yüzüne saymak istediklerinizi ayıp olmasın babında diyemedikten sonra bir an önce gitmesi için içinizden defol git had hadi derken eh bana müsade der siz de içinizdekilerini başka bir bahara saklayarak hoşçakal dersiniz ve içinizden bir daha sizi görmek dersiniz
Sözlerin artık ikna etmediği bu yaşımda, ağlamak da artık zor geliyor, zoruma gidiyor. Benden sana, söylemesi zor, yazması kolay bir kelime; Hoşçakal. Aldatıldığımı bildiğim bu geceden sana son bir yazı, son bir hatıra. Seni her çağırdığımda, artık yüreğime yumruk atamayacaksın. Ben de bir başkasının yasak bahçesine uğramayacağım. Artık ne gelmeni isteyeceğim, ne de kalmanı.... Bu akşam masamdaki tek bir mumu kendim için yaktım. Senin oturduğun iskemle boş, ev boş... İhanetin resmi boşlukta çizili... Şimdi sen bir başka masada başka gözlerlesin. Yüreğindeki pembe yalanlar büyüdükçe büyüyor. Karaya çalan pembeler... Kim, kimi kandırıyor bu alemde? Kumdan kalelerimiz her dalgada yıkılıyor. Kimseyi yolundan döndürecek gücüm yok artık. Dayanıksızım, dayanaksızım... Olduğun yerde kal... Hoşçakal...
hoşgeldin derdin hep bana beni karşılarken şimdiyse hoşçakal diosun yüzüme bakarken nasılda vefasızssın ne çabuk unuttun daha düne kadar her şeyini benimle paylaşırken bugün sadece bir hoşçakal lafı dilinden dudağına dökülen.....
yüzüne saymak istediklerinizi ayıp olmasın babında diyemedikten sonra bir an önce gitmesi için içinizden defol git had hadi derken eh bana müsade der siz de içinizdekilerini başka bir bahara saklayarak hoşçakal dersiniz ve içinizden bir daha sizi görmek dersiniz
' senÎ seviyorum ama' dedin.'hoscakal' diye ekledin' simdi gitmeye mecburum.Belki yine gelerim, umarim gelirim.' son sözün oldu. :)
Sözlerin artık ikna etmediği bu yaşımda, ağlamak da artık zor geliyor, zoruma gidiyor. Benden sana, söylemesi zor, yazması kolay bir kelime; Hoşçakal. Aldatıldığımı bildiğim bu geceden sana son bir yazı, son bir hatıra. Seni her çağırdığımda, artık yüreğime yumruk atamayacaksın. Ben de bir başkasının yasak bahçesine uğramayacağım. Artık ne gelmeni isteyeceğim, ne de kalmanı.... Bu akşam masamdaki tek bir mumu kendim için yaktım. Senin oturduğun iskemle boş, ev boş... İhanetin resmi boşlukta çizili... Şimdi sen bir başka masada başka gözlerlesin. Yüreğindeki pembe yalanlar büyüdükçe büyüyor. Karaya çalan pembeler... Kim, kimi kandırıyor bu alemde? Kumdan kalelerimiz her dalgada yıkılıyor. Kimseyi yolundan döndürecek gücüm yok artık. Dayanıksızım, dayanaksızım... Olduğun yerde kal... Hoşçakal...
hoşgeldin derdin hep bana beni karşılarken şimdiyse hoşçakal diosun yüzüme bakarken nasılda vefasızssın ne çabuk unuttun daha düne kadar her şeyini benimle paylaşırken bugün sadece bir hoşçakal lafı dilinden dudağına dökülen.....
can yakar, iç acıtır....
'Çok yakında soğuk karanlıklara dalacağız..
Hoşçakal,kısacık yazlarımın parlak aydınlığı'
veciz bir mektubun son iki kelimesinden biri..
Gule gule...