hurşîd-i cihân-tâb: dünyaya sıcaklık ve ışık veren güneş
nedîm’in, İstanbul’un tabiî güzelliklerini ve özelliklerini anlattığı kasîde’de geçer..İstanbul’un havasından, suyundan, güzelliği açısından cenneti andırmasından ve İstanbul’u dünyaya değişmeyeceğinden, velhâsılı İstanbul sevdasını anlattığı şiiridir.. bu şiirde İstanbul’u tasvir ederken mübalağa taşıyan söylemleri vardır nedîm'in.. acaba İstanbul’u şimdi görse bu denli sever, bu denli abartırmıydı sevgisini..
Bu şehr-i Sitanbul ki bi misl ü behâdır Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedâdır
Bir gevher-i yekpare iki bahr arasında Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezâdır
açalım:
hûrşîd= güneş
cihân-tâb= dünya’yı aydınlatan
hurşîd-i cihân-tâb: dünyaya sıcaklık ve ışık veren güneş
nedîm’in, İstanbul’un tabiî güzelliklerini ve özelliklerini anlattığı kasîde’de geçer..İstanbul’un havasından, suyundan, güzelliği açısından cenneti andırmasından ve İstanbul’u dünyaya değişmeyeceğinden, velhâsılı İstanbul sevdasını anlattığı şiiridir.. bu şiirde İstanbul’u tasvir ederken mübalağa taşıyan söylemleri vardır nedîm'in.. acaba İstanbul’u şimdi görse bu denli sever, bu denli abartırmıydı sevgisini..
Bu şehr-i Sitanbul ki bi misl ü behâdır
Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedâdır
Bir gevher-i yekpare iki bahr arasında
Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezâdır