Kültür Sanat Edebiyat Şiir

filistin sizce ne demek, filistin size neyi çağrıştırıyor?

filistin terimi Cem Nizamoglu tarafından tarihinde eklendi

  • Melek Kara
    Melek Kara

    yırtıyoruz yaralarımızın peçesini parmaklarımızla,
    bir yırtık parçası kaplıyor yaralarımızı,
    ve bizim çocuklarımız taşıyacak sizin kum torbalarınızı.
    yoldaşlar,
    eklediğimiz gibi birbirlerine damarlarımızı,
    ekliyoruz kanatlarımızı birbirlerine,
    ve her duvarda aynı parola,capcanlı
    burada,
    burada,
    burada,
    barikatlarımız yükseliyor burada...

  • Melek Kara
    Melek Kara

    kütükte kayıtlıyım,
    arabım.
    atalarımın üzüm bağını sen aldın elimden,
    çocuklarımla ektiğim toprağı
    sen aldın.
    bıraktın bu taşları,bize,çocuklarımıza.
    alacakmışsınız
    elimizden bu taşları da
    doğru mu?
    bir daha diyorum,
    bitr daha.
    kütükte kayıtlıyım,
    birinci sayfanın ta başına,
    nefret etmem insanlardan,
    saldırmam hiç kimseye,
    ama aç korlarsa beni,
    korlarsa çırılçıplak,
    yerim etini beni soyanın,
    hem de yerim çiğ çiğ,
    açlığımı kolla benim
    ve öfkemi.
    damarıma basma.

  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç

    FİLİSTİN VE ANTİSEMİTİZM ÜZERİNE

    M.NİHAT MALKOÇ

    Bu dünya bütün insanların huzur ve barış içerisinde yaşamaları için Allah tarafından özenle yaratılmıştır. İnsanoğlu ne kadar ilmî araştırma yaparsa yapsın dünya dışında insanın yaşamasına uygun başka bir gezegen yoktur. Demek oluyor ki bu dünyadan başka gideceğimiz yer yok. Biz insanlar dünyaya mahkûmuz. Bunu mahkûmiyet şeklinde nitelendirmek de belki çok doğru değildir. Bunu, dünyaya bağımlı olmamız anlamında söylüyorum. Yoksa dünya kötü bir yer değildir ki bizler mahkûm olalım. Dünyayı yaşanmaz hale getiren insanlardır. Kötülük insanların kör vicdanlarında saklıdır.

    Hepimiz dünya denen koca bir gemideyiz. Bu geminin selâmeti mürettebatın ve yolcuların uyumuna bağlıdır. Geminin mürettebatı dünyayı yöneten liderlerdir. Yolcular ise her ülkeden, her ırktan ve her renkten insanlardır.

    İnsanlık dostluğa ve barışa sadık kaldığı müddetçe huzur bulacaktır. Aksi hâlde beklenen huzur gelmeyecektir. Bugün dünyadaki kavgaların ve savaşların ana nedeni toplumların bencilliğidir, insanların paylaşmayı bilmemesidir. Oysa nimetler adaletle paylaşılsa mevcut kaynaklar hepimize yeter.

    Bugün Filistin’de ve Lübnan’da yaşananlar; tahammülsüzlüğün, inanç ve çıkar çatışmalarının neticesidir. Bir avuç İsrailli, Müslüman coğrafyası içerisinde kabadayılığa soyunuyor. Tabir caizse Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya yelteniyorlar. Bugün tarihî Filistin topraklarının ancak yüzde 22’si Filistinlilerin elinde, bunların üzerinde de hükümran olarak yaşamıyorlar. İki buçuk milyon Filistinli değişik Arap ülkelerinde mülteci olarak yaşıyor. Tarih boyunca dünyanın çeşitli ülkelerinden Yahudi yerleşimciler getirilerek Filistinlilerin evlerine, bağ bahçelerine yerleştirilmiştir. Filistinlilerin hakları ve toprakları talan edilmiştir. Bununla da kalınmamış etnik temizlik yapılmıştır.

    Dünyanın gelişmiş ülkeleri yıllardan beri Filistin’e ambargo uyguluyor. Filistin’e ekonomik ve siyasî baskı yaparak İsrail’i tanımalarını istiyorlar. Bu saatten sonra İsrail’in devlet olmaktan vazgeçmesi ve siyasî kimliğini feshetmesi mümkün değildir. Bunu Filistinliler de çok iyi biliyor.Aslında Filistinliler, İsrail’in devam etmekte olan yayılmacı politikasına tepki duyuyorlar. Filistinliler, İsrail’in 1967’de işgal ettiği toprakları boşaltmasını istiyorlar. Filistinliler mültecilerin yurtlarına dönmelerini talep ediyorlar. Son olarak da Doğu Kudüs’ün Filistin devletinin başkenti olarak ilan edilmesini arzuluyorlar. Bunlar zaten Filistin’in önceki haklarıydı. İşgalden sonra her şey gibi bu hakları da ellerinden çekip alındı.

    İsrail gerçekleri çarpıtma konusunda dünyada eşsiz bir ülkedir. Onların dünyaya yaydıkları bir yaygara var. O da Arapların ve genel anlamda bütün Müslümanların antisemitik olduğu palavrasıdır. Dilerseniz bu hususta derinleşmeden evvel konunun daha iyi anlaşılması için kısaca antisemitizmden bahsedeyim.

    Antisemitizm, Yahudi halkına karşı duyulan fanatik bir nefrettir. Bu ırkçı ideoloji yüzünden dünyanın dört bir yanında milyonlarca Yahudi öldürülmüş, baskı görmüş, yurdundan sürülmüş ve tehdit edilmiştir. Yahudilere karşı düşmanca duygular besleyen ve Yahudilere karşı ayırt edici önlemler alınmasını isteyen görüşe bağlı olan kimseye de ‘antisemitist’ diyoruz. Meselâ Hitler antisemitistti. Milyonlarca Yahudi’yi fırınlarda yaktı, soykırımın âlâsını yaptı. Fakat bugün Yahudilerin Filistinlilere yaptıkları eziyetler bundan çok daha hafif değildir. Bütün bunlara rağmen bizler antisemitizmi tasvip etmiyoruz. Bütün insanlar gibi Yahudilerin de insanca yaşama hakkı vardır; bunu savunuyoruz. Fakat bu insanların başkalarına saldırma ve onları yok etme haklarının olduğuna inanmıyoruz.

    İslâm dinî barışı öngörür. Her türlü ırkçılığı kınadığı gibi antisemitizmi de kınar. İslâmiyet ırkçılığı lanetler. Antisemitizm de bir çeşit ırkçılık olduğu için onu da şiddetle yasaklar. Hiçbir insan inancından dolayı aşağılanamaz, kınanamaz. Fakat İsrailliler kafalarında yanlış bir Müslüman şablonu oluşturdukları için bütün Müslümanların antisemitist olduğu paranoyası içerisindedirler.

    Aslında onlar Filistinlilere yaptıkları zulmün kılıfını aramak peşindedirler. ‘Minareyi çalan kılıfını hazırlar’ misali onlar da işgal ve zulümlerini dünya kamuoyuna sevimli ve haklı gösterebilmek için bütün Filistinlileri ve Müslümanları antisemitik ilan ediyorlar. Böylelikle de meşru müdafaa haklarını kullandıklarını söylüyorlar. ‘Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’ deyimi bu mantığa giydirilmiş en şık elbise olsa gerek.

    Bugünkü Yahudiler, İsrail’in işgal politikalarına karşı çıkmayı bile antisemitizm kavramı içerisinde değerlendirebiliyorlar. Oysa İsrail’i kınamanın ve İsrail’in resmi ideolojisi olan Siyonizm’i eleştirmenin, hiç bir şekilde antisemitizmle bir ilgisi yoktur. Böyle çöpten fikirler ahmakçadır, hiçbir tutar tarafları da yoktur.

    Yahudiler dün olduğu gibi bugün de Müslümanlara duydukları tarihî kinlerini kusmayı sürdürüyorlar. Her fırsatta gerçekleri tersyüz ediyorlar. Ellerindeki sınırsız sermayeyle gariban Filistin halkına yapmadıklarını bırakmıyorlar. Sonra da dünyanın gözünü boyayarak kendilerini haklı çıkartmaya çalışıyorlar. Bunca kin ve nefret dolu saldırılardan sonra Filistinlilerden ve Müslümanlardan sevgi ve hoşgörü bekliyorlar. Umduklarını bulamayınca Müslümanları antisemitizm damgasıyla yargılıyorlar. İnsanlık bu çirkef oyuna gelmemelidir.

  • Artanem
    Artanem

    MAHZUN OLMA FİLİSTİN


    HAKK’IN VAD’ETTİĞİ GÜNLER YAKINDIR ELBET...

    Bir ZamanLar At Koşturduğumuz Bu yerLer Şimdi Eşkiyayı BesLer

    Kendini BiLmez İtler Bizi Düşman BeLLediLer


    Döktüğümüz Kan ALdığımız Can BedeLi Sadece Bu Vatan

    ’’Oyunu yazıp figüran seçen, sahne kurup dekor toplayan, İbranice silahda İngilizce Horoz giren, gez göz arpacıktan Almanca bakan komutu Yunanca veren, ağıtı Arapça yakıp ne yazık ki sadece ölümü Türkçeleştirenler sizde bilin; Bundan sonra bu ülkede oyunda biziz horozda biziz mermide biziz ağıtta biziz.’’


    Vatan mı istediniz ulan beşikteki bebekten?
    avatarıma benim gözümle bakmayanın gözlerini oyarım.

    http://www.umutfm.com/izle.php? id=205

    bu lınkı tıklayın arkadaşlar ınanıyorum kı sızı derınden yaralaycaktır hıçbırşey yapamıyorum deme kafırlerın mallarinı kulanmamakta bır şavaştır bır dua ınanıyorum kı yüce rabbime ulaşacaktır

    MAHZUN OLMA FİLİSTİN


    HAKK’IN VAD’ETTİĞİ GÜNLER YAKINDIR ELBET...

  • hissiz bitkisel hayata girmiş bir dünyayı(insanlığı) çağrıştırıyor...
    bir avuç çapulcunun(israil) yapmış olduğu zulümü seyreder olduk..

  • Fatih Yalçın
    Fatih Yalçın

    İnsan ilk bakışta acıyor ama düşündükcede bunların bu savaşı hak ettiklerine inanıyor adamlar önce para için topraklarını yahudilere sattılar sonrada aralıksız 60 yıldır tanka taşla karşılık verilyorlar ne bir gelişme oldu nede başka bişey hep yerlerinde saydılar ne zaman akılları başlarına gelecek bu arapların

  • Eda Simsek
    Eda Simsek

    filistin onurlu,imani kuvvetli müslümanlarin yasadigi yer...lütfen bu yaziyi okuyan herkes filistin icin dua etsin,duaylami kurtulacak demeyin dua cok önemli hic bisey gelmiyo elimizden bari dua edelim...israil kutsal topraklari saydigi her yeri alicak yani sira bizede gelicek eger müslüman devletleri filistini korumamakta ve umursamamakta israr etmeye devam ederse......

  • Ünal
    Ünal

    bu gün gazete okurken bir resim gördüm
    karalar bağlamış bir kadın
    vücudundan gözle görünen tek şey; gözleri......
    kapkara gözlerinde ihanetin izleri
    kararlı ve mağrur kimseye ihtiyacım yok diyen bakışlar
    bu ne bakış Ya RAB gözleri gözlerimi deldi ruhumun ardındakileri gördü!
    ve elinde bir kemer....... bu da nesi diyerek başladım okumaya
    elindeki kemer
    'kemer bomba yüklü ve elinde fünye'
    her an içeri girebilecek olan israil askerleri için yapacak başka bir çözüm bulamayan kadın!
    ey kadın! değmesin göğsüne namahrem eli
    ......
    her şey farklı olacak herşey
    senin kadar erkek olabildiğim zaman.........

  • Ali Aydın
    Ali Aydın

    Mücahitler Ülkesi Filistine Yardım..

  • Ünal
    Ünal

    Uridu Ebi
    diye feryat eden çocuklar
    Allah size merhamet etsin
    Bizlerden size hayır yok:(

  • Fatma Malkoç
    Fatma Malkoç

    asıl oladır!

    yağmur yağar,toprak soluk alır

    lakin bombalar yağıyor

    islam diyarlarına

    şehadet soluk alıyor

    mescid-i aksa hazan yaşıyor

    ve sehitçe diriliş kan pompalıyor

    islamın kurumaya düçar olmuş topraklarına

    gökkuşağı,gökyüzü semalarında değil

    insan olanın yüreğinde doğuyor

    renkler gerçek yavan,insansan dayan

    sabır,umut,vefa,gözyaşı,cihad,kan..

