Mükemmel bir site,,güzel yürekli,duygu yuklu insanların kalemlerıne aldıklarını,tum insanlarla paylaşma imkanı sağladığınız için,teşekkur ederim bu güzel çalışmalarınız için,temennı edıyorum,daha gelişecek ve daha faydalı olacak çalışmalarınız...Avukat Gülay ÇAN/İZMİR
Kişisel gelişimde bayağı bir yol almış,M.sekmanın çok güzel eserleri var,kişisel gelişim alanında çok fayda sağlayacağını düşünüyorum...Kim.Yük.Müh.Bahattin ÇAYGÖZ
Yazılmış ama okunmamış şiirler vardır,yazılmış okunmuş bir türlü anlaşılmamış şiirler vardır.bazen şiirler o kadar çok açıktırkı,anlamamak yaşamamak mümkün değildir,ama öyle şiirler vardırkı,çok açık yazılmasına rağmen,herkesin anlayamayacağı şekildedir,şiir okumak anlama,yaşamak demektir.ne şiiri yazmak kolaydır,nede anlamak,bunun için güzel bir yürek gerek...Kim.Yük.Müh.Bahattin ÇAYGÖZ
gül ağlamak isterse yaprakları kül olur kül bir sevmeye görsün her kıvılcım gül olur
küle gülü sunarlar tutup koklasın diye gülü küle sokarlar kalbi dağlansın diye gül denize bakınca yüreği mavileşir kül gülüne aktıkça közleri alevlenir
gül bir kâğıt mendile sığdırma kalb ağrını kül saklama içindeki sonu gelmez yangını mektuplar unutmaz kalemler yazamaz ağlayışları
duası kadar büyük sevdalar bir köprü tutacak ellerimizden uçurtman olup gök denizinde yüreğine bağlanacak yüreğim gül ve kül iki yalnız şiirde kalacak sonsuza dek.
COK GÜZEL., AMA BİR O KADAR DA ÜZÜCÜ...OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM...
Bu akşam eve geldiğimde Eşim Akşam yemeğini servis ediyordu. Elini tuttum ve ona söyleyeceğim şeyler olduğunu söyledim. Masaya oturdu ve sessizce yemeği yemeye başladı. Ve yine Gözlerinde o korkuyu gördüm.
Bir an da kasıldım ağzımı açamıyordum ama düşüncelerimi söylemem lazımdı. Ben boşanmak istiyorum. Sinirlenmedi Sözlerime karşılık vermedi, sadece sebebini sordu.
Bir cevap veremedim ve buna çok sinirlendi elinde ki Çatal Bıçakları fırlattı. Bana bağırdı ve Adam olmadığımı söyledi. Bu akşam tek kelime konuşmadık. Eşim bütün Gece ağladı. Farkındaydım Evliliğimiz ne olacağını merak ediyordu, ama onu tatmin edecek bir şey söyleyemeyecektim. Ben Jane'e aşık oldum, eşimi sevmiyorum artık.
Bu vicdan azabıyla bir Evlilik sözleşmesi hazırladım, Evi, Arabayı ve Şirkettin 30% ona verecektim. Sözleşmeye kısa bir süre baktı ve yırttı. 10 yıl hayatımı paylaştığım bu Kadın bana yabancı olmuştu. Onun harcadığı zamana ve enerjiye üzülüyordum, ama geri dönemezdim, Jane'e çok aşık olmuştum. Sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, bu benim beklediğim bir tepkiydi. Onun ağlaması benim hafiflememe sebep olmuştu. Bir süredir aklımdan geçiriyordum boşanmayı, bu fikir bende saplantı haline gelmişti ve şimdi bu duyguyu daha da güçlü hissediyordum ve doğru karardı.
Bir sonra ki akşam eve geç gelmiştim ve Eşimi Masada yazı yazarken gördüm. Çok uykum vardı ve Akşam yemeğini yemeden uyumaya gittim. Jane ile geçirdiğim o kadar saat beni yormuştu. Bir ara uyandım ve onu hala yazı yazarken gördüm Masa da. Ama bu benim Umurumda değildi ve başımı çevirip uyumaya devam ettim..
Ertesi sabah bana Şartlarını yazı halinde sundu. Benden hiç bir şey istemiyordu, sadece boşanmamızı ilan etmek için 1 ay müsaade istedi ve bu zamanda normal bir Aile gibi davranmamızı istedi. Bunun sebebi Oğlumuzun 1 ay sonra Sınavların olması ve bu dönemde ona bu yükü bindirmemekti. Bu kabul edilebilinir. Bir şey daha vardı, benden onu Evlilik Gecesinde onu kapıdan içeriye nasıl taşıdığımı hatırlamaktı, ve 1 ay boyunca her sabah onu Yatak odasında Kapıya kadar taşımamı istedi. Kafayı yediğini düşündüm, ama son günlerimizin iyi geçmesi acısından, kabul ettim.
Sonra bu şartlardan Jane bahsettim, yüksek ses ile gülüp bunun çok saçma olduğunu ve eninde sonunda Boşanmayı kabul etmek zorunda kalacağını söyledi.
Eşimle boşanma konusunu açtığımdan beri Fiziksel temasta bulunmadık. Bu sebepten ilk gün onu kucağıma alıp kapıya götürdüğümde tuhaf bir duygu yaşadım. Oğlumuz arkamızda duruyordu ve alkış yapmaya başladı 'Babam Annemi kucağında taşıyor' bu onu çok sevindirmişti, Sözleri canımı acıtmıştı... Yatak odasından Evin Kapısına kadar 10 metre taşıdım. Eşim gözlerini kapattı ve kulağıma' Oğlumuza boşanmamızdan bahsetme' diye fısıldadı. Bende başımı öne eğerek tamam dedim, ve içime bir üzüntü çöktü. Kapı önünde onu bıraktım Eşim Otobüs durağına gitti ve onu İşe götürecek olan Otobüsü bekledi. Bende tek başıma Ofise gittim.
2. Gün bu oyunu oynamak bize daha kolay gelmişti. Eşim başını Göğsüme yasladı, ve onun kokusunu duydum. Birden Eşime uzun süredir bakmadığımı anladım. Ve onun Evlendiğim zaman ki kadar Genç olmadığını fark ettim. Yüzünde hafif çizgiler oluşmuş saclarına ak düşmüştü. Gecen yıllar öylesine yanından geçmemişti, O an kendime ona bununla neler yaptığımı sordum.
4. Gün onu kucağıma aldığımda bir güven duygusu yaşadım. Bu bana Hayatının 10 yılını Hediye eden Kadın.
5. Gün bu güven duygusu daha da büyümüştü. Bundan Jane bahsetmedim. Günler geçtikçe onu taşımak daha da kolaylaşmıştı, belki de bu sayede yaptığım antrenman dan dolayıdır bu.
Bir Sabah onu ne giyeceğini düşünürken izledim. İsyan ederek her gün kıyafetlerin biraz daha bol geldiğini söyledi. Birden onun ne kadar süzüldüğünü ve kilo verdiğini fark ettim. Demek ki onu her sabah daha kolay taşıyabilmemin sebebi buydu. Birden yüzüme yumruk gibi vurdu. Bu kadar Acıyı ve Üzüntüyü Kalbinde taşıyordu. Farkında olmadan başını okşadım. O an Oğlumuz da geldi ve ' Baba Annemi taşıman lazım ' dedi. Bu hayatımızın bir parçası olmuştu, Babasının Annesini odadan Kapıya taşıması. Eşim Oğlumuzu yanına çağırdı ve ona sıkı sıkı sarıldı. Ben başımı cevirdim, son anda kararımdan vazgeçmek istemiyordum. Onu kucağıma aldım ve Yatak odasından Kapıya kadar taşıdım. Elini enseme koymuştu ve ben onu sıkı sıkı tutmuştum. Tıpkı Evlendiğimiz gün gibi.
