YUKARILARDAN BİR MELEK İNSE VE ŞU SORUYU BANA SORSA ! Gerçek çıkarsız bir aşk için yusuf nelerden vazgeçersin ! Hiç düşünmeden herşeylerden derdim , hatta öylekiii istediğiniz zaman en ufak yanlışımda canımı alıp sonsuza kadar cehennemin en derin yerlerine beni atabilirsiniz ve bütün kapıları üstüme kapatıp beni orada unutabilirsiniz derdim ! Belkide bu yüzden fakirliği seçtim , çünkü gerçek sevenin parayla pulla evle arabayla asla işi olmaz ! Ama bu gerçeği hala anlamak işinize gelmiyor yaaa , işte ona gülüyorum :) İyi insan cehennemden korkmaz kardeşim kötüler cehennemden korksun !!!!!
bu alem aşka hep aynı pençereden bakıyor ve gördüğü deyişmez taplo karşısında ilgi duyduğu bayana yüneliyor.halbuki aşkı birazdaha indirgesek annene babana kardeşlerine duyduğun da aşk tır ama şehfetten duyduğun ilgiye aşk demek yanlış olur..Gerçek aşk, fani aşklardan (gerçek olmayan) dan geçip teke doğru yol almak ve gerçek olan Hz. Allah (c.c.) aşkına ulaşmaya gayret etmektir..... Bu ise Hz. Muhammed (a.s.) 'ın ahlakı ile ahlaklanmaya gayret etmek ve sevmektir :
Bir de dikkat ediyorum, boyle askli meskli konulara nedense bizim bayanlarimiz daha bir heyecanli yaziyorlar. Sanaki dunyalari bu tur konular uzerine kurulmus.
Oysa, hayat tum gercekligi ve ciplakligiyla orda, karsimizda duruyor. Gozluksuz bakmak gerek... Ya da hic degilse gozluklerimizi biraz daha acik renk olanlardan secmeliyiz...
gerçek aşk titanic filmindeki aşktır hele kızın kayıktan sevgilisi için atlaması ve zenginliğinden vazgeçmesi işte gerçek aşktır.gerçek aşk siyah beyaz tanımaz ırk tanımaz mezhep tanımaz barışı sağlıyan ırkları birleştiren o güçlü saf aşktır.herkese gerçek saf aşk karşısına çıkar inşallah o zaman hayatın anlamını anlar ve kendinizi de bulursunuz onda.
Gerçek aşk, fani aşklardan (gerçek olmayan) dan geçip teke doğru yol almak ve gerçek olan Hz. Allah (c.c.) aşkına ulaşmaya gayret etmektir..... Bu ise Hz. Muhammed (a.s.) 'ın ahlakı ile ahlaklanmaya gayret etmek ve sevmektir....
aşk çok'a ayrılır... bunlardan biri de gerçek aşk'tır... aslında her insan her başlangıçta ' lan çok pis aşığım...bu sefer doğru insan,gerçek aşk ' der... sadece der... bazen cidden tutturur gerçek aşktır... tutturamayanlarsa; başlangıcı unutarak gidenin arkasından 'zaten....' le başlayan cümleler kurmaya başlar... ___ 2.kural: gerçek aşkta kavuşmak şart değildir... [altın öğütler devam edecek =) ]
Günümüzde de insanlar aşk yaşadıklarını söylüyor. Fakat ne tür bir aşk yaşadıklarını sanırım analiz etmekten acizler. Birisinin peşinden koşup da elde edemediğinde, ondan daha büyük bir aşkı rahatlıkla yaşayabilen bir kişi, aşk adına ne söyleyebilir ki.
Birisi ile dolu dulu bir aşk yaşadığını söyleyen kişinin sevgilisi ile ne yaşadığına baktığımız zaman, onunla cinsellikten başka bir şey yaşamadığını ve bu aşksa eğer, evet, alabildiğine yaşadığını görüyoruz. Şimdi, Yunus Emre de aşk yaşamış ve bu aşkı ile o da çöllere düşmüştür. Üstelik Yunus Emre'nin aşkı gerçek bir aşktı ve olunabilecek olanların en mükemmeline âşık olmuştu.
O halde net olarak görülüyor ki, aşkı fiziksel olarak yaşamak ile manevi olarak yaşamak arasında oldukça kalın bir çizgi var. Hatta uçurum var desem mübalağa etmiş olmam. Gerçek aşk ile, âşık olmak arasında çok fark var. Zira böylesine iddialı bir aşk yaşadığını söyleyen kişinin ilk fırsatta aşkını başka aşklara veya maddi unsurlara rahatlıkla satabildiklerini gördüğümüze göre, gerçek aşkın, çok sevilecek birisiyle karşılaşmakla oluşmayıp, sonunda aslına rücu ettirilmesi muradı ile Allah vergisi bir duygu olduğunu, gerçek aşkın maneviyat olmadan gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, gerçek aşkta bedenin değil, yüreğin tatmin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Yıllar süren bir beraberliği bir çift başka göze veya son model bir arabaya değişebilen nefsimizin, gerçek aşktan nasibi olduğunu söyleyebilmemiz imkânsızdır. Gerçek aşk fedakârlık ister. Nefsinden fedakârlık, bedeninden fedakârlık, cebinden fedakârlık, uykundan, miğdenden, her türlü eğlencenden ve elbette bilfiil canından bile fedakârlıktır.
Ne diyordu Sezen Aksu bir şarkısında, 'Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk.'
YUKARILARDAN BİR MELEK İNSE VE ŞU SORUYU BANA SORSA ! Gerçek çıkarsız bir aşk için yusuf nelerden vazgeçersin ! Hiç düşünmeden herşeylerden derdim , hatta öylekiii istediğiniz zaman en ufak yanlışımda canımı alıp sonsuza kadar cehennemin en derin yerlerine beni atabilirsiniz ve bütün kapıları üstüme kapatıp beni orada unutabilirsiniz derdim ! Belkide bu yüzden fakirliği seçtim , çünkü gerçek sevenin parayla pulla evle arabayla asla işi olmaz ! Ama bu gerçeği hala anlamak işinize gelmiyor yaaa , işte ona gülüyorum :) İyi insan cehennemden korkmaz kardeşim kötüler cehennemden korksun !!!!!
GERÇEK AŞKTAN HABERLERİ OLMAYANLARA.!
?si=9ox_m5ATlx4cPIe5
Gerçek SEVEN; İlk göz yaşını görür, İkinciyi yakalar, Üüçüncüyü durdurur...
İnsan Kalbindeki GERÇEK AŞK Dört Nala Giden Bir At Gibidir...
Ne Dizginden Anlar Ne de Söz Dinler…!
(Konfüçyus)
bu alem aşka hep aynı pençereden bakıyor ve gördüğü deyişmez taplo karşısında ilgi duyduğu bayana yüneliyor.halbuki aşkı birazdaha indirgesek annene babana kardeşlerine duyduğun da aşk tır ama şehfetten duyduğun ilgiye aşk demek yanlış olur..Gerçek aşk, fani aşklardan (gerçek olmayan) dan geçip teke doğru yol almak ve gerçek olan Hz. Allah (c.c.) aşkına ulaşmaya gayret etmektir..... Bu ise Hz. Muhammed (a.s.) 'ın ahlakı ile ahlaklanmaya gayret etmek ve sevmektir :
Gerçek aşk; Mevlana'nın aşkı.
Gerçek aşk; Yunus Emre'nin aşkı.
Bir de dikkat ediyorum, boyle askli meskli konulara nedense bizim bayanlarimiz daha bir heyecanli yaziyorlar. Sanaki dunyalari bu tur konular uzerine kurulmus.
Oysa, hayat tum gercekligi ve ciplakligiyla orda, karsimizda duruyor. Gozluksuz bakmak gerek... Ya da hic degilse gozluklerimizi biraz daha acik renk olanlardan secmeliyiz...
Der Ofli...
Bizlere bulutlarin ustunde yuruyenlerin varligini gosteren terimdir, sagolsundur.
Gercek askmis... Peh! ! !
gerçek aşk titanic filmindeki aşktır hele kızın kayıktan sevgilisi için atlaması ve zenginliğinden vazgeçmesi işte gerçek aşktır.gerçek aşk siyah beyaz tanımaz ırk tanımaz mezhep tanımaz barışı sağlıyan ırkları birleştiren o güçlü saf aşktır.herkese gerçek saf aşk karşısına çıkar inşallah o zaman hayatın anlamını anlar ve kendinizi de bulursunuz onda.
Gerçek aşk, fani aşklardan (gerçek olmayan) dan geçip teke doğru yol almak ve gerçek olan Hz. Allah (c.c.) aşkına ulaşmaya gayret etmektir..... Bu ise Hz. Muhammed (a.s.) 'ın ahlakı ile ahlaklanmaya gayret etmek ve sevmektir....
Gerçek aşk bir de gerçek olmayan aşk diye iki tür aşk mı var?
Yoksa ' GÖRE 'lerimize göre hüküm veriyor ve bu gerçek bu da değil mi diyoruz?
Putperestlerin savı neydi? Bir tanrı var bir de ben. Öylece tapınıyorlar biricik tanrılarına; torpil isteyip duruyorlar şahsi çıkarları için :)
Şaşı bakıp TEKi ikiymiş gibi mi görürüz bazen?
TEK aşk var yaHU...
yalan dostum aşk diye bir şey yok aşk dediğin üç günlük eğlence bilemedin beş gün sürsün kapılıpta sürünen çok...
gerçek aşk var ama bu zamanda bulup yaşayana ne mutlu..
oda bir istisna tabikki
ideal olanı
**ALLAH** aşkı
aşk çok'a ayrılır...
bunlardan biri de gerçek aşk'tır...
aslında her insan her başlangıçta ' lan çok pis aşığım...bu sefer doğru insan,gerçek aşk ' der...
sadece der...
bazen cidden tutturur gerçek aşktır...
tutturamayanlarsa; başlangıcı unutarak gidenin arkasından 'zaten....' le başlayan cümleler kurmaya başlar...
___
2.kural: gerçek aşkta kavuşmak şart değildir...
[altın öğütler devam edecek =) ]
Günümüzde de insanlar aşk yaşadıklarını söylüyor. Fakat ne tür bir aşk yaşadıklarını sanırım analiz etmekten acizler. Birisinin peşinden koşup da elde edemediğinde, ondan daha büyük bir aşkı rahatlıkla yaşayabilen bir kişi, aşk adına ne söyleyebilir ki.
Birisi ile dolu dulu bir aşk yaşadığını söyleyen kişinin sevgilisi ile ne yaşadığına baktığımız zaman, onunla cinsellikten başka bir şey yaşamadığını ve bu aşksa eğer, evet, alabildiğine yaşadığını görüyoruz. Şimdi, Yunus Emre de aşk yaşamış ve bu aşkı ile o da çöllere düşmüştür. Üstelik Yunus Emre'nin aşkı gerçek bir aşktı ve olunabilecek olanların en mükemmeline âşık olmuştu.
O halde net olarak görülüyor ki, aşkı fiziksel olarak yaşamak ile manevi olarak yaşamak arasında oldukça kalın bir çizgi var. Hatta uçurum var desem mübalağa etmiş olmam. Gerçek aşk ile, âşık olmak arasında çok fark var. Zira böylesine iddialı bir aşk yaşadığını söyleyen kişinin ilk fırsatta aşkını başka aşklara veya maddi unsurlara rahatlıkla satabildiklerini gördüğümüze göre, gerçek aşkın, çok sevilecek birisiyle karşılaşmakla oluşmayıp, sonunda aslına rücu ettirilmesi muradı ile Allah vergisi bir duygu olduğunu, gerçek aşkın maneviyat olmadan gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, gerçek aşkta bedenin değil, yüreğin tatmin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Yıllar süren bir beraberliği bir çift başka göze veya son model bir arabaya değişebilen nefsimizin, gerçek aşktan nasibi olduğunu söyleyebilmemiz imkânsızdır. Gerçek aşk fedakârlık ister. Nefsinden fedakârlık, bedeninden fedakârlık, cebinden fedakârlık, uykundan, miğdenden, her türlü eğlencenden ve elbette bilfiil canından bile fedakârlıktır.
Ne diyordu Sezen Aksu bir şarkısında, 'Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk.'
gerçek aşk Allah aşkıdır kanımca..
Gerçek Aşk karanlıkta bile yolunu bulur.
Malesef o şansı değerlendiremeyen bir çok insan var. Biride......
Bir defa insanı bulur,o şansı değerlendiremeyenler yaşadım demesin...!
bir kez yaşadım...yaşamaya da devam ediyorum.....
12 yaşındaki kızımla...... ;))
gerçek aşk yoktur (günü birlik sevdalarin yaşandiği bu dönemde) aşk müsfeteleri vardir...
gerçek aşk bence aşkın için herşeyi göze almak demek onun için ölmeyi bile göze almışsan işte bu gerçek aşktır ;)
yalansızz
Gerçek aşk diye bir şey yoktur.Herşey bir vehimden ibaret.
Anlamak yok çoçuğum,anlar gibi olmak var......
gerçek aşk varolmayandır
öff be saçmalığın daniskası oldu bu da
kuru fasulyeyle pilavınkidir arkadaş! !