    ölüm yaşam,yaşamsa hüsran

    dünya'nın yetim ama,cesur çoçukları onlar

    acılara gark,taşlara sapan

    bazen kurşunlara siper,bombalara hedef

    gerçek aşkı yaşarlar

    sehadete aşık onlar

    bir çoçuk, bir genç,bir dede,bir bebe,

    ne fark eder ki!

    insan insandır! zulmün rotasında olan

    ve herşeye rağmen yalnızca

    ALLAH'A kul olan

    bir insan, düşünen erdemli,eylem sunan

    dualarıyla şeytanı azaplarda yoran

    yine bir insan ki düşüncelerinde eylemlerinde

    dualarında intifayı ve intifada diye

    şaha kalkanları unutan,görmeyen,duymayan

    yalana kazık çakan ve şeytana zevk sunan

    tarih tekerrür,devran elbet dönen

    aynı keşmekeş gelir bulur senide inan..



    ve unutmayalım....!
    insanlığın açamadığı kucağı
    her zaman toprak seve seve açar
    anlar anlayan...! ! !

  • Hatice Yeğin
    Hatice Yeğin

    Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüpnesiz Allah bilendir, haber alandır. (Hucurat Suresi, 13)

  • Akin Ejder
    Akin Ejder

    sürgüne gidenlerin sürgün edenlerden çektikleri zulmün aynısını sürgün edenlerden oluşmuş lejyon kolordusu desteğinde uyguladıkları halkın ülkesi

  • Selma Öz
    Selma Öz

    Yaramın üstünde yürümeyi öğretti
    bana cellatın bıçağı.
    Yürümeyi, hem de yorulmadan yürümeyi.
    Direnmeyi öğretti.
    Direnmeyi.

    y.s.

  • Ahmet Akbay
    Ahmet Akbay

    savunmayı beceremediğimiz insanlar

  • Dursun Ali Özkara
    Dursun Ali Özkara

    bu topraklar ve insanları mutluluğu bekleyen bir acılı halktır.çu israil denen lanet ülke hala toprak mücadelesi veriyor.ama Allah'ın onlara verdiği öyle bir iman varki,o adi siyonit güçlere karşı mücadele veren o küçük çocukları alnından öpmek lazım.Dünya artık bu olaylara objektif baksın......VE HER MÜSLÜMAN israil e ATILAN BIRER TAŞTIR.

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    http://www.aqsanews.net/

    bakın ve görün acıyı ve zulmü bunu yapanda 1945 den beri insanların acıma duygularına oynayan bir millet

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Eger bir Insansa


    Simsicak evlerinizde
    Huzur icinde yasayan sizler camurlar icinde aci cekenin,
    Bir dilim ekmek icin dovusenin,
    Bir evet veya bir hayirda olenin
    Bir erkek oldugunu dusunun.
    Dusunun ki bir kadindir,
    Adini ve saclarini kaybetmis biri.
    Gozleri bos, bagri soguk
    Bir kurbaga gibi kisin.
    Unutmayin bunlar oldu,
    Sakin unutmayin.''

    Auschwitz toplama kampinda gorduklerini ve yasadiklarini dile getiren Primo Levi'nin siiridir.

    Bir cift soz de benden: Evet unutmayin, simdi Filisten'e yaptiklariniza baka baka esas siz hatirlayin yasadiklarinizi! Evet ''Unutmayin bunlar oldu, Sakin unutmayin.''

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Filistinler yasiyor esas oturdugumuz yerde olenler biziz...

