hayatın aktığı yerde farkında olamadıklarımız sizce ne demek, hayatın aktığı yerde farkında olamadıklarımız size neyi çağrıştırıyor?
hayatın aktığı yerde farkında olamadıklarımız terimi Garbi Yeli tarafından tarihinde eklendi
hayatın aktığı yerde farkında olamadıklarımız terimi Garbi Yeli tarafından tarihinde eklendi
https://www.linkedin.com/posts/giri%C5%9Fimci-kafas%C4%B1_giri%C5%9Fimci-kafas%C4%B1-activity-7061619790171242496-Z46y?utm_source=share&utm_medium=member_desktop
Bir hiç için koparılan büyük gürültülü hareketlerden bunalan ruhunun çalışmaktan ve mücadeleden kurtularak derûni huzuru, derûni ahengi araması, geniş mesafeleri, derin sûkutları, tabiatın gizli ve sessiz, asil cehdini seyretmesi, kendi kendini dinlemesi, çok düşünerek, çok duyarak dilin az söylemesi, vücudun az kımıldaması da güzel..
Büyük hırslarla itişip kalkışan, gözleri dönük pür galeyan bir insan kitlesi içinde mahsur kalmaktansa; sefil kalabalıkların hırslı gürültüsüne tebessümle bakmak, duymak, düşünmek, okumak, terennüm etmek de güzel…
farkında olamadıklarımız mühim değil, hayatta durduğumuz yere bakalım evvelâ ve farkındalıklarımızı belirleyip ortaya koyarak hayatı akıtmaktır önemli olan...
ya farkında olacak bir şey yok
ya da cidden
hiç bi şeyin farkına varamıyorum...
hayatın aktığı yerde....
Bizim de akıyor olduğumuz....
güzel yollardan, güzel yataklardan güzel denizlere kavuşan dereler,çağlayanlar gibi akabilmek dualarımla....
yaşanan an.
En cok canimizi yakanlardir,
farkina vardigimizda yitirdigimizi...
bazen düşünürüm Kİ satın alınabilecek bir hayat olabilseydi,böyle bir imkan sunulabilseydi insanlara, başka hayatlar seçime konulabilseydi bir masa üzerine sunum adında, seçim yapılabilirmiydi? ?
oysa hayat satın alınamıyor,seçilemediği gibi hemde...hani....hani kuşun kafeste çırpınışı vardırya özlemi adına,ama, seçim kafesin kapısını kapayanın elindedir..tıpkı öylesi işte....ve ben içinden çıkamam bu düşüncemin çoğu zamanlar,çoğu zamanlarsa yine kendi hayatımı seçerdim tesellisinde kalırım inanmadan hemde.. ne garip bir ikilem..hayat akıp gidiyor insanın ellerinin arasından kayarcasına ve yaşanıyor yaşanılanın farkında dahi olunmadan..herkes bir hayat bırakıyor ardında dirhem dirhem,dolu dizgin yarınlara dünü anlamadan...adı hayat işte...
farkında olduklarımızı saymak daha kolay olurdu...o kadar çok şeyin farkında değiliz ki...
bir sudur yaşam dediğimiz ilham,
bir rüzgardır kendinden habersiz.
akıp gider; hızdır, korkudur biraz,
biraz ekşi, biraz soğuk...
farkında değilizdir yokluğumuzun
yada sancılanan hayallerimizin.
yürürüz bilmeden ayaklarımızın telaşını
başımız ilerdedir, gözlerimiz aklımızın karıştığı yerde...
hissetmeyiz soluk borumuzdan geçen milyarları
ve tanımayız aslında köşe de duran pasaklı çocuğu.
umrumuzda değildir şu ya da bu.
dudağımıza saplanmış türkü, dakika gibidir
ayakkabımızdan çıkan fırtınanın günahı günah keçilerinindir
kaostur yarattığımız bakirlerin ezgisinde.
anlayan olmayacak
anlatamayacağımız hislerimizi.
elbet biri okuyacak yazdığımızı
biri tartacak ağırlığını
ama idrak yine çatlayacak
kan yine akacak
adımlar atacak
güneş yine akacak
biz yine görmeyeceğiz köşede duran pasaklı çocuğu.
çok geç olduğunda farkına vardıklarımız... varacaklarımız...
Ailemiz sevdiklerimiz...
farkında olmadığımız o kadar çok şey var ki...nasıl da günden güne değişiyoruz..yozlaşıyoruz.....etrafımıza baktığımızda ayrıntıları görebiliyor muyuz acaba
bakıp da goremedıklerımız