Hadrianopolis... İkibin yılı aşan bir geçmişten gelen Edirne, bu sürede bir-çok kavimle karşılaşmış ve o kavimlerin dilleriyle de söylenip-yazılmıştır. Bu söyleniş ve yazılışlar çok defâ onun adı olmuşlar, ama bâzı defâ da sâdece bir sıfat veyâ bir unvan olarak kalmışlardır. Pekiyi… Edirne’nin isim, sıfat ve unvanları acaba neler olmuş ve ne kadar olmuştur? Bu yazımızda işte bunu anlatmak amacındayız. Öncelikle şunu bilmeliyiz ki, Edirne, dünyânın önemli bölgelerinden biri üstünde, ikibin yıldan daha uzun bir süredir yaşanan mekân, târih boyunca aynı önemi arz etmiş bir yolun üstündeyse, içinden geçilmek zorunda kalınan kapı olmuştur. Geçmişten günümüze Bura’da kimler yaşamış ve bu kapıdan kimler gelip-geçmişlerdir? Şimdi bu hususa bir bakıp, göz atalım: Edirne, bölgeye adları verilen Traklar’la târih sahnesine çıkmıştır. Bölgenin bildiğimiz ilk konumunda, Traklar’ın en yakın komşuları batıda Makedonlar, Tuna’nın kuzeyindeyse İskitler’dir. MÖ’ki binin henüz sekizinci yüzyılında güneyden gelen denizci Yunanlılar, Trakya’nın diğer sınırları durumundaki Ege, Marmara ve Karadeniz kıyılarında görülüp, buralarda koloniler kurmaya başlamışlardır. Aynı Yunanlılar, daha sonra içerilere nüfuz edeceklerdir. Edirne, o sıralarda çok yeni bir yerleşim noktasıdır. Başlarda, köy diyebileceğimiz bir yer olması muhtemeldir. Belki de çevresi için bir pazar yeridir. Edirne, MS 123-4’te Roma İmparatoru Hadrianus eliyle Roma şehir statüsüne sokulacaktır. Aynı sırada ismi de Hadrianus şehri anlamında değişerek... Trakya’da târih boyunca görülen egemenlikler şöyledir: Traklar’ın kendileri, bugünkü İranlılar’ın ataları Persler, yakın komşu Makedonlar, İskender’in ölümü ardından O’nun generali matedon Lisimachos’un süreksiz devleti, Sûriyeli Selevkîler, Bergama Krallığı, Mısır’dan aslen Makedon olan Ptolemaioslar, Romalılar, Bizanslılar, Latinler ve iki Bulgar Krallığı… Trakya’nın uzak-yakın geçmişinde, bundan başka kısa dönemler de yaşanmış bulunmaktadır. İstilâ ve işgâller gibi. Bu meyanda da şunları sayabilmnekteyiz: Avarlar, Daklar, Dardanlar, Galatlar (Keltler) , Gepitler, Getler, Haçlılar (Latinler de bunlardan sayılabilirler) , İllirler, İskitler, Slavlar, Kumanlar, Macarlar, Moesler, Ostrogotlar, Peçenekler, Ruslar, Sarmatlar, Sırplar, Osmanlı öncesi Tatarları, Uzlar, Vizigotlar, Yazigler… Bu arada şunu da belirtelim ki, Getler’in, ayrı bir kavim olmayıp Traklar’ın bir boyu oldukları da düşünülmektedir. Edirne içinde yaşayan toplumlara gelince: Değişik dönem ve sürelerde olmak üzere ve alfabetik sırayla; Almanlar, Bulgarlar, Dubrovnikliler, Ermeniler, Fransızlar, İranlılar, Katalanlar, Normanlar, Raguzalılar, Rumlar, Ruslar, Rumenler, Sırplar, Venedikliler, Yahudiler, Yunanlılar ve diğer Slavları sayabilmekteyiz. Edirne’yi konuşup, dillerinde ona bir yer verenler, elbette ki bunlarla sınırlı kalmamışlardır. Geçmişinde bir dünyâ şehri olan Edirne’ye, elbetteki başkalarınca da isimler verilmiştir. Edirne, târihinin en