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Ben de bir Filistin’im

    Doğar doğmaz bir İsrail askeri gördüm. Miğferliydi. Bana bakarken suratını buruşturuyor, ayrıca da ağzından burnundan dumanlar çıkarıyordu. Çok korkmuştum. Meğer sigara içiyormuş.
    İkinci gördüğüm insan annemdi, ama o donuk gözlerle gökyüzüne bakıyordu. Halbuki bana bakmasını, bana bakıp gülümsemesini, sonra sarılmasını ve beni sevdiğini fısıldamasını isterdim.
    O an anneme öyle ihtiyacım vardı ki...
    Ne çare istediklerimi yapamazdı: Çünkü ölmüştü.
    Annem İsrail barikatına takılan ambulansta çığlık çığlığa öldü.
    Ben karnındaydım henüz, doğum çok yakındı. Barikata takıldık.
    Annemi taşıyan ambulansın üzerine çevriliydi namlular. Annemin karnındayken tanıdım kara namluları. Annemin haykırışları, çığlıkları doldu içime, ben de çığlıklar atmaya, tekmeler sallamaya başladım İsrail merhametsizliğine, anlayışsızlığına; fakat ne bana aldırdılar, ne anneme, ne de çaresizlik içinde yalvaran babamla amcama.
    Son derece soğukkanlı, hatta keyifli bir yavaşlıkla ambulansın her yanını aradılar, aradılar. Neden sonra:
    “Bir şey yok” dedi askerlerden biri komutanına, “ambulans temiz...”
    “Filistinlilerin bulunduğu hiçbir şey temiz değildir” derken sırıttı komutan, “lastikleri de söküp bakın! ”
    “Ama durum âcil, anne hayatını kaybedebilir. Bu durumda tabii bebek de ölür.”
    Komutan kısık bir kahkaha attı: “Fena mı olur, iki yalelli eksilir dünyadan. Emellerimiz biraz daha gerçek hale gelir.”
    Ambulansın lastiklerini söktüler.
    Babam yalvardı yalvardı, babama içim parçalandı...
    Amcam yalvardı yalvardı, amcama içim parçalandı...
    Annem inledi, bağırdı, ağladı, yavardı, anneme içim parçalandı.
    Meğer annem, babam, amcam birer Filistin’miş aslında; daha doğmadan, Filistin’e içim parçalanırmış; bunu çok sonra öğrendim ve öğrenir öğrenmez de bin parçaya bölündüm.
    Bin parçaya bölündüğüm gün babamın kucağındaydım. Her taraftan silah sesleri geliyordu. Biz babamla caddenin karşı tarafına geçmeye çalışıyorduk. Birden kendimi yerde buldum.
    “Babacığım! ”
    Attığım çığlık benim bile kulaklarıma yabansı geldi. Babam az ötemde kanlar içinde yerde yatıyordu. Gözleri bana dikiliydi. Ağzından kan fışkırıyordu.
    İsrail’e ikinci lânetimi o gün okudum. İntikam yeminini de o gün ettim.
    On iki yaşına geldiğimde elimde sapan vardı. İsrail tanklarına taş atıyordum. Arafat’ın “küçük general”lerinden biri olmak beni onurlandırıyordu, ama taş atarak üstünlük sağlamanın mümkün olmadığını da yavaş yavaş anlıyordum. Daha etkin bir mücadele vermeliydik. Peki nasıl? Ne elde vardı, ne avuçta; ekmeğe bulamadığımız parayı silaha nasıl bulacaktık?
    Bu arada amcamı götürmüşler, işkence etmişlerdi. Döndüğünde sakat biriydi. Aklını oynatmıştı. Kudüs sokaklarında “Filistin öldüüü! ” diye bağırarak koşuyordu. Bu yüzden iki kez Filistin polisi yakaladı amcamı. Son yakalanışında Filistin devletine hakaretten işkence gördü. Onu çıkmaz bir sokakta bulduklarında iki bacağı da kırıktı.
    Sonuçta o da öldü, ama çığlıkları sekiz yıldan beri kulaklarımda durur: “Filistin öldüüü! ”
    Şimdi yirmi yaşındayım. Kulaklarımda annemin ve amcamın çığlıkları, gözlerimde babamın donuk gözleri...
    “Ölmedileeer! ” diye bağırmak istiyorum, “Filistinler ölmez! ”
    Çünkü Filistin’in yanında olan yüreğimle ben de bir Filistin’im!

    Yavuz Bahadiroglu/Vakit Gazetesi/09.05.2002

  • Sakir Gulden
    Sakir Gulden

    Gene aklıma bir şiir geldi

    Öfkemin hançerine su ver sen
    kalkalım bir seher vakti Nuveyba
    işgal edilmiş topraklarımız üstüne
    güneş doğmadan önce

    her taşın dibine bir yıldız gömmüşler
    şu denizden hala kırbaç sesi gelir
    atlıları en son ne zaman görmüştün Nuveyba
    ne zaman öpmüştün ayağını Selahaddin'in

    kol kırılır yen içinde kalır
    ya baş koparsa Nuveyba
    bu gövde bir düşerse yere ya
    kan tutar dağları, atom santrallerini
    yeryüzünü ve umutları sel alır

    geriye andın, aşkın ve adın kaldı
    andını çocuklar içti Nuveyba
    aşkın yüreklere düştü
    adın cellatların kirli elinde
    Filistin askısına dönüştü

    kan akacak bu topraklarda kan
    kendileri benimkini
    demirden atları seninkini içecek
    bir can düşecek toprağa
    Sabra
    bin can kalkacak.

