Meyyitken gassala göstermek zorunda kalacagimiz teslimiyeti Hayat sahibiyken Rabbe göstermemiz gerektigini anlatan güzel bir sözü hatirlatiyor bu kelime
Son Yolculuğun ilk istasyonu olna Gasilhane’de nasıl bir işleyiş hakim. Ölü bedenler üzerinde hergün su döküp yıkayan bu insanlar kim? Neden bu işi seçmişlerdi. Zenginler ile Fakirlerin dünyada var olan farkları ölü yıkıcıların elinde de devam ediyormuydu. Bunun gibi kafamızdaki birçok soruyu her gün bu işi onlarca kişiyi yıkayan Zincirlikuyu Mezarlığının görevlisi ile konuştuk
Cenaze yıkamak başınızdan savarak yapabileceğiniz bir şey değil, öteki dünyada karşınıza çıkar.
Bugün bir ölü yıkayıcısıyla bulaşacağım; yani bir gassalla... Randevuya Gasım Bey'in gelmesini beklerken onun nasıl bir insan olduğunu düşünmeden edemiyorum. Her gün ölü gören ona dokunan bir insanın yüzü nasıl olur? Sesi nasıl olur? Hayattayken karşılaşmadığın bir insana en son dokunan kişi olmak nasıl bir duygu? Ölümün bu kadar içinde olan bir insan yaşama nasıl bakar? Oturduğum yerden bunları düşünürken bir taraftan da karşıma gelecek insana binbir türlü yüz seçiyorum. Sonunda geliyor Gasım Bey. Yüzü seçtiğim hiçbir yüze uygun düşmüyor.10 yıldır ölülerin dünyasında olmak nasıl bir duygu hemen öğrenmek istediğimden röportaja başlıyorum.
Kaç yıldır gassallık yapıyorsunuz?
Beş yıldır İstanbul’da daha önce beş yılda İsparta’da yaptım.Yani on yıldır bu işi yapıyorum.
İlk işe başladığınız zamanla şu an arasında nasıl farklar var?
O zaman çok zorlanıyordum. Tiksiniyordum açıkcası. Yemek bile yiyemiyordum.
Mesela arkadaşlar aynı binada birgün tavuk yapmışlardı bende işe yeni başlamıştım. Beni buyur ettiler o zaman yiyememiştim. Bir iki yıl böyle gitti.
Şimdi olsa yersiniz yani?
Evet, şimdi alıştım. İstediğinizi getirin ne olursa olsun yerim. İlk işe başladığımda halk benden şikayetçi bile olmuştu. Kasım Hoca ölümüzdeniğreniyor, onu emanet tutuyor, isteksiz tutuyor diye.
O zaman cenaze sahipleri ölü yıkanırken içeriye giriyorlar
Hepsi değil. Sosyete girmez mesela.(Sosyete derken onun biraz zengince ailelerden bahsettiğini yüzünün oluşturduğu şekilden anlıyorum) Ama Anadolu insanı çıkın desen bile
girer. Sosyete ölüsü yıkanırken yardım etmek için tutmaz bile.
Nasıl yıkanıyor cenaze?
Önce teneşir tahtasına yatırıyoruz. Sonra taharet aldırıyoruz sonra da abdest aldırıyoruz. Sonra sabunluyoruz cenazeyi ve duruluyoruz. Bunlar bitince yan yatırıyoruz arkasını sabunlayıp duruluyoruz. En son olarakta kefenliyoruz.
Tek kişi mi yapıyor tüm bunları?
Duruma göre. Mesela ben bugün yalnız çalıştım arkadaşım kimsesiz cenazeleri
Kilyosa götürdü. Ama normalde iki kişi oluyoruz.
Sizce bir gassalın ne gibi özelliklere sahip olması lazım, herkes bu işi
yapabilir mi?
Bir kere Kur’an bilmesi lazım, dini kaideleri bilmesi gerek ama işin başka tarafı var. Cesaretli olması istekli olması gerek, iğrenmemeli. Arkadaşlarımın içinde işsizlikten gassal olan çok var. Son çare gibi olmuş biraz. Yıkayanlar illa hoca değil. İnsanın bu işi yapması için bunu nefsine kabul ettirmesi lazım. Hiçbir şey bilmesede bence yıkayabilir. Hoca olması gerekmiyor. Asıl olan
isteyerek yapması nefsinin bu işi kaldırabiliyor olması. Hoca olsa ve istemeyerek yapsa daha kötü.
Hiç kötü durumdaki cesetleri yıkamak zorunda kalıyor musunuz?
Ağır cenazeler oluyor bazen. Adam sokakta ölmüş ve bir hafta sonra bulunuyor.
Onu yıkıyorsunuz. Ben bir aylık cenazeyi kaldırdım. Yalnız yaşayan bir adamdı kimseyle de görüşmüyor. Ölünce bir ay sonra kokudan anlamışlar komşuları. Kimse alamadı adamı ne belediye ne de polis, çok kötüydü. Benle bir bayan arkadaş çıkartabildik.
Cenazeyi yıkarken ona nasıl davranıyorsunuz?
Çok sakin ve incitmeden yıkamak gerek.
Bu şekilde yapabiliyor musunuz?
Bazen yoğunluk anında yapamıyoruz. Bir bakıyorsun on tane caneze birden
geliyor. Elimizden geldiğince dikkat ediyoruz. Ama kimi zaman sayısını bile
hesap edemiyorsun. Arkadaşlarım benden daha itinalı davranıyor. Bir de
başınızdan savarak yapabileceğiniz bir iş değil. Öteki dünyada karşınıza çıkar.
Günde ne kadar cenaze geliyor ortalama?
O belli lmaz 10 tane de olur 2 tane de 15 tane de
Siz anadoluda da İstanbul’da da aynı işi yapmışsınız iki yer arasında fark var
mı?
Anadoluda haftada üç-dört tane cenaze yıkarken burada günde o kadar cenaze
yıkıyorsunuz. Anadoludaki cenaze sahipleri cenazelerine sahip çıkıyor.
Burada sahip çıkılmıyor mu?
Sosyete sahip çıkmıyor.
Cenaze yakınlarından azar işittiğiniz oluyor mu?
Pek değil ama sosyeteden oluyor. Geç kaldığınızda kızarlar. Bizim cenazemizle
ilgilenin diye ama büyük bir şey olmuyor.
Siz hiç cenaze yıkanırken içeriye çocuğun girdiği oluyor mu?
Evet. Torunu yada oğluysa giriyorlar. Son kez görmek istiyorlar. Çocuklarında
girdiği oluyor. Biz karışmayız isterlerse girerler istemezlerse girmezler.
İçerideyken feryat etmiyorlar mı?
Oluyor. Bayılanlar oluyor bazen. Yere düşüyorlar. Doktora acile kaldırılan
bile oluyor o esnada.
Siz neler hissediyorsunuz o sırada?
Genelde genç insanları yıkarken duygulanıyorum. Çocuğum aklıma geliyor. Annem
babam memlekette olduğu için onları düşünüyorum. Başlarına bir şey gelirse ben
çok uzaktayım diye.
Siz hiç yakınınızı yıkadınız mı?
Dayımı yıkadım sanki kendimi yıkıyormuş gibi hissettim. Tanıdığın insanlar
bir tıp çalışanı. pratisyen, cerrah ardından gassal geliyor. tabi şansınız varsa yoksa hastanelerde sürünüp durursunuz.
şehadet bir çağrıdır tüm nesillere ve çağlara demişti sanırım metin yüksel...
gassala ihtiyaç duyulmaz..
Gassal ölüyü yıkama işini yapan kişiye mi deniyor şimdi? . Hiç duymamıştım.
hadiseiiii bi durum gibi:P
Meyyitken gassala göstermek zorunda kalacagimiz teslimiyeti
Hayat sahibiyken Rabbe göstermemiz gerektigini
anlatan güzel bir sözü hatirlatiyor bu kelime
Gassalin elindeki meyyit kadar teslimiyet...