büyük nüfusuna Osmanlı devrinde, 18. yy’da ulaşmıştır. O devrin nüfusu, bâzı târih yazarlarının iddia ettikleri kadar, yâni üçyüz küsur bine varamaz ama, yapılan hesaplara göre gene de günümüzden fazla olmak gerekir. O Edirne; İstanbul, Kahire, Paris, Londra, Milano gibi şehirlerle birlikte zamânın dünyâsında en büyükler arasında yer almaktadır. Bu derecede büyük ve önemli bir şehrin, her toplum için konuşulacak bir yanı olmalıdır ki, mutlakâ da böyle olmuştur. O hâlde, Edirne’nin bütün bu dillerde ve hem de birden fazla biçimde isimleri söylenmiş ve yazılmıştır. Biz, bugün kullandığımız Edirne biçimi dışında olarak bâzılarının yazımı yalnız bir harf farkıyla değişen yüzü aşkın isim, sıfat ve unvan tespit ettik. Herhâlde ilgi çekici olacak tespitimizi alfabetik sırayla aşağıda yazıyoruz: “Adona, Aderyana, Adranos, Adrenoble, Adrenople, Adriana, Adrianapoli, Adrianapolim, Adrianapolin, Adrianapolis, Adrianapolitanorum, Adrianopel, Adrianople, Adrianopolitanus, Adrianopolito, Adrianoupoleos, Adrianoupolis, Adrianu, Adrianubuli, Adrianupleos, Adrianupoleos, Adrianupolin, Adriaupolis, Adriaupleos, Adrinopolis, Adrinopolitane, Adrinibuli, Adriyanu, Adriyauples, Andinopolitane, Andnenoble, Andraanopoli, Andranapoli, Andranopoli, Andranos, Andrenoble, Andrenople, Andrenopoi, Andrenopolli, Andrenopolu, Andrenopoly, Andrianopolitana, Andrine, Andrinople, Andrinopolis, Andrinopolitane, Andriuyanon, Andriyanou, Andriyanovi, Andriyanupoli, Andronopoli, Andronopolis, Andryianovi, Anıdrriyanavi, Anıtkent, Antrianopolis, Ardenople, Âstâne-i Edirne, Dandrinopla, Dâr-al Fath, Dâr-al Mülk, Dâr-al Nasr, Dâr-al Nasr va’l Maymana, Dâr-al Saltana, Dar-el Feth, Dar-ül Meymene, Dar-ül Mülk, Dar-ün Nasr, Dar-üs Saltana, Edren, Edrene, Edrenos, Edrin, Edrinaboli, Edrinabolu, Edrine, Edrinus, Edrona, Edrone, Edrune, Endriye, Goneis, Gonni, Gonnoi, Hadrianopoli, Hadrianopolim, Hadrianopolin, Hadrianopolis, Hadrianopolun, Hadrianopoleos, Hadrianupolis, Hadrianoupoleos, Mahmiya-i Edirne, Mahmiyet-i Edirne, Mahmiye-i Edirne, Mahmiyye-i Edirne, Mahrûsa-i Edirne, Mahrûse-i Edirne, Odrin, Odris, Odrisa, Odrisia, Odrisum, Odrisya, Odrusa, Odrys, Odrysai, Odrysais, Odrysois, Odrysos, Odryssois, Odryson, Oresta, Orestas, Orestia, Orestiada, Orestiadas, Orestiam, Orestias, Orestu, Orestuias, Orestus, Sinan-kenti, Tahtgâh-ı Edirne, Uscodoniam, Uscudama, Uscudamam ve Uskudama.” Yukarıya, Edirne’nin “Edirne” isminden başka yüzyirmisekiz ismi, unvan ve sıfatıyla bunların çeşitlemelerini yazdık. Ancak… Bunların içinden son dördünün, ki bunlar aslında bir ismin çeşitlemeleridirler, aslında Edirne’ye ait olmayıp, Edirne’nin kuzey batısındaki başka bir yerleşimin (Bulgarya’nın Üsküdar köyü) olduğuna ilişkin ayrı bir târih tezi daha vardır. Bu tez bize doğru görünmekle birlikte, hâlen iki görüş de derece-derece geçerliklerini korumaktadırlar. Yazımızda Edirne bazında ele alıp özetlediğimiz Hadrıanopolis budur, burasıdır. Mete Esin
Hadrianopolis...
