Düşünülün ilk anlamda bulunmuş olduğumuz dünya atmosferinin büyük oranda biz insanlar tarafından kirletilmesidir. Diğer bir yandan mecazi olarak da bulunulan ortamın istenilmeyen kişi veya konular tarafından bozulması, içerisinde bulunulması güç bir duruma sokulması.
Soluduğumuz hava çoğunlukla, fabrika dumanları, kalorifer dumanı ve arabaların çıkardığı egzos gazlarıyla kirleniyor.
Geçen yüzyılın sonundan beri İngiltere’de, kimi büyük büyük şehirlerin havası bazı günler kömür yüzünden solunmaz duruma geliyordu. Dumanla sis karışımı olan “kalın sis tabakası”,1960’lı yıllara kadar Londra’nın önemli özelliğiydi. Sanayileşmiş ülkelerde kömürün yerini daha temiz yani daha az kirlenmeye neden olan fuel-oil, daha sonra ise elektrik ve doğal gaz aldı. Ve bu şekilde büyük yerleşim yerlerinde daha rahat nefes alınmaya başlandı.
Ancak 1970’li yıllarda, dumansız, ama daha sinsi bir kirlilik ortaya çıktı. Araç trafiğinin yol açtığı egsoz gazları, fabrika bacalarından yayılan gazlarla birleşince, büyük şehirlerin havası kükürtdioksit, azotmonoksit ve yanmamış hidro-karboblarla kirlendi. Bu gazlar, hava şartları nedeniyle bir yerleşim yerinin üstünde sıkışıp kalırsa, havayı solunmaz hale getiren bir fotokimyasal sis oluşturuyor. Los Angles, Meksika, İstanbul, Atina gibi şehirler, bu tür kirliliğin kurbanı. Bu gazlar rüzgarla taşındığındaysa “asit yağmurları” şeklinde tekrar yeryüzüne iniyor. Bu da göllerin verimsizleşmesine, toprağın asitlenmesine ve bitki örtüsünün zarar görmesine neden oluyor. Asit yağmurları, Kanada ve İskandinavya’da bir çok gölde yaşamın sona ermesine neden oldu.
Bu yaygın atmosfer kirliliğine çözüm bulmak amacıyla fabrika bacalarıyla ilgili daha ciddi önlemler alındı ve “temiz araba” projesine önem verildi. Sanayiciler, fabrikalarını duman fietraj sistemeleriyle donatmak, otomobil üreticleri ise egsoz gazlarının zararlı etkilerini azaltacak katlizörlü susturucular taşyan arabaları piyasaya sürmek zorunda bırakıldı. ABD’de ve Japonya’da kullanımı yaygın olan bı tür arabalar, Avrupa’da da piyasaya çıkmaya başladı. (R. CA.) __________________________________________________________
Ayrıca bkz. www.angelfire.com/fm/cukurcayir/kirlilik.htm www.die.gov.tr/TURKISH/SONIST/CEVRE/cevre.html www.ttb.org.tr/yatagan/3.html ulucam.uludag.edu.tr/hava.html www.koeri.boun.edu.tr/meteoroloji/hkirli1.htm www.sanalhoca.com/kimya/yasamsallar/havakirliligi.htm vb… __________________________________________________________
Pasif Sigara İçicisi gibi
Araştırmacılar, hava kirliliğinin yol açtığı riskin, pasif sigara içicileri için geçerli olan riskle aynı oranda olduğunu bildirdiler. Sigara içen birisiyle yaşayan pasif içicilerin, sigara içmeyen birisiyle yaşayan ve sigara kullanmayan insanlara göre yüzde 16-24 arasında daha fazla risk taşıdıkları biliniyor. ABD’nin büyük kentlerinden New York, Chicago ve Washington’da genellikle endüstri merkezlerinde yakılan kömürün havayı kirlettiği, batıda ise dizel tırların ve otobüslerin hava kirliliğinde önemli rol oynadığı kaydedildi.
Not: Daha ilerici çözümler için petrol, kömür gibi zararlı maddelerin yerine rüzgar, güneş, elektrik, su, ve atıkların dönüşümüyle oluşan enerjilerden yararlanılması lazım. Fakat petrol hegomanyası bu konudaki gelişmeleri engellemektedir. Geleceğimiz tehdit altındadır bu bakımdan hava kirliliğini engeleyici çözümlerin uygulnamsı için önce ABD gibi ülkerin izledikleri sömürücü politiklarla savşılması gerekir. __________________________________________________________
Hava kirliliği bence fabrika bacalarından çıkan,araba egsozlarından çıkandumanlar ve her yerdeki çöplerin pis kokularıdır.
Düşünülün ilk anlamda bulunmuş olduğumuz dünya atmosferinin büyük oranda biz insanlar tarafından kirletilmesidir.