İtinayla Ölü yıkanır :)
Son Yolculuğun ilk istasyonu olna Gasilhane’de nasıl bir işleyiş hakim. Ölü bedenler üzerinde hergün su döküp yıkayan bu insanlar kim? Neden bu işi seçmişlerdi. Zenginler ile Fakirlerin dünyada var olan farkları ölü yıkıcıların elinde de devam ediyormuydu. Bunun gibi kafamızdaki birçok soruyu her gün bu işi onlarca kişiyi yıkayan Zincirlikuyu Mezarlığının görevlisi ile konuştuk
Cenaze yıkamak başınızdan savarak yapabileceğiniz bir şey değil, öteki dünyada karşınıza çıkar.
AYŞE SEVİM [email protected]
Bugün bir ölü yıkayıcısıyla bulaşacağım; yani bir gassalla... Randevuya Gasım Bey'in gelmesini beklerken onun nasıl bir insan olduğunu düşünmeden edemiyorum. Her gün ölü gören ona dokunan bir insanın yüzü nasıl olur? Sesi nasıl olur? Hayattayken karşılaşmadığın bir insana en son dokunan kişi olmak nasıl bir duygu? Ölümün bu kadar içinde olan bir insan yaşama nasıl bakar? Oturduğum yerden bunları düşünürken bir taraftan da karşıma gelecek insana binbir türlü yüz seçiyorum. Sonunda geliyor Gasım Bey. Yüzü seçtiğim hiçbir yüze uygun düşmüyor.10 yıldır ölülerin dünyasında olmak nasıl bir duygu hemen öğrenmek istediğimden röportaja başlıyorum.
Kaç yıldır gassallık yapıyorsunuz?
Beş yıldır İstanbul’da daha önce beş yılda İsparta’da yaptım.Yani on yıldır bu işi yapıyorum.
İlk işe başladığınız zamanla şu an arasında nasıl farklar var?
O zaman çok zorlanıyordum. Tiksiniyordum açıkcası. Yemek bile yiyemiyordum.
Mesela arkadaşlar aynı binada birgün tavuk yapmışlardı bende işe yeni başlamıştım. Beni buyur ettiler o zaman yiyememiştim. Bir iki yıl böyle gitti.
Şimdi olsa yersiniz yani?
Evet, şimdi alıştım. İstediğinizi getirin ne olursa olsun yerim. İlk işe başladığımda halk benden şikayetçi bile olmuştu. Kasım Hoca ölümüzdeniğreniyor, onu emanet tutuyor, isteksiz tutuyor diye.
O zaman cenaze sahipleri ölü yıkanırken içeriye giriyorlar
Hepsi değil. Sosyete girmez mesela.(Sosyete derken onun biraz zengince ailelerden bahsettiğini yüzünün oluşturduğu şekilden anlıyorum) Ama Anadolu insanı çıkın desen bile
girer. Sosyete ölüsü yıkanırken yardım etmek için tutmaz bile.
Nasıl yıkanıyor cenaze?
Önce teneşir tahtasına yatırıyoruz. Sonra taharet aldırıyoruz sonra da abdest aldırıyoruz. Sonra sabunluyoruz cenazeyi ve duruluyoruz. Bunlar bitince yan yatırıyoruz arkasını sabunlayıp duruluyoruz. En son olarakta kefenliyoruz.
Tek kişi mi yapıyor tüm bunları?
Duruma göre. Mesela ben bugün yalnız çalıştım arkadaşım kimsesiz cenazeleri
Kilyosa götürdü. Ama normalde iki kişi oluyoruz.
Sizce bir gassalın ne gibi özelliklere sahip olması lazım, herkes bu işi
yapabilir mi?