İkibin yılı aşan bir geçmişten gelen Edirne, bu sürede bir-çok kavimle karşılaşmış ve o kavimlerin dilleriyle de söylenip-yazılmıştır. Bu söyleniş ve yazılışlar çok defâ onun adı olmuşlar, ama bâzı defâ da sâdece bir sıfat veyâ bir unvan olarak kalmışlardır. Pekiyi… Edirne’nin isim, sıfat ve unvanları acaba neler olmuş ve ne kadar olmuştur? Bu yazımızda işte bunu anlatmak amacındayız.
Öncelikle şunu bilmeliyiz ki, Edirne, dünyânın önemli bölgelerinden biri üstünde, ikibin yıldan daha uzun bir süredir yaşanan mekân, târih boyunca aynı önemi arz etmiş bir yolun üstündeyse, içinden geçilmek zorunda kalınan kapı olmuştur. Geçmişten günümüze Bura’da kimler yaşamış ve bu kapıdan kimler gelip-geçmişlerdir? Şimdi bu hususa bir bakıp, göz atalım: Edirne, bölgeye adları verilen Traklar’la târih sahnesine çıkmıştır. Bölgenin bildiğimiz ilk konumunda, Traklar’ın en yakın komşuları batıda Makedonlar, Tuna’nın kuzeyindeyse İskitler’dir. MÖ’ki binin henüz sekizinci yüzyılında güneyden gelen denizci Yunanlılar, Trakya’nın diğer sınırları durumundaki Ege, Marmara ve Karadeniz kıyılarında görülüp, buralarda koloniler kurmaya başlamışlardır. Aynı Yunanlılar, daha sonra içerilere nüfuz edeceklerdir. Edirne, o sıralarda çok yeni bir yerleşim noktasıdır. Başlarda, köy diyebileceğimiz bir yer olması muhtemeldir. Belki de çevresi için bir pazar yeridir. Edirne, MS 123-4’te Roma İmparatoru Hadrianus eliyle Roma şehir statüsüne sokulacaktır. Aynı sırada ismi de Hadrianus şehri anlamında değişerek...
Trakya’da târih boyunca görülen egemenlikler şöyledir: Traklar’ın kendileri, bugünkü İranlılar’ın ataları Persler, yakın komşu Makedonlar, İskender’in ölümü ardından O’nun generali matedon Lisimachos’un süreksiz devleti, Sûriyeli Selevkîler, Bergama Krallığı, Mısır’dan aslen Makedon olan Ptolemaioslar, Romalılar, Bizanslılar, Latinler ve iki Bulgar Krallığı… Trakya’nın uzak-yakın geçmişinde, bundan başka kısa dönemler de yaşanmış bulunmaktadır. İstilâ ve işgâller gibi. Bu meyanda da şunları sayabilmnekteyiz: Avarlar, Daklar, Dardanlar, Galatlar (Keltler) , Gepitler, Getler, Haçlılar (Latinler de bunlardan sayılabilirler) , İllirler, İskitler, Slavlar, Kumanlar, Macarlar, Moesler, Ostrogotlar, Peçenekler, Ruslar, Sarmatlar, Sırplar, Osmanlı öncesi Tatarları, Uzlar, Vizigotlar, Yazigler… Bu arada şunu da belirtelim ki, Getler’in, ayrı bir kavim olmayıp Traklar’ın bir boyu oldukları da düşünülmektedir.
Edirne içinde yaşayan toplumlara gelince: Değişik dönem ve sürelerde olmak üzere ve alfabetik sırayla; Almanlar, Bulgarlar, Dubrovnikliler, Ermeniler, Fransızlar, İranlılar, Katalanlar, Normanlar, Raguzalılar, Rumlar, Ruslar, Rumenler, Sırplar, Venedikliler, Yahudiler, Yunanlılar ve diğer Slavları sayabilmekteyiz. Edirne’yi konuşup, dillerinde ona bir yer verenler, elbette ki bunlarla sınırlı kalmamışlardır. Geçmişinde bir dünyâ şehri olan Edirne’ye, elbetteki başkalarınca da isimler verilmiştir.
