'hummalı gözlerimde yaz rüyaları şimdi zaten gençliğimden beri kurduğum hayalimdi.'
insan hayal kurar ve bazen hayalleri yaşamının önüne geçebilir. bu istenen bir durum değildir.. ama hayal kurmak,istemek,arzulamak insana verilmiş en güzel şeylerden biridir..ölçüsünü tutturabilene tabi..
birde insana verilen bazı özellikler vardır ki farkında olmadan insanı rezil eder de o farkına varamaz yinede..kendini birşey görme,fahirlenme,diğer insanları aşağılama,geçmişine(kendine) küfretme, başkalarını dinlememe vs.. bütün bunlar kişinin kendisini küçültür başka bir işe de yaramaz..
Hayallerim mesken tutmuş zihnimin ta en derin noktalarını. Öyle derindeki, ne bulup çıkarmaya imkan var nede onları yok etmeye. Bekliyorlar işte kısaca. Sıkılmanı, kendisine başvurulmasını bekliyorlar. Değişmiyorlar da.. Olmayacak hayallerin peşinde koşup duruyorsun sonra. Bazen şevke geliyorsun. Yapacağına dair ümitler peydahlanıyor yüreğinde. Koşmaya başlıyorsun acemice. Bütün gücünle bütün yüreğinle koşuyorsun, maksut noktaya ulaşmak için. Dakikalar saatleri, aylar yılları takip ediyor.. Bir ara dönüp de arkana bakmak, ne kadar yol kat ettiğine bakıyorsun. O da ne! Arpa boyu kadar yol alamamışsın. O şevkin seni o saçma sapan hayallerinle seni zihninin o derin noktalarına terk ediyor. Bu çorbanın üstüne bir de ne kadar salak olduğunu hissetmen tuz biber oluyor. Salaklığın da hayallerinle birlikte boşuna koşturduğun yüreğinde yaralar açıyor. Ve ne yazık ki akıllanmak bilmeyip zihnini yine başlıyorsun taramaya…
Teb'asını 'Emanetullah' olarak gören Osmanlı Devleti'nde, akıl hastalarına bimarhanelerde son derece şefkatle muamele edilip ceviz karyolalarda, ipekli çamaşır ve çarşaflarda yatırılıp musiki ile tedavi edildiğini.
Aynı dönemde Avrupa'da ise, akıl hastalarının ruhuna şeytan girmiş denilerek diri diri yakıldığını.. (18/a)
İstanbul'daki bimarhaneleri giren Mongeri Pere'nin: 'Burası Avrupa'nın asırlar sonra tahayyül edeceği bir hayal müessesidir dediğini ve Osmanlı'nın uyguladığı bu musiki ile tedavi metodunun ABD'de ancak 1956 yılında uygulamaya geçebildiğini biliyormuydunuz
kalabalık başımla ağlarken bir kelebeğin yerdeki gözyaşlarımın üzerine konup kana kana içitiğini gördüm ağlamalarımı -tuzlu dedi -o zaman beni sakla dedim -bulurlar dedi. -sarı elbisemi giyip sarı kanatlarının arasına saklanırsam peki? dedim. -ama gözyaşın tuzlu senin ve mutlaka bulunur acıya ağlayanlar...
bir dağın tepesine çıkıp öylesine salıverdim kendimi boşluğa ve bunca ağırlığıma rağmen bir sineğin gövdesine tutundum zorlanmadı beni taşırken dönüp bana -yolculuk nereye dedi -yolun bittiği yere dedim.yolun bittiği yer yok.sana sunulan sonsuzluk içinde yüzeceksin yoksa söylemediler mi sana sen bir insansın.farklısın bizlerden.cesursun ki kanatların olmadandağdan salıveriyorsunkendini.. ve gözeten biri var bak koş dedi koş atladı yine birisi yasak dağdan geç yanından tesadüf eseri son şansı ol ve son şansının bir sinek olduğunu görünce irkilsin sakın tutma onu o sana tutunsun.. -peki yol bitmez dedin bu memlekette her yol bitiyor görüyorum heyhat dedi sinek bırak kendini o zaman bırak da gör bir ıhlamur yaprağı bir canavarı nasıl taşırmış bir kuş tüyü feveran ederek çıkar karşına uçan halı misali götürür denizin karanlıklarına...
gözlerimi kapattım yürüyorum üstümde bir hırka fazlalık bulutların arasından çağlayan şelaler görüyorum hiçbiri beni ıslatmıyor yol kenarların meyveleri uzatan dallar bakıyorum bakıyorum yemek mi? asla uzatsam ellerimi kaybolacaklar biliyorum bir kedi yavrusu yolda seviyorum seviyorum elimi tırmalamış acıttı biliyorum ama kan akmıyor çünkü bu benim hayalim senaryo bana ait..
gözlerimi açtım yazıyorum yazıyorum 'aşk' yazıyorum ama ekranda 'acı' yazsın istiyorum olmuyor.. çünkü buda benim gerçeğim...
Hayaller hep aklımızda,gerçekleşmek umuduyla beklerler.O kadar çok hayale sahiptir ki insanlar...Ama içlerinden milyonda birinin isteği kabul görür her nedense.Ama öyle olması gerek.Düşünsenize herkesin hayalleri gerçek olsa,hayalin bir anlamı olur muydu? Onlar değil midir yaşam kaynağımız,tek umudumuz? Kimin hayalleri gerçekleşir,sizce? Tabi ki hayalinin gerçekleşmesini yürekten isteyenler.Ben de düşünüyorum ara sıra acaba yürekten mi istiyorum hayalimin gerçeğe dönüşmesini? Cevabını hiç ama hiç bulamadım.Ve hiçbir zaman da bulamayacağım....
İnsanın isteyipte ulaşamadığı dert olur. Bu dert ırmağından fışkıran sular ise hayal. Bazen hayaller coşar. Ne olduğunu, neden görüldüğünü bilmediğimiz hayaller, bazen adını bile koyamadığımız duygularla ortaya çıkar. Ne olursa olsun asla hayal kurmayı bırakmamak lazım. onlar bizim son sermayelerimiz olabilir :)
bir gün uyandığımızda şehir merkezinin ortasında bir yere, çok sayıda uzay aracının inmiş olduğunu görsek, içinden bize benzer canlılar çıksa ve bizle sohbet etse, ne olur acaba? ? ? bilmem ne gezegeninden olduklarını söyleyip, oraya ait resimleri gösterseler, bizi hiç bir şüphe duymadan ikna etseler, ne olur acaba.? ? ? ..birilerinde hayal kırıklığı olur da, bu durumu nasıl açıklar acaba din alimleri..? ? ? ..
bu durumda dinlerin akibeti ne olur? ? ? vs.vs.vs.. ulan hayal kurmanında içine ettik ya şimdi, tövbe tövbe estafurullah...- ;)) ...Pp
- Öyle bir serap görürsün ki, bir hayal alemine sürükler seni, bir an mutlu eder, sonra şaşırtır o yeşil vaha kaybolduğunda, Altın sarısı kumların ışıltısıyla, gördüğün gerçek mi hayal miydi bilemezsin
hayaller insanın gerçek dünyasıdır... orda özgürdür sadece... kimse karışamaz... herşeyi kendisi yapar insan... yolun sonu da yok.... alın gerçek diye tabir ettiğiniz yalanlarımı.. verin hayallerimi.. onlar benim tek gerçeğim şimdi.... bi ayrılamayız... sevenlerimi de oraya aldımmı ne mutlu oluruz o zaman..
ben hayal kurmayı çok seviyorum ama kurmaya korkuyorum.çünkü kurduğum hayallerin hepsi tam tersi oldu herşey berbat oldu onun için hayal kurmamaya çalışıyorum (ama hayalsizde yaşam olmaz ki bee :))
konya ovası büyüklüğünde bi çayır ve cinsinden binlerce at..çayıra bakan yamaca kurulu 365 futbol sahası büyüklüğünde odası ve okyanusa terasından atlanılabilen salonu olan bi evcağız..okyanusa atlanıldığı zaman maden suyuna atlayabilme imkanı..her odada güzelliğini unutturacak zeka sahibi cinsi latifeler..aydoğan,ilkay ve tahsin hadım edilmiş uşaklar olarak mutfakta çalışsın.. kütüphanesi everestin zirvesine baksın..mutfak balkonunda niyagara çiğiltileri ıslatsın.. ..................................................
utopya bnm hayatım...zaten utopik bi dün ya kurmusum kendime öyle sürünüp gidiyom :)
gelecek
'hummalı gözlerimde yaz rüyaları şimdi
zaten gençliğimden beri kurduğum hayalimdi.'
insan hayal kurar ve bazen hayalleri yaşamının önüne geçebilir. bu istenen bir durum değildir.. ama hayal kurmak,istemek,arzulamak insana verilmiş en güzel şeylerden biridir..ölçüsünü tutturabilene tabi..
birde insana verilen bazı özellikler vardır ki farkında olmadan insanı rezil eder de o farkına varamaz yinede..kendini birşey görme,fahirlenme,diğer insanları aşağılama,geçmişine(kendine) küfretme, başkalarını dinlememe vs.. bütün bunlar kişinin kendisini küçültür başka bir işe de yaramaz..
' karpuz kabuğundan gemiler yapmak.'
Hayaller; umutlarımızın tohumları,
hayaller; kırılmışlıkların avuntuları,
hayaller; bir zamanlar çocuk oluşumuzun tek kanıtı..
Hayallerim;
geleceğimin 'herşey güzel olacak! 'mırıltıları..
bir hayal cinsinden kabul görür mü acaba :) hayaller gerçek olsa ya da biz hayal olsak...
Hayallerim mesken tutmuş zihnimin ta en derin noktalarını. Öyle derindeki, ne bulup çıkarmaya imkan var nede onları yok etmeye. Bekliyorlar işte kısaca. Sıkılmanı, kendisine başvurulmasını bekliyorlar. Değişmiyorlar da.. Olmayacak hayallerin peşinde koşup duruyorsun sonra. Bazen şevke geliyorsun. Yapacağına dair ümitler peydahlanıyor yüreğinde. Koşmaya başlıyorsun acemice. Bütün gücünle bütün yüreğinle koşuyorsun, maksut noktaya ulaşmak için. Dakikalar saatleri, aylar yılları takip ediyor.. Bir ara dönüp de arkana bakmak, ne kadar yol kat ettiğine bakıyorsun. O da ne! Arpa boyu kadar yol alamamışsın. O şevkin seni o saçma sapan hayallerinle seni zihninin o derin noktalarına terk ediyor. Bu çorbanın üstüne bir de ne kadar salak olduğunu hissetmen tuz biber oluyor. Salaklığın da hayallerinle birlikte boşuna koşturduğun yüreğinde yaralar açıyor. Ve ne yazık ki akıllanmak bilmeyip zihnini yine başlıyorsun taramaya…
Hayal Müessesesi
Teb'asını 'Emanetullah' olarak gören Osmanlı Devleti'nde, akıl hastalarına bimarhanelerde son derece şefkatle muamele edilip ceviz karyolalarda, ipekli çamaşır ve çarşaflarda yatırılıp musiki ile tedavi edildiğini.
Aynı dönemde Avrupa'da ise, akıl hastalarının ruhuna şeytan girmiş denilerek diri diri yakıldığını.. (18/a)
İstanbul'daki bimarhaneleri giren Mongeri Pere'nin: 'Burası Avrupa'nın asırlar sonra tahayyül edeceği bir hayal müessesidir dediğini ve Osmanlı'nın uyguladığı bu musiki ile tedavi metodunun ABD'de ancak 1956 yılında uygulamaya geçebildiğini biliyormuydunuz
en büyük hayalim en büyük hayelemin gerçekleşmesi! ! ! !
uff çok hayalperestim
newtonun başına düşen elma olmayı bile hayal ettim ;)
kalabalık başımla ağlarken
bir kelebeğin yerdeki gözyaşlarımın üzerine
konup kana kana içitiğini gördüm ağlamalarımı
-tuzlu
dedi
-o zaman beni sakla
dedim
-bulurlar
dedi.
-sarı elbisemi giyip sarı kanatlarının arasına saklanırsam peki?
dedim.
-ama gözyaşın tuzlu senin ve mutlaka bulunur acıya ağlayanlar...
bir dağın tepesine çıkıp öylesine salıverdim kendimi boşluğa
ve bunca ağırlığıma rağmen bir sineğin gövdesine tutundum
zorlanmadı beni taşırken dönüp bana
-yolculuk nereye
dedi
-yolun bittiği yere
dedim.yolun bittiği yer yok.sana sunulan sonsuzluk içinde yüzeceksin yoksa söylemediler mi sana
sen bir insansın.farklısın bizlerden.cesursun ki kanatların olmadandağdan salıveriyorsunkendini..
ve gözeten biri var bak koş dedi
koş atladı yine birisi yasak dağdan
geç yanından tesadüf eseri son şansı ol
ve son şansının bir sinek olduğunu görünce irkilsin
sakın tutma onu
o sana tutunsun..
-peki yol bitmez dedin bu memlekette
her yol bitiyor görüyorum
heyhat dedi sinek bırak kendini o zaman
bırak da gör bir ıhlamur yaprağı bir canavarı nasıl taşırmış
bir kuş tüyü feveran ederek çıkar karşına uçan halı misali
götürür denizin karanlıklarına...
gözlerimi kapattım yürüyorum
üstümde bir hırka fazlalık
bulutların arasından çağlayan şelaler görüyorum
hiçbiri beni ıslatmıyor
yol kenarların meyveleri uzatan dallar
bakıyorum bakıyorum
yemek mi?
asla
uzatsam ellerimi kaybolacaklar biliyorum
bir kedi yavrusu yolda
seviyorum seviyorum
elimi tırmalamış acıttı biliyorum
ama kan akmıyor
çünkü bu benim hayalim
senaryo bana ait..
gözlerimi açtım
yazıyorum yazıyorum
'aşk' yazıyorum
ama ekranda 'acı' yazsın istiyorum olmuyor..
çünkü buda benim gerçeğim...
'Eskişehir-İstanbul arası 45 dk'ya indi'
:P
HAYAL y.o.k sa bende y.o.k um
Hayaller hep aklımızda,gerçekleşmek umuduyla beklerler.O kadar çok hayale sahiptir ki insanlar...Ama içlerinden milyonda birinin isteği kabul görür her nedense.Ama öyle olması gerek.Düşünsenize herkesin hayalleri gerçek olsa,hayalin bir anlamı olur muydu? Onlar değil midir yaşam kaynağımız,tek umudumuz?
Kimin hayalleri gerçekleşir,sizce? Tabi ki hayalinin gerçekleşmesini yürekten isteyenler.Ben de düşünüyorum ara sıra acaba yürekten mi istiyorum hayalimin gerçeğe dönüşmesini? Cevabını hiç ama hiç bulamadım.Ve hiçbir zaman da bulamayacağım....
İnsanın isteyipte ulaşamadığı dert olur. Bu dert ırmağından fışkıran sular ise hayal. Bazen hayaller coşar. Ne olduğunu, neden görüldüğünü bilmediğimiz hayaller, bazen adını bile koyamadığımız duygularla ortaya çıkar. Ne olursa olsun asla hayal kurmayı bırakmamak lazım. onlar bizim son sermayelerimiz olabilir :)
merak ediyorum, hep kafama takılır bu;
bir gün uyandığımızda şehir merkezinin ortasında bir yere, çok sayıda uzay aracının inmiş olduğunu görsek, içinden bize benzer canlılar çıksa ve bizle sohbet etse, ne olur acaba? ? ? bilmem ne gezegeninden olduklarını söyleyip, oraya ait resimleri gösterseler, bizi hiç bir şüphe duymadan ikna etseler, ne olur acaba.? ? ? ..birilerinde hayal kırıklığı olur da, bu durumu nasıl açıklar acaba din alimleri..? ? ? ..
bu durumda dinlerin akibeti ne olur? ? ? vs.vs.vs.. ulan hayal kurmanında içine ettik ya şimdi, tövbe tövbe estafurullah...- ;)) ...Pp
Herşey hayal kurmakla başlar.........
Adım adım aşkın yörüngesinde
Yürüsem leylaya meyhanelerden
O'nu bulsam sessizliğin sesinde
Köşklere kavuşsam viranelerden
nurullah genç
sebeb oldu
hayaller gerceklestırmek ıcındır.
-
Öyle bir serap görürsün ki, bir hayal alemine sürükler seni, bir an mutlu
eder, sonra şaşırtır o yeşil vaha kaybolduğunda,
Altın sarısı kumların ışıltısıyla, gördüğün gerçek mi hayal miydi
bilemezsin
Nargilenin dumanina benzer hayaller.. Sadece zehirler ve ucup gider...
Imagine there's no heaven,
Cennetin olmadığını hayal et
It's easy if you try,
Eğer denersen…bu kolay..
No hell below us,
Altımızda bir cehennem yok..
Above us only sky,
Üstümüzde ise…sadece gökyüzü..
Imagine all the people…living for today...
Hayal et…bütün insanların bugün için yaşadıklarını….
Imagine there's no countries,
Hayal et ülkelerin olmadığını…
It isnt hard to do,
Yapmak zor değil..
Nothing to kill or die for,
Öldürecek veya uğrunda ölecek hiçbirşey yok..
No religion too,
Din de yok…
Imagine all the people living life in peace...
Hayal et…bütün insanların barış içinde yaşadıklarını….
Imagine no possesions,
Hayal et sahip olduğun hiçbirşeyin olmadığını…
I wonder if you can,
Merak ediyorum…başarabilir misin?
No need for greed or hunger,
Açgözlülüğe veya açlığa ihtiyaç yok…
A brotherhood of man,
İnsanların kardeşliği….
Imagine all the people…Sharing all the world...
Hayal et…bütün insanların dünyayı paylaştıklarını….
You may say I’m a dreamer,
Benim bir hayalperest olduğumu söyleyebilirsin…
but Im not the only one,
Ama ben yalnız değilim…
I hope some day you'll join us,
Umarım bir gün sen de bize katılacaksın…
And the world will live as one.
Ve bütün dünya…tek bir kişi gibi yaşayacak…
John Lennon
hayaller insanın gerçek dünyasıdır...
orda özgürdür sadece...
kimse karışamaz...
herşeyi kendisi yapar insan...
yolun sonu da yok....
alın gerçek diye
tabir ettiğiniz yalanlarımı..
verin hayallerimi..
onlar benim tek gerçeğim şimdi....
bi ayrılamayız...
sevenlerimi de oraya aldımmı
ne mutlu oluruz o zaman..
ben hayal kurmayı çok seviyorum ama kurmaya korkuyorum.çünkü kurduğum hayallerin hepsi tam tersi oldu herşey berbat oldu onun için hayal kurmamaya çalışıyorum (ama hayalsizde yaşam olmaz ki bee :))
Eskiden korkardım hayal kurmaktan.
Artık kurabiliyorum...Yaşasınnnn! ! ! !
konya ovası büyüklüğünde bi çayır ve cinsinden binlerce at..çayıra bakan yamaca kurulu 365 futbol sahası büyüklüğünde odası ve okyanusa terasından atlanılabilen salonu olan bi evcağız..okyanusa atlanıldığı zaman maden suyuna atlayabilme imkanı..her odada güzelliğini unutturacak zeka sahibi cinsi latifeler..aydoğan,ilkay ve tahsin hadım edilmiş uşaklar olarak mutfakta çalışsın..
kütüphanesi everestin zirvesine baksın..mutfak balkonunda niyagara çiğiltileri ıslatsın..
..................................................
yaşamımdaki TEK gerçek olan SEN
NEDEN şimdi HAYALİM oldun:(