Oyraca köyü, tarihi ismini korumuş ve değiştirmemiş nadir köylerden birisidir. köy tirebolu ilçesinin son köyü olup, doğankent ilçe merkezine sınırdır, köy bir süre önce doğankent ilçesine bağlanmıştır. başlıca geçim kaynağı fıdık yetiştiriciliği ve çok az da olsa hayvancılıktır. köyde zengin maden yatakları mevcut olup, rumların işletmiş olduğu maden galerileri halen ulaşılabilir durumdadır. yeni teknoloji ile köydeki kurşun,gümüş,bakır ve pirinç(sarı) . madeni değerlendirilmeyi beklemektedir. köy bir tarafını harşıt vadisine sınır eylemiş sırtınıda harşıt vadisi dağları üzerindedir, ilk kurlumunda 4 ana mahalleden oluşmaktadır, bunlardan oyraca (merkez) , Gıran mahalle (güney doğu istikametinde doğankent ilçe merkezine sınır noktada, eski maden ve garga köydür. Geçtiğimiz yıllarda 'Garga' köy bağımsız muhtarlık olarak ayrı bir muhtarlığa bürünmüş ve adını ataköy olarak değiştirmiştir. cunhuriyet öncesi yıllarda burada medrese olduğu ve bölgede uzunca süre eğitime devam ettiği bilinmektedir. köy de günümüzde yaşayan sülalelerden ilk önce yerleşmiş olanlar köstüroğluları ve çavuşoğulları olarak bilinmekte daha sonraları ise köyden geçmekte olan kervan yolu kullanan bir çok ailenin köye yerleşip kaldığı bilinmektedir,bu göçlerin bir çoğu iç kesimlerdeden, sahile yönelmiş aileler ve bölgede büyük nufus ağırlığı olan 'çepni' türkleri olduğu bilinmektedir. seferberlik zamanında rusların harşıt vadisinde harşıt çayının karşı tarafına geldiklerini ve çatışmaların yaşandığını, yaşlıların ve kadınların güvenli bölgelere yolculuk ettiklerini bu yolculuklar sırasında bir çok can kaybı yaşandığını (hastalık,çatışma,beslenme vb) köyümüzün büyüklerinde dinlemiştik. köy nufusunda okur yazar oranının yüksek olduğunu akademik kariyerde bir çok ferdinin olduğunu bilmekteyim. ağırlıklı olarak istanbul,bursa,ankara başta olmak üzere yurtdışında, almanya,fransa,abd gibi ülkelerde bir çok köylümüz yaşamaktadır. köyün yolu doğankent merkeze sınır olmasına rağmen bugün itirabriyle 12km ve bunun büyük çoğu toprak yoldur. yeterli asfaltlama yapılmamaştır. su şebekesi en az 50 yıllık olup artık tamamıyla yenilenmeli kanalizasyonların döşenmesi gerekmektedir, (artezyen kuyuları yeterli değildir) yaylacılığın yoğun olduğu köyümüz gavraz yayları bölgesinde zıvaslı,pinti,çamat,ve ağaçbaşı yaylası olmak üzere büyük oranda bu 4 yaylada yalacılık yapmaktadır. kalabalık nufusunun büyük çoğunluğu gurbette olan köyümüz nufusu kış aylarında büyük bir azalma vermektedir. buna karşın yaylalarımız ve köyümüz ilk baharla birlikte şenlenmektedir.
Oyraca köyü, tarihi ismini korumuş ve değiştirmemiş nadir köylerden birisidir. köy tirebolu ilçesinin son köyü olup, doğankent ilçe merkezine sınırdır, köy bir süre önce doğankent ilçesine bağlanmıştır. başlıca geçim kaynağı fıdık yetiştiriciliği ve çok az da olsa hayvancılıktır. köyde zengin maden yatakları mevcut olup, rumların işletmiş olduğu maden galerileri halen ulaşılabilir durumdadır. yeni teknoloji ile köydeki kurşun,gümüş,bakır ve pirinç(sarı) . madeni değerlendirilmeyi beklemektedir. köy bir tarafını harşıt vadisine sınır eylemiş sırtınıda harşıt vadisi dağları üzerindedir, ilk kurlumunda 4 ana mahalleden oluşmaktadır, bunlardan oyraca (merkez) , Gıran mahalle (güney doğu istikametinde doğankent ilçe merkezine sınır noktada, eski maden ve garga köydür. Geçtiğimiz yıllarda 'Garga' köy bağımsız muhtarlık olarak ayrı bir muhtarlığa bürünmüş ve adını ataköy olarak değiştirmiştir. cunhuriyet öncesi yıllarda burada medrese olduğu ve bölgede uzunca süre eğitime devam ettiği bilinmektedir. köy de günümüzde yaşayan sülalelerden ilk önce yerleşmiş olanlar köstüroğluları ve çavuşoğulları olarak bilinmekte daha sonraları ise köyden geçmekte olan kervan yolu kullanan bir çok ailenin köye yerleşip kaldığı bilinmektedir,bu göçlerin bir çoğu iç kesimlerdeden, sahile yönelmiş aileler ve bölgede büyük nufus ağırlığı olan 'çepni' türkleri olduğu bilinmektedir. seferberlik zamanında rusların harşıt vadisinde harşıt çayının karşı tarafına geldiklerini ve çatışmaların yaşandığını, yaşlıların ve kadınların güvenli bölgelere yolculuk ettiklerini bu yolculuklar sırasında bir çok can kaybı yaşandığını (hastalık,çatışma,beslenme vb) köyümüzün büyüklerinde dinlemiştik. köy nufusunda okur yazar oranının yüksek olduğunu akademik kariyerde bir çok ferdinin olduğunu bilmekteyim. ağırlıklı olarak istanbul,bursa,ankara başta olmak üzere yurtdışında, almanya,fransa,abd gibi ülkelerde bir çok köylümüz yaşamaktadır. köyün yolu doğankent merkeze sınır olmasına rağmen bugün itirabriyle 12km ve bunun büyük çoğu toprak yoldur. yeterli asfaltlama yapılmamaştır. su şebekesi en az 50 yıllık olup artık tamamıyla yenilenmeli kanalizasyonların döşenmesi gerekmektedir, (artezyen kuyuları yeterli değildir) yaylacılığın yoğun olduğu köyümüz gavraz yayları bölgesinde zıvaslı,pinti,çamat,ve ağaçbaşı yaylası olmak üzere büyük oranda bu 4 yaylada yalacılık yapmaktadır. kalabalık nufusunun büyük çoğunluğu gurbette olan köyümüz nufusu kış aylarında büyük bir azalma vermektedir. buna karşın yaylalarımız ve köyümüz ilk baharla birlikte şenlenmektedir.
Oyraca köyü, tarihi ismini korumuş ve değiştirmemiş nadir köylerden birisidir.
köy tirebolu ilçesinin son köyü olup, doğankent ilçe merkezine sınırdır, köy bir süre önce doğankent ilçesine bağlanmıştır.
başlıca geçim kaynağı fıdık yetiştiriciliği ve çok az da olsa hayvancılıktır.
köyde zengin maden yatakları mevcut olup, rumların işletmiş olduğu maden galerileri halen ulaşılabilir durumdadır. yeni teknoloji ile köydeki kurşun,gümüş,bakır ve pirinç(sarı) . madeni değerlendirilmeyi beklemektedir.
köy bir tarafını harşıt vadisine sınır eylemiş sırtınıda harşıt vadisi dağları üzerindedir, ilk kurlumunda 4 ana mahalleden oluşmaktadır, bunlardan oyraca (merkez) , Gıran mahalle (güney doğu istikametinde doğankent ilçe merkezine sınır noktada, eski maden ve garga köydür.
Geçtiğimiz yıllarda 'Garga' köy bağımsız muhtarlık olarak ayrı bir muhtarlığa bürünmüş ve adını ataköy olarak değiştirmiştir.
cunhuriyet öncesi yıllarda burada medrese olduğu ve bölgede uzunca süre eğitime devam ettiği bilinmektedir.
köy de günümüzde yaşayan sülalelerden ilk önce yerleşmiş olanlar köstüroğluları ve çavuşoğulları olarak bilinmekte daha sonraları ise köyden geçmekte olan kervan yolu kullanan bir çok ailenin köye yerleşip kaldığı bilinmektedir,bu göçlerin bir çoğu iç kesimlerdeden, sahile yönelmiş aileler ve bölgede büyük nufus ağırlığı olan 'çepni' türkleri olduğu bilinmektedir.
seferberlik zamanında rusların harşıt vadisinde harşıt çayının karşı tarafına geldiklerini ve çatışmaların yaşandığını, yaşlıların ve kadınların güvenli bölgelere yolculuk ettiklerini bu yolculuklar sırasında bir çok can kaybı yaşandığını (hastalık,çatışma,beslenme vb) köyümüzün büyüklerinde dinlemiştik.
köy nufusunda okur yazar oranının yüksek olduğunu akademik kariyerde bir çok ferdinin olduğunu bilmekteyim. ağırlıklı olarak istanbul,bursa,ankara başta olmak üzere yurtdışında, almanya,fransa,abd gibi ülkelerde bir çok köylümüz yaşamaktadır.
köyün yolu doğankent merkeze sınır olmasına rağmen bugün itirabriyle 12km ve bunun büyük çoğu toprak yoldur. yeterli asfaltlama yapılmamaştır. su şebekesi en az 50 yıllık olup artık tamamıyla yenilenmeli kanalizasyonların döşenmesi gerekmektedir, (artezyen kuyuları yeterli değildir)
yaylacılığın yoğun olduğu köyümüz gavraz yayları bölgesinde zıvaslı,pinti,çamat,ve ağaçbaşı yaylası olmak üzere büyük oranda bu 4 yaylada yalacılık yapmaktadır.
kalabalık nufusunun büyük çoğunluğu gurbette olan köyümüz nufusu kış aylarında büyük bir azalma vermektedir. buna karşın yaylalarımız ve köyümüz ilk baharla birlikte şenlenmektedir.
Oyraca köyü, tarihi ismini korumuş ve değiştirmemiş nadir köylerden birisidir.
köy tirebolu ilçesinin son köyü olup, doğankent ilçe merkezine sınırdır, köy bir süre önce doğankent ilçesine bağlanmıştır.
başlıca geçim kaynağı fıdık yetiştiriciliği ve çok az da olsa hayvancılıktır.
köyde zengin maden yatakları mevcut olup, rumların işletmiş olduğu maden galerileri halen ulaşılabilir durumdadır. yeni teknoloji ile köydeki kurşun,gümüş,bakır ve pirinç(sarı) . madeni değerlendirilmeyi beklemektedir.
köy bir tarafını harşıt vadisine sınır eylemiş sırtınıda harşıt vadisi dağları üzerindedir, ilk kurlumunda 4 ana mahalleden oluşmaktadır, bunlardan oyraca (merkez) , Gıran mahalle (güney doğu istikametinde doğankent ilçe merkezine sınır noktada, eski maden ve garga köydür.
Geçtiğimiz yıllarda 'Garga' köy bağımsız muhtarlık olarak ayrı bir muhtarlığa bürünmüş ve adını ataköy olarak değiştirmiştir.
cunhuriyet öncesi yıllarda burada medrese olduğu ve bölgede uzunca süre eğitime devam ettiği bilinmektedir.
köy de günümüzde yaşayan sülalelerden ilk önce yerleşmiş olanlar köstüroğluları ve çavuşoğulları olarak bilinmekte daha sonraları ise köyden geçmekte olan kervan yolu kullanan bir çok ailenin köye yerleşip kaldığı bilinmektedir,bu göçlerin bir çoğu iç kesimlerdeden, sahile yönelmiş aileler ve bölgede büyük nufus ağırlığı olan 'çepni' türkleri olduğu bilinmektedir.
seferberlik zamanında rusların harşıt vadisinde harşıt çayının karşı tarafına geldiklerini ve çatışmaların yaşandığını, yaşlıların ve kadınların güvenli bölgelere yolculuk ettiklerini bu yolculuklar sırasında bir çok can kaybı yaşandığını (hastalık,çatışma,beslenme vb) köyümüzün büyüklerinde dinlemiştik.
köy nufusunda okur yazar oranının yüksek olduğunu akademik kariyerde bir çok ferdinin olduğunu bilmekteyim. ağırlıklı olarak istanbul,bursa,ankara başta olmak üzere yurtdışında, almanya,fransa,abd gibi ülkelerde bir çok köylümüz yaşamaktadır.
köyün yolu doğankent merkeze sınır olmasına rağmen bugün itirabriyle 12km ve bunun büyük çoğu toprak yoldur. yeterli asfaltlama yapılmamaştır. su şebekesi en az 50 yıllık olup artık tamamıyla yenilenmeli kanalizasyonların döşenmesi gerekmektedir, (artezyen kuyuları yeterli değildir)
yaylacılığın yoğun olduğu köyümüz gavraz yayları bölgesinde zıvaslı,pinti,çamat,ve ağaçbaşı yaylası olmak üzere büyük oranda bu 4 yaylada yalacılık yapmaktadır.
kalabalık nufusunun büyük çoğunluğu gurbette olan köyümüz nufusu kış aylarında büyük bir azalma vermektedir. buna karşın yaylalarımız ve köyümüz ilk baharla birlikte şenlenmektedir.