Bak! hasretinden mecnuna döndüm. Bak! hasretinden yanıp küle döndüm. Bak! hasretinden ayçiçeğine döndüm. Gel artık eski olanları tarihe gömdüm.
İçimde olan sevgini tam gösteremedim. Sinemde özlemin, gözlerimde hasretin. Her daim dilimde ismin, elimde resmin, Yine de her daim, ben seni,seni özlerim.
Hasretinden hep içime ağlayıp, dışıma güldüm. Bir gül iken, boynu bükük ayçiçeğine döndüm. Eskiden bir ateş iken, şimdi küle döndüm. Gel artık, eski yaptıklarını tarihe gömdüm.
Bir gün yeryüzünden bir yıldız kaydığını görürsen. Bil ki, o senin hasretinden kayan yıldız, benimdir. Çöllerde hasretinden mecnun olup gezen benimdir. Hasretinden yanarak kül olup savrulan da benimdir.
Seninle geçen yıllarımdaki, mutluluğa hasretim. Dilimde ismin, Elimde resmin, Aklımda su-iletin. Sinemi kor olup yaktı, bitmez tükenmez hasretin. Gel ki, bitsin bu hasret, yoksa öldürecek hasretin.
83 kontürü soguk havalarda,alaca karanlık ta tüketmek...MIZAR yolu beklemek...kantinlerde bülent abinin çayını içmek...bizi hep ben olarak yaşamak....beklemekkkk,belki birgün anlar diye beklemek....
hasretin dili olsa seni anlatırdı mavi çocuk hasretin dili olsa nasıl yapayanlız sensiz yaşadığımı anlatırdı hasretin dili olsa bizi anlatırdı yalnız benim olan bizi senin olmayan bizi yok ama ne hasretin dili var nede benim sana anlatacak gücüm var hasret yakıyor beni eriyorum gün be gün yetmezmi mavi çocuk yetmez mi artık çektiklerim hasretin den öleceğimmmmmmmmmmmmmmmmmmmm
Bir gül düşün ,adını herhangi birimiz koyalım.Ve bu gülün dikeni, kendisi için harcanan emeği umursamadan, dönüp gülü yaralıyorsa,bu ihanettir. Hasrette bir ihanettir ! ve çok basit şartlarda çözülmüş bir militan kadar,kepazedir ! Ve bizler yani yaramaz mazoşistler, tutup bu yere batası şeyi mayhoş duygular zincirine ,bir halkadır ,diye dahil etmişiz.
Ey gönül sızlama,şu yükünü çek, Rahat eden korksun,demekte gerçek..... Bir ömrün sonunda her şey bitecek, Ben o yüzden,düşünen bir suskunum...... asiçocuk [email protected]
... Derdim!Yeter,sakin ol,dinlen biraz artık, Akşam olsa diyordun,işte oldu akşam, Siyah örtülere sardı şehri karanlık, Kimine huzur iner gökten,kimine gam Baudelaire eliz
hasret benim iki oğlumunda şu anda benden kilometrelerce uzakta olmalarıdır
hasret onları andığım zaman burnumun direğinin sızlamasıdır
Hasret, duygularımı sürekli ayakta tutandır. Yoğun paylaşımlarda tükenmesine, sıradanlaşmasına izin vermez. Hasret bana derinlik katıyor...
vuslat için yaratılmış olan duygu.
hasret özlemle beklenendir sevileni beklemektir bir gün ona ulşacagını bilerek beklemek
Hasret, gidilen yol dönüldüğü zman duyulan şeydir.
Onu özlemenin verdiği dayanılmaz arzu, ve onu görme isteği
Hasretim...!,
Elim eline, gözüm gözlerine hasret.
Dilim diline, kalbim sevgine hasret.
Dizim dizine, burnum kokuna hasret.
Kolum koluna, kulağım sesine hasret.
Gel! yoksa, öldürecek beni bu hasret.
Bak! hasretinden dudağım çorak toprak.
Bak! hasretinden ciğerim patlak, patlak.
Bak! hasretinden kalbim de çook çatlak.
Bak! hasretinden mecnuna döndüm.
Bak! hasretinden yanıp küle döndüm.
Bak! hasretinden ayçiçeğine döndüm.
Gel artık eski olanları tarihe gömdüm.
İçimde olan sevgini tam gösteremedim.
Sinemde özlemin, gözlerimde hasretin.
Her daim dilimde ismin, elimde resmin,
Yine de her daim, ben seni,seni özlerim.
Hasretinden hep içime ağlayıp, dışıma güldüm.
Bir gül iken, boynu bükük ayçiçeğine döndüm.
Eskiden bir ateş iken, şimdi küle döndüm.
Gel artık, eski yaptıklarını tarihe gömdüm.
Geceleyin gökyüzüne baktım, yıldızları gördüm.
Yıldızlarında benim gibi hasret çektiğini gördüm.
