Lütfen bu gibi dini kavramlara şartlanma ve ön yargılarımızla değil objektif bir şekilde, anlatılan eserlerden işin hakikatini öğrenmeye çalışarak yaklaşım...Hac olayı bu kavramların en hayati olanlarından biridir.Mutlaka işin doğrusunu öğrenmek mecburiyetindeyiz...
arkadaşımn annesi hacdan elma getirmiş,yiyin ha yiyin mübarektir diye tutturdu.saman gibi,rezil bi elma ve üstünde made in france yazılı bi etiket barındıran :))
Hac çok özel ve uylması zorunlu maddi imkanları elverenler için tabii bir olay anlatması mümkün olmayan yaşanması gereken olağan üstü güzellikte birşey....HAC gönülde oluşması gereken yaratıcıya vuslattır aslında tavaf önce gönül=biliçte oluşan bir olgudur nasibi olana ve uyanık olana tabiiki genç gitmekte çok fayda var yaşadığım için yazıyorum şükründen acizim.HACCIN önemini Ahmed Hulisinin temel esaslar kitabında bilimsel gerçekleriyle okuyabilirsiniz saygılarımla..
Hac bilinen aylardır. Yani haccın vakti öteden beri insanlar arasında belli olan aylardır. İslâm şeriatı, bu belli ayları değiştirmemiş, fakat cahiliye devri Arapları 'Nesî' dedikleri usûl ile bazan hac mevsimlerini değiştirdiklerinden dolayı, bilinen vaktin aslını tesbit edip iyice yerleştirmiştir. Bu bilinen aylar, Şevval ve Zilkâde ayları ile Zilhicce ayının onuna kadar olan süredir. İbnü Abbas, İbnü Ömer, Nehaî, Şa'bî, Mücâhid ve Hasenü'l-Basrî hazretleri, onuncu gününün de dahil olduğunu açıklamışlardır ki Hanefî mezhebinin görüşü de budur. Haccın son bir rüknü olan ziyaret tavafı bu gün yapılır. Bununla beraber İmam Şâfiî, Zilhiccenin ancak dokuzunu saymış; Arafat'ta vakfeye yetişemeyenin, kurban kesme günü olan onuncu günü, imsak vaktinin girişi ile, haccının geçmiş olacağını düşünerek bu günü hac vaktinden saymamıştır.
İmam Malik hazretleri de cem'in (çoğulun) en az miktarı üçtür diye Zilhiccenin hepsinin, hac aylarına dahil olduğunu söylemiştir ki Urve b Zübeyr'in görüşüdür. Fakat gerek bu ve gerekse Şâfiî'nin görüşü, örf ve adete aykırıdır. Şu hâlde haccın vakti, bilinen bu iki ay on gündür. Üçüncü aydan bir kısmının hac vaktinde dahil olması, cem'i kıllet ile 'eşhür aylar' denmesine yeterli görülmüştür. Hac fiilleri, bir taraftan namaz vakitleri gibi zarfa, bir taraftan da oruç vakti olan gün gibi ölçüye benzeyen bu vakit içinde yapılır. Cahiliye devri Araplarının yaptığı gibi bu vakti değiştirmek caiz olamaz. Acaba haccın önceki şartlarından birine, yani ihrama da bu vakitten önce başlanamaz mı? Şâfiî: 'Hayır, böyle bir ihram, ancak umre olur.' demiştir. Fakat bütün Hanefiler, İmam Mâlik, Sevrî ve Leys b. Sa'd, hac vaktinden önce gerek umre ve gerekse hac için ihramın caiz olduğu ve ancak gerek ifrad, gerek temettu' ve gerekse kıran şekillerinde geri kalan fiillerin, bu aylar içinde yapılmasının lazım geldiği görüşündedirler. Yani hac vaktinden önce hac ihramı, haram değil; sünnete aykırı olduğundan mekruhtur. 'Ey Muhammed! Sana yeni doğan aylardan soruyorlar. De ki: Onlar, insanların vakitle ilgili işleri ve hac için zaman ölçüleridir.' (Bakara, 2/189) âyetinde bu izne işaret vardır ki geniş açıklaması, 'Ahkâm'ül-Kur'ân'da ve fıkıh kitaplarındadır. (Elmalılı tefsirinden..)
