. .. ... kundak kokulu bebek masumluğuyla bulmak yokluğu, ve gözyaşlarıyla yürek katranını yıkamak dem be dem; zamanın sarkacında umut tohumları çatlasa, tufan sonrası durulan umman; kalpte bir ab/ı hayat katresi olsa…, ve konma/göçme aleminin ayrılıkları, için için, içine akan bir ırmak, ah kardeş payı edilen saatlerde, ömür biriktirmek, mümkünlü olaydı; ah nolaydı..., ... .. .
. ... ..... sabırsızlıkla bekledim geceyi, aklımda hep o nar ağacı, dalları yüreğime batan…,
ki gözlerimi kapadım işte orada; bir turnayı seviyorum dedi..., ve turnam derken; saçıldı etrafa kızıl iri taneli göz yaşları…, ah;
kapandım secdeye, yerdeki tekâvûd kalemefendisi seccademden eflatun çiçek tozları topladım, bağrıma saplanmış dalını çıkardım hüdayinabit alıcın, ve serpiştirdim tozlarını, beti benzi atmış dünyaya ve, bir dua okudum kulağına, sesim bir başka sese çarptı, tuz buz mısralar kırıntısı rüyam ah, turnam…;
keklik değil, güvercin ol diye fısıldayanım, dudağımda hep aynı şarkı, notalarını nar ağacının altına gömdüm..., yüreği kimsenin üzülmesine el vermeyen, bir yalancıyı sevdin sen…, ve varsın gedanız kendine kıysın ey maşuk, olgunlaşsın keder, çiçek yüklü dalında…, ah; ..... ... .
Uzakları yakın eden bir ses bu Sûr’a üflemesi gibi İsrafil’in. Dünyam sallanıyor yerinden, Depremler yıkıyor tüm duvarlarımı. Çığlık çığlığa bağırıyorum boşluğa, Duyan – işiten yok.! Kıyamet kopuyor, gören yok. Diri diri gömülüyorum toprağa. Duâ okuyan, mezarıma bir su döken yok. Bir zûl alır beni, ruhumu tutan yok. Çok uzaklardan gelen bir ses, Dabbett-ül Arz’dan. Sidret-ül Münteha’ya bu yolculuk, Akıl denen Cibril yanımda yok. Makamındayım … Ey Yâr’adan Müheyminler gibi döndüm yüzümü sana Yönüm sen - yörem sen, halimi bilen yok. Yüreğim tevhidde. İçimden gelen bir ses bu; Eşhedü aşk illallah… İsrafil’e Sûr’u üfleten, Mikail’e yağmur yağdırtan, Azrail’e can aldırtan, Cebrail ile yol buldurtan. Hâlim Yâr’dan, isteğim Yaradan’dan. Mesken-i huzur da arzum, bir yudum kevser Kuruyan gönlüme, kuruyan canıma can’dan…
ben sende güzde, baharı... ben sende,zemheride, yazı gördüm. ben senin gözlerinde, denizi... o deniz de,sevdaya kulaç atmayı gördüm... ben, sen de beni, ben de, seni gördüm. beni, seni, değil, sende,..bizi gördüm. sende,.. seven yüreği, o yürekte,sevdaya yelken açan, beni gördüm. ben,.. sende sevdim sevdayı, yüreğim hep,..sen diye çarptı. çorak yüreğimde, sen açtırdın,gülü,laleyi. gözümde sevda, sendin.. ve ben, hep seni düşleyip, seni sevdim... hazan rüzgarları esen, YÜREĞİMLE.....
bayram gelmşl diyorlar, hoş gelmiş sefalar getirmişte, bayram ellerin kapısını çalıyor, benim yüreğim suskun,kimsesiz ağlıyor sessiz,sessiz.. neyleyim sensiz bayramları istemem, al senin olsun, senin yüreğinde tomurcuklanıp açsın bayram gülleri, sayende giyindim ben hep hüzünleri, el alem güler oynar,benim yüreğimde, hasret kor olmuş kaynar, gülmek yasak demiş sayende, felek bana gülücükler senin olsun nasibim ağlamaksa,ağlamak kalsın bana, unutma:.. hakkım helal değildir sana, asumanı çınlatırken feryadım, benle ağlasın yer gök, sanki içimden bir ses,diyor susma haykır,derdini dök
.
..
...
kundak kokulu bebek masumluğuyla bulmak yokluğu,
ve gözyaşlarıyla yürek katranını yıkamak dem be dem;
zamanın sarkacında umut tohumları çatlasa,
tufan sonrası durulan umman;
kalpte bir ab/ı hayat katresi olsa…,
ve konma/göçme aleminin ayrılıkları,
için için,
içine akan bir ırmak,
ah kardeş payı edilen saatlerde,
ömür biriktirmek,
mümkünlü olaydı;
ah nolaydı...,
...
