bencillik mi? sağduyu mu? yani sarsılmaz sağduyum ile başkalarını kendimden öne mi koyacağım. yoksa bencil bilmişliğim ile kendimi her şeyden öne mi alacağım… beğen ya da beğenme, hayat sürekli yokuş , zor ve meşakkatli bir yol… ey hayat , niye çiçeklerle bezeli ve düz bir yol değilsin
Daha uyanmamalıydık masallardan.Ne zaman bitti o eşsiz ormanlar, yollar? ne zaman ayrıldı yolları şehzade ile ipek kızın? ve ne zaman vazgeçti yakışıklı prens yüzyıl uyuyan güzeli uyandırmaktan? Ne zaman yoruldu aladdin lambasını ovmaktan? iyilik perileri, sevimli cinler şimdi neredeler? Daha uyanmamalıydık...Masallar hep o renkte ve aynı inandırıcılıkta kalmalıydı kalbimizde.Bir şey oldu, bir yerlerde.Büyüdük mü küstük mü birşeylere ne; inanmaz olduk masallara.Dinlemez olduk ve anlatmadık bir daha.Belki anlatılacak masalımız kalmadı, çabuk yordu hayat bizi.Oysa ne güzeldi küllerinden yeniden doğan Anka kuşu, Kaf dağının ardındaki o gizemli ülke, lal bir oba uşağı ile güzeller güzeli bey kızının başkaldıran sevdası.Nasıl özlüyoruz geçmişi...Neden özler ki insan? Hele birde mutsuz bir çocuksanız...Çocuktuk çünkü.İnanıyorduk.Köprüler geçmemiş, aldatmamış, aldatılmamış, bedeller ödememiş, ayrılık ve hasret mektupları okumamıştık.Ve dizlerimizi kanatmamıştı henüz hayat.İnanıyorduk, duruyduk, saftık, çocuktuk.Şimdi anlatacak bir masalımız bile yok, bir köşesine sığınacak...
'Birşeyler, birşeylerle bağdaşmaz hayatta... -Haşlama patlıcandan karnıyarık olmaz. Karnıyarık yemekse derdin,; pisliğini göze alıp kızartacaksın o patlıcanları... -Altına tayt giyerek tesettür olmaz. Örtünmekse derdin; seksapeliteyi gözden çıkarıp saklayacaksın o bacakları... -İlgi göstermiyorsan sevgin sevgi olmaz. Hele sevilmekse derdin; sevdiğinin muhtaç olduğu bir damla su bilip yaşatacaksın sevgini. Kerhen sunulan yemeğe midenin.. Kerhen edilen biada Tanrı'nın... Kerhen verilen emeğe sevginin ihtiyacı yoktur.'
Sonra; sabrının sonuna geldiğin anlar oluyor işte. Sinir uçlarına değen hayatı, 'aman benden uzak olsun' dediğin insanları çekmek ve itmek arasında kalıyorsun çoğu zaman. Düşlediğin ile yaşadığın hayat arasında ki uçurumlara bazen hiç bir anlam veremiyorsun. Yanlış yaptıklarının ağırlığı bir yana, doğru yaptıklarının bile bedelini ödüyorsun. Ne kadar sorgularsan kendini, bir o kadar yorgun düşüyorsun. Bu engellenmişlik ve mecburiyetlerinin altında ezilirken sen, gözünde solgun bir bakışla aynanın karşısına her geçtiğinde, hep aynı cümleler dökülüyor dudaklarından; 'herşey nasıl da olmaması gerektiği gibi '
' Hiç ummadığınız anlarda çalar hayat kapınızı. Seçimlerimiz hayatımızdır. Kaderlerimiz gibi! İnsan inandığı şeydir belki de inandığı kadar insandır. Ve gelene kapıyı açıp açmamak yalnız size kalmıştır! ...'
