kalp çarpıntısı gibi gümleyerek yanan sobanın başında buz kesen ellerini ısıtırken, sobanın tavana yansıyan alevli ışıltısı da odayı aydınlatıyordu.
buz kesmiş minik ellerini sobaya yaklaştırdı. sobanın sesine karışan cılız sesiyle konuşmaya başladı.
canım çok yanıyor,bitmeyen sonsuz bir acının içinde debeleniyorum sanki...bir türlü çıkamıyorum içinden,diye serzenişli sözler birden döküldü ağzından.
yaşlı kadın,genç kadına dayadı omuzunu ''acının da tadı var'' dedi gülümsemesi çehresine yayılırken koyu kahverengi gözleri kocaman açıldı genç kadının ne demek istiyorsun dercesine,yeryüzünün dağlarını barındıran yüzüne baktı. umarsızca gülümsemesi devam etti yaşlı kadının. ''evet evet acının da tadı var... hayat kısa, günler yel gibi esip giderken acının uzattığı o saatlerin onların da tadını çıkarmalısın, denemelisin''
kalp çarpıntısı gibi gümleyerek yanan sobanın başında buz kesen ellerini ısıtırken, sobanın tavana yansıyan alevli ışıltısı da odayı aydınlatıyordu.
buz kesmiş minik ellerini sobaya yaklaştırdı. sobanın sesine karışan cılız sesiyle konuşmaya başladı.
canım çok yanıyor,bitmeyen sonsuz bir acının içinde debeleniyorum sanki...bir türlü çıkamıyorum içinden,diye serzenişli sözler birden döküldü ağzından.
yaşlı kadın,genç kadına dayadı omuzunu ''acının da tadı var'' dedi gülümsemesi çehresine yayılırken koyu kahverengi gözleri kocaman açıldı genç kadının ne demek istiyorsun dercesine,yeryüzünün dağlarını barındıran yüzüne baktı. umarsızca gülümsemesi devam etti yaşlı kadının. ''evet evet acının da tadı var... hayat kısa, günler yel gibi esip giderken acının uzattığı o saatlerin onların da tadını çıkarmalısın, denemelisin''
...bir zamanların en kasvetli vaktinde üç çocuk üç anı bir kedi tırmaladı canı, üç can yankısı koptu seni seviyorum dedi boşluğa.. ................ ........
kaç yenilgi bu sana yoruldum kendimi ispatlamakatan, ya sensizde, bensizde yaparim ya başkasıyla da deyip boşluğa yuvarlanmaktan, tutunamadan diplere yol almaktan
kırgın kızgın halde öfke biriktiğimde sana nedense hep bir masum yanın çıkar denk gelir önüme... sonra alıp içime sevesim gelir, aklimda bundan başka birşey olmaz, yayılırsin yüreğime istila ederek, seyrederim öylece
kalp çarpıntısı gibi gümleyerek yanan sobanın başında buz kesen ellerini ısıtırken, sobanın tavana yansıyan alevli ışıltısı da odayı aydınlatıyordu.
buz kesmiş minik ellerini sobaya yaklaştırdı. sobanın sesine karışan cılız sesiyle konuşmaya başladı.
canım çok yanıyor,bitmeyen sonsuz bir acının içinde debeleniyorum sanki...bir türlü çıkamıyorum içinden,diye serzenişli sözler birden döküldü ağzından.
yaşlı kadın,genç kadına dayadı omuzunu
''acının da tadı var'' dedi gülümsemesi çehresine yayılırken
koyu kahverengi gözleri kocaman açıldı genç kadının ne demek istiyorsun dercesine,yeryüzünün dağlarını barındıran yüzüne baktı.
umarsızca gülümsemesi devam etti yaşlı kadının.
''evet evet acının da tadı var... hayat kısa, günler yel gibi esip giderken acının uzattığı o saatlerin onların da tadını çıkarmalısın, denemelisin''
Az gittim uz gittim, devleri geçtim, cadıları yendim, yine de kollarında bir masal dinleyemedim.
kalp çarpıntısı gibi gümleyerek yanan sobanın başında buz kesen ellerini ısıtırken, sobanın tavana yansıyan alevli ışıltısı da odayı aydınlatıyordu.
buz kesmiş minik ellerini sobaya yaklaştırdı. sobanın sesine karışan cılız sesiyle konuşmaya başladı.
canım çok yanıyor,bitmeyen sonsuz bir acının içinde debeleniyorum sanki...bir türlü çıkamıyorum içinden,diye serzenişli sözler birden döküldü ağzından.
yaşlı kadın,genç kadına dayadı omuzunu
''acının da tadı var'' dedi gülümsemesi çehresine yayılırken
koyu kahverengi gözleri kocaman açıldı genç kadının ne demek istiyorsun dercesine,yeryüzünün dağlarını barındıran yüzüne baktı.
umarsızca gülümsemesi devam etti yaşlı kadının.
''evet evet acının da tadı var... hayat kısa, günler yel gibi esip giderken acının uzattığı o saatlerin onların da tadını çıkarmalısın, denemelisin''
...bir zamanların en kasvetli vaktinde
üç çocuk
üç anı
bir kedi tırmaladı canı,
üç can yankısı koptu
seni seviyorum dedi boşluğa..
................
........
nisyan ile malulen emekli olup yorgun düşler, duygular...
unuta unuta yitmenin eşiğinde.
hatırlamanın tamlığı ve fazlalığı olmadan.
Gece kurşun olup yağarken zihnime neyse ki şafak söktü.
kaç yenilgi bu
sana
yoruldum kendimi ispatlamakatan,
ya sensizde, bensizde yaparim
ya başkasıyla da deyip
boşluğa yuvarlanmaktan,
tutunamadan diplere yol almaktan
kırgın kızgın halde öfke biriktiğimde sana nedense hep bir masum yanın çıkar denk gelir önüme... sonra alıp içime sevesim gelir, aklimda bundan başka birşey olmaz, yayılırsin yüreğime istila ederek, seyrederim öylece