Kültür Sanat Edebiyat Şiir

fikret kızılok sizce ne demek, fikret kızılok size neyi çağrıştırıyor?

fikret kızılok terimi Seçkin Bilici tarafından tarihinde eklendi

  • Tuna Kafkas
    Tuna Kafkas 04.03.2023 - 04:38

  • Eylül Geldi Sonra
    Eylül Geldi Sonra

    Ruhun şad olsun.... Bu kalp seni unutur mu?

  • Erdem Ülkün
    Erdem Ülkün

    1970'lerin beğenilen starlarından.Terketmedi Sevdan Beni,uzun ince bir yoldayım,yumma gözün kör gibi,Zaman zaman,Bu kalp seni unutur mu? Şarkıların söz yazarı ve bestecisi.Erken kaybettiğimiz bir müzik ustası.

  • Julıe Berrıe
    Julıe Berrıe

    bilimsel bakış arkadaşımız onunla ilgili çoğu şeyi yazmış ben sadece hislerimi yazacağım: her gece ruhuna şad olsun dediğim 1 kaç büyük insanımızdan 1i,eşsiz 1 müzik adamı,şair,besteci,duygu adamı,düşünce adamı,memleket aşığı çok özel 1 insanımız.ilk yana yana albümündeki gençliğimie damgasını vurmuş ve hala geçerliliğini koruyan why hi one why şarkısı ve bu kalp seni unuturmu,gönül,gecenin ta 3 ünde,ve 1 harmanım bu akşam larla'büyüdük hala da zevkle dinliyoruz.bazıları değerini bilemediler senin mükemmel düşünür,usta şair,eşsiz besteci fikret kızılok ama biz seni unutmayacağız şarkıların her zaman baştacımız,başucu albümlerimiz olmaya devam edecek.
    1 harmanım bu akşam, bu kalp seni unutur muve geceni 3 ünde şarkıların yeri benim için çok başkadır.
    sevgimle kal üstad mekanın cennet olsun.eğer yanındakiler cennette olduklarını anlayamamışlarsa sesinle 1 şarkını söyle yeter anlarlar bence.

  • Beste Negâr
    Beste Negâr

    Fikret Kızılok - Yeter ki


    Ellerim gözlerim kelepçelerde
    Sevda zindanlarında
    Geçiyor aylarım yıllarım gecelerim
    Sevda çöllerinde
    Yeter ki sen sev beni
    Yeter ki inan bana
    Varlığın dilimde bir yudum su
    Sevda çöllerinde
    Hayalin serabın yeterdi bana
    Sevda zindanlarında

  • Onur Tuncay
    Onur Tuncay

    zaman zaman
    zaman zaman
    mmmmmmm ozaman.....

  • Selahattin Aykurt
    Selahattin Aykurt

    Yıllar geçse de üstünden...


    Türk müzik tarihine adını altın harflerle yazdıran, unutulmaz bestelerin mimarı, gerçek usta Fikret Kızılok 22 Eylül gecesi tedavi gördüğü İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesinde aramızdan ayrıldı.


    Yıllar geçse de ilk tadını kaybetmeyen şarkılarıyla Türk müziğine damgasını vuran Fikret Kızılok artık aramızda değil. Kızılok, 22 Eylül gecesi kalbine yenildi. Temmuz ayında Bodrum'daki teknesinde kalp krizi geçiren sanatçı İstanbul'a getirilip İÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınmıştı.

    68 kuşağının folk-rock öncüsü, haşarı çocuğu için mutlaka herkes kalbinde bir sızı duymuştur. 23 yılını aktif olarak müzikle geçiren sanatçı, bu 23 yıla o kadar kaliteli ve sağlam şeyler sığdırdı ki, bunun sayesinde çıktığı gönül tahtından asla inmeyecek.

    1947 yılında Kalamış'ta doğan Kızılok, Galatasaray Lisesi'nin ilkokul bölümünde okurken müzikle ilgilenmeye başladı. Daha 7 yaşındayken sınıf arkadaşlarıyla birlikte 'Fikret Kızılok ve Orkestrası' adlı minik bir grup kurdu. Türkü söyleyen bu grup ilk konserini 23 Nisan'da okul müsameresinde verdi. Ortaokul yıllarında da bu konserler devam etti.

    Galatasaray'da okurken lakabı 'Topal Fikret' olan Kızılok, bu yıllarda gitarı eline alarak yeni bir grup kurdu. 'Fikret Kızılok ve Veliahtları' adlı bu grupla lise ve sonrası yıllarda çalışmalarına devam etti.

