İlk yağmur damlası düştü Kuru yapraklarına güzün. Ardında kış kıyamet, Dert, hüzün. Alınyazısı hepsi.... Kısmet.... Ha yazı, ha kışı geceyle gündüzün, Kim bilir kaç günü kaldı Ömrümüzün?
"Sen de sevgilinin yüzünü seviyorsan bil ki onun yüzünün aynası gönlündür. Gönlünü eline al da onun yüzünü gör! Canını ayna yap da onun güzelliğini seyret!"
Yaşanmışlık dersen şayet, bizim köy evlerinde kapı girişlerine el örmesi yapılan paspaslar vardı. Aradan bir yıl geçer bir bakarsın o paspas sökülmüş hırka olarak evin çocuklarına örülmüş. Veya çorap olarak dört beş kişiye örülmüş.
Yok yanına gidince soracağım mutlaka. Ama o dantel olayına eskiden de gıcık olurdum şimdi de. Özellikle tv üzerine atılıp ucu mutlaka sarkıtılan o dantele. ;))
Burhan altıntop'un evi gibi evler biliyorum hâla. Belki dantelleri yok ama eşyası üst üste gelen adım atacak yer olmayan, duvarları dahi dolu dolu evler. İçinde nefes alınmaz.
"Sen günlere bir şeyler getirmedikçe, günler sana hiçbir şey getirmiyor" (Tezer özlü) Güne bir anlam katıp güzel bir merhabayla başlamak ki yaptık onu. Bir merhaba ve bir güzel şarkı da buraya bırakarak... Günaydın sınıf ahalisi
Bu şarkıyı ben paylaşmıştım burada sanırım. Ki Ozan Barış'ın içi dopdolu eserlerinden birisidir. Allah rahmet eylesin. Kendimi hep aynen bu şarkıdaki gibi hissederim. "Nerede bir çocuk ölüyorsa oralı olamayan" yürekleri verin ateşe gitsin zaten.
İyi değilim demene gerek kalmadan iyi olmadığını anlayan birilerinin varlığıdır hayatı yaşanır kılan.
Livaneli'nin de dediği gibi "Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz sarıl bana dedikten sonra,sarılmanın ne anlamı kalır!"
Şeytanın Avukatı isimli muhteşem filmde der ki şeytan, "Aşk mı? Çok fazla çikolata yemekle aynı hissi verir" Bu da eşittir çikolata faydalıdır. Çünkü aşk çok güzel hisler yaşatır.
İnsan kırılan kalbi için küsmeyi bulmuş.
Bakmış affedemiyor,
Susmayı bulmuş...
Gönül Dağı Dizisi
Affetmenin ve küsmenin adının bile anılmadığı insanlar olsun hayatımızda...
Günaydın güzel yürekli insanlar.
İlk yağmur damlası düştü
Kuru yapraklarına güzün.
Ardında kış kıyamet,
Dert, hüzün.
Alınyazısı hepsi.... Kısmet....
Ha yazı, ha kışı geceyle gündüzün,
Kim bilir kaç günü kaldı
Ömrümüzün?
Z. O. Saba
Eylül'ün gelişine değil..
Hep gidişine yazdım ben..
Neler ögretmedi demek daha doğru...
Hayat kaybetmekteydi ...
Ne kadar yoksul ve çıplak
görünürse görünsün ağaçlar
O kadar yakındır ilkbahar
özsuyu yürümüş dallara
uğultuyla bakarsak
A.İlhan
"Sen de sevgilinin yüzünü seviyorsan bil ki onun yüzünün aynası gönlündür. Gönlünü eline al da onun yüzünü gör!
Canını ayna yap da onun güzelliğini seyret!"
Mantıku't-Tayr, Feridüddin Attar
"Muhabbet herkesin aklını çelmez
Gönül viranesi kolay düzelmez
Alemden çekinme bir zarar gelmez
Sen kendi kendine hiyanet etme."
Ölmek için yaşamayı öğretti bana.?
Soğuk ve kasvetli bir günden sıcak bir merhaba herkese.
Gününüz güzel olsun.
E bu kadar nostaljiye bir dr şöyle trt radyo 1'den bir müzik eklemesek mi?
Yaşanmışlık dersen şayet, bizim köy evlerinde kapı girişlerine el örmesi yapılan paspaslar vardı. Aradan bir yıl geçer bir bakarsın o paspas sökülmüş hırka olarak evin çocuklarına örülmüş. Veya çorap olarak dört beş kişiye örülmüş.
Yok yanına gidince soracağım mutlaka. Ama o dantel olayına eskiden de gıcık olurdum şimdi de. Özellikle tv üzerine atılıp ucu mutlaka sarkıtılan o dantele. ;))
Burhan altıntop'un evi gibi evler biliyorum hâla. Belki dantelleri yok ama eşyası üst üste gelen adım atacak yer olmayan, duvarları dahi dolu dolu evler.
İçinde nefes alınmaz.
Kaç şanslı insan vardır acaba gerçekten de rüşdüne eriştiği dönemlerde hayalini kurduğu işi yapan.
(Ergenlik değil rüşt)
Evlerde dipte köşede her ne varsa üzerine atılan dantel olayı tamamen tükendi dimi.
Bir Değirmendir bu dünya birgün öğütür bizi.
Burası Dünya burası Bu kadar işte.
Fikir beyan etmemizde bir sakınca yoksa şayet; Sesinize yüreğinize sağlık Elif Hanım. Türkünün ruhuna uygun gayet başarılı bir okuma olmuş. Tebrikler.
Burada hava nasıl bilmiyorum bile. İçimiz bahar bahçe. Gerisi çokta önemli değil. Mevsimidir kar da yağar yağmur da.
"Sen günlere bir şeyler getirmedikçe, günler sana hiçbir şey getirmiyor" (Tezer özlü)
Güne bir anlam katıp güzel bir merhabayla başlamak ki yaptık onu. Bir merhaba ve bir güzel şarkı da buraya bırakarak...
Günaydın sınıf ahalisi
Bu şarkıyı ben paylaşmıştım burada sanırım. Ki Ozan Barış'ın içi dopdolu eserlerinden birisidir. Allah rahmet eylesin. Kendimi hep aynen bu şarkıdaki gibi hissederim.
"Nerede bir çocuk ölüyorsa oralı olamayan" yürekleri verin ateşe gitsin zaten.
İyi değilim demene gerek kalmadan iyi olmadığını anlayan birilerinin varlığıdır hayatı yaşanır kılan.
Livaneli'nin de dediği gibi
"Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz sarıl bana dedikten sonra,sarılmanın ne anlamı kalır!"
Haşo biz haşıl diyoruz. El taşında çekilen mısırla yapılıyor.
Gendime ise bulgurun daha iri taneli hali.
Şeytanın Avukatı isimli muhteşem filmde der ki şeytan, "Aşk mı? Çok fazla çikolata yemekle aynı hissi verir"
Bu da eşittir çikolata faydalıdır. Çünkü aşk çok güzel hisler yaşatır.
Üstadın kendi sesinden
Şule hanımın yorumunu yazayım da benim bir alttaki cevabım sap gibi kalmasın orada...
Şule hanım dedi ki ceza olarak; " ilham kaçtı gitti ilhamı bulup getirin" ;))
Benim sebebi ilhamım kaçmadı çok şükür. Kaçmaz da elhamdulillah. O yüzden bu bana ceza olmaz.
Hayat size neler öğretti sınıfının değerli mübarekleri. Ne cezası karar kılındı hakkımızda bilmek isterük...
Ey dost! Dedi sonra gözlerinde cehennem telaşesi olan adam. Kabuk bağlamaz bu yarayı sarmaya gelmez misin?
Canı acıyanın yarasına merhem yerine katran mı sürerler bu ilde?
Gumuç dürüm yapmak :))
Uyku hayatı ıskalamaktır.
Günaydın uyuyup uyanan herkese.
Uykusuz sabahı bekleyenlere gün aymaz. Yüreğindeki güneş doğmayanlar bilmez sabahı.