Edirne, târihinin en büyük nüfusuna Osmanlı devrinde, 18. yy’da ulaşmıştır. O devrin nüfusu, bâzı târih yazarlarının iddia ettikleri kadar, yâni üçyüz küsur bine varamaz ama, yapılan hesaplara göre gene de günümüzden fazla olmak gerekir. O Edirne; İstanbul, Kahire, Paris, Londra, Milano gibi şehirlerle birlikte zamânın dünyâsında en büyükler arasında yer almaktadır. Bu derecede büyük ve önemli bir şehrin, her toplum için konuşulacak bir yanı olmalıdır ki, mutlakâ da böyle olmuştur. O hâlde, Edirne’nin bütün bu dillerde ve hem de birden fazla biçimde isimleri söylenmiş ve yazılmıştır. Biz, bugün kullandığımız Edirne biçimi dışında olarak bâzılarının yazımı yalnız bir harf farkıyla değişen yüzü aşkın isim, sıfat ve unvan tespit ettik. Herhâlde ilgi çekici olacak tespitimizi alfabetik sırayla aşağıda yazıyoruz:
“Adona, Aderyana, Adranos, Adrenoble, Adrenople, Adriana, Adrianapoli, Adrianapolim, Adrianapolin, Adrianapolis, Adrianapolitanorum, Adrianopel, Adrianople, Adrianopolitanus, Adrianopolito, Adrianoupoleos, Adrianoupolis, Adrianu, Adrianubuli, Adrianupleos, Adrianupoleos, Adrianupolin, Adriaupolis, Adriaupleos, Adrinopolis, Adrinopolitane, Adrinibuli, Adriyanu, Adriyauples, Andinopolitane, Andnenoble, Andraanopoli, Andranapoli, Andranopoli, Andranos, Andrenoble, Andrenople, Andrenopoi, Andrenopolli, Andrenopolu, Andrenopoly, Andrianopolitana, Andrine, Andrinople, Andrinopolis, Andrinopolitane, Andriuyanon, Andriyanou, Andriyanovi, Andriyanupoli, Andronopoli, Andronopolis, Andryianovi, Anıdrriyanavi, Anıtkent, Antrianopolis, Ardenople, Âstâne-i Edirne, Dandrinopla, Dâr-al Fath, Dâr-al Mülk, Dâr-al Nasr, Dâr-al Nasr va’l Maymana, Dâr-al Saltana, Dar-el Feth, Dar-ül Meymene, Dar-ül Mülk, Dar-ün Nasr, Dar-üs Saltana, Edren, Edrene, Edrenos, Edrin, Edrinaboli, Edrinabolu, Edrine, Edrinus, Edrona, Edrone, Edrune, Endriye, Goneis, Gonni, Gonnoi, Hadrianopoli, Hadrianopolim, Hadrianopolin, Hadrianopolis, Hadrianopolun, Hadrianopoleos, Hadrianupolis, Hadrianoupoleos, Mahmiya-i Edirne, Mahmiyet-i Edirne, Mahmiye-i Edirne, Mahmiyye-i Edirne, Mahrûsa-i Edirne, Mahrûse-i Edirne, Odrin, Odris, Odrisa, Odrisia, Odrisum, Odrisya, Odrusa, Odrys, Odrysai, Odrysais, Odrysois, Odrysos, Odryssois, Odryson, Oresta, Orestas, Orestia, Orestiada, Orestiadas, Orestiam, Orestias, Orestu, Orestuias, Orestus, Sinan-kenti, Tahtgâh-ı Edirne, Uscodoniam, Uscudama, Uscudamam ve Uskudama.”
Yukarıya, Edirne’nin “Edirne” isminden başka yüzyirmisekiz ismi, unvan ve sıfatıyla bunların çeşitlemelerini yazdık. Ancak… Bunların içinden son dördünün, ki bunlar aslında bir ismin çeşitlemeleridirler, aslında Edirne’ye ait olmayıp, Edirne’nin kuzey batısındaki başka bir yerleşimin (Bulgarya’nın Üsküdar köyü) olduğuna ilişkin ayrı bir târih tezi daha vardır. Bu tez bize doğru görünmekle birlikte, hâlen iki görüş de derece-derece geçerliklerini korumaktadırlar.
Yazımızda Edirne bazında ele alıp özetlediğimiz Hadrıanopolis budur, burasıdır.
Mete Esin