Kültür Sanat Edebiyat Şiir

İbrahim Abdülkadir Meriçboyu sizce ne demek, İbrahim Abdülkadir Meriçboyu size neyi çağrıştırıyor?

İbrahim Abdülkadir Meriçboyu terimi Elif tarafından tarihinde eklendi

  • Bedir Han
    Bedir Han

    lise bir deki afet biyoloji öğretmenimizi hatırlatıyor. adı abdülkadir di.
    olmaz olsun öylesi.
    insanlık yönüne diyeceği myok ama öğretmen olarak sıfır
    00000000

  • Serenat Tutaklı
    Serenat Tutaklı

    KORU KENDİNİ


    Kaldırınca tabancasını
    Nişan almak için sarı saçlıya
    Parıldayıverdi gözleri
    Koru kendini
    Kırlangıçlar uçuştular
    Korkudan çığrışıp
    Kanat çırparak koru kendini.

    Hadi söyle bana müziği seversin sen
    Nasıl çalar insan hapishanede
    Ağrılardan, sızılardan sonra
    Romatizmanın zincirlerin kemirdiği elleriyle.

    İşte nişan aldı tam
    Kemanının üstüne
    Iskalamaz iyi nişancıdır
    Koru kendini
    Ama teller gene şakıdılar
    Doldular havayı titrek titrek hiç umursamadan.

    Hadi söyle bana müziği seversin sen
    Nasıl çalar insan hapishanede
    Ağrılardan, sızılardan sonra
    Romatizmanın zincirlerin kemirdiği elleriyle.

    'Havasız bir delikte
    Gıcırdayan somya üstünde yatakta
    Yakalanmışsın berbat bir öksürüğe
    Gel de şarkı söyle.
    Ama yine de sarı saçlı adam
    Devam etti kemanı çalmaya
    Dirildi içimizde ölü düşler.'



    A. KADİR

  • Serenat Tutaklı
    Serenat Tutaklı

    ÇİLE

    Bizim hiç bir hürriyetimiz yok,
    Hiç bir hürriyetimiz,
    Ne çalışmak, ne konuşmak, ne sevişmek,
    Sen orda bağrına bas dur en büyük çileyi,
    Ben burda en büyük çileyi doldurayım,
    Ekmeğe muhtaç, hürriyete muhtaç, sana muhtaç.
    Sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur,
    Ben burda zerdalisiz bir dal gibi durayım.

  • Elif
    Elif

    Asıl adı İbrahim Abdülkadir Meriçboyu’dur.1917 yılında İstanbul’da doğdu,1985 yılında yine İstanbul’da öldü.1936'da Kuleli Askeri Lisesi’ni bitirdi. Ankara Harp Okulu son sınıfındayken, Nazım Hikmet’in bu okulda propaganda yaptığı gerekçesiyle açılan davada yargılandı,10 aya hüküm giydi, okuldan çıkarıldı. İstanbul Hukuk Fakültesi’ne girdi. Tan gazetesinde düzeltmen olarak çalıştı. Arkadaşlarıyla Yürüyüş dergisini çıkardı. Savaş karşıtı şiirlerini içeren ilk kitabı Tebliğ toplatılınca, sıkıyönetim tarafından İstanbul dışına sürgün edildi.1943-1947 arasındaki sürgünlüğü Muğla, Balıkesir, Konya, Adana ve Kırşehir’de geçti.1965’ten sonra şiir çevirileri ve kitaplarının yayımıyla uğraştı. İlk şiirleri Ali Karasu imzasıyla yayınlandı. Başlangıçta Faruk Nafiz Çamlıbel ile Necip Fazıl etkisinde şiirler yazdı. Nazım Hikmet’in şiirleri ile karşılaşınca şiir ve dünya görüşünde önemli değişikler oldu. Bireysel dramı toplumsal sorunların birlikteliği içinde ele aldığı şiirlerinde Nazım Hikmet’in etkisi belirgindir.1940 kuşağının önde gelen toplumcu gerçekçi şairlerindendir.

  • Elif
    Elif

    Çok olun, çocuklar, çok olun,
    yüzlerce olun, binlerce olun, onbinlerce.
    Daha çok olun, daha çok olun,
    yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun.

    Bu dünya ne tek tek yaşamakta,
    bu dünya ne rakının, ne şarabın içinde,
    bu dünya ne parada, ne pulda,
    ne kalleşlikte, ne zulümde.
    Bu dünya aşkın içinde, alın terinde.

    Çok olun, çocuklar, çok olun,
    el ele verin, çocuklar, el ele,
    yaşayın dünyayı doya doya,
    açın kapıları, camları güneşe,
    ne yeise kapılın, ne korkuya,
    çok olun, çocuklar, çok olun,
    el ele verin, çocuklar, el ele.

    Mutlu olmak varken bu dünyada,
    geceler geldi dayandı kapımıza,
    olduk acımızla sarmaş dolaş,
    bekledik düşümüzle koyun koyuna.

    Çok olun, çocuklar, çok olun,
    yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun,
    el ele verin, çocuklar, el ele,
    bütün gündüzler sizin olsun,
    yaşayın dünyayı doya doya.

    Çocuklar, çiçekleri umudumuzun.