Kültür Sanat Edebiyat Şiir

hakikat sizce ne demek, hakikat size neyi çağrıştırıyor?

hakikat terimi F tarafından tarihinde eklendi

  • Cem Sagol
    Cem Sagol

    hakikat şudur ki......dini kendi mülkiyetine almak isteyen bu hükümet en büyük tokadı halktan yiyecektir.......eğer bunların Allah korkusu olsa din üzerinden siyaset yapmazlar.......hala osmanlının niye yıklıldığını anlayamayanların anlaması için çok güzel bir örnektir.....akp.........

  • Sebahattin Zorlu
    Sebahattin Zorlu

    'Allah' vardı ve O'nunla beraber bir şey yoktu! . Bu an, 'O an'! . 'Hadis ve Hz. Ali'

  • Sebahattin Zorlu
    Sebahattin Zorlu

    HAKIKAT 'MI'RÂC' OLA

    Tâc mâ'rifet tâcidir,
    Sanma gayri tâc ola!
    Taklit ile tok olan,
    Hakikatte aç ola! ..

    Düse düsüp aldanma,
    Kendini hayrete salma;
    Hak'dan gayri ne vardir
    Tâ'bire muhtaç ola! ..

    Sana âlem görünen,
    Hakikatte Allâh'tir! ..
    Allâh Bir'dir vallâhi,
    Sanma ki birkaç ola! ..

    Bir agaçtir, bu âlem
    Meyvesi olmus adem
    Maksud olan meyvedir
    Sanma ki agaç ola! ..

    Bu adem meyvesinin
    Çekirdegi özündür…
    Sonsuz bu âlem - adem
    Bir anda tarac ola! ..

    Bu sözlerin meâli,
    Kisi kendin bilmektir..
    Kendi kendin bilene,
    Hakîkat mi'rac ola! ..

    Hak denilen Özündür,
    Özündeki sözündür;
    Gaybî özün bilene,
    Rubûbiyet tâc ola! ..

    Gaybî Sun'ullah

  • Büşra Çetindağ
    Büşra Çetindağ

    var olma sebebimiz,mesela biz bazı hakikatlara bazı gerçeklere göre hareket ederiz örneğin ölüm gerçeğini düşünerek hayatımızı ona göre düzenleriz.namaz kılıp Cenab-ı Hakk'a dua ederiz,ibadet ederiz

  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    Hakikat Allah'tır. Herşey yalan, sonlu ve sanal görüntüden ibarettir. Herşey fani, Allah ezelden ebede bakidir. Gerçektir. Tek gerçek olandır. Ölüm bile öldürülür, yokedilir, kâinatla birlikte... Bir ALLAH kalır. Bir ALLAH vardı, herşeyden önce. Evvel'dir, Ahir'dir. Herşey çoktur. O bir'dir. Benzeri, eşi yoktur. Akılların almadığı, tek Hakikat'tir.Kînata sığmayan, küçücük beyinlere nasıl sığar ki böyle bir birkaç satırla HAKİKÂT anlatılabilsin!
    HAKİKÂT Tek'tir, Bir'dir! Beş anlamı olamaz!
    Onuraşk.

  • Su Yıl
    Su Yıl

    Allah-a hakikatten yola çıkmak,meşakkat;
    Allah-tan yola çıkıp varılan şey,hakikat...
    N.F.K

  • Sultan Fatih Yağcı
    Sultan Fatih Yağcı

    kelime 'hak'tan türediğine göre
    hakikatte 'hak'tan gelenler olabilir ancak..

  • Bir Kara Karga
    Bir Kara Karga

    hepimiz insanız..kimileri büyüyo..kimileri gelişio... :)))

  • Ses Sizlik
    Ses Sizlik

    'yaşam bizi yaşıyor'...

  • Mikail Anduse
    Mikail Anduse

    hakikat bir bedende iki şeyin birden yaşamama halidir
    hakikat egoyu terketmedir
    hakikat teslimiyettir
    hakikat nefsi tamamen ortadan kadırır
    hakikat tanrının bizi kendi boyasıyla boyamasıdır...

    geri kalan ı ise sizin kendi kendinize hakikat olmanızdır bir beden de ikinçininde yaşaması

  • Ceren Cavdar
    Ceren Cavdar

    Allah'ın tüm insanlığa verdiği bir armağan...

  • Soner Demir
    Soner Demir

    asıl olan, gerçek olan. doğru olan anlamını taşıyan kelimedir

  • Mustafa Aykurt
    Mustafa Aykurt

    Hakikat... Kederin hakikati allahtan uzaklık,safanın hakikati Allaha yakınlık,varlığın hakikati Allahta yok olmak,aşkın hakikati allahı sevmek...

  • Eren Adak
    Eren Adak

    kendinle ilk defa tanışmak...

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    ne senin olan senin..
    ne de benim olan benim..

  • Martin Gore
    Martin Gore

    sermaye tarafından soyuluyoruz... :)

  • Desifre Etmem
    Desifre Etmem

    Anlamak Meşakkat....

  • Dark Woods
    Dark Woods

    Aslında var olan
    ama çoğu zaman göremediyimiz, farkedemediyimiz.

  • Kerim Ayvaz
    Kerim Ayvaz

    var olani oldugu gibi görmek ve göstermektir dürüst olmak

  • Zözdasci
    Zözdasci

    aslında hiçbirşey yok...

  • Zözdasci
    Zözdasci

    insanlar bir hiç

  • Ayşe Barki
    Ayşe Barki

    ALLAH

  • Blue Send Me
    Blue Send Me

    ikimizde züğürtüz desene ;)

  • Elif Cevahir
    Elif Cevahir

    Hakikatin bir vechesini icimizde,digerlerini disimizda aramaliyiz.

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    hakikatler
    yapraklarını hiçbir sonbaharın
    dökemediği asırlık ağaçlardır

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    ''Hakikat, kaderin imzasız mektubu.''

    ''Bir çağın vicdanı olmak isterdim, bir çağın. Daha doğrusu bir ülkenin, idrakimize vurulan zincirleri kırmak, yalanları yok etmek, Türk insanını Türk insanından ayıran bütün duvarları yıkmak isterdim. Muhteşem bir maziyi, daha muhteşem bir istikbale bağlayacak köprü olmak isterdim, kelimeden, sevgiden bir köprü. Sanat düşüncenin, düşünce mukaddeslerin emrinde olmalı.
    Hakikat mukaddeslerin mukaddesi.. Hakikat ve sevgi.''

    ''Hürriyetin olmadığı yerde hakikat şiirin ve hikayenin tüllerine bürünür...''

    ''Hakikat medeniyetlere göre değişir. Her medeniyetin ayrı çağları var. Çağdaşlaşma ne demek? Bizim XVI. asrımız en parlak çağımız.''

    Cemil Meriç

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Büyük Sözlükte:

    hakikat (isim, Arapça)

    1. Hayali olmayan, görülen, mevcut olan, gerçek, doğru.

    Hakikati konuşmaktan korkmayınız. (Atatürk)

    Tek hakikat var, evet, bellediğim dünyadan
    Elli, altmış sene gezdimse de şaşkın şaşkın.
    Hepimiz kendimizin bağrı yanık aşıklarıyız.
    Sade, ilanı çekilmez bu acayip aşkın
    (M. A. Ersoy, Safahat)

    Rüya ile
    Hayal arasında
    Hayal ile
    Hakikat arasında
    Yalnız sen varsın
    Gece ile
    Gündüz arasında
    Güneşle gün arasında
    Yalnız sen varsın
    (A. H. Tanpınar, Bütün Şiirleri)

    Bir bahar yağmuru yağmış da açılmış havayı
    Hisseden kimse hakikat sanıyor hülyayı.
    (Y. K. Beyatlı, Kendi Gök Kubbemiz)

    Artık, taşan öfkesiyle, hoyrat geliyor!
    Altında ateş parçası bir at geliyor!
    Bir kuytu bulup saklanın, ey yaldızlar;
    Ey yaygaralar, kaçın hakikat geliyor!
    (A. N. Asya, Rübaiyyat-ı Arif)

    Güneş balçık ile asla sıvanmaz
    Hakikat acıdır bir dem tatlanmaz.
    (İ. H. Soykut, Türk Atalar Sözü Hazinesi)

    İnsanlar kafası bunları bulan,
    İlimdir dünyada hakikat olan
    Bütün bu işlerin temelim kuran
    İnan buna Veysel dedi ki okul” diyor
    (Ü. Y. Oğuzcan, Aşık Veysel)


    2. Bir şeyin aslı ve esası, gerçek niteliği, iç yüzü, mahiyet.

    Meselenin hakikatini kavrayamamış.

    3. (Allah (c.c.) ve yaradılanlar hakkında) Bütün benzetmelerden ve mecazlardan sıyrılmış olan açık doğruluk.

    Şeriat, tarikat yoktur varana
    Haikat marifet andan içeri.
    (Yunus Emre Divanı - F.K.Timurtaş)

    Dünya güzellendi tadı kalmadı.
    İnsanın edebi udu kalmadı.
    Günahın sevabın adı kalmadı.
    Hakikata giden iz belli değil.
    (Aşık Veysel - Ü.Y. Oğuzcan)

    Hakikatin kilidini
    Açana gazi dediler
    (Abdal, Halk Edebiyatı Antolojisi - S. Nüzhet)

    Hakikat ehlinin olmaz nişanı.
    (Niyaz-i Halveti. Türk Atalar Sözü - İ.H.Soykut)

    4. Sadakat, bağlılık, hak bilirlik.

    O adamın hakikati çoktur.

    5. (zarf) Doğrusu, gerçekten, sahiden.

    Eski Dünya, yeni Dünya, bütün akvam-ı beşer,
    Kaynıyor kum gibi... mahşer mi hakikat mahşer.
    (M.A.Ersoy, Çanakkale Şehitleri)

    Hakikat her vucudun canı 'ışkudur
    Ne can kim can içinde canı 'ışkudur
    (Yunus Emre Divanı - M.Tatçı)

    Var Eşrefoğlu Rumi bil hakikat
    Vucudu fani itmekdur adı aşk.
    (1001 Temel, Eşrefoğlu Divanı)

    Dış yüzüm böyle ağardıkça ağarmakta fakat,
    Sormayın iç yüzümün rengini! Yüzler karası!
    Beni kendimde utandırdı, hakikat şimdi,
    Bana hiç benzemeyen suretimin manzarası!
    (M.A.Ersoy, Safahat)

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Lügatta:

    Hakikat: Bir şeyin aslı ve esası. Mahiyeti. Gerçek. Doğru. Sahih. Künh. Sabit ve vâki. Kadırbilirlik. Sadakat. Doğruluk. Kainat ve tabiat ve ülühiyet hakkında bütün teşbih ve mecazlardan ârî ve zahir olan gerçek.

    Mecazi: Karşılığı, esas olarak kullanılan kelime.

    Edebiyatta: Bir kelime neyi anlatmak için konulmuş ise, bu kelimenin o manada kullanılması; göz kelimesinin, aynı o bilinen uzuv manasında kullanılması gibi (mahiyet ve mecaz)

    Hakikat-ı Harciye: Hayat gibi alem-i şahadete gelmiş varlık.
    Hakikat-bin: Hakikatı gören, hakikatı anlayan. Hakikatşinas. Hakikata inana.
    Hakikat-perest: Hakkı ve hakikatı seven, hakikata inanan. Dürüst, hakikat aşığı.
    Hakikat-ı sabite: Sabit değişmez hakikat.
    Hakikat-şinas: Hakikatı doğru tanıyan, bilen. Haikata iman eden.

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Sözlükte (TDK) :

    hakikat -ti
    isim (haki:kat) (Arapça)

    1. Bir işin doğrusu, gerçek, asıl, esas:

    'Fakat ben başka bir şey yapacağım, bir şey ki bütün hakikatleri önüme serecek.'- R. H. Karay.

    2. Gerçeklik:

    'Dünyanın döndüğü bir hakikattir.'- S. F. Abasıyanık.

    3. (zarf) Gerçekten:

    'Beni oyaladı, lâkin hakikat adamakıllı içerlemiş.'- M. Ş. Esendal.

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Dini Sözlükte: HAKÎKAT:

    1. Bir lafzın (sözün) asıl mânâsı.
    Aslan denilince, bilinen yırtıcı hayvan kastedilir, bu mânâda kullanılırsa, hakikat olur, cesur insan mânâsında kullanılırsa, mecâz yâni hakîkî mânâsının dışında kullanılmış olur. (Molla Hüsrev)

    2. Gerçek.
    Fizik ve kimyâ reaksiyonlarında maddenin yok olmadığı bugün kesin olarak bilinmektedir. Lavoisier adındaki Fransız kimyâgeri; ''Kimyâ tepkimelerinde, madde gayb olmaz ve yoktan meydana gelmez.'' hakîkatini tecrübe ile isbat etmiş ise de, her şeyin kimyâ tepkimesi, kimyâ kânunu ile yapıldığını zan ederek; ''Tabiatta bir şey yaratılmaz ve hiçbir şey yok edilemez'' demiştir. Bugün, yeni keşf edilen çekirdek olayları, nükleer reaksiyonlar, maddenin enerjiye döndüğünü, yok olduğunu, Lavoisier'in aldanmış olduğunu göstermektedir.
    (M. Sıddîk bin Saîd)

    Alan sensin veren sensin kılan sen, Ne verdinse odur dahi nemiz var. Hakîkat üzre anlayıp bilen sen, Ne verdinse odur dahi nemiz var.
    (Azîz Mahmûd Hüdâyî)

    3. Kötülüklerin kalbden tekellüfsüzce, zorlanmadan gitmesinin gerçekleşmesi, fenâ(Allahü teâlâdan başka her şeyi unutma) mertebesi.
    Tarîkat ve hakîkatten maksat, ihlâsı (her şeyi Allahü teâlânın rızâsı için yapma hâlini) elde etmektir.
    (İmâm-ı Rabbânî)

    Şerîatin (dînin) emirlerini yapmak, tarîkatin ve hakîkatin hâllerine kavuşmak, hep nefsin tezkiyesi, yâni temizlenmesi ve kalbin tasfiyesi yâni parlaması içindir. Nefs temizlenmedikçe ve kalb Allahü teâlâdan başkasının sevgisinden selâmet bulmadıkça, kurtulmadıkça hakîkî îmân hâsıl olmaz, ele geçmez. Felâketlerden, azâblardan kurtulmak için, hakîkî îmâna kavuşmak lâzımdır.
    (İmâm-ı Rabbânî)

    4. Mâhiyet.
    Kur'ân-ı kerîmde bulunan bilgiler üç kısımdır: Bir kısmını, hiçbir kuluna bildirmemiştir. Zâtının ve sıfatlarının hakîkati ve gaybden haber vermek böyledir. İkinci kısım, yalnız peygamberlerine bildirdiği esrâr (sırlar) dır. Üçüncü kısım bilgileri, pe ygamberine bildirmiş ve bütün ümmetine bildirmesini emretmiştir.
    (Hâdimî)