Bir kere Kur’an bilmesi lazım, dini kaideleri bilmesi gerek ama işin başka tarafı var. Cesaretli olması istekli olması gerek, iğrenmemeli. Arkadaşlarımın içinde işsizlikten gassal olan çok var. Son çare gibi olmuş biraz. Yıkayanlar illa hoca değil. İnsanın bu işi yapması için bunu nefsine kabul ettirmesi lazım. Hiçbir şey bilmesede bence yıkayabilir. Hoca olması gerekmiyor. Asıl olan
isteyerek yapması nefsinin bu işi kaldırabiliyor olması. Hoca olsa ve istemeyerek yapsa daha kötü.
Hiç kötü durumdaki cesetleri yıkamak zorunda kalıyor musunuz?
Ağır cenazeler oluyor bazen. Adam sokakta ölmüş ve bir hafta sonra bulunuyor.
Onu yıkıyorsunuz. Ben bir aylık cenazeyi kaldırdım. Yalnız yaşayan bir adamdı kimseyle de görüşmüyor. Ölünce bir ay sonra kokudan anlamışlar komşuları. Kimse alamadı adamı ne belediye ne de polis, çok kötüydü. Benle bir bayan arkadaş çıkartabildik.
Cenazeyi yıkarken ona nasıl davranıyorsunuz?
Çok sakin ve incitmeden yıkamak gerek.
Bu şekilde yapabiliyor musunuz?
Bazen yoğunluk anında yapamıyoruz. Bir bakıyorsun on tane caneze birden
geliyor. Elimizden geldiğince dikkat ediyoruz. Ama kimi zaman sayısını bile
hesap edemiyorsun. Arkadaşlarım benden daha itinalı davranıyor. Bir de
başınızdan savarak yapabileceğiniz bir iş değil. Öteki dünyada karşınıza çıkar.
Günde ne kadar cenaze geliyor ortalama?
O belli lmaz 10 tane de olur 2 tane de 15 tane de
Siz anadoluda da İstanbul’da da aynı işi yapmışsınız iki yer arasında fark var
mı?
Anadoluda haftada üç-dört tane cenaze yıkarken burada günde o kadar cenaze
yıkıyorsunuz. Anadoludaki cenaze sahipleri cenazelerine sahip çıkıyor.
Burada sahip çıkılmıyor mu?
Sosyete sahip çıkmıyor.
Cenaze yakınlarından azar işittiğiniz oluyor mu?
Pek değil ama sosyeteden oluyor. Geç kaldığınızda kızarlar. Bizim cenazemizle
ilgilenin diye ama büyük bir şey olmuyor.
Siz hiç cenaze yıkanırken içeriye çocuğun girdiği oluyor mu?
Evet. Torunu yada oğluysa giriyorlar. Son kez görmek istiyorlar. Çocuklarında
girdiği oluyor. Biz karışmayız isterlerse girerler istemezlerse girmezler.
İçerideyken feryat etmiyorlar mı?
Oluyor. Bayılanlar oluyor bazen. Yere düşüyorlar. Doktora acile kaldırılan
bile oluyor o esnada.
Siz neler hissediyorsunuz o sırada?
Genelde genç insanları yıkarken duygulanıyorum. Çocuğum aklıma geliyor. Annem
babam memlekette olduğu için onları düşünüyorum. Başlarına bir şey gelirse ben
çok uzaktayım diye.
Siz hiç yakınınızı yıkadınız mı?
Dayımı yıkadım sanki kendimi yıkıyormuş gibi hissettim. Tanıdığın insanlar
daha rahat yıkanıyor.
Cenazeyi yıkarken arkadaşlarınızla neler konuşuyorsunuz?
Normal hayatta nelerden bahsediyorsak onlardan konuşuyoruz. Güncel meseleler,
iş güç falan. Bir süre sonra alışıyorsunuz çünkü. O yüzden normalde nasıl sohbet
ediyorsanız öyle konuşuyorsunuz. Cenaze sahipleri içerideyse onlarla konuşuruz.
Neyin oluyordu cenaze, hangi camiden kalkacak gibi..
Raslantı sonucu daha önce tanıdığınız bir insanı yıkadınız mı hiç?