Artık Huzursuzlaşmıştım bu kadar kilo vermesinden. Son Gün onu kucağım da taşıdığımda hareket etmedim. Oğlumuz okuldaydı ve Eşime Hayatımızda ki yakınlığın ne kadar eksildiğini söyledim. Ofise gittim arabadan fırladım kapıyı kilitlemeden bunun için zaman yoktu. Her anın kararımı değiştirmesinden korkuyordum ve Merdiven den yukarı koştum, yukarı varınca Jane kapıyı actı. Ona Karımdan boşanmayacağımı söyledim.
Şaşkın bir ifadeyle elini anlıma koydu ve ' Senin ateşin mi var' diye sordu. Üzgünüm Jane ama ben artık boşanmak istemiyorum dedim. Evliliğimizin renksiz kalması sevgi eksikliğinden değil, birbirimizin değerini unuttuğumuzdan dı. Şimdi aklıma geldi ki, ona Evlendiğimiz Gün kapıdan içeri taşıyınca ömrümün sonuna kadar Sadakat yemini verdiğimi........ Jane olayı anlayınca yüzüme bir tokat attı ve kapıyı kapatarak ağlamaya başladı. Hemen aşağı koşup ilk Çiçekçiye gidip Eşime bir Buket çiçek aldım, üzerinde ki Karta da''seni her Sabah hayatımın sonuna kadar taşıyacağım''.
Eve vardığımda yüzümü bir gülümseme kapladı, elimde Çiçeklerle yatak odasına gittim ve Eşimi yatağın üstünde Ölü buldum. Eşim aylardır Kanser ile savaşıyordu ve ben Jane ile ilgilenmekten bunu fark etmemiştim. Fazla yaşamayacağını bildiği için, beni Oğlumun bana negatif tutumundan korumaya çalışmıştı. En azından Oğlumun gözünde iyi bir Eş olarak kalmamı istemişti.
İlişkide ki küçük şeylerdir önemli olan. Villalar, arabalar çok paralar değil. Bunlar hayatı kolaylaştırır ama asla Mutluluğun temeli olamazlar.
İlişkine zaman ayır ve ilişkinin güven ve huzur anlamına gelecek şeylere meşgul ol.
Mutlu bir beraberlik yaşa.
Bunu okumazsan sana birşey olmaz... Ama okursan belki bir Evlilik kurtarırsın...
Çoğu Hayatların yıkılmasının sebebi, İnsanların Hedefe ulaşmaya az kala pes etmesindendir....
İnsan kendinden cok birini sever mi? ? ? Aşk öyle birşey ki., sevdirir... Hayatta bir çizgi vardıR., Çizginin sağ tarafı mutluluk., sol tarafı ise hüzündür... İnsanlar genelde çizgidirler., duygularını dengelerler... Ama kendisinden cok sevdiği biri varsa., işte 'O' ona sana şaşırtır dengesini... Çok mutlu olduğun an., bir anda cok mutsuz da olabilirsin... İşte sevgi böyle birşeydir! ! Dünyada 2 kelime ile cenneti., küçük bir kırgınlıkla cehennemi yaşatır... Ama nekadar küs olsan da., kızgın olsan da., onun var olduğunu., senin olduğunu bildiğin sürece., dünyanın en mutlu insanı sensindir! ! Onu gördüğün an., kendini unutursun... Tek düşündüğün., tek hissettiğin ONU COK SEVDİĞİN., ONSUZ YAŞAYAMAYACAĞINDIR... Elini tuttuğunda dünya yıkılsa., sana zarar gelmeyecekmiş gibi hissedersin., cünkü bilirsin ki 'O' da seni seviyordur... İki seven kalp., aşkın verdiği sıcaklık., mutluluk ve sahiplik hissi... İşte bunlar eritir insanı... Ve bence aşk - insanın yaşamı boyunca gördüğü en güzel rüyadır ! ! İşte sen benim için böyle birşeysin..EN GÜZEL RÜYASIN! ! ! ! ! ! Gözlerine baktığımda., kendimi bulduğum... Ellerimi tuttuğunda., dünyadan koptuğum... Her gece rüyamda görmek için dua ettiğim... Beynimin.,kalbimin., ve hayallerimin tamamını kaplayan - MÜKEMMEL BİRİSİN ! ! ! ! ! !
Buranında tadı kaçmış.
Hayalet gibi, ne idüğü belirsiz birileri dolaşıyor.
Kimsin nesin cevap yok.
İstediği cevabı almayınca korkak falan oluyoz.
Akıllarınca kendileri cesaretli ve akıllı oluyor.
Bir konuda nedir, ne değildir diye konuşma alanı.
Dağlar kızı Reyhan Reyhan
Analar guzusu Reyhan Reyhan
Oldum sene heyran heyran heyran
Alem sene heyran heyran heyran
Ne gözelsen ay gız
Bir danesen ay gız
Dürdanesen ay gız
Bir danesen ay gız
Maral kimi özün Reyhan Reyhan
Baldan şirin sözün Reyhan Reyhan
Oldum sene heyran heyran heyran
Alem sene heyran heyran heyran
Ne gözelsen ay gız
Bir danesen ay gız
Dürdanesen ay gız
Bir danesen ay gız
Gözeller gözeli Reyhan Reyhan
Sevdanın ezeli Reyhan Reyhan
Oldum sene heyran heyran heyran
Alem sene heyran heyran heyran
Ne gözelsen ay gız
Bir danesen ay gız
Dürdanesen ay gız
Bir danesen ay gız
kimse yok
Mükemmel bir site,,güzel yürekli,duygu yuklu insanların kalemlerıne aldıklarını,tum insanlarla paylaşma imkanı sağladığınız için,teşekkur ederim bu güzel çalışmalarınız için,temennı edıyorum,daha gelişecek ve daha faydalı olacak çalışmalarınız...Avukat Gülay ÇAN/İZMİR
Forum diye nice nicesine sarildim,benim sadik forumum antolojiiiidirrr:D
Kişisel gelişimde bayağı bir yol almış,M.sekmanın çok güzel eserleri var,kişisel gelişim alanında çok fayda sağlayacağını düşünüyorum...Kim.Yük.Müh.Bahattin ÇAYGÖZ
Yazılmış ama okunmamış şiirler vardır,yazılmış okunmuş bir türlü anlaşılmamış şiirler vardır.bazen şiirler o kadar çok açıktırkı,anlamamak yaşamamak mümkün değildir,ama öyle şiirler vardırkı,çok açık yazılmasına rağmen,herkesin anlayamayacağı şekildedir,şiir okumak anlama,yaşamak demektir.ne şiiri yazmak kolaydır,nede anlamak,bunun için güzel bir yürek gerek...Kim.Yük.Müh.Bahattin ÇAYGÖZ
kahve ve espressonun içildiği yere cafe ismi....?
memlekete döndü...
Oturdum kırmızı,pembe,mavi düşünüyorum.Neden hep kara kara düşüneyim ki! ! Renk kıtlığı mı var?
demiş biri.
Belirli bir konuda fikir paylaşımıdır.
gül ağlamak isterse
yaprakları kül olur
kül bir sevmeye görsün
her kıvılcım gül olur
küle gülü sunarlar tutup koklasın diye
gülü küle sokarlar kalbi dağlansın diye
gül denize bakınca yüreği mavileşir
kül gülüne aktıkça közleri alevlenir
gül
bir kâğıt mendile sığdırma kalb ağrını
kül
saklama içindeki sonu gelmez yangını
mektuplar unutmaz
kalemler yazamaz ağlayışları
duası kadar büyük sevdalar
bir köprü tutacak ellerimizden
uçurtman olup gök denizinde
yüreğine bağlanacak yüreğim
gül ve kül
iki yalnız şiirde kalacak sonsuza dek.
Fatih Terim
Sevgili dostlarım İLYAS EKİN- AŞKA KURBAN GİTMEK-Şiir kitabı yeni çıktı.
SOKAK KİTAPLARI YAYINLARI-2013
Eskiden Sacinin Bir Tek Teline Zarar Gelse Canimi Verirdim, Simdi ise Irzina Gecseler Sigarami Yakip Siraya Gecerim!
Siz Bizi Kolay Para Kazaniyor Sanirken Biz Kendimizden Korkarak Yasiyoruz!
Seni Benim Kadar Kimse Sevmedi [ aDi BenDe KaLSin ]
ruhun diyaframı edeptir
Aşık olmak sarhoş olmak gibidir; onun için herşeyi bilinçsizce yapabilirsiniz.
COK GÜZEL., AMA BİR O KADAR DA ÜZÜCÜ...OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM...
Bu akşam eve geldiğimde Eşim Akşam yemeğini servis ediyordu. Elini tuttum ve ona söyleyeceğim şeyler olduğunu söyledim. Masaya oturdu ve sessizce yemeği yemeye başladı. Ve yine Gözlerinde o korkuyu gördüm.
Bir an da kasıldım ağzımı açamıyordum ama düşüncelerimi söylemem lazımdı. Ben boşanmak istiyorum. Sinirlenmedi Sözlerime karşılık vermedi, sadece sebebini sordu.
Bir cevap veremedim ve buna çok sinirlendi elinde ki Çatal Bıçakları fırlattı. Bana bağırdı ve Adam olmadığımı söyledi. Bu akşam tek kelime konuşmadık. Eşim bütün Gece ağladı. Farkındaydım Evliliğimiz ne olacağını merak ediyordu, ama onu tatmin edecek bir şey söyleyemeyecektim. Ben Jane'e aşık oldum, eşimi sevmiyorum artık.
Bu vicdan azabıyla bir Evlilik sözleşmesi hazırladım, Evi, Arabayı ve Şirkettin 30% ona verecektim. Sözleşmeye kısa bir süre baktı ve yırttı. 10 yıl hayatımı paylaştığım bu Kadın bana yabancı olmuştu. Onun harcadığı zamana ve enerjiye üzülüyordum, ama geri dönemezdim, Jane'e çok aşık olmuştum. Sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, bu benim beklediğim bir tepkiydi. Onun ağlaması benim hafiflememe sebep olmuştu. Bir süredir aklımdan geçiriyordum boşanmayı, bu fikir bende saplantı haline gelmişti ve şimdi bu duyguyu daha da güçlü hissediyordum ve doğru karardı.
Bir sonra ki akşam eve geç gelmiştim ve Eşimi Masada yazı yazarken gördüm. Çok uykum vardı ve Akşam yemeğini yemeden uyumaya gittim. Jane ile geçirdiğim o kadar saat beni yormuştu. Bir ara uyandım ve onu hala yazı yazarken gördüm Masa da. Ama bu benim Umurumda değildi ve başımı çevirip uyumaya devam ettim..
Ertesi sabah bana Şartlarını yazı halinde sundu. Benden hiç bir şey istemiyordu, sadece boşanmamızı ilan etmek için 1 ay müsaade istedi ve bu zamanda normal bir Aile gibi davranmamızı istedi. Bunun sebebi Oğlumuzun 1 ay sonra Sınavların olması ve bu dönemde ona bu yükü bindirmemekti. Bu kabul edilebilinir. Bir şey daha vardı, benden onu Evlilik Gecesinde onu kapıdan içeriye nasıl taşıdığımı hatırlamaktı, ve 1 ay boyunca her sabah onu Yatak odasında Kapıya kadar taşımamı istedi. Kafayı yediğini düşündüm, ama son günlerimizin iyi geçmesi acısından, kabul ettim.
Sonra bu şartlardan Jane bahsettim, yüksek ses ile gülüp bunun çok saçma olduğunu ve eninde sonunda Boşanmayı kabul etmek zorunda kalacağını söyledi.
Eşimle boşanma konusunu açtığımdan beri Fiziksel temasta bulunmadık. Bu sebepten ilk gün onu kucağıma alıp kapıya götürdüğümde tuhaf bir duygu yaşadım. Oğlumuz arkamızda duruyordu ve alkış yapmaya başladı 'Babam Annemi kucağında taşıyor' bu onu çok sevindirmişti, Sözleri canımı acıtmıştı... Yatak odasından Evin Kapısına kadar 10 metre taşıdım. Eşim gözlerini kapattı ve kulağıma' Oğlumuza boşanmamızdan bahsetme' diye fısıldadı. Bende başımı öne eğerek tamam dedim, ve içime bir üzüntü çöktü. Kapı önünde onu bıraktım Eşim Otobüs durağına gitti ve onu İşe götürecek olan Otobüsü bekledi. Bende tek başıma Ofise gittim.
2. Gün bu oyunu oynamak bize daha kolay gelmişti. Eşim başını Göğsüme yasladı, ve onun kokusunu duydum. Birden Eşime uzun süredir bakmadığımı anladım. Ve onun Evlendiğim zaman ki kadar Genç olmadığını fark ettim. Yüzünde hafif çizgiler oluşmuş saclarına ak düşmüştü. Gecen yıllar öylesine yanından geçmemişti, O an kendime ona bununla neler yaptığımı sordum.
4. Gün onu kucağıma aldığımda bir güven duygusu yaşadım. Bu bana Hayatının 10 yılını Hediye eden Kadın.
5. Gün bu güven duygusu daha da büyümüştü. Bundan Jane bahsetmedim. Günler geçtikçe onu taşımak daha da kolaylaşmıştı, belki de bu sayede yaptığım antrenman dan dolayıdır bu.
Bir Sabah onu ne giyeceğini düşünürken izledim. İsyan ederek her gün kıyafetlerin biraz daha bol geldiğini söyledi. Birden onun ne kadar süzüldüğünü ve kilo verdiğini fark ettim. Demek ki onu her sabah daha kolay taşıyabilmemin sebebi buydu. Birden yüzüme yumruk gibi vurdu. Bu kadar Acıyı ve Üzüntüyü Kalbinde taşıyordu. Farkında olmadan başını okşadım. O an Oğlumuz da geldi ve ' Baba Annemi taşıman lazım ' dedi. Bu hayatımızın bir parçası olmuştu, Babasının Annesini odadan Kapıya taşıması. Eşim Oğlumuzu yanına çağırdı ve ona sıkı sıkı sarıldı. Ben başımı cevirdim, son anda kararımdan vazgeçmek istemiyordum. Onu kucağıma aldım ve Yatak odasından Kapıya kadar taşıdım. Elini enseme koymuştu ve ben onu sıkı sıkı tutmuştum. Tıpkı Evlendiğimiz gün gibi.
Artık Huzursuzlaşmıştım bu kadar kilo vermesinden. Son Gün onu kucağım da taşıdığımda hareket etmedim. Oğlumuz okuldaydı ve Eşime Hayatımızda ki yakınlığın ne kadar eksildiğini söyledim. Ofise gittim arabadan fırladım kapıyı kilitlemeden bunun için zaman yoktu. Her anın kararımı değiştirmesinden korkuyordum ve Merdiven den yukarı koştum, yukarı varınca Jane kapıyı actı. Ona Karımdan boşanmayacağımı söyledim.
Şaşkın bir ifadeyle elini anlıma koydu ve ' Senin ateşin mi var' diye sordu. Üzgünüm Jane ama ben artık boşanmak istemiyorum dedim. Evliliğimizin renksiz kalması sevgi eksikliğinden değil, birbirimizin değerini unuttuğumuzdan dı. Şimdi aklıma geldi ki, ona Evlendiğimiz Gün kapıdan içeri taşıyınca ömrümün sonuna kadar Sadakat yemini verdiğimi........ Jane olayı anlayınca yüzüme bir tokat attı ve kapıyı kapatarak ağlamaya başladı. Hemen aşağı koşup ilk Çiçekçiye gidip Eşime bir Buket çiçek aldım, üzerinde ki Karta da''seni her Sabah hayatımın sonuna kadar taşıyacağım''.
