Kalem olsun eli ol kâtib-i bed tahririn Ki fesad-ı rakkâmı sûrumuzu şûr eyler Kah bir harf sukutuyla eder nadir nâr Kah bir nokta kusuruyla gözü kör eyler
şöyle bişey duymuşdum doğrumudur bilmem artık :) zamanında diğer bir divan şairi ruhi ile aralarında şöyle bir olay geçer: birgün ruhi ilen fuzuli sokakta yürürken uyuz bir köpek görürler. ruhi, fuzuliye sataşır:
ruhi: bu it burda fuzuli. fuzuli altta kalır mı hiç? fuzuli: vur kafasına kafasına, çıksın kıçından ruhi.
sultan-ı şuaradır. üç dili (türkçe, farsça, arapça) bu kadar kıvrak, bu kadar güzel ve yerinde kullanan çok azdır hatta yoktur. sanatlı söyleyişin, imgenin, şiirin sultanıdır. fuzûlî mahlasını seçerkenki kaygısı bütün şairlere ve insanlara ders olacak niteliktedir. derler ki; 'ey mehmet neden bu mahlası seçtin, insanların seni ayıplayacağından korkmadın mı? ' o da der ki; 'şiir yazmaya başladığım sırada bir mahlas seçme zaruriyetim doğdu. ama baktım ki benden öncekiler bütün mahlasları kapışmışlar. ben de dedim ki öyle bir mahlas seçmeliyim ki hiç kimsede olmasın. bunun iki sebebi vardı. eğer kötü şiir yazarsam bu mahlası diğer anlamıyla kullanan şair yücelir ve derler ki bu adam fuzuli(boş, işe yaramaz) şeyler yazmış. ama eğer yazdıklarım gönlümce olursa, o zaman da derler ki bu adam faziletli (fuzûl'un diğer manası) şeyler yazmış, söylemiş. böylece mahlas paylaşma kaygım da kalmadı.'
'bende mecnûn'dan füzûn âşıklık istidâdı var âşık-ı sadık benem, mecnûn'un ancak adı var'
Ney kimi herdem ki bezm i veslini yad eylerem Ta nefes vardir guru cismimde feryad eylerem Ruzi hicrandir sevin ey murigi ruhum ki bugun indi men seni bu gafesden azad eylerem
kanuni nin kendisine bağladığı maaşı almak için devlet dairesine gider fuzuli, ama kimse ilgilenmez onunla ve yardımcı olmadıkları gibi zorluk da çıkarırlar. çok alınır bu duruma ve SELAM VERDİM RÜŞVET DEĞİLDÜR DEYU ALMADILAR der... bundan dörtyüzellisene evvel.........
Fuzuli Azerice yazmış eserlerini ne güzel değil mi? Şimdi diorlar ki yok Türkmüş yok İranlıymış.. Ne fark eder? .. Ömer Hayam İranlıdır mesela ama bence yabancı değildir.. Bizimdir..
Perişan halin oldum sormadın hal-i perişanım Gamından derde düştüm kılmadın tedbir-i dermanım Ne dersin rüzgarım böyle mi geçsin güzel hanım Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Esir-i dam-ı aşkın olalı senden vefa görmem Seni her kanda görsem ehl-i derde aşina görmem Vefa vü aşinalık resmini senden reva görmem Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Değer her dem vefasız çerh yayından bana bin ok Kime şerh eyleyem kim mihnet ü enduh u derdim çok Sana kaldı mürüvvet senden özge hiç kimsem yok Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Gözümden dembedem bağrım ezip yaşım gibi gitme Seni terk eylemezem çün ben beni sen dahi terk eyleme İgen hem zalim olma ben gibi mazlumu incitme Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Katı gönlün neden bu zulm ile bidade ragıbtır Güzeller sen tegi olmaz cefa senden vaciptir Senin tek nazenine nazenin işler münasiptir Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Nazar kılmazsan ehl-i derd gözden akıdan seyle Yamanlıktır işin uşşak ile yahşı mıdır böyle Gel Allah'ı seversen bendene cevr eyleme lutf eyle Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Fuzuli şive-i ihsanın ister bir gedayındır Dirildikçe seg-i kuyun ölende hak-i payındır Gerek öldür gerek ko hükm hükmün ray rayındır Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım...
Bildi tamam alem kim derd-mend-i aşkım
Ya Rab henüz halim bilmez mi ola yarim
gereksiz
İlm kesbiyle paye-i rifat
Arzuyi muhal imiş ancak
Aşk imiş her ne varsa alemde
İlim bir kıl ü kaal imiş ancak
Kalem olsun eli ol kâtib-i bed tahririn
Ki fesad-ı rakkâmı sûrumuzu şûr eyler
Kah bir harf sukutuyla eder nadir nâr
Kah bir nokta kusuruyla gözü kör eyler
Su kasîdesi
Sevgiliden bir parça sevgi alıp bana verenler,
Buna karşılık canımı alıp sevgiliye verdiler.
Fuzuli
alevilerin 7 büyük şairinden biri...
azerilerin en büyük şairi
azerbaycanın 6. büyük şehri.
kesinlikle Leyla ve Mecnun geliyor
Çekil önümden Leyla ben Mevla gidiyorum....
boş,gereksiz
yanıt da,sorulan soru kadar fuzuli işte.
Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
''...eksik olmaz gamımız bunca ki bizden gam olup
her gelen gamlu giden şad gelip yanımıza...''
fuzuli
Ey ki ehl-i aşka söylersen melâmet terkin et
Söyle kim mümkin midir tağyîr-i takdîr-i Hudâ
Leyla ve Mecnun
Ya Rab, belâ-yı aşk ile âşinâ kıl meni
Bir dem belâ-yı ışkdan kılma cüda meni:((
'Suya versin bağban gülzarı zahmet çekmesin
Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin gülzare su'
Değildim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil
Bana ta'n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı
Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever,
Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever.
şöyle bişey duymuşdum doğrumudur bilmem artık :)
zamanında diğer bir divan şairi ruhi ile aralarında şöyle bir olay geçer:
birgün ruhi ilen fuzuli sokakta yürürken uyuz bir köpek görürler. ruhi, fuzuliye sataşır:
ruhi: bu it burda fuzuli.
fuzuli altta kalır mı hiç?
fuzuli: vur kafasına kafasına, çıksın kıçından ruhi.
sultan-ı şuaradır. üç dili (türkçe, farsça, arapça) bu kadar kıvrak, bu kadar güzel ve yerinde kullanan çok azdır hatta yoktur. sanatlı söyleyişin, imgenin, şiirin sultanıdır. fuzûlî mahlasını seçerkenki kaygısı bütün şairlere ve insanlara ders olacak niteliktedir. derler ki; 'ey mehmet neden bu mahlası seçtin, insanların seni ayıplayacağından korkmadın mı? ' o da der ki; 'şiir yazmaya başladığım sırada bir mahlas seçme zaruriyetim doğdu. ama baktım ki benden öncekiler bütün mahlasları kapışmışlar. ben de dedim ki öyle bir mahlas seçmeliyim ki hiç kimsede olmasın. bunun iki sebebi vardı. eğer kötü şiir yazarsam bu mahlası diğer anlamıyla kullanan şair yücelir ve derler ki bu adam fuzuli(boş, işe yaramaz) şeyler yazmış. ama eğer yazdıklarım gönlümce olursa, o zaman da derler ki bu adam faziletli (fuzûl'un diğer manası) şeyler yazmış, söylemiş. böylece mahlas paylaşma kaygım da kalmadı.'
'bende mecnûn'dan füzûn âşıklık istidâdı var
âşık-ı sadık benem, mecnûn'un ancak adı var'
Ney kimi herdem ki bezm i veslini yad eylerem
Ta nefes vardir guru cismimde feryad eylerem
Ruzi hicrandir sevin ey murigi ruhum ki bugun
indi men seni bu gafesden azad eylerem
kanuni nin kendisine bağladığı maaşı almak için devlet dairesine gider fuzuli, ama kimse ilgilenmez onunla ve yardımcı olmadıkları gibi zorluk da çıkarırlar. çok alınır bu duruma ve
SELAM VERDİM RÜŞVET DEĞİLDÜR DEYU ALMADILAR
der... bundan dörtyüzellisene evvel.........
Fudzuli, fazilet erbabi demek...
Dest busi arzusuyla ger ölsem dostlar
Kuze eyleyin toprağım anınla sunun yare su.
Uzun zamandır okumuyorum yanlış yazmış olabilirim.
Fuzuli Azerice yazmış eserlerini ne güzel değil mi? Şimdi diorlar ki yok Türkmüş yok İranlıymış.. Ne fark eder? .. Ömer Hayam İranlıdır mesela ama bence yabancı değildir.. Bizimdir..
MURABBA
Perişan halin oldum sormadın hal-i perişanım
Gamından derde düştüm kılmadın tedbir-i dermanım
Ne dersin rüzgarım böyle mi geçsin güzel hanım
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Esir-i dam-ı aşkın olalı senden vefa görmem
Seni her kanda görsem ehl-i derde aşina görmem
Vefa vü aşinalık resmini senden reva görmem
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Değer her dem vefasız çerh yayından bana bin ok
Kime şerh eyleyem kim mihnet ü enduh u derdim çok
Sana kaldı mürüvvet senden özge hiç kimsem yok
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Gözümden dembedem bağrım ezip yaşım gibi gitme
Seni terk eylemezem çün ben beni sen dahi terk eyleme
İgen hem zalim olma ben gibi mazlumu incitme
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Katı gönlün neden bu zulm ile bidade ragıbtır
Güzeller sen tegi olmaz cefa senden vaciptir
Senin tek nazenine nazenin işler münasiptir
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Nazar kılmazsan ehl-i derd gözden akıdan seyle
Yamanlıktır işin uşşak ile yahşı mıdır böyle
Gel Allah'ı seversen bendene cevr eyleme lutf eyle
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım
Fuzuli şive-i ihsanın ister bir gedayındır
Dirildikçe seg-i kuyun ölende hak-i payındır
Gerek öldür gerek ko hükm hükmün ray rayındır
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım...
FUZULİ
siirin en luzumlu simalarindan.....
kamu bimarın acanan devayı derd eder ihsan
niçin kılmaz ban derman.beni bimar sanmaz mı
gamı pinhan tutardım didiler kıl yare ruşen
disem o bi vefa bilmem inanur mu inanmaz mı
değildim san mail sen ettin aklımı zail
beni tan eden gafil seni görgeç utanmaz mı