    Ramallah'ta tarlalara çocuk ektik Nuveyba
    taşlarıyla ebabiller dönüştü tomurcuğa
    güz ekinidir bilirsin verirse Mevlâ
    yüreklerin buz kestiği bir mevsimin ardından
    her bir çiçek kesebilir çocuğa

    sihirbazın çırağını hatırlarsın Nuveyba
    o hendekte hâlâ tüter annelerin şarkısı
    o gün bu gün hâlâ utanır güneş
    adın ateş, andın ateş, aşkın ateş.
    m.islamoğlu

  • Borahan Bilen
    Borahan Bilen

    Maalesef Filistinlilerin savaştığı İsrail in kurulmasını Mekke Emiri sağlamış ve önayak olmuştur..Ayrıca Filistindeki El Fetih ve diğer örgütler kendi kamplarında Türkiye aleyhinde çalışmalar yapan tüm örgüt elemanlarını eğitmişlerdir..

  • Necmiye Çakıcı Sarpkaya Çobanyıldızı
    Necmiye Çakıcı Sarpkaya Çobanyıldızı

    Sil Kanlı Gözyaşlarını Gazi Filistin


    Kuşatmalar altında kanı çekilmiş
    Şiddetlerle canından bezdirilmiş
    Boğaz tokluğuna mahkum edilmiş
    Sil kanlı gözyaşlarını Gazi Filistin

    Hz.İsanın doğduğu kutsal toprak
    Necef bozkırlarından ılık esintiler
    Şaron Ovalarından Sevinç yaşları
    Golan Tepelerinden muştular
    Sil kanlı gözyaşlarını Ey Gazi Filistin

    Peygamberlerimin mübarek izleri
    Atalarımın kazınmış ayak izleri
    Peygamberimin alın teri
    Ecdadımızın sıcacık nefesleri
    Ovalarında vadilerinde tepelerinde

    Turkuvaz renkli uzun geceler
    Gümüş renkli manalı şafaklar
    Pırıl pırıl ufuklar getir ufuklar
    Muştular sun Ey Gazi Filistin

    Kutlu bir burak gelir bir gece
    Resûl'ü-Kibriya'yı alır götürür
    Mescidi Aksadan semavata
    Oradan Sidretül Münteha'ya
    Ayak izleri mübarek gül teri
    Kutlu nefesi ter_ü taze
    Ey Gazi Filistin
    Ey Şehit Filistin
    Ey Kutsal Filistin

    Her karış toprağı sulanmış kanla
    Her karış toprağı savunulmuş canla
    Bir muştu bir muştu bir muştu
    Sil Kanlı gözyaşlarını Ey Gazi Filistin

    Elleri kınalı yüreği yaralı
    Utanç telleri ile çevrili
    Medeniyetlerin işgali
    Zalimlerin zulmü
    Sil gözyaşlarını Gazi Filistin

    Ey kıblem mabedim gökkubbem
    Peygamberimin kutlu durağı
    Atalarımın uzun duaları
    Miracım kutlu beldem
    Gönül tacım baştacım
    Ey Filistin Can Filistin

    İlk kurbanım kesilir
    Sabır metanet sadakat
    Hacer-i Muallak da
    İlk kurban kesilir
    Ey Gazi Filistin

    Zalimlerce işgal edilir haince
    Evin başına yıkılır acımasızca
    Şeria,gazze,bekan,lübnan
    Kampları utanç tablosu zalimce
    Şabra,Şetila yüzkarası insanlığın
    Baskın aniden soykırım hayasızca
    Elleri kanlı utanmaz zalimler
    Sil kanlı gözyaşlarını Gazi Filistin
    Sil sil ne olur sil kanlı gözyaşlarını

    İnsana olan saygımı,inancımı
    İnsana insanlığa olan güvencimi
    Geri kazanmak istiyorum
    Senden çöl rüzgarları
    Senden muştular
    Senden kutlu mutlu
    Haberler istiyorum
    Ey Gazi Filistin

    Boynu bükük analar
    Bağrı yanık rengi soluk
    Eli kolu kopup babalar
    Masum mahsun öpülesi bebeler
    Alkanlara bürünmüş gelinler
    Analar babalar,dedeler nineler
    Sil sil kanlı gözyaşlarını Ey Filistin

    İşgal altında silahların gölgesinde
    Yahudi kolonileri altında
    Seçim anlı şanlı
    Senin tercihin baştacımız
    Mahmut Abbas seçilir
    Ey vefalı cefalı Filistin