Eve vardığımda yüzümü bir gülümseme kapladı, elimde Çiçeklerle yatak odasına gittim ve Eşimi yatağın üstünde Ölü buldum. Eşim aylardır Kanser ile savaşıyordu ve ben Jane ile ilgilenmekten bunu fark etmemiştim. Fazla yaşamayacağını bildiği için, beni Oğlumun bana negatif tutumundan korumaya çalışmıştı. En azından Oğlumun gözünde iyi bir Eş olarak kalmamı istemişti.
İlişkide ki küçük şeylerdir önemli olan. Villalar, arabalar çok paralar değil. Bunlar hayatı kolaylaştırır ama asla Mutluluğun temeli olamazlar.
İlişkine zaman ayır ve ilişkinin güven ve huzur anlamına gelecek şeylere meşgul ol.
Mutlu bir beraberlik yaşa.
Bunu okumazsan sana birşey olmaz...
Ama okursan belki bir Evlilik kurtarırsın...
Çoğu Hayatların yıkılmasının sebebi, İnsanların Hedefe ulaşmaya az kala pes etmesindendir....
...mLs...
Bazen 3 dakikalık bir şarkı seni alır götürür, ağzını burnunu kırar ve geri getirir...
...mLs...
Hayal kurmak bedava falan değil yıkılınca anlarsın,
bedelinin ne kadar ağır olduğunu...
...mLs...
'Kadınların saçları bile kırılır,
Gerisini siz düşünün! ...'
mLs
Etrafta Huzuru Bozma
İnsan kendinden cok birini sever mi? ? ?
Aşk öyle birşey ki., sevdirir...
Hayatta bir çizgi vardıR.,
Çizginin sağ tarafı mutluluk., sol tarafı ise hüzündür...
İnsanlar genelde çizgidirler., duygularını dengelerler...
Ama kendisinden cok sevdiği biri varsa., işte 'O' ona sana şaşırtır dengesini...
Çok mutlu olduğun an., bir anda cok mutsuz da olabilirsin...
İşte sevgi böyle birşeydir! !
Dünyada 2 kelime ile cenneti., küçük bir kırgınlıkla cehennemi yaşatır...
Ama nekadar küs olsan da., kızgın olsan da., onun var olduğunu., senin olduğunu bildiğin sürece., dünyanın en mutlu insanı sensindir! !
Onu gördüğün an., kendini unutursun...
Tek düşündüğün., tek hissettiğin ONU COK SEVDİĞİN., ONSUZ YAŞAYAMAYACAĞINDIR...
Elini tuttuğunda dünya yıkılsa., sana zarar gelmeyecekmiş gibi hissedersin., cünkü bilirsin ki 'O' da seni seviyordur...
İki seven kalp., aşkın verdiği sıcaklık., mutluluk ve sahiplik hissi...
İşte bunlar eritir insanı...
Ve bence aşk - insanın yaşamı boyunca gördüğü en güzel rüyadır ! !
İşte sen benim için böyle birşeysin..EN GÜZEL RÜYASIN! ! ! ! ! !
Gözlerine baktığımda., kendimi bulduğum...
Ellerimi tuttuğunda., dünyadan koptuğum...
Her gece rüyamda görmek için dua ettiğim...
Beynimin.,kalbimin., ve hayallerimin tamamını kaplayan - MÜKEMMEL BİRİSİN ! ! ! ! ! !
Seni Cok Seviyorum CAN...
...mLs...
Hayattan aldığım en büyük ders;
Sevgisiyle karşında sapasağlam duramayan birine, asla yaslanmayacaksın..
..mLs..
Şahsına Kişisel Saldırılar
Ayrımcılık Yapmak ve Dışlamak
fişleme ve teşhir
Yardakçı
Ayağı dolaşma