Dünya üzerinde bütün ırkların eşit olduğu tek yer... Mavera yurdu... İlahi rahmet... Mahşerin dünya üzerindeki provası... İnsan ruhunun -materyalistler bunu anlayamaz- en temiz olduğu yer... TEK KELİMEYLE VİSAL... Oraya ve orada yapılan ibdetlere hakaret edenler, nasipsizlerdir. Onların cezasını Allah(c.c.) verir. Şüphesiz ki o, RAHMAN ve RAHİM olduğu gibi, KAHHAR ve ŞEDİDÜL İKAB'tır. Allah bütün inananları oraya bir kere kavuştursun! Amin!
:) Eheheh Bilindiği kadarda güzel değil... Hac bana gidenlerin anlattıklarıyla şunları çağrıştırıyo...
* Ayağına kuranı koyup okuyanları * Beyaz'ları giyen erkekler önceden etek giymediği için.. ve üstünde sadece o çarşaf olduğundan takım-taklavatlarını sergilediklerini... * Kutsal sayılan yerlere çıkarken Tuvalet ihtiyaçlarını ağaç altına yapanları....
Rasulallahın (S.A.V.) Hac konusundaki çok önemli açıklamaları için:
http://www.ahmedbaki.com/turkce/kitaplar/temel/temel16.htm
Hac olayının altında yatan bilimsel gerçekler ve manevi yönü için:
http://www.ahmedbaki.com/turkce/kitaplar/temel/temel17.htm
http://www.ahmedbaki.com/turkce/kitaplar/temel/temel18.htm
Mutlaka okuyunuz...
Lütfen bu gibi dini kavramlara şartlanma ve ön yargılarımızla değil objektif bir şekilde, anlatılan eserlerden işin hakikatini öğrenmeye çalışarak yaklaşım...Hac olayı bu kavramların en hayati olanlarından biridir.Mutlaka işin doğrusunu öğrenmek mecburiyetindeyiz...
arkadaşımn annesi hacdan elma getirmiş,yiyin ha yiyin mübarektir diye tutturdu.saman gibi,rezil bi elma ve üstünde made in france yazılı bi etiket barındıran :))
Hac çok özel ve uylması zorunlu maddi imkanları elverenler için tabii bir olay anlatması mümkün olmayan yaşanması gereken olağan üstü güzellikte birşey....HAC gönülde oluşması gereken yaratıcıya vuslattır aslında tavaf önce gönül=biliçte oluşan bir olgudur nasibi olana ve uyanık olana tabiiki genç gitmekte çok fayda var yaşadığım için yazıyorum şükründen acizim.HACCIN önemini Ahmed Hulisinin temel esaslar kitabında bilimsel gerçekleriyle okuyabilirsiniz saygılarımla..
Hac bilinen aylardır. Yani haccın vakti öteden beri insanlar arasında belli olan aylardır. İslâm şeriatı, bu belli ayları değiştirmemiş, fakat cahiliye devri Arapları 'Nesî' dedikleri usûl ile bazan hac mevsimlerini değiştirdiklerinden dolayı, bilinen vaktin aslını tesbit edip iyice yerleştirmiştir. Bu bilinen aylar, Şevval ve Zilkâde ayları ile Zilhicce ayının onuna kadar olan süredir. İbnü Abbas, İbnü Ömer, Nehaî, Şa'bî, Mücâhid ve Hasenü'l-Basrî hazretleri, onuncu gününün de dahil olduğunu açıklamışlardır ki Hanefî mezhebinin görüşü de budur. Haccın son bir rüknü olan ziyaret tavafı bu gün yapılır. Bununla beraber İmam Şâfiî, Zilhiccenin ancak dokuzunu saymış; Arafat'ta vakfeye yetişemeyenin, kurban kesme günü olan onuncu günü, imsak vaktinin girişi ile, haccının geçmiş olacağını düşünerek bu günü hac vaktinden saymamıştır.
