Bir çok kişinin yorum ve düşüncesini okudum arkadaşlar çok sınırlı düşünüyorsunuz biraz araştırma yapsanız bunun ne kadar kapsamlı ve büyük bir konu oldugunu fark edeceginize eminim.Bizim Türkçe'mizde toplam 38 harf vardır ve 9 harfimiz açıktadır.Türkçe en zengin dillerden birtanesidir 3000 metre yükseklikte bir dagda doğması nedeniyle bir çok dilden farklı ve geniştir.Hiçbir ırkın çıkaramadıgı sesleri bir türk çıkarabilir.Ve burdan anlaşıldıgı gibi en fazla sese sahip Türkçe'dir.Diger dillerde mesela ingilizcede x harfi çıkaramadıkları sesler için kullanılır.Atatürkün bu konu üzerinde çok durdugu bi çok kaynakta belirtiliyor evet sizede saçma geliyor 'niyagara....ne yaygara' bu gibi ortaya atılmıs fikirler bunlar sadece ATATÜRK'e yaranmak için türk araştırmacıların ortaya attıgı saçma fikirlerdir.Zaten Türkçe'nin bu kadar zengn bir dil oldugunu yabancı dil bilimcileri ortaya çıkarmıstr.
şüphesiz ATATÜRK avrupada fasist liderlerin bulunduğu bir dönemde bu teoriyi gündeme getirmiştir.çünkü tez varsa antı tez de vardir.ve bu tez o an icin devrimin gereklerindendir.çünkü ümmetten ulus devlete geçilmektedir.ayrıca yeni türk devleti o donemde tüm dünyada kendini yüksek bir yere oturtmak istemektedir.keza hitler türkler icin 'hayvandan daha asaği varliklar' demektedir.bunlarin işiğinda düşündüğümüzde o donem icin ATATÜRKün hakli oldugu gorülecektir.zaten bir süre sonra bu tez in yanlisligini kabul etmis ve tezı sonlandırmişdir.
Güneş-dil teorisi 1930 yılında Atatürk tarafından ortaya atılmış bir teoridir. Dil devriminden sonra Türkçenin içine girdiği bunalım Atatürk'ün canını bir hayli sıkmıştır.O dönemde Dil Kurultayı'nın (şimdiki TDK) yapmış olduğu çalışmalar yetersiz kalmaktaydı. Dilimizden yabancı kelmelerin atılması ve yeleriine Türkçe karşılık bulunması işi ne yazıkki hüsranla sonuçlandı. Bu durum karşısında Atatürk, viyanalı doktor Hermann Kvergitsch'in bir kitabında rastladığı bütün kelimelerin güneşin oluşumu kadar eskiye dayandığı fikrinden hareketle bu teoriyi yakınlarıyla paylaşır. Dünyadaki bütün dillerin bir dilden türediği ve bu dilin kökeni çok eskiye dayanan Türkçe olduğu fikri heyecanla karşılanır. Böylece Türkçenin o an içinde bulunduğu buhranlı durumdan bir nebze de olsa kurtulması sağlanmıştır. Saçma olarak nitelendirmek pek doğru değildir. Bana kalırsa oldukça iyi düşünülmüş bir kurtarma planıdır. Belki bunun gibi bir teori günümüzde de heyecan yaratır ve Türkçenin daha da iyi incelenmesini sağlayarak, dilimizin gelişmesine katkıda bulunabilir.
Evrim ve evrim karşıtlarının tartışmalarında; evrimin, türlerin dönüşümüyle alakalı bir teori olduğu unutulup, yaratılışı ifade ettiği göz önüne alınır. Dolayısıyla yanlış bir başlangıçla tartışma sonuçsuzluğa doğru uzar gider. Güneş Dil Teorisi'nde de aynı durum söz konusudur. Teori; dillerin kaynağının Türkçe olduğunu değil, dillerin bir kaynaktan yola çıktığını ve şekillendiğini ileri sürer ve bu kaynağın Türkçe olup olmadığını sorgular. Amazon ve Niyagara örnekleri; bu teoriye karşı çıkanların, tartışma terbiyesini bir kenara bırakma yaklaşımlarının bir yansımasıdır. Bu insanların; kendine ve başkalarına saygılarını geçtim, yokluktan bir ülke var eden kişiye bari saygıları olsun.
Cumhuriyetin ilk yıllarında bunca insanı bir arada tutacak sağlam milliyetçi temeller atmak için ortaya atılmış saçma bir teoridir.teori tüm dillerin kaynagının Türkçe olduğunu iddia eder.Hatta öyledirki alfabemizin ilk harfinin 'a' olmasının sebebi ilk insanın güneşi görüpte çıkardığı sesle ilişkilendirilir.Aslında herşey 1924'te Avusturyalı bir dil heveskarının ballandıra ballandıra Atatürke; Paşam bütün diller türkçeden çıkmıştır demesiyle başlamıştır...
üniversitenin daha ilk döneminde okuldan nefret etmeme sebep olan teori... hocamız tutturmuştu bu teoriyi bulun diye.. araştırma derdi bir yana teoriyi öğrendiğimde araştırmak için harcadığım zamana acıdım.. ya böyle saçma bir teori yok yaa neymiş bütün diller türkçeden türemiş-miş.. işin kötü yanı hocamızda bu saçmalığa kesinlikle inanıyordu.. sonuç: hocamdaki bu potansiyeli gördükten sonra o dönem hiçbir türkçe dersine gitmedim...
Dil mezunu olamam rağmen, bu teoriye hiç bir şekilde inanmadım. Hocalarım da inanmıyordu çünkü.Bu teoride ' Rebbena hep bana ' mantığından öte bir şey yok.Güneş dil teorisini ortaya atanalr ve uygulanamsı için çalışan kişiler şu mantığı yürütmüş olabilir:Bu teori ilan edilince bütün dünya milletleri eyvalla diyecek, biz de Türkçeden ve Türk'ten türedik diyecekler... akla insaf beee
Geçtiğimiz asrın trajikomik bir aymazlığıdır. Yeryüzündeki bütün dillerin Türkçe'den türediği gibi acıklı bir iddiadan yola çıkar. Örnekler: Niyagara 'Ne Yaygara'dan, Embesil 'İn be sil'den, Amazon ise 'Amma Uzun'dan türemiştir bu teoriye göre. Sağlıklı ve ayık bir beynin düşünemeyeceği bir zırvalık yani...
Bir çok kişinin yorum ve düşüncesini okudum arkadaşlar çok sınırlı düşünüyorsunuz biraz araştırma yapsanız bunun ne kadar kapsamlı ve büyük bir konu oldugunu fark edeceginize eminim.Bizim Türkçe'mizde toplam 38 harf vardır ve 9 harfimiz açıktadır.Türkçe en zengin dillerden birtanesidir 3000 metre yükseklikte bir dagda doğması nedeniyle bir çok dilden farklı ve geniştir.Hiçbir ırkın çıkaramadıgı sesleri bir türk çıkarabilir.Ve burdan anlaşıldıgı gibi en fazla sese sahip Türkçe'dir.Diger dillerde mesela ingilizcede x harfi çıkaramadıkları sesler için kullanılır.Atatürkün bu konu üzerinde çok durdugu bi çok kaynakta belirtiliyor evet sizede saçma geliyor 'niyagara....ne yaygara' bu gibi ortaya atılmıs fikirler bunlar sadece ATATÜRK'e yaranmak için türk araştırmacıların ortaya attıgı saçma fikirlerdir.Zaten Türkçe'nin bu kadar zengn bir dil oldugunu yabancı dil bilimcileri ortaya çıkarmıstr.
bu ne perhiz, bu ne lafana turşusu, bu ne güneş sevdası
başarısız absürd proje
şüphesiz ATATÜRK avrupada fasist liderlerin bulunduğu bir dönemde bu teoriyi gündeme getirmiştir.çünkü tez varsa antı tez de vardir.ve bu tez o an icin devrimin gereklerindendir.çünkü ümmetten ulus devlete geçilmektedir.ayrıca yeni türk devleti o donemde tüm dünyada kendini yüksek bir yere oturtmak istemektedir.keza hitler türkler icin 'hayvandan daha asaği varliklar' demektedir.bunlarin işiğinda düşündüğümüzde o donem icin ATATÜRKün hakli oldugu gorülecektir.zaten bir süre sonra bu tez in yanlisligini kabul etmis ve tezı sonlandırmişdir.