..
.
.
...
.....
sabırsızlıkla bekledim geceyi,
aklımda hep o nar ağacı,
dalları yüreğime batan…,
ki gözlerimi kapadım
işte orada;
bir turnayı seviyorum dedi...,
ve turnam derken;
saçıldı etrafa kızıl iri taneli göz yaşları…,
ah;
kapandım secdeye,
yerdeki tekâvûd kalemefendisi seccademden
eflatun çiçek tozları topladım,
bağrıma saplanmış dalını çıkardım hüdayinabit alıcın,
ve serpiştirdim tozlarını,
beti benzi atmış dünyaya ve,
bir dua okudum kulağına,
sesim bir başka sese çarptı,
tuz buz mısralar kırıntısı rüyam ah,
turnam…;
keklik değil, güvercin ol diye fısıldayanım,
dudağımda hep aynı şarkı,
notalarını nar ağacının altına gömdüm...,
yüreği kimsenin üzülmesine el vermeyen,
bir yalancıyı sevdin sen…,
ve varsın gedanız kendine kıysın ey maşuk,
olgunlaşsın keder, çiçek yüklü dalında…,
ah;
.....
...
.
*Hüzzam şarkılara gömdüm geçmişten kalan neyim varsa !!!!
pkze_mavikatre
Çok ararsın çooookk
*** SES ***
Uzakları yakın eden bir ses bu
Sûr’a üflemesi gibi İsrafil’in.
Dünyam sallanıyor yerinden,
Depremler yıkıyor tüm duvarlarımı.
Çığlık çığlığa bağırıyorum boşluğa,
Duyan – işiten yok.!
Kıyamet kopuyor, gören yok.
Diri diri gömülüyorum toprağa.
Duâ okuyan, mezarıma bir su döken yok.
Bir zûl alır beni, ruhumu tutan yok.
Çok uzaklardan gelen bir ses,
Dabbett-ül Arz’dan.
Sidret-ül Münteha’ya bu yolculuk,
Akıl denen Cibril yanımda yok.
Makamındayım … Ey Yâr’adan
Müheyminler gibi döndüm yüzümü sana
Yönüm sen - yörem sen, halimi bilen yok.
Yüreğim tevhidde.
İçimden gelen bir ses bu;
Eşhedü aşk illallah…
İsrafil’e Sûr’u üfleten,
Mikail’e yağmur yağdırtan,
Azrail’e can aldırtan,
Cebrail ile yol buldurtan.
Hâlim Yâr’dan, isteğim Yaradan’dan.
Mesken-i huzur da arzum, bir yudum kevser
Kuruyan gönlüme, kuruyan canıma can’dan…
Abdullah Artaç ARSLAN
Bu Akşam Yine Dertlerimle Baş Başa Kaldım.......
ben sende güzde,
baharı...
ben sende,zemheride,
yazı gördüm.
ben senin gözlerinde,
denizi...
o deniz de,sevdaya kulaç atmayı
gördüm...
ben, sen de beni,
ben de, seni gördüm.
beni, seni, değil,
sende,..bizi gördüm.
sende,.. seven yüreği,
o yürekte,sevdaya yelken açan,
beni gördüm.
ben,.. sende sevdim sevdayı,
yüreğim hep,..sen diye çarptı.
çorak yüreğimde,
sen açtırdın,gülü,laleyi.
gözümde sevda, sendin..
ve ben, hep seni düşleyip,
seni sevdim...
hazan rüzgarları esen,
YÜREĞİMLE.....
G.M.A.
yağmurum yazım kışım baharım
Bir tatlı sözüm, bir güler yüzüm
bu ne acı bu ne keder
sus kalbim sus artık yeter.......
Bir deli yuregim ben
bayram gelmşl diyorlar,
hoş gelmiş sefalar getirmişte,
bayram ellerin kapısını çalıyor,
benim yüreğim suskun,kimsesiz
ağlıyor sessiz,sessiz..
neyleyim sensiz bayramları istemem,
al senin olsun,
senin yüreğinde tomurcuklanıp açsın
bayram gülleri,
sayende giyindim ben hep hüzünleri,
el alem güler oynar,benim yüreğimde,
hasret kor olmuş kaynar,
gülmek yasak demiş sayende, felek bana
gülücükler senin olsun
nasibim ağlamaksa,ağlamak kalsın bana,
unutma:.. hakkım helal değildir sana,
asumanı çınlatırken feryadım,
benle ağlasın yer gök,
sanki içimden bir ses,diyor
susma haykır,derdini dök
içinde zehir salmasın kök....
GÜLEN
Aşk dostluğa sormuş. Ben varken sen ne işe yararsın?
Dostluk cevap vermiş
sen yokken ben senin akıttığın gözyaşlarını silerim..................
Sevme beni............