Evet, eski mahallemden bir kişi ölmüş getirmişler ama ben tanıyamadım. Cenaze
sahibine kimdir kim değildir derken bu Osman Amca değil mi dedim.
Neden tanıyamadınız ki?
İnsanların ölünce tipi değişiyor. Yüzü soğuk oluyor. Eskisi gibi olmuyor, çok
soğuk olıuyor. Bir kere daha oldu yine tanıyamadım. Adam ölünce çok değişmişti.
Esmerleşme oluyor cesette, kızarıklıklar oluyor. İnsanlar bu dünyada nasıl
yaşarsa öyle ölüyorlar bence. Ölünce yaşadıkları yansıyor yüzlerine.
Çirkinleşiyorlar yada güzelleşiyorlar öyle mi?
Evet. Bazen çok farklı oluyorsunuz yıkarken. Biraz önce dayımı çok severek
yıkadığımı söyledim. Ama o benim dayım. Fakat hiç tanımadığım birini yıkarken
bazen aynı duyguya kapılıyorum. Ölü halleri bile çok sevimli. Manevi olarak
hissediyorum o duyguyu. Sadece ben değil arkadaşlarımda hissediyor. Bazen de bir
cenazeyi yıkarken baş ağrısı tutuyor. Bir ağırlık hissediyorsunuz. Ama cenaze
yıkandıktan yarım saat sonra bitiyor ağrı.
Ölüm sizce nedir?
Ahirete geçiş. Diğer insanlardan daha iyi anlıyorsun ölümü. Dünyaya karşı
olan hislerin azalıyor.
Sizinle benim aramda dünya ve ölüme bakışımızda ne fark var mesela?
Dünyaya çok önem vermiyorum. Yaşamam için çalışmam gerek ama hırsım yok. Hırs
duygusu azalıyor. Bugün işsiz kalsam bunu kafama takmam. Ölümlü dünya çünkü.
Daha sakinim. Önceden şuyum olsun buyum olsun derdim. Artık sağlık sıhhat istiyorum o kadar.
Hiç ünlü birini yıkadınız mı?
Çok ama aklıma gelmiyor şimdi. Prof. Dr.Aykut Berkarda’yı yıkamıştım, çok
fazla yıkadım tiyatrocular filan.. Ama isimlerini hatırlamıyorum.Birde ben değil ama Kemal Sunal'ı yıkanmıştı bizim orada o gün ben yoktum.
Sizce ölünün yıkanmasının anlamı ne?
Temiz çıkıyor Allah’ın huzuruna. Abdestle gidiyor, cenabet durumu varsa bile
temizleniyor.
İşinizle alay edenler oluyor mu?
Bazısı çok saygı duyuyor ama bazıları da alay ediyor tabii. Kaç tane yıkadın,
temiz mi gibi şeyler söylüyorlar.
Ailenizden olan insanları siz mi yıkamak istersiniz?
Evet son hizmetim dokunsuz isterim. Bir vefa borcu gibi. Kesinlikle ben yıkamak isterim.
Kendi yıkanacağınız zamanı düşünüyor musunuz?
Muhakkak. Beni de birgün yıkayacaklar. Belki de yıkayamayacaklar bile.
Cesedimi bulamayacaklar. İnşallah bizde tertemiz gideriz. Şu an da eve
gidebilecek miyiz bakalım. Belki yolda ölürüm. O yüzden insanlarla devamlı iyi
geçinmek onları memnun etmek lazım.
Sahipsiz cenazeler çok geliyor mu?
Oluyor tabii. O gün çok cenaze varsa o ertesi güne kalıyor mesela. Bir sonraki
gün yıkanıyor. Ben genelde sahipsiz cenazeleri yıkamayı seviyorum. Öyle bir
durum olunca ben gitmek istiyorum. Genelde Kilyos mezarlığına gömülüyor. Çünkü
hem sevabı var hem de onları yalnız bırakmıyorsunuz
Ölü bedenleri yıkayan zat-ı muhteremdir.