    Fikret Kızılok, 1964 yıllında eski arkadaşı Cahit Oben'le bir araya gelerek eski gruplarını dağıtıp, profesyonel bir grup olan 'Cahit Oben 4'ü kurdu. Grup, yabancı şarkılardan oluşan ilk 45'liğini doldurdu. Ardından ikinci 45'lik geldi ancak bu plâk türkü formatında oldu. Plâkta Kızılok'un 'Hereke' adlı bir de bestesi vardı. Cahit Oben 4, ilk Altın Mikrofon Yarışmasına 'Halime' adlı parçayla katıldı. Bu yıllarda Dişçilik Yüksekokuluna giren Kızılok gruptan ayrıldı ve ilk solo 45'liğini doldurdu. 1966 yılında çıkan 'Ay Osman-Sevgilim/Colours-Baby' adlı bu plâğıyla umduğunu bulamayan sanatçı, bu arada Barış Manço ile çalıştı.

    Bir süre Sivas'ın Sivrialan ilçesine giderek Âşık Veysel'in yanında yaşayan Kızılok, ondan çok etkilendi. 1969'da Veysel'in 'Uzun İnce Bir Yoldayım'ını yeniden yorumlayarak ikinci 45'liğini çıkardı. Kızılok 1970'de kendi besteleri 'Yağmur Olsam' ve 'Yumma Gözün Kör Gibi' adlı parçalarıyla üçüncü 45'liğini doldurarak büyük ses getirdi. Aynı yıl kendi şarkısı 'Söyle Sazım' ve Karacaoğlan'ın şiiri 'Güzel Ne Güzel Olmuşsu'nu besteleyerek bir plâk daha yaptı. Bu plâk Barış Manço'nun 'Dağlar Dağlar' şarkısını devirerek haftalarca liste başı oldu ve Fikrek Kızılok yılın erkek sanatçısı seçildi.

    Kızılok 1972 yılında hayatını kurtaran bir kamyon şoförüne itâfen 'Emmo' adlı şarkıyı besteledi. Ardından Ahmed Arif'in 'Vurulmuşum' şiirini besteledi ve bu parçalarla beşinci 45'liğini doldurdu. 1973'te ise 'Gün Ola Devran Döne/Anadolu'yum' adlı plâk geldi.

    1973-75 yılları arasında 'Leylim Leylim' ile başlayan ve 'Âşkın Olmadığı Yerde'ye kadar süren bir plâk serisi yayınladı. Aslında bu şarkılar Kızılok'un kendi yazdığı 'Bir Ali Var' adlı oyunun bölümleridir.

    1975'te 'Tehlikeli Madde' adlı bir grup kuran Kızılok, bu grupla folk-rock müzik yaptı. Aynı yıl yine Ahmed Arif'in şiirlerinden bestelediği 'Haberin var mı? ', 'Kör Pencere' ve 'Ay Battı' adlı parçalarla onbirinci 45'liğini çıkardı. Yine bu yıl 'Anadolu'yum 75' ve Mahsunî Şerif'in 'Darağacı' türküsünü yorumlayarak bir plâk daha doldurdu. Ancak sanatçı olumsuz eleştiriler aldı.

    1976 yılında yine Âşık Veysel'in 'Sen Bir Ceylan Olsan' ve Mahsunî'nin 'Biz Yanarız' adlı türküleriyle 45'liklerine son verdi.

    Fikret Kızılok bir yıl sonra 1977'de Nâzım Hikmet'in şiirlerinin yer aldığı 'Not Defterim' adını taşıyan bir albüm hazırlardı. O yılların siyasî ortamında Nâzım Hikmet adı, albümün toplatılmasına neden oldu. Bu olaydan çok etkilenen sanatçı müziği bıraktı ve Bodrum'a yerleşti.

    80'li yılların başında Bülent Ortaçgil'le beraber 'Çekirdek Sanatevi'ni kuran Fikret Kızılok; 1983'te 'Zaman Zaman', 1988'de 'Yana Yana', 1990'da 'Olmuyo Olmuyo', 1992'de '68'ler', 1993'te 'Seçme Eserler-68'ler 2', 1995'te 'Yadigar' ve 'Demirbaş (Albüm-kitap) ', 1998'de 'Mustafa Kemal- Devrimcinin Güncesi' ve en son 1999'da 'Gün Ola Devran Döne' albümlerini çıkardı.

    *İ.Ü. İletişim Fak. Gazetecilik 2



    wwww.istanbul.edu.tr

    [email protected]

  • Şire Liberta
    Şire Liberta

    pişman desen değilim bir harmanım bu akşam...

    nasıl bir cümledir bu...iyi uyusun...

  • Leyla Şenkal
    Leyla Şenkal

    basbasa


    ayna gibi karsilikli cogalip giden
    kimi zaman habersizce elimden tutan
    gölge gibi adım adım pesimden kosan

    inandigim alistigim paylastigim sen vardin
    sevindigim aldandigim avundugum sen vardin

    yalanimi soylemeden gozumden bilen
    dusecegim tuzaklari onceden goren
    yalnizligin ortasinda yanimda duran

    oysa, simdi
    kalbindeki atesi
    söndür öldür
    unut gitsin diyorsun

    o kadar kolay olsa
    unuturdum biliyorsun

  • Tuba Koçak
    Tuba Koçak

    yeter ki sen sev beni...
    yeter ki inan bana..

  • