çocuğun biri tembelmiş. babası demiş ki ona Atatürk senin yaşındayken sınıf birincisiydi. Çocuk ise, senin yaşındayken de cumhurbaşkanıydı, ben bir şey diyor muyum? demiş.. :)
Halkın önünde ben laikim ve inançlıyım diyebilendir... Korkmadan, çekinmeden bunu diyebilendir... Atatürk'ü örnek gösteriyorlar... O zaman hodri meydan... Atatürk bunu demiş ve halkı ile paylaşmıştır... Varsa o yürek, o cesaret haydi buyurun deyin bakalım...
Bugün Cumhurbaşkanlığı için adı geçen şahsın son yıllarda söylediği bazı sözler...Böyle birinin Cumhurbaşkanlığı değil Başbakanlık yapıyor olması bile bu ülke için canını feda eden milyonlarca şehidimizin kemiklerini sızlatmaya yetiyordur...
“İstanbul'u Medine yapacağız” “Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok” “Her 10 Kasım'da yaygara kopartılıyor” “Bütün okullar İmam Hatip yapılacak” “Ben Millet Meclisi’nin de dua ile açılmasından yanayım” “Mayo reklamı şehvet sömürüsüdür” “Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır. Amacımıza ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız.” “Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz.” “Ben müslümanım diyenin aynı zamanda laikim demesi mümkün değil”
16 Mayıs'ta saatler 100 yıl geriye alınıyor...' Cumhuriyetimize sahip çıkalım '... Uyan Türkiye...Gaflet uykundan uyan...İçte ve dışta her türlü bedhahlar seni kuşatsa da uyan... 16 Mayıs'ta 100 yıl geriye gitmemek için uyan...
EZE EZE GELİYOR çünkü o bedel ödedi ezildi şimdi onları ezmeye geliyor EZE EZE ERDOĞAN GELİYORRR diil 14 nisanda ankarada tüm türkiyede gerici zihniyetler ayaklansa EZE EZE GELECEK ERDOĞAN
ÇALIŞMALARDAN DOLAYI CHP YE VERDİĞİMİZ RAHATSIZLIKTAN ÖZÜR DİLERİZ
14 Nisan’da Ankara’da düzenlenecek “Cumhuriyet Mitingi”ne, İslami camiadan alternatif bir eylem geldi
07.04.2007 06:08
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin, birçok sivil toplum örgütü ile birlikte 14 Nisan’da Ankara Tandoğan’da düzenleyeceği “Cumhuriyet Mitingi” ne, İslami camiadan alternatif bir eylem geldi. Adaleti Savunanlar Platformu, 13 Nisan Cuma günü tüm İstanbul’daki Eyüp Sultan Camii ve Ankara’daki Hacıbayram Camii’nde, namaz çıkışı “Hayırlı Cumhurbaşkanı Duası” eylemi yapma kararı aldı. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin, “İrticaya Hayır” sloganıyla düzenlediği eyleme alternatif olarak gerçekleştirilecek olan eylem, İstanbul ve Ankara’nın dışındaki tüm illerde de eş zamanlı olarak yapılacak.
Her gün 11’de 11 korna
Etkinliği kamuoyunu duyurmak için internet siteleri, yazılı ve görsel basına önümüzdeki pazartesi günü reklam verecek olan platform ilk etapta 47 bin MSM mesaj gönderdi. Etkinlik kapsamında yaklaşık olarak 2 milyon msm gönderilmesi hedefleniyor. Platform, 13 Nisan’daki bu eylemin ardından Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı güne kadar her gün ayrı bir etkinlik daha gerçekleştirecek.
Bu eylemlerin en ilginç olanı da her gün saat 11:00’de tüm Türkiye’de yapılacak olan 11 dakikalık korna çalma eylemi. Platformun Basın Sözcüsü Adem Çevik, “Saat 11’de, 11 korna çalmamızın elbette bir anlamı var. Bu eylemi 11. Cumhurbaşkanı için yapacağız. Saat 11’de, 11. Cumhurbaşkanı için 11 korna. Slogan bu” dedi.
“Hepsi Sezer’den iyidir”
Adaleti Savunanlar Platformu Sözcüsü Adem Çevik, amaçlarının belli bir ismi desteklemek olmadığını belirterek, “Herhangi bir isim üzerinde durmuyoruz. Biz adaletli, inançlı ve başarılı biri olmasını istiyoruz. Bunun için de yapabileceğimiz tek bir şey var o da dua etmektir. Bize göre Meclis’teki her milletvekili Ahmet Necdet Sezer’den daha iyi bir Cumhurbaşkanı adayıdır” dedi.
İşte duacıların seçim takvimi...
* Seçime kadar her gün saat 11’de korna eylemi
* 14 Nisan Eyüp ve Hacı Bayram Camii’nde dua
* 16 Nisan pazartesi tüm TBMM üyeleri, ve tüm parti teşkilatlarıyla haberleşmeler
* 17 Nisan medya reklamları ve haberleri, röportajlar,
* 18 Nisan darbe organizatörleri ve tüm savunucularına suç duyuruları
* 19 Nisan otolara beyazkurdela, flama, bayrak asma eylemi
* 20 Nisan cuma hidayet duaları
* 21/22 Nisan dernekler, vakıflar, odaları ziyaret etmek
‘İkinci Cumhuriyet mi, çatışma mı? ’ ‘İkinci Cumhuriyet mi, çatışma mı? ’ Cumhurbaşkanlığı seçimlerini... Statükocular... Keskin bir çatışmaya dönüştürme arzusunda... Ankara’da ‘indirme kıtalarla’ gövde gösterisi yapmaya çalışanlar... Ne arıyorlar? Çatışma. Ne arıyorlar? Kavga.
*** Cumhurbaşkanlığı seçimi... Türkiye’yi bir yol ayrımına taşıyor. Ya çatışma kazanacak. Ya da... Demokratik süreç. Hangisi?
*** Önceki gün Serdar Turgut Akşam gazetesindeki başyazısında, cumhurbaşkanlığı seçiminin büyük bir uzlaşmayla sona ereceğini söylemekteydi: ‘Türkiye şimdi, yeni seçimle, cumhurbaşkanlığı seçimiyle sistemi düz yola sokmak ve ‘Büyük uzlaşı’yı sağlamak yolunda en büyük adımı da atacaktır. Cumhurbaşkanlığına Başbakan Erdoğan’ın çıkması veya onun göstereceği bir ismin cumhurbaşkanı olmasıyla da sistem kendi içindeki stresi çözecektir. Şuna da emin olun; cumhuriyet değerleriyle ‘Öteki Türkiye’nin tam uzlaşması önümüzdeki dönemde olacaktır ve Türkiye nasıl da uçup gidecek, izleyin de görün...’ Yazının finali de şöyleydi: ‘Türkiye’de ‘Birinci cumhuriyet’ dönemi sona eriyor ve ‘İkinci cumhuriyet’ dönemi başlıyor. Üstelik bu konuda askerler ile başbakan hemfikirmiş izlenimi veriyor son zamanlarda. Çünkü iki taraf da, karşı taraf olmadan ne kendilerinin ne de Türkiye’nin sağlıklı bir şekilde var olamayacağını görüyor. Krizli olmasını beklediğim bir dönemde Türkiye’de gelecek için güzel şeylerin olmaya başlaması beni çok mutlu ediyor.’
*** İkinci Cumhuriyet... Nedir? Sözlüklere başvuralım: ‘İkinci Cumhuriyet deyimi, 1991 yılından itibaren başka bir içerikle yeniden telaffuz edilmeye başlandı. 1923 Cumhuriyeti’nin demokratik ve çoğulcu bir niteliği bulunmadığı, egemenliğin halka değil bürokrasiye ve orduya ait olduğu, devletçi ekonomik anlayışın bir ‘soygun sistemi’ne dönüştüğü tespitlerinden hareketle ortaya atılan, cumhuriyetin demokratikleşmesi ve siyasal sistemin yeniden yapılanması amacı, İkinci Cumhuriyetin kurulması olarak nitelendi. ‘İkinci Cumhuriyet’ fikrini savunanlara göre bu, rejimin bürokratik yapısının değiştirilmesi, devletin ekonomik ağırlığının azaltılması, şeffaflaşması, vergi verenlerin vergilerinin nereye harcandığını denetleyebilecek hale gelmesi, rejimin, üzerindeki ordu vesayetinden arındırılması ve ‘tüm toplumsal tabakaların katılımıyla devlet çatısının üretken ve demokrat olarak yeniden çatılma’ önerisiydi.’
*** Cumhurbaşkanlığı seçimlerine az kaldı... Askeri vesayet altında bir tek parti zihniyeti devam mı edecek? Yoksa AB normlarında... Demokratik bir cumhuriyete doğru bir adım daha atılabilecek mi? Körleşen bir marjinalizm mi? Dünyalaşma dışında çare olmadığını gören akılcı yaklaşım mı? Türkiye hangisini istediğine... Hangisine layık olduğuna... Yakında karar verecek.
Geçmişteki gibi tepeden inme olmamalıdır. En azından milletvekili seçimlerinde halkın oylarını almış olmalıdır. Meselâ A.Necdet Sezer gibi halktan bir tek oy bile almadan cumhurbaşkanı koltuğuna oturmamalıdır. Ayrıca mahalle kavgası eder gibi bir ülkenin başbakanının kafasına anayasa kitabı fırlatmamalıdır. Halkın oylarıyla işbaşına gelmiş bir başbakana nezaket kurallarına uygun davranmalıdır. Başbakan halkın temsilcisidir yani başbakana yapılan her hareket halka yapılmış sayılır.
Halk oy verdiği kişilere yapılan haksızlıkları kesinlikle unutmaz.
Adnan Menderes'e yapılanların üstünden yıllar geçse de unutulmadığı gibi..
değil geleceğin cumhurbaşkanı galaksilerarası en büyük komutan, yetkili general, başbuğ, her işten sorumlu en büyük kuvvet ve merkezi otorite sahibi ben olucam hohoho. Metin Uca napacak şimdi ;)
Başımızdaki şu anda son aylarını ülkeyi karıştırmakla geçiriyor! ! !
Geldi bir dert, durdu bir dert, gidiyor bir dert...
Uygar ve medeni (!) cihetin zihniyetini anladık, tartışmaya bile gerek duymuyorum...! ! !
Türk milletine yakışır, dine muhalefet etmeyen (adam gibi laikliği savunan) , dinide siyasete alet etmeyen...
Türbanlı ile başı açık arasında hiç bir fark gözetmeyen, tek derdi 'laiklik elden gidiyor ' yaygarası yaparak koltuğunu sağlamlaştırmayan, adam gibi bir cumhurbaşkanı olsun! !
Cem Uzan'ı aklınızın ucundan bile geçirmeyin, vallahi satın almadığı ada kalmaz....! ! ! (Kıbrıs'ı bile satın alır bu hortumcu) :))
çocuğun biri tembelmiş. babası demiş ki ona Atatürk senin yaşındayken sınıf birincisiydi. Çocuk ise, senin yaşındayken de cumhurbaşkanıydı, ben bir şey diyor muyum? demiş.. :)
Demokratik, sağduyulu olmalı....
ben olacağım...
Halkın önünde ben laikim ve inançlıyım diyebilendir... Korkmadan, çekinmeden bunu diyebilendir... Atatürk'ü örnek gösteriyorlar... O zaman hodri meydan... Atatürk bunu demiş ve halkı ile paylaşmıştır... Varsa o yürek, o cesaret haydi buyurun deyin bakalım...
Bugün Cumhurbaşkanlığı için adı geçen şahsın son yıllarda söylediği bazı sözler...Böyle birinin Cumhurbaşkanlığı değil Başbakanlık yapıyor olması bile bu ülke için canını feda eden milyonlarca şehidimizin kemiklerini sızlatmaya yetiyordur...
“İstanbul'u Medine yapacağız”
“Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok”
“Her 10 Kasım'da yaygara kopartılıyor”
“Bütün okullar İmam Hatip yapılacak”
“Ben Millet Meclisi’nin de dua ile açılmasından yanayım”
“Mayo reklamı şehvet sömürüsüdür”
“Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır. Amacımıza
ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız.”
“Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa
gelince ineriz.”
“Ben müslümanım diyenin aynı zamanda laikim demesi
mümkün değil”
Ajdar reisicumhur
cem uzan başbakan.................varmı bunlara yan bakan.........
tayyipte bunların ibrikçi başısıdır........hadi bakalım........
Öcalan'a ' 'sayın' ' diye, şehitlereimize ise ' 'kelle' ' diye hitap eden o şahsiyet olmasın da... Kim olursa olsun!
Ajdar............
16 Mayıs'ta saatler 100 yıl geriye alınıyor...' Cumhuriyetimize sahip çıkalım '...
Uyan Türkiye...Gaflet uykundan uyan...İçte ve dışta her türlü bedhahlar seni kuşatsa da uyan...
16 Mayıs'ta 100 yıl geriye gitmemek için uyan...
O koltuk Mustafa Kemal Atatürkün.....
Onun ilkelerini tanımayanlar oturamaz.......
EZE EZE GELİYOR çünkü o bedel ödedi ezildi şimdi onları ezmeye geliyor EZE EZE ERDOĞAN GELİYORRR diil 14 nisanda ankarada tüm türkiyede gerici zihniyetler ayaklansa EZE EZE GELECEK ERDOĞAN
ÇALIŞMALARDAN DOLAYI CHP YE VERDİĞİMİZ RAHATSIZLIKTAN ÖZÜR DİLERİZ
benim bennnnnnnnnnnnnn... :)
millete üç öğün sopa.....başbakanın kafasına sadece anyasa kitapçığı değil çankaya köşkünün kütüphanesini atacam... :)
Org. Büyükanıt, Başbakan Erdoğan'a hitap ederken dili sürçtü ve 'sayın Cumhurbaşkanım' dedi.
02.04.2007 18:14
:))))
14 Nisan’da Ankara’da düzenlenecek “Cumhuriyet Mitingi”ne, İslami camiadan alternatif bir eylem geldi
07.04.2007 06:08
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin, birçok sivil toplum örgütü ile birlikte 14 Nisan’da Ankara Tandoğan’da düzenleyeceği “Cumhuriyet Mitingi” ne, İslami camiadan alternatif bir eylem geldi. Adaleti Savunanlar Platformu, 13 Nisan Cuma günü tüm İstanbul’daki Eyüp Sultan Camii ve Ankara’daki Hacıbayram Camii’nde, namaz çıkışı “Hayırlı Cumhurbaşkanı Duası” eylemi yapma kararı aldı. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin, “İrticaya Hayır” sloganıyla düzenlediği eyleme alternatif olarak gerçekleştirilecek olan eylem, İstanbul ve Ankara’nın dışındaki tüm illerde de eş zamanlı olarak yapılacak.
Her gün 11’de 11 korna
Etkinliği kamuoyunu duyurmak için internet siteleri, yazılı ve görsel basına önümüzdeki pazartesi günü reklam verecek olan platform ilk etapta 47 bin MSM mesaj gönderdi. Etkinlik kapsamında yaklaşık olarak 2 milyon msm gönderilmesi hedefleniyor. Platform, 13 Nisan’daki bu eylemin ardından Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı güne kadar her gün ayrı bir etkinlik daha gerçekleştirecek.
Bu eylemlerin en ilginç olanı da her gün saat 11:00’de tüm Türkiye’de yapılacak olan 11 dakikalık korna çalma eylemi. Platformun Basın Sözcüsü Adem Çevik, “Saat 11’de, 11 korna çalmamızın elbette bir anlamı var. Bu eylemi 11. Cumhurbaşkanı için yapacağız. Saat 11’de, 11. Cumhurbaşkanı için 11 korna. Slogan bu” dedi.
“Hepsi Sezer’den iyidir”
Adaleti Savunanlar Platformu Sözcüsü Adem Çevik, amaçlarının belli bir ismi desteklemek olmadığını belirterek, “Herhangi bir isim üzerinde durmuyoruz. Biz adaletli, inançlı ve başarılı biri olmasını istiyoruz. Bunun için de yapabileceğimiz tek bir şey var o da dua etmektir. Bize göre Meclis’teki her milletvekili Ahmet Necdet Sezer’den daha iyi bir Cumhurbaşkanı adayıdır” dedi.
İşte duacıların seçim takvimi...
* Seçime kadar her gün saat 11’de korna eylemi
* 14 Nisan Eyüp ve Hacı Bayram Camii’nde dua
* 16 Nisan pazartesi tüm TBMM üyeleri, ve tüm parti teşkilatlarıyla haberleşmeler
* 17 Nisan medya reklamları ve haberleri, röportajlar,
* 18 Nisan darbe organizatörleri ve tüm savunucularına suç duyuruları
* 19 Nisan otolara beyazkurdela, flama, bayrak asma eylemi
* 20 Nisan cuma hidayet duaları
* 21/22 Nisan dernekler, vakıflar, odaları ziyaret etmek
* 23 Nisan törenlerine vakarlı katılmak
* 1 Mayıs kutlamalarında ihtiyatlı
bulunmak
‘İkinci Cumhuriyet mi, çatışma mı? ’
‘İkinci Cumhuriyet mi, çatışma mı? ’
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini...
Statükocular... Keskin bir
çatışmaya dönüştürme arzusunda...
Ankara’da ‘indirme kıtalarla’ gövde gösterisi yapmaya çalışanlar...
Ne arıyorlar?
Çatışma.
Ne arıyorlar?
Kavga.
***
Cumhurbaşkanlığı seçimi...
Türkiye’yi bir yol ayrımına taşıyor.
Ya çatışma kazanacak.
Ya da...
Demokratik süreç.
Hangisi?
***
Önceki gün Serdar Turgut Akşam gazetesindeki başyazısında, cumhurbaşkanlığı seçiminin büyük bir uzlaşmayla sona ereceğini söylemekteydi:
‘Türkiye şimdi, yeni seçimle, cumhurbaşkanlığı seçimiyle sistemi düz yola sokmak ve ‘Büyük uzlaşı’yı sağlamak yolunda en büyük adımı da atacaktır.
Cumhurbaşkanlığına Başbakan Erdoğan’ın çıkması veya onun göstereceği bir ismin cumhurbaşkanı olmasıyla da sistem kendi içindeki stresi çözecektir.
Şuna da emin olun; cumhuriyet değerleriyle ‘Öteki Türkiye’nin tam uzlaşması önümüzdeki dönemde olacaktır ve Türkiye nasıl da uçup gidecek, izleyin de görün...’
Yazının finali de şöyleydi:
‘Türkiye’de ‘Birinci cumhuriyet’ dönemi sona eriyor ve ‘İkinci cumhuriyet’ dönemi başlıyor. Üstelik bu konuda askerler ile başbakan hemfikirmiş izlenimi veriyor son zamanlarda. Çünkü iki taraf da, karşı taraf olmadan ne kendilerinin ne de Türkiye’nin sağlıklı bir şekilde var olamayacağını görüyor.
Krizli olmasını beklediğim bir dönemde Türkiye’de gelecek için güzel şeylerin olmaya başlaması beni çok mutlu ediyor.’
***
İkinci Cumhuriyet...
Nedir?
Sözlüklere başvuralım:
‘İkinci Cumhuriyet deyimi, 1991 yılından itibaren başka bir içerikle yeniden telaffuz edilmeye başlandı.
1923 Cumhuriyeti’nin demokratik ve çoğulcu bir niteliği bulunmadığı, egemenliğin halka değil bürokrasiye ve orduya ait olduğu, devletçi ekonomik anlayışın bir ‘soygun sistemi’ne dönüştüğü tespitlerinden hareketle ortaya atılan, cumhuriyetin demokratikleşmesi ve siyasal sistemin yeniden yapılanması amacı, İkinci Cumhuriyetin kurulması olarak nitelendi.
‘İkinci Cumhuriyet’ fikrini savunanlara göre bu, rejimin bürokratik yapısının değiştirilmesi, devletin ekonomik ağırlığının azaltılması, şeffaflaşması, vergi verenlerin vergilerinin nereye harcandığını denetleyebilecek hale gelmesi, rejimin, üzerindeki ordu vesayetinden arındırılması ve ‘tüm toplumsal tabakaların katılımıyla devlet çatısının üretken ve demokrat olarak yeniden çatılma’ önerisiydi.’
***
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine az kaldı...
Askeri vesayet altında bir tek parti zihniyeti devam mı edecek?
Yoksa AB normlarında...
Demokratik bir cumhuriyete doğru bir adım daha atılabilecek mi?
Körleşen bir marjinalizm mi?
Dünyalaşma dışında çare olmadığını gören akılcı yaklaşım mı?
Türkiye hangisini istediğine...
Hangisine layık olduğuna...
Yakında karar verecek.
06.04.2007
mehmet altan
http://www.akistanbul.com/haber.php? haber_id=4425127
Çirkin bir manzara ve bu manzarayı özetleyen isâbetli bir yazı..
Tarafsız olmalı......Laik ve demokratik olmalı.......geçmişi şaibesiz olmalı...(hapiste yatmış olmamalı..) ......Cumhuriyet değerlerini taşıyan....Çağdaş bilime inanmış olmalı.....
rektörlerden.........
kısaca tayyep olmamalı.......
metin uca:P
Cumhurbaşkanımız iyiydi...
Sarı ok işaretli tabela şu an Fethullah Gülen'i göstermektedir...
Yeşil işaret bakalım ne zaman... Ve kime...
bir avuç çapulcuya göre erdoğan olmamalı...erdoğan veya başkası hiç sorun değil yeterki dinsiz olmasın....
Herşeyden önce demokratik ve Laik olmalı...
Papazı cübbesi ile kabul eyleyip köşke, türbanlıyı reddetmemeli...
Bu olay Laikliğin kıvıran cinsindendir ki, pek hoşa gider bir yanı yoktur..
Her zaman ki gibi gaybı yanlız Allah (c.c.) bilir, bekliyoruz bakalım..
Geçmişteki gibi tepeden inme olmamalıdır. En azından milletvekili seçimlerinde halkın oylarını almış olmalıdır. Meselâ A.Necdet Sezer gibi halktan bir tek oy bile almadan cumhurbaşkanı koltuğuna oturmamalıdır.
Ayrıca mahalle kavgası eder gibi bir ülkenin başbakanının kafasına anayasa kitabı fırlatmamalıdır.
Halkın oylarıyla işbaşına gelmiş bir başbakana nezaket kurallarına uygun davranmalıdır. Başbakan halkın temsilcisidir yani başbakana yapılan her hareket halka yapılmış sayılır.
Halk oy verdiği kişilere yapılan haksızlıkları kesinlikle unutmaz.
Adnan Menderes'e yapılanların üstünden yıllar geçse de unutulmadığı gibi..
değil geleceğin cumhurbaşkanı galaksilerarası en büyük komutan, yetkili general, başbuğ, her işten sorumlu en büyük kuvvet ve merkezi otorite sahibi ben olucam hohoho. Metin Uca napacak şimdi ;)
Kim desem, kim desem....! ! ! ! ..hımmmm....
Vallahi o kadar güzel seçenekler var ki, birbirinden kıymetli hepsi...
Kıyametin kopmasına az kaldı, beklenilenler olacak... :)
Şimdiden sabırsızlanıyorum...
İnşallah bir pürüz çıkmaz...
Şu anda senaryolar yazılıp çizilmekte.....
Konağın kötü kadını elinden geleni ardına koymamakta...
Bakalım baş Aktör kim olacak, bu yalan Rüzgarında...
Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerinden bazıları:
*Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanlığını temsil etmek,
* Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullanılmasına karar vermek,
* Genelkurmay Başkanı'nı atamak,
* Milli Güvenlik Kurulu'na Başkanlık etmek,
* Devlet Denetleme Kurulu'nun üyelerini ve Başkanını atamak,
* Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek,
* Üniversite rektörlerini seçmek,
* Anayasa Mahkemesi üyelerini seçmek,
* Danıştay üyelerinin dörtte birini seçmek,
* Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilini seçmek,
* Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini seçmek,
* Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek.
Tamamını okumak için
http://www.cankaya.gov.tr/tr_html/gorev.html
SEÇİM YAKLAŞIYOR. BİRÇOK KİŞİ CUMHURBAŞKANININ SADECE TEMSİL GÖREVİ GÖREVİ OLDUĞUNU ZANNEDİYOR...
mertebeyi hak edecek ısım daha anasından dogmadı,eldekılerle ıdare edıyoruz işte..
Başımızdaki şu anda son aylarını ülkeyi karıştırmakla geçiriyor! ! !
Geldi bir dert, durdu bir dert, gidiyor bir dert...
Uygar ve medeni (!) cihetin zihniyetini anladık, tartışmaya bile gerek duymuyorum...! ! !
Türk milletine yakışır, dine muhalefet etmeyen (adam gibi laikliği savunan) , dinide siyasete alet etmeyen...
Türbanlı ile başı açık arasında hiç bir fark gözetmeyen, tek derdi 'laiklik elden gidiyor ' yaygarası yaparak koltuğunu sağlamlaştırmayan, adam gibi bir cumhurbaşkanı olsun! !
Cem Uzan'ı aklınızın ucundan bile geçirmeyin, vallahi satın almadığı ada kalmaz....! ! ! (Kıbrıs'ı bile satın alır bu hortumcu) :))
Prof.Dr.Necmettin Erbakan....