Diğer bir yandan mecazi olarak da bulunulan ortamın istenilmeyen kişi veya konular tarafından bozulması, içerisinde bulunulması güç bir duruma sokulması.
HAVA KİRLİLİĞİ NEDİR?
'düşüncelerimi yaydım bu gece kente,
hepsi havada asılı kaldı.
bu nedenledir hava kirliliği'
((:
bu sene istanbul'da ayrı bir hava kirliliği var...insanın genzini yakıyo...akşam çökünce sokağa çıkılmıyo...
karbondioksit birikimi
Nette yapılan 'Kopyala/Yapıştır' kadar etkili bir kirliliktir...
Hava Kirliliği ve Atmosfer
Soluduğumuz hava çoğunlukla, fabrika dumanları, kalorifer dumanı ve arabaların çıkardığı egzos gazlarıyla kirleniyor.
Geçen yüzyılın sonundan beri İngiltere’de, kimi büyük büyük şehirlerin havası bazı günler kömür yüzünden solunmaz duruma geliyordu. Dumanla sis karışımı olan “kalın sis tabakası”,1960’lı yıllara kadar Londra’nın önemli özelliğiydi. Sanayileşmiş ülkelerde kömürün yerini daha temiz yani daha az kirlenmeye neden olan fuel-oil, daha sonra ise elektrik ve doğal gaz aldı. Ve bu şekilde büyük yerleşim yerlerinde daha rahat nefes alınmaya başlandı.
Ancak 1970’li yıllarda, dumansız, ama daha sinsi bir kirlilik ortaya çıktı. Araç trafiğinin yol açtığı egsoz gazları, fabrika bacalarından yayılan gazlarla birleşince, büyük şehirlerin havası kükürtdioksit, azotmonoksit ve yanmamış hidro-karboblarla kirlendi. Bu gazlar, hava şartları nedeniyle bir yerleşim yerinin üstünde sıkışıp kalırsa, havayı solunmaz hale getiren bir fotokimyasal sis oluşturuyor. Los Angles, Meksika, İstanbul, Atina gibi şehirler, bu tür kirliliğin kurbanı. Bu gazlar rüzgarla taşındığındaysa “asit yağmurları” şeklinde tekrar yeryüzüne iniyor. Bu da göllerin verimsizleşmesine, toprağın asitlenmesine ve bitki örtüsünün zarar görmesine neden oluyor. Asit yağmurları, Kanada ve İskandinavya’da bir çok gölde yaşamın sona ermesine neden oldu.
Bu yaygın atmosfer kirliliğine çözüm bulmak amacıyla fabrika bacalarıyla ilgili daha ciddi önlemler alındı ve “temiz araba” projesine önem verildi. Sanayiciler, fabrikalarını duman fietraj sistemeleriyle donatmak, otomobil üreticleri ise egsoz gazlarının zararlı etkilerini azaltacak katlizörlü susturucular taşyan arabaları piyasaya sürmek zorunda bırakıldı. ABD’de ve Japonya’da kullanımı yaygın olan bı tür arabalar, Avrupa’da da piyasaya çıkmaya başladı. (R. CA.)
__________________________________________________________
Ayrıca bkz.
www.angelfire.com/fm/cukurcayir/kirlilik.htm
www.die.gov.tr/TURKISH/SONIST/CEVRE/cevre.html
www.ttb.org.tr/yatagan/3.html
ulucam.uludag.edu.tr/hava.html
www.koeri.boun.edu.tr/meteoroloji/hkirli1.htm
www.sanalhoca.com/kimya/yasamsallar/havakirliligi.htm
vb…
__________________________________________________________
Pasif Sigara İçicisi gibi
Araştırmacılar, hava kirliliğinin yol açtığı riskin, pasif sigara içicileri için geçerli olan riskle aynı oranda olduğunu bildirdiler. Sigara içen birisiyle yaşayan pasif içicilerin, sigara içmeyen birisiyle yaşayan ve sigara kullanmayan insanlara göre yüzde 16-24 arasında daha fazla risk taşıdıkları biliniyor.
ABD’nin büyük kentlerinden New York, Chicago ve Washington’da genellikle endüstri merkezlerinde yakılan kömürün havayı kirlettiği, batıda ise dizel tırların ve otobüslerin hava kirliliğinde önemli rol oynadığı kaydedildi.
www.ntv.com.tr/news/139134.asp? cp1
__________________________________________________________
Not: Daha ilerici çözümler için petrol, kömür gibi zararlı maddelerin yerine rüzgar, güneş, elektrik, su, ve atıkların dönüşümüyle oluşan enerjilerden yararlanılması lazım. Fakat petrol hegomanyası bu konudaki gelişmeleri engellemektedir. Geleceğimiz tehdit altındadır bu bakımdan hava kirliliğini engeleyici çözümlerin uygulnamsı için önce ABD gibi ülkerin izledikleri sömürücü politiklarla savşılması gerekir.
__________________________________________________________