    Baskıya işgale zulüme son
    Acılara cefaya çilelere son
    Bağımsız Filistin Devleti
    Sil sil gözyaşlarını Gazi Filistin
    Sil sil gözyaşlarını Şehit Filistin
    Sil sil ne olur sil kanlı gözyaşlarını
    Zahmetin Rahmete,acının tatlıya
    Ulaşacağı günler yakın yakın
    Sil Kanlı gözyaşlarını

    Necmiye Sarpkaya


    (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

  • Necmiye Çakıcı Sarpkaya Çobanyıldızı
    Necmiye Çakıcı Sarpkaya Çobanyıldızı

    Kanlı Gözyaşları
    Topraklarından sürülmüş,özgürlükleri yaşama hakları ellerinden alınmış
    mazlum,masum ve mağrur insanlar v.s.
    Necmiye Sarpkaya

    Not.'Kanlı Gözyaşları' isimli bir şiir çalışmam var FİLİSTİN ile ilgili
    Bir İki gün içerisinde siteme kaydedeceğim.

  • Alperen Tamer
    Alperen Tamer

    http://www.tevhidweb.net/viewtopic.php? t=12383

  • Alp Tanhu
    Alp Tanhu

    tevrattaki toprak kavgasına gidiyor adamlar...!

  • Mustafa Tamer
    Mustafa Tamer

    Dikenli tellerle bölünmüş dört milyon insan
    Toprakları işgal edilmiş, evleri yıkılmış,
    sürgün edilmiş bir halk...
    ...
    Ve ölüm, Filistin'de rutin bir gündem

  • Mustafa Tamer
    Mustafa Tamer

    zulümler gecesini bir taş aydınlatıyor..........

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    22 yıl önce dün ben Sabra ve Şatilla kamplarındaydım. Beyrut'u işgal eden İsrailliler Hıristiyan çetelerle birlikte Filistinlilere karşı inanılmaz bir kin besliyordu.

    'Olaylar 15 Eylül günü başladı...

    Filistin kamplarını kuşatan İsrail askerleri anonslarla kimsenin dışarıya çıkmamasını istiyordu. Hıristiyan milisler ise Sabra ve Şatilla çevrelerinde gördükleri herkesi öldürmeye başlamıştı. Kaçanlar ise kampların dışındaki Akka ve Gazze hastanelerine sığınıyordu.

    16 Eylül sabahı yaşlı Filistinlilerden oluşan dört kişilik bir grup İsraillilerle görüşmek için kuşatma altındaki kamptan ayrıldı. Amaçları İsraillilere kampta kadın ve çocukların dışında hiç bir direnişçinin bulunmadığını söylemekti. Grup gitti ama dönmedi.

    Ertesi sabah, kampta çalışan bir Mısırlı işçi yanına 50 kadını da alarak benzer bir çaba için kamptan ayrıldı. Bu kadınların cesetleri 18 Eylül günü stadyumda bir çoğuna tecavüz edilmiş olarak bulundu..

    16 Eylül akşamı İsrail Savunma Bakanı Şaron katliama başlama talimatı verdi. O akşam İsraillier ve Hıristiyan milisler Akka ve Gazze Hastanelerini bastı. Hastanelerde o gün bombalanan Sabra ve Şatilla'dan getirilen yaralılar da vardı. İsrailli askerler ve Hıristiyan milisler Filistinli doktorlar dahil yaralıların büyük bölümünü öldürdüler. Yaralı kadınların bir çoğuna tecavüz edildi..

    Ertesi gün yine hastaneye gelen İsrail askerleri ve Hıristiyan milisler hastanede çalışan yabancı doktorları kovarak geri kalan yaralı ve sığınan yaşlı ve kadınları öldürdüler.

    Bununla yetinmeneyen İsrailliler ve Hıristiyan milisler kamplara dalarak herkesin evlerinden çıkmalarını istediler.

    Evlerinden çıkan Filistinliler kadın ve erkek olarak iki kola ayrıldılar ve ana meydana doğru yürümeye başladılar. Bu yürüyüş sırasında zaman zaman erkeklerden onar kişilik gruplar bir evin duvarına yanaştırılarak kurşuna diziliyordu. Peşinden de dozerler o evi öldürülen Filistinlilerin üzerine yıkarak toplu mezar haline getiriyordu. Bu işlem bir kaç kez tekrarlandı.

