Kültür Sanat Edebiyat Şiir

gustav holst sizce ne demek, gustav holst size neyi çağrıştırıyor?

gustav holst terimi Ayhan Karadağ tarafından tarihinde eklendi

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    'The Strait of Hormuz'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    'Aelita' (1924)

    Yakov Protazanov

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Yedi planetin ilki 'Savaş getiren' Mars (eski adıyla Merih) , 5/4'lük ölçüde, çabuk (Allegro) tempoda ve Do Majör tondadır... Şiddetli şekilde, barbarca vurgulanan ritim ile tekrarlanan tema, yaylı çalgıların yayın tahta tarafını Sol teline vurmasıyla, arp ve davullarla desteklenir... Ana motif ise fagot ve kornolarla üçüncü mezürde duyurulur... Madeni üflemelerle doruğa ulaştırılan üçüncü tema ise sonra yine kullanılacaktır... Yoğun bir geliştirimi (developpement) açış motifi çok güçlü (fff) izler... Madeni üflemelerin fanfarı, savaş havasının yatışmasını yine önleyerek bölümü güçlü akorlarla sona erdirir...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    4. Planet 'Neşe getiren' Jüpiter (eski adıyla Müşteri) 2/4'lük ölçüde, çabuk ve oyuncu (Allegro giocoso) tempoda, Do Majör tonda ve yine bir scherzo tarzındadır... Öncekinin iki misli uzunluğunda olan bölümde birinci kemanların beş mezürlük girişinden sonra, esintili havada bas yaylılar ve korno ile duyurulan birinci temayı trombonlar tekrarlar... Hemen sonra da çok güçlü aksanlı korno teması belirir ve uzun uzun geliştirilir... Birinci temanın dönüşü bu kez yaylı çalgılarda hafif (piano) gerçekleşir... 3/4'lüğe dönüşen ritimde altı korno birlikte - yaylıların akorlarla eşliğinde - yeni bir tema duyurur... Birinci temanın tekrar işitilmesinden sonra yeni bir bölme girer: 3/4'lük ölçüde, Mi bemol Majör tonda, ağırca ve görkemli (Andante maestoso) tempodaki bölme korno ve yaylılarla başlar... Ama yine eski canlılıkta ve tempodaki güçlü aksanlı korno teması dönerek birinci temayı da içine alarak geliştirir; ve bu Beethoven benzeri senfonik scherzo'yu, büyük temalara önem vermeyerek normal, düzgün kadanslarla dizginlenmeyen neşeyi yansıtan bölümü sona ulaştırır...

  • Batuhan Batu
    Batuhan Batu

    20. yüzyılda yaşamış İngiliz klasik müzik bestecisi

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    5. Planet 'Yaşlılık getiren' Satürn (eski adıyla Zühal) 4/4'lük ölçüde, ağır (Adagio) tempoda, Do Majör tonda kasvetli havada, durağan çizgide, flüt ve arpın giriş mezürleriyle başlar... Bunu kontrbasların uzun cümlesi izler... Bu motifi alan ve bas yaylıların pizzicato'su eşliğinde duyuran metal üflemelerden sonra da diğer çalgılar motifi tekrarlar ve geliştirir... Flütün sunduğu yeni tema ise bir kreşendo ile doruğa uzanır; ama ilk tema kontrbaslarla, tuba ve tahta üflemelerle yinelenir... Coda ise açış temasının değişik bir varyantıdır...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    6. Planet 'Büyücü' Uranüs, 6/4'lük ölçüde, canlı (Vivace) tempoda, Do Majör tonda yabancı ülkelerden gelmiş gibi sürprizlerle havayı değiştirir: İlginç madeni üflemeler, org glissando'ları, Paul Dukas'ın acemi büyücüsünü anımsatan küçük motifler izler... Bölüm gösterişli bir motifin gökgürültüsü gibi madeni üflemelerle duyurulmasıyla başlar; bunu tubalar ve davullar kısaltarak tekrarlar... Daha sonra fagotlarla belirlenen - Dukas'nın sihirli süpürgesi benzeri - staccato figür geliştirilir... Açış temasının kontrbas ve kontrfagotla yinelenmesini, davullar ve diğer çalgılar benzetimlerle duyurur... Kısa bir susuşu, tubaların başlattığı yeni bir bölme izler... Müzik giderek şiddetlenir, güçlü bir doruğa ulaşır... Burada da özellikle orgun tüm klavyelerindeki glissando'lar garip, merak uyandıran bir etki oluşturur... Ama bölüm çok ani bir pianissimo ile - girişteki temayı duyurarak - hafif bitişe ulaşır: Büyücü buhar olmuştur...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    7. ve son Planet, mistik inançların kaynağı olan Neptün, 5/4'lük ölçüde, ağırca (Andante) tempoda, yalnızca iki flütün yumuşak tarzda yorgunca duyurduğu melodiyle başlar... Bölümde temalardan çok, yapının dokusu önem kazanmıştır... Neptün güneş sisteminin o gün için, 4000 milyon kilometreyle en uzak gezegeni olarak biliniyordu ve Pluton ancak 1930'da keşfedilecekti; bu nedenle de en uzak, en anlaşılmaz ve de en mistik olarak kabul ediliyordu... Böylece duyurulan bu flütün ezgisi iki arp ile, tremolo eşlikte tekrarlanarak bu hava korunur... Ksilofonun ses damlalarıyla renklenir... Daha sonra tahta üfleme çalgıların çabukça (Allegretto) tempodaki yeni teması ortamı pek değiştirmez... Bu gizemli havayı, arka planda saklanmış olan kadınlar korosu da, sanki uzaydan işitiliyormuş gibi vokalize destekler ve sanki yine uzaklara gidiyormuş gibi hafifler, söner...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    en tanınmış eseri 'gezegenler orkestra süiti'...