Güneş-dil teorisi 1930 yılında Atatürk tarafından ortaya atılmış bir teoridir. Dil devriminden sonra Türkçenin içine girdiği bunalım Atatürk'ün canını bir hayli sıkmıştır.O dönemde Dil Kurultayı'nın (şimdiki TDK) yapmış olduğu çalışmalar yetersiz kalmaktaydı. Dilimizden yabancı kelmelerin atılması ve yeleriine Türkçe karşılık bulunması işi ne yazıkki hüsranla sonuçlandı. Bu durum karşısında Atatürk, viyanalı doktor Hermann Kvergitsch'in bir kitabında rastladığı bütün kelimelerin güneşin oluşumu kadar eskiye dayandığı fikrinden hareketle bu teoriyi yakınlarıyla paylaşır. Dünyadaki bütün dillerin bir dilden türediği ve bu dilin kökeni çok eskiye dayanan Türkçe olduğu fikri heyecanla karşılanır. Böylece Türkçenin o an içinde bulunduğu buhranlı durumdan bir nebze de olsa kurtulması sağlanmıştır. Saçma olarak nitelendirmek pek doğru değildir. Bana kalırsa oldukça iyi düşünülmüş bir kurtarma planıdır. Belki bunun gibi bir teori günümüzde de heyecan yaratır ve Türkçenin daha da iyi incelenmesini sağlayarak, dilimizin gelişmesine katkıda bulunabilir.
Evrim ve evrim karşıtlarının tartışmalarında; evrimin, türlerin dönüşümüyle alakalı bir teori olduğu unutulup, yaratılışı ifade ettiği göz önüne alınır. Dolayısıyla yanlış bir başlangıçla tartışma sonuçsuzluğa doğru uzar gider.
Güneş Dil Teorisi'nde de aynı durum söz konusudur. Teori; dillerin kaynağının Türkçe olduğunu değil, dillerin bir kaynaktan yola çıktığını ve şekillendiğini ileri sürer ve bu kaynağın Türkçe olup olmadığını sorgular. Amazon ve Niyagara örnekleri; bu teoriye karşı çıkanların, tartışma terbiyesini bir kenara bırakma yaklaşımlarının bir yansımasıdır. Bu insanların; kendine ve başkalarına saygılarını geçtim, yokluktan bir ülke var eden kişiye bari saygıları olsun.
Cumhuriyetin ilk yıllarında bunca insanı bir arada tutacak sağlam milliyetçi temeller atmak için ortaya atılmış saçma bir teoridir.teori tüm dillerin kaynagının Türkçe olduğunu iddia eder.Hatta öyledirki alfabemizin ilk harfinin 'a' olmasının sebebi ilk insanın güneşi görüpte çıkardığı sesle ilişkilendirilir.Aslında herşey 1924'te Avusturyalı bir dil heveskarının ballandıra ballandıra Atatürke; Paşam bütün diller türkçeden çıkmıştır demesiyle başlamıştır...
üniversitenin daha ilk döneminde okuldan nefret etmeme sebep olan teori... hocamız tutturmuştu bu teoriyi bulun diye.. araştırma derdi bir yana teoriyi öğrendiğimde araştırmak için harcadığım zamana acıdım.. ya böyle saçma bir teori yok yaa neymiş bütün diller türkçeden türemiş-miş.. işin kötü yanı hocamızda bu saçmalığa kesinlikle inanıyordu.. sonuç: hocamdaki bu potansiyeli gördükten sonra o dönem hiçbir türkçe dersine gitmedim...
Dil mezunu olamam rağmen, bu teoriye hiç bir şekilde inanmadım. Hocalarım da inanmıyordu çünkü.Bu teoride ' Rebbena hep bana ' mantığından öte bir şey yok.Güneş dil teorisini ortaya atanalr ve uygulanamsı için çalışan kişiler şu mantığı yürütmüş olabilir:Bu teori ilan edilince bütün dünya milletleri eyvalla diyecek, biz de Türkçeden ve Türk'ten türedik diyecekler... akla insaf beee
Dünyadaki her dilin Türkçe'den türediği saçmalığı üzerine kurulmuş olan Güneş Dil Teorisine göre:
amazon..... 'amma uzun' sözünden;
niyagara..... 'ne yaygara' sözünden;
imbecile (inbesil) .... ' in be sil' sözünden (!) türemişti...
Trajikomik bir teori... Ayık kafayla asla üretilemeyecek türden bir şey...
Geçtiğimiz asrın trajikomik bir aymazlığıdır. Yeryüzündeki bütün dillerin Türkçe'den türediği gibi acıklı bir iddiadan yola çıkar.
Örnekler: Niyagara 'Ne Yaygara'dan,
Embesil 'İn be sil'den,
Amazon ise 'Amma Uzun'dan türemiştir bu teoriye göre. Sağlıklı ve ayık bir beynin düşünemeyeceği bir zırvalık yani...
Güneş Dil Teorisi ne anlama gelmektedir
bütün dillerin tükçenin bozulmuş şekilleriyle ortaya çıktığını savunan teori