulanması, tartışılması ve DENGENİN kurulması lazım. Zaten Adelette de dengedir. Suçun cezası önceden konulmuşsa, suçlunun suçunun sonuçlarına katlanması gerektiğinden, burada suçlunun tatmininden bahsedilmiyordur. Bunun için suçlunun suçunun kesin olarak ispatlanması ve işlediği suçun ağırlığına göre de ceza uygulanması lazımdır. Konu eğer, DEVAM EDEN ya da ALIŞKANLIK haline gelen (continuous) sapıklıksa (tecavüz gibi) veya kasıtlı cinayetse, bunların denginde cezalar verilmesi söz konusudur. Peki bu ağır ceza nedir, ömür boyu hapis derseniz bu halkın vergileriyle suçluyu barındırma gibi görülüp mantıksız görülebilir ya da idam olursa bu sefer canilik olarak görülebilir. Fakat burada kişinin bir daha aynı suçu işlememesi ya da eğtilmesi söz konusu değil, işlediği suçun yani aksiyonun karşılığının verilmesi söz konusudur. Önce bu kurbanın ailesini ilgilendirir, sonra aynı suç başkalarını da işlenebileceğinden toplumu da ilgilendirir, bu yüzden hukukun bunları göz ardı etmeden suçun her yönden analizi ile GEREKEN cezayı uygulanması şarttır. Fakat günümüzde bu olugunluğa gelmiş bir hukuk düzeni olmadığından daha doğrusu mantığın ve duyguların üstünde politikanın ağır basmasından dolayı idam cezasını uygulaması çok yanlış sonuçlara yol açıyor. Türkiye bunun çok güzel örneğidir ama bu kararın çok ekstremsi olaylarda hala kullanılabilmesi için kaldırılmaması gerekir. Suçlunun suçunu işlemeden önce sonuçlarını bilmesi ve işlerse sonuçlarına katlanması lazım kı cezasını haketsin ve önleyeci etkisini de unutmamak gerekir. Yoksa tersi olursa, adelette herkes kendine uygun olanı seçer. Bu gibi durumlarda adalet sadece bır tarafın avantajında olur... Suçu tam ispatlanmdan ya da politik nedenler dolayı cezayı uygulamak da hukuka ters düşer...
Kısacası bana göre idam uygulanması için ağır bir suç işlenmesi, suçun kesin ispatlanması ve mantık, toplumsal ve de sistem (politika) açısından hukukun yerini bulması gerekir.
Şahsen olayların idam gibi bir cezaya gelmesi çok acı ama gerçekler de acıdır ve bu konuda realiteye göre hareket etmemiz gerekimez mi?
Zaten 15 senedir uygulanmıyordu uygulanmayacaktıda avrupanın dayatmasıyla kaldırdık vesselam değişen birşey yok anlıyacağınız.3. dünya ülkeleri ve ABD nin bazı bölümlerinde uygulanıyor hala, içimden geçen idam cezasının hiçbir yerde olmaması yönünde ama bu haliylede suçlara gerekli cezaların verilmediğini düşünüyorum örnek vermeyeceğim o kadar çoklarki hanginden başlayayım bilemiyorum umarım onunda çözümünü bulurlar.
abi ilk once apoyu asinlar
sonra ne yaparlarsa yapsinlar.
adiler kalles apoyu asmamak icin avrupa ne derse onu yapiyorlar
Ne yapılırsa yapılsın, karışmıyorum...
Ama duysunlar ve bilsinler ki idamla çözülmez toplumsal sorunlar...
Ben bugünkü yozlaşmış dünya kültürümüz hakkında bir yorum yapmak istemiyorum aslında ama... Yazılanları okudukça ürperiyorum. Ne hakkında konuşulduğunun cidden farkında mı acaba herkes? Bir hayatı bitirmekten söz ediyoruz. Hey.. Herkes duyabiliyor mu?
Bir soru soracağım:
Acaba bir problemi olmayan iyi bir eğitim almış, 'normal'(?) , mutlu bir insan bir suç işler mi durduk yere?
İşlenen suçun arkasında sorunlar yatmaz mı? Peki bir insan sizce sorunlu olmak ister mi? Elinde olan bişey midir bu?
Peki o zaman bu mantığa göre, bir insana yemek vermeyelim bir süre.. ve çok zayıf olduğu için idam edelim. Evet... Ben büyük bir fark göremiyorum... İnsanın (onu insan yapan) sanatsal, ekonomik, sosyal ihtiyaçlarını karşılamazsanız da bu günkü gibi sorunlar çıkar.
Ben cezaları kararlaştıran bi insan değilim elbet ve böyle birşeye de hiç isteğim yok. Ama cezaların kısa vadeli düşünülmüş, caydırmayı ön planda tutan hükümler olduklarını ve sorunun çözümüne hiçbir etkisi olmadıklarını düşünüyorum.
