Efendim… Yokluğumuzda tarûmâr edilmiş literatûr-î tıbbîmiz… Ney ise hemen geldiğimizi belli edelim... Efendim; hipokondriyazis hastalığına tutulmuş kişidir. Bu muayyen insan grubu elinde hastalıklarının emmârelerini bir bir not ettikleri bir liste ilen dolaşırlar. Evvelinde ziyadesiylen tabibe gidip şîfa aradıklarından devâsa bir dosya yığarlar önümüze. “yarım tabib candan; yarım hoca imândan” düstûrundan hareketlen efendim bendeniz hipokondriyazisin hipertroidiylen karışmayacağına eminim bi-iznillah. Şöyle ki bir nabza bakılır 120 ve üzeri sayılır ise, nabza bakılır iken dokunulan deri nemli ve ısıcak ise,ve ölçülen basınc-ı kanımızın sistolik ve dahi diastolik arasındaki farkı ziyadesiylen fazla ise gudde-yi tiroitde büyüme hasıl olmamış ise fuzûlî TFT bakmaya ve devlet-i aliyyenin sırtına binmeye ve hastayı da bindirmeye gerk yoktur efendi… kaçınıla… sakınıla… Saygı ilen… zembillî hikmet efendi
psikiyatrik bir hastalıktır hipokondriyak…. Hani halk arasında hastalık hastası diye tabir edilirya bu psikiyatrik bozukluk için, işte bu saplantılı durumun tıp dilindeki adı hipokondriyaktır… kendisinde bir hastalık olduğu inancında olan hipokondriyaklar güvensiz, huzursuz, kuruntulu ve öfkeli olurlar… bu kuruntulu ve bedenlerinden hep şüphe eden halleri çoğu hipokondrileri yaşamdan soğutur, sürekli keyifsizdirler… sıradan bir baş ağrısı, nezle, öksürük, aksırık, çarpıntı vs. gibi durumlarda paniğe kapılırlar… zirâ, sıradan bir öksürük bile hipokondriyaklar için ölümün habercisi olabilir (onlar böyle düşünür, sanrısal bozukluk!) … hastalandıklarını düşünüp doktora giderler, genel bir muayeneden geçtikten sonra tetkikler yapılır, hattâ rutin biyokimyasal incelemelerin yanı sıra, troid hormon bozuklukları gibi taramalar, incelemeler yapılır ve sonuç olarak normal değerler çıkar … kimi hipokondriyaklar tatmin olmaz ve duruma kendi cephelerinden baktıkları için kendilerine haksızlık yapıldığını düşünürler, yetersiz bulurlar gittiği doktoru ve bir çok doktora daha görünür… metabolik, fiziksel hiçbir soruna rastlanmaz, buna rağmen kimi hipokondriyaklar saptanamamış bir hastalıkları olduğunu düşünerek en son genel cerrahi doktoruna görünmek isterler, saplantılı ve kuruntulu oldukları için ….sonuç aynı olur, herhangi bir hastalık saptanmaz … Psikolojik tedavi almaları önerilir, lâkin hasta oldukları inancını sürdürdükleri için bunu reddederler …
bu rahatsızlığın tam olarak sebepleri bilinmez, hâla bilimsel kesin bir açıklaması yapılamamaktadır… sonuç olarak psikiyatrik bir hastalıktır… bence bur durum; kişi her şeye sahip olsa da, hayatını sevgiden ve ilgiden yoksun geçirmesinin bir tezahürüdür…
bakınız:bilmediği terimi ekleyen insan..
Efendim…
Yokluğumuzda tarûmâr edilmiş literatûr-î tıbbîmiz…
Ney ise hemen geldiğimizi belli edelim...
Efendim; hipokondriyazis hastalığına tutulmuş kişidir. Bu muayyen insan grubu elinde hastalıklarının emmârelerini bir bir not ettikleri bir liste ilen dolaşırlar. Evvelinde ziyadesiylen tabibe gidip şîfa aradıklarından devâsa bir dosya yığarlar önümüze. “yarım tabib candan; yarım hoca imândan” düstûrundan hareketlen efendim bendeniz hipokondriyazisin hipertroidiylen karışmayacağına eminim bi-iznillah. Şöyle ki bir nabza bakılır 120 ve üzeri sayılır ise, nabza bakılır iken dokunulan deri nemli ve ısıcak ise,ve ölçülen basınc-ı kanımızın sistolik ve dahi diastolik arasındaki farkı ziyadesiylen fazla ise gudde-yi tiroitde büyüme hasıl olmamış ise fuzûlî TFT bakmaya ve devlet-i aliyyenin sırtına binmeye ve hastayı da bindirmeye gerk yoktur efendi… kaçınıla… sakınıla…
Saygı ilen…
zembillî hikmet efendi
doğru yazılışı 'Hipokondriyak' tır...
psikiyatrik bir hastalıktır hipokondriyak…. Hani halk arasında hastalık hastası diye tabir edilirya bu psikiyatrik bozukluk için, işte bu saplantılı durumun tıp dilindeki adı hipokondriyaktır… kendisinde bir hastalık olduğu inancında olan hipokondriyaklar güvensiz, huzursuz, kuruntulu ve öfkeli olurlar… bu kuruntulu ve bedenlerinden hep şüphe eden halleri çoğu hipokondrileri yaşamdan soğutur, sürekli keyifsizdirler… sıradan bir baş ağrısı, nezle, öksürük, aksırık, çarpıntı vs. gibi durumlarda paniğe kapılırlar… zirâ, sıradan bir öksürük bile hipokondriyaklar için ölümün habercisi olabilir (onlar böyle düşünür, sanrısal bozukluk!) … hastalandıklarını düşünüp doktora giderler, genel bir muayeneden geçtikten sonra tetkikler yapılır, hattâ rutin biyokimyasal incelemelerin yanı sıra, troid hormon bozuklukları gibi taramalar, incelemeler yapılır ve sonuç olarak normal değerler çıkar … kimi hipokondriyaklar tatmin olmaz ve duruma kendi cephelerinden baktıkları için kendilerine haksızlık yapıldığını düşünürler, yetersiz bulurlar gittiği doktoru ve bir çok doktora daha görünür… metabolik, fiziksel hiçbir soruna rastlanmaz, buna rağmen kimi hipokondriyaklar saptanamamış bir hastalıkları olduğunu düşünerek en son genel cerrahi doktoruna görünmek isterler, saplantılı ve kuruntulu oldukları için ….sonuç aynı olur, herhangi bir hastalık saptanmaz … Psikolojik tedavi almaları önerilir, lâkin hasta oldukları inancını sürdürdükleri için bunu reddederler …
bu rahatsızlığın tam olarak sebepleri bilinmez, hâla bilimsel kesin bir açıklaması yapılamamaktadır… sonuç olarak psikiyatrik bir hastalıktır… bence bur durum; kişi her şeye sahip olsa da, hayatını sevgiden ve ilgiden yoksun geçirmesinin bir tezahürüdür…
bkz: Hipokondriyazis