İmam Malik hazretleri de cem'in (çoğulun) en az miktarı üçtür diye Zilhiccenin hepsinin, hac aylarına dahil olduğunu söylemiştir ki Urve b Zübeyr'in görüşüdür. Fakat gerek bu ve gerekse Şâfiî'nin görüşü, örf ve adete aykırıdır. Şu hâlde haccın vakti, bilinen bu iki ay on gündür. Üçüncü aydan bir kısmının hac vaktinde dahil olması, cem'i kıllet ile 'eşhür aylar' denmesine yeterli görülmüştür. Hac fiilleri, bir taraftan namaz vakitleri gibi zarfa, bir taraftan da oruç vakti olan gün gibi ölçüye benzeyen bu vakit içinde yapılır. Cahiliye devri Araplarının yaptığı gibi bu vakti değiştirmek caiz olamaz. Acaba haccın önceki şartlarından birine, yani ihrama da bu vakitten önce başlanamaz mı? Şâfiî: 'Hayır, böyle bir ihram, ancak umre olur.' demiştir. Fakat bütün Hanefiler, İmam Mâlik, Sevrî ve Leys b. Sa'd, hac vaktinden önce gerek umre ve gerekse hac için ihramın caiz olduğu ve ancak gerek ifrad, gerek temettu' ve gerekse kıran şekillerinde geri kalan fiillerin, bu aylar içinde yapılmasının lazım geldiği görüşündedirler. Yani hac vaktinden önce hac ihramı, haram değil; sünnete aykırı olduğundan mekruhtur. 'Ey Muhammed! Sana yeni doğan aylardan soruyorlar. De ki: Onlar, insanların vakitle ilgili işleri ve hac için zaman ölçüleridir.' (Bakara, 2/189) âyetinde bu izne işaret vardır ki geniş açıklaması, 'Ahkâm'ül-Kur'ân'da ve fıkıh kitaplarındadır.
(Elmalılı tefsirinden..)
SUUDLARI ZENGİN ETMEYE YARAR SADECE )))))))) parası olanların gezmeye alış veriş yapmaya gittikleri))))))))))) TİCARETHANEDİR )))))))))))
Dünya üzerinde bütün ırkların eşit olduğu tek yer...
Mavera yurdu...
İlahi rahmet...
Mahşerin dünya üzerindeki provası...
İnsan ruhunun -materyalistler bunu anlayamaz- en temiz olduğu yer...
TEK KELİMEYLE VİSAL...
Oraya ve orada yapılan ibdetlere hakaret edenler, nasipsizlerdir. Onların cezasını Allah(c.c.) verir. Şüphesiz ki o, RAHMAN ve RAHİM olduğu gibi, KAHHAR ve ŞEDİDÜL İKAB'tır.
Allah bütün inananları oraya bir kere kavuştursun! Amin!
Arabistanin baslica turizm geliri...
:)
Eheheh Bilindiği kadarda güzel değil...
Hac bana gidenlerin anlattıklarıyla şunları çağrıştırıyo...
* Ayağına kuranı koyup okuyanları
* Beyaz'ları giyen erkekler önceden etek giymediği için.. ve üstünde sadece o çarşaf olduğundan takım-taklavatlarını sergilediklerini...
* Kutsal sayılan yerlere çıkarken Tuvalet ihtiyaçlarını ağaç altına yapanları....
....ve daha nicesi...
Arınmak, sonsuz inanıyorum.Birgün eğer kısmet ise gitmek istiyorum.Her an bunu yapabilirim.Hep aklımda.
..gidebilmek için her türlü fedakarlığı yapabileceğim tek yer..