Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Mähi Nûr 07.12.2015 - 11:36

Hakikatü'l-hakaik her şeyin biricik mercii, esası ve mesnedidir. O'nu duyup zevk edenler her şeyi de kavramış olurlar; O'nu bulamayanlarsa hep yol yorgunluğu yaşar ve ömürlerini bâd-i hevâ geçirirler. Kenz-i mahfî, kenz-i sırr-ı vahdet ve gayb-ı mutlakın diğer bir unvanıdır ki, onu ne düz insanlar ne de kalb ve sır erbabı, dahası hafînin hasları dahi kavrayamazlar... Her şey o müteâl ufukta başlar ve dal-budak salarak gelir bize ulaşır. Her şeyin gidip kendisine dayandığı bir esas olması itibarıyla o ufuk bir mebde', semere-i kâinat olan insana da bir müntehâ ve neticedir. -Buna bir tecellî-i nüzûl da diyebiliriz.- Ruhî ve kalbî sistemler harekete geçirilerek, bizim ufkumuzdan öteler ötesine seyahatte ise, bulunduğumuz basamak bir mebde', ahfâ da bir müntehâdır ki, buna da urûc demek mümkündür. f.g.

Nesim Sina 13.02.2011 - 16:23

'Hakikati bulan, başkaları farklı düşünüyorlar diye, onu haykırmaktan çekiniyorsa, hem budala hem de alçaktır. Bir
adamın (benden başka herkes aldanıyor) demesi güç şüphesiz, ama sahiden herkes aldanıyorsa o ne yapsın? '
(Daniel de Feo)
Bilmiyorum ki yorum a gerek var mı?

´m e R n n` 19.07.2008 - 14:33

bilgi lanetlidir ya!
gayya kuyusuna düşmek olmalı doğru yaklaşım/terimleme!
hakikate gark olmak ya da