Toplumsal baskı altında, cinsel benliklerini ortaya koyamamış insanların sayısını az mı sanıyorsunuz? Dünyanın büyük çoğunluğu zaten bir tantalos işkencesi halinde sürdürüyor hayatını. İdamlar değil, insanca yarınlar istiyoruz...
Bugünkü 'yaşamak için para', 'para için kölelik' düzeninde toplumda ortaya çıkan bu sorunlar size idamla çözümlenebilecek ve rastlantı sonucu ortaya çıkmış sorunlar gibi mi geliyor?
Bu, kapkaç olaylarını önlemek için ekonomiyi düzeltmek yerine, polis teşkilatını güçlendirmek kadar anlamsız ve kolaycı bir 'çözüm'(!) bence.
Ortaçağ çok geride kaldı. İdamlar değil, insanlarla insanca yarınlar istiyoruz...
PS: Ama apo (bazı hainler sayın diyorlar, tayyeep'e dedikleri gibi ama) krallar gibi yaşarken imralıda ve kazarken emekçiler madenleri karıncalar gibi, içim sızlıyor. Havaya bakıyorum, ey Göktanrım, gerçekten oradaysan eğer beni bağışla... :)
hayat...
Yaklaşık iki ay önce haberlerde bir haber dikkatimi çekmişti 13 yaşındaki bir kız çocuğu el işi dersindeki ödevi için marangoza gidip yardım istemiş tam hatırlamıyorum ama kızı bir şekilde kandırıp galiba yemeye gidelim sonra yardım ederim demiş bir yere götürüp kızı tecavüz amaçlı öldürmüş sonra kızı bir battaniyaya sarıp bir yere bırakmış ve battaniyesine kıyamayıp geri almış poliste battaniyeyi delil gösterip adamı tutuklamıştı.Belkide o battaniye olmasaydı adam yakalanamayacaktı, bu adam akıl hastası falan değil sadece bir pislik idam cezası kaldırıldı muhtemelen bir gün gene bir af çıkar bu kişide 10-15 yıl sonra hapisten çıkıp gene ayni şeyi tekrarlar ve belki bir dahaki sefere delilleri ortadan kaldırmayı akıl eder.Bu zavallı kızcağızın başına gelenler herkesin başına gelebilir ve siz kalkmış hala hümanizimden bahsediyorsunuz, insanlık suçu işleyenlerin (hırsızlık değil) vicanları yoktur zarar verdiklri insanlar için üzülmezler bu durumda onlar için verilecek en uygun ceza tereddütsüz idamdır.
kalkmamalıydı
Tabi bu arada kana kan isteyenler kendilerini haklı görebilirler. Hatta 'peki aynı şey senin başına gelse' diye sitem de edebilirler. Hümanist olmak yaşamı bir bütün olarak görmek, yani maddeyi ve ondaki manayı ayırmamaktır. Diyalektik düşünmektir. Aklı noksanların tümünü henüz ergenlik çağında çeşitli testlerden geçirerek tespit edip, suç unsuru haline dönüşmeden -yani testiyi kırmadan- topluca idam etmek gerekmez mi öyleyse? Ya da aklı noksanlığı, yani deliliği hastalıktan saymamak mı gerekir? Yapmayınız, hepsi allah vergisi :)))
..onu bilmem ama kısasa kısas..
İnsanlık suçu işleyenler için uygulanmasından yanayım bunun hem caydırıcılık hem de zarar gören kişilerin (öldürülen vs) yakınlarının teselli edilmesi bakımından gerekli olduğunu düşünüyorum.
Mesela savaş esnasında düşmanı öldürürken pek vicdanın sızlamaz, hatta hiç siz heralde..
idamın pek farkı yok
idamlık olanın elinde silah olsa.......
Kan dokmedıklerı muddetce asla verılen dıger cezalardan tatmın olamaz Ademogulları... TCK'nın 46.,47. ve 48. maddelerının kapsamları dısındakı butun durumlarda, bu konuda AB ugruna degıstırılmıs yasalar gecerlı olmalı... ıstemesem de ınsan tabıatında var bu duygu...
icimızde olmasa Ilahi nitelıkler de tasımazdı samırım...
ADALET...
CAYDIRICI...
ACI VERİR...
OLMADAN OLMAZ....
TEMHİZ YOLU KAPALI...
su alemde oyle pislikler isleniyor ki ben idamin bile o pislikleri temizleyecegini kabul etmiyorum....ve bu fitrat lisanimla, her zaman onlari temizleyecek bir kazanin kaynatilmasini diliyorum...burada imkansiz, cunku o zaman tum dunyayin kaynamasi gerekirdi...