    Bu arada evlerinden çıkmakta geciken Filistinli kadınların büyük bölümü evlerinin önünde ve kucaklarında bebeleri ile birlikte süngü ve baltalarla öldürülüyordu. Evlerinden çıkmayan kadınların çoğu ise öldürülmeden önce kızlarıyla birlikte tecavüze uğradı.

    Gece boyunca devam eden bu vahşet 18 eylül sabahı İsrailliler ve Hıristiyan milislerin kamptan ayrılması ile son buldu.

    İsrailliler 18 Eylül öğle saatlerine kadar hiç kimsenin kamplara girmesine izin vermedi.

    Girildiğinde ise artık herşey bitmişti.'

    Bir kaç kez ve hayal ile duygularınızla okumanızı rica edeceğim yukarıdaki satırlar Kızlıhaç'ın yabancı doktorlardan ve kamptaki yaralılardan derlediği bilgilerle kaleme aldığı rapordan özetlenmiştir.

    Bu olayların büyük bölümüne ben de şahittim.

    18 Eylül öğleden sonra Sabra ve Şatilla'ya ilk girenler arasında ben de vardım. Gördüklerimi hayatım boyunca unutmayacağımı o gün karşılaştığım cesetlere söz vermiştim.

    Her yerde üst üste istiflenmiş (Irak'taki Abu Greib görüntülerini hatırlayın) cesetler, parçalanmış insanlar, kucaklarında bebeleriyle delik-deşik edilen kadınlar, baltalarla kesilmiş kafalar, bacaklar, kollar...

    Bu sahneleri böylesi kuru kelimelerle anlattığım için o insanların ruhlarından özür diliyorum.

    Ve özellikle birinden...

    Adının Emine olduğunu daha sonra öğrendiğim 24 yaşlarında dünya güzeli Filistinli kadını evinin önünde gördüğümde bana gülümsüyordu. Karnındaki bebeği süngü ile alınarak yanına atılmış ve vücudu delik deşik edilmişti. Sağında ve solunda yine balta ve süngülerle öldürülmüş iki çocuğu daha vardı... Evin içinde yaşlı babasının vücudunda en az 40 tane kuşun izi vardı. Annesi ise bir gün önce hastane baskınında öldürülmüştü...

    Kamptaki geri kalan görüntülerin hiç biri bu anlattığımdan daha az etkileyici değildi. Haber dünyaya yayıldığında herkes şoktaydı.

    Şaron ise yaptıklarıyla övünüyordu... Tıpkı şimdi yaptığı gibi...

    28 Eylül 2000'de Şaron'un Aksa Camii'ni kirletmesi ile başlayan son İntifada'dan bu yana İsrailliler 3400 kadar Filistinliyi öldürdüler. Bunların 798'u çocuk. 11'i ise bir yaşın altında. Biri de annesinin karnındaydı... Tıpkı Sabra ve Şatilla'daki Emine'nin bebeği gibi.

    Sabra ve Şatilla'da 3297 Filistinli vahşice öldürüldü... Bir o kadarı da kayıp olmuştu...

    O zaman terör kelimesi henüz moda olmamıştı.

    İsrail'de, Amerika'da ve Rusya'da ölen çocuk ve siviller için kıyameti koparanlara hatırlatmak istedim...

    Ben; Sabra ve Şatilla'yı yaşayan, oralarda ailelerini kaybeden, 57 yıldır İsrail teröründen çeken, inanılmaz sabırlarına rağmen sorunlarına çözüm bulamayan ve Amerikan destekli İsrail tarafından yok edilmek istenen Filistinlilerin hiç bir eylemine terör demem ve diyemem!

    İlle de terör kelimesini kullanmak isteyenler varsa bunu dünyaca Sabra ve Şatilla'nın sorumlusu olarak ilan edilen ve bugünün İsrail başbakanı Şaron için ve onu barış adamı ilan eden Bush için kullansınlar...

    Filistinliler, hiç bir zaman İsraillilerin yaptığı gibi zevk için insan öldürmediler, öldürmüyorlar. Onlar kendi topraklarında insanca yaşamak istiyorlar.

    Her onurlu halk gibi!
    Hepsi bu kadar.

    Dr. HÜSNÜ MAHALLİ
    [email protected]

  • Abdullah Şimşek
    Abdullah Şimşek

    AH FİLİSTİN FİLİSTİN SEN NASIL BİR İŞ ETTİN

    GELSEM YANINA GELEMEM

    DUĞALARIM SENİNLE

    ALLAH YARDIMCINIZ OLSUN