Hatta, bazen hasretten, kayıp gidenlerini gördüm.
Kiminin aya, kiminin güneşe, özlediğini gördüm.
Bir gün yeryüzünden bir yıldız kaydığını görürsen.
Bil ki, o senin hasretinden kayan yıldız, benimdir.
Çöllerde hasretinden mecnun olup gezen benimdir.
Hasretinden yanarak kül olup savrulan da benimdir.
Seninle geçen yıllarımdaki, mutluluğa hasretim.
Dilimde ismin, Elimde resmin, Aklımda su-iletin.
Sinemi kor olup yaktı, bitmez tükenmez hasretin.
Gel ki, bitsin bu hasret, yoksa öldürecek hasretin.
Bayram TUNCA
18.01.2000-13,15
Hasret,haziranda esen tenimizi okşayıcı yellerin memleketten anadan babadan dahası YARDAN getirdiği selamı yüreğimizle almaktır
ve gözlerin ilk kez yalan sölüyor
ilk seni seviyorum derken yalan söylüyor
işte buna hasretim sana değilde
O GÜZEL GÖZLERİNE HASRETİM
iliklerine kadar donmaktır....
83 kontürü soguk havalarda,alaca karanlık ta tüketmek...MIZAR yolu beklemek...kantinlerde bülent abinin çayını içmek...bizi hep ben olarak yaşamak....beklemekkkk,belki birgün anlar diye beklemek....
hasretin neyi çağrıştırdığını, en güzel CANMEHMET hocam açıklamış.kendisini yürekten kutluyorum.o tarifin üstüne tarif olamayacağını arif insan anlar.
hasretin dili olsa seni anlatırdı
mavi çocuk
hasretin dili olsa nasıl yapayanlız sensiz yaşadığımı anlatırdı
hasretin dili olsa bizi anlatırdı yalnız benim olan bizi
senin olmayan bizi
yok ama ne hasretin dili var
nede benim sana anlatacak gücüm var
hasret yakıyor beni
eriyorum gün be gün
yetmezmi mavi çocuk yetmez mi artık çektiklerim
hasretin den öleceğimmmmmmmmmmmmmmmmmmmm
[email protected]
varsın ama yoksun,
yanımdasın değilsin
gözlerim boşuna deliyor geceleri
tek seni bir kez görebilmek için
daldırıp ellerimi benden içeri seni arıyorum
işte buduuuuuuuur
Alabildigine yalan.bugun yarinin hasretiyle geciyorsa yarinin gelisi bugunun guzelligini sunmuyorsa,bugune donmek imkansizsa, hasretin manasi ne?ben hep dune hasretim ama sadece hasretim.
Bir gül düşün ,adını herhangi birimiz koyalım.Ve bu gülün
dikeni, kendisi için harcanan emeği umursamadan, dönüp gülü
yaralıyorsa,bu ihanettir.
Hasrette bir ihanettir ! ve çok basit şartlarda çözülmüş bir militan kadar,kepazedir !
Ve bizler yani yaramaz mazoşistler, tutup bu yere batası
şeyi mayhoş duygular zincirine ,bir halkadır ,diye dahil etmişiz.
Muhabbetin gökyüzüne hasretim,
Kara bulutlarla örtülmüş ufkum,
İçime ağladım dışıma güldüm,
Hayallerim yitti,kalmadı tutkum.....
Yalım yalım yanan ateşten söndüm,
Hayata küskünüm,gönlüm kör düğüm,
Desen desen çiçeklerden ördüğüm,
Soldu buketlerim,tutuldu nutkum.....
Ay mahzun,yıldızlar matemde yine,
Sis kapladı,güneş doğmaz gönlüme,
Fidanlar kurudu,bahar neyime,
Nihayet,başıma geldi korktuğum......
Ey gönül sızlama,şu yükünü çek,
Rahat eden korksun,demekte gerçek.....
Bir ömrün sonunda her şey bitecek,
Ben o yüzden,düşünen bir suskunum......
asiçocuk
[email protected]
Hasret ruhu vuslata hazırlayan sıkı antrenmandır
Soluyorsa yılların beslediği çiçek toprakta
Hasretin dikenleri kanatır sevgiyi
Ve kan olur içilen zem zem
Kendini büyütür durgun zaman
...
Derdim!Yeter,sakin ol,dinlen biraz artık,
Akşam olsa diyordun,işte oldu akşam,
Siyah örtülere sardı şehri karanlık,
Kimine huzur iner gökten,kimine gam
Baudelaire
eliz
HASRET çok arzulanan birşey ya da kimse hakkında zarara uğramak ondan kavuşamayacak kadar uzak kalmaktır
Hasret, özlemi çekilen bir şeye duyulan yürek yangınıdır. Aynı zamanda A. Erol Göksu´ nun bir romanının adıdır.
Hak kurbanın bıçaga olan özlemi