TESLİMİYETÇİ OLMADAN DEVAMLI ADIM ATMA TELAŞINDA OLMALI İNSAN. HAYATIN MERKEZİNE DOĞRU BAZEN SORULARLA, BAZEN KAVGALARLA, AMA SEVEREK VE İSTİYEREK SORGULAMALI HERŞEYİ. FARKIMIZ, FARK OLMALI ÖTEKİLERİNE, EGOMUZ BASKIN OLMADAN ELBETTE...
HAYATI SORGULAYARAK YAŞAMAK BİZ İNSANLARA,SORGULAMADAN ÖĞRENMEDEN YAŞANAN HAYATLARSA HAYVANLARA ÖZGÜDÜR.HAYATI SORGULAMAK ACILAR GETİRİRKEN SONUNDA BİLGİLERLE ÖDÜLLENDİRİLME MUTLULUĞUNA DA İNSAN OLMAK İSTEYENLER KAVUŞUYOR.. BEN İNSAN OLMA BASAMAKLARINI TIRMANMAYA ÇALIŞAN,HAYATI SORGULAYAN BİR İNSAN ADAYIYIM.YOLLARIMDA ACILAR OLSA DA HAYVANLARLA EŞDEĞER OLMAK İSTEMİYORUM.SON NEFESİMDE GERİYE DÖNÜP YOLLARIMA BAKTIĞIMDA HUZURLA GÖZLERİMİ KAPATMAK İSTİYORUM..SORULAYARAK YAŞANMIŞ HAYATIN GÜZELLİKLERİNİN FARKINDAYIM,İNATLA BU YOLDA GİDİYORUM VE BU YOLDA YALNIZ OLMADIĞIMI DA BİLİYORUM BENİM GİBİ BU YOLDA Kİ DOSLRIMIDA BAŞARILAR DİLİYORUM..
bencillik mi? sağduyu mu?
yani sarsılmaz sağduyum ile başkalarını kendimden öne mi koyacağım.
yoksa bencil bilmişliğim ile kendimi her şeyden öne mi alacağım…
beğen ya da beğenme, hayat sürekli yokuş , zor ve meşakkatli bir yol…
ey hayat , niye çiçeklerle bezeli ve düz bir yol değilsin
https://www.instagram.com/p/CqaC15dtq2x/?utm_source=ig_web_copy_link
Daha uyanmamalıydık masallardan.Ne zaman bitti o eşsiz ormanlar, yollar? ne zaman ayrıldı yolları şehzade ile ipek kızın? ve ne zaman vazgeçti yakışıklı prens yüzyıl uyuyan güzeli uyandırmaktan? Ne zaman yoruldu aladdin lambasını ovmaktan? iyilik perileri, sevimli cinler şimdi neredeler? Daha uyanmamalıydık...Masallar hep o renkte ve aynı inandırıcılıkta kalmalıydı kalbimizde.Bir şey oldu, bir yerlerde.Büyüdük mü küstük mü birşeylere ne; inanmaz olduk masallara.Dinlemez olduk ve anlatmadık bir daha.Belki anlatılacak masalımız kalmadı, çabuk yordu hayat bizi.Oysa ne güzeldi küllerinden yeniden doğan Anka kuşu, Kaf dağının ardındaki o gizemli ülke, lal bir oba uşağı ile güzeller güzeli bey kızının başkaldıran sevdası.Nasıl özlüyoruz geçmişi...Neden özler ki insan? Hele birde mutsuz bir çocuksanız...Çocuktuk çünkü.İnanıyorduk.Köprüler geçmemiş, aldatmamış, aldatılmamış, bedeller ödememiş, ayrılık ve hasret mektupları okumamıştık.Ve dizlerimizi kanatmamıştı henüz hayat.İnanıyorduk, duruyduk, saftık, çocuktuk.Şimdi anlatacak bir masalımız bile yok, bir köşesine sığınacak...
İclal Aydın
'Birşeyler, birşeylerle bağdaşmaz hayatta...
-Haşlama patlıcandan karnıyarık olmaz.
Karnıyarık yemekse derdin,; pisliğini göze alıp kızartacaksın o patlıcanları...
-Altına tayt giyerek tesettür olmaz.
Örtünmekse derdin; seksapeliteyi gözden çıkarıp saklayacaksın o bacakları...
-İlgi göstermiyorsan sevgin sevgi olmaz.
Hele sevilmekse derdin; sevdiğinin muhtaç olduğu bir damla su bilip yaşatacaksın sevgini.
Kerhen sunulan yemeğe midenin..
Kerhen edilen biada Tanrı'nın...
Kerhen verilen emeğe sevginin ihtiyacı yoktur.'
alıntı
Ne haddimize, hayat sorgulasin bizi....ne kadar sussak o kadar iyi...
Sonra; sabrının sonuna geldiğin anlar oluyor işte.
Sinir uçlarına değen hayatı, 'aman benden uzak olsun' dediğin insanları
çekmek ve itmek arasında kalıyorsun çoğu zaman.
Düşlediğin ile yaşadığın hayat arasında ki uçurumlara bazen hiç bir anlam veremiyorsun.
Yanlış yaptıklarının ağırlığı bir yana, doğru yaptıklarının bile bedelini ödüyorsun.
Ne kadar sorgularsan kendini, bir o kadar yorgun düşüyorsun.
Bu engellenmişlik ve mecburiyetlerinin altında ezilirken sen,
gözünde solgun bir bakışla aynanın karşısına her geçtiğinde,
hep aynı cümleler dökülüyor dudaklarından;
'herşey nasıl da olmaması gerektiği gibi '
' Hiç ummadığınız anlarda çalar hayat kapınızı.
Seçimlerimiz hayatımızdır.
Kaderlerimiz gibi!
İnsan inandığı şeydir belki de inandığı kadar insandır.
Ve gelene kapıyı açıp açmamak yalnız size kalmıştır! ...'
TESLİMİYETÇİ OLMADAN DEVAMLI ADIM ATMA TELAŞINDA OLMALI İNSAN. HAYATIN MERKEZİNE DOĞRU BAZEN SORULARLA, BAZEN KAVGALARLA, AMA SEVEREK VE İSTİYEREK SORGULAMALI HERŞEYİ. FARKIMIZ, FARK OLMALI ÖTEKİLERİNE, EGOMUZ BASKIN OLMADAN ELBETTE...
HAYATI SORGULAYARAK YAŞAMAK BİZ İNSANLARA,SORGULAMADAN ÖĞRENMEDEN YAŞANAN HAYATLARSA HAYVANLARA ÖZGÜDÜR.HAYATI SORGULAMAK ACILAR GETİRİRKEN SONUNDA BİLGİLERLE ÖDÜLLENDİRİLME MUTLULUĞUNA DA İNSAN OLMAK İSTEYENLER KAVUŞUYOR..
BEN İNSAN OLMA BASAMAKLARINI TIRMANMAYA ÇALIŞAN,HAYATI SORGULAYAN BİR İNSAN ADAYIYIM.YOLLARIMDA ACILAR OLSA DA HAYVANLARLA EŞDEĞER OLMAK İSTEMİYORUM.SON NEFESİMDE GERİYE DÖNÜP YOLLARIMA BAKTIĞIMDA HUZURLA GÖZLERİMİ KAPATMAK İSTİYORUM..SORULAYARAK YAŞANMIŞ HAYATIN GÜZELLİKLERİNİN FARKINDAYIM,İNATLA BU YOLDA GİDİYORUM VE BU YOLDA YALNIZ OLMADIĞIMI DA BİLİYORUM BENİM GİBİ BU YOLDA Kİ DOSLRIMIDA BAŞARILAR DİLİYORUM..
dünyayı en çok sevdiğim zaman
her şeyi en çok unuttuğum zaman sanılır... (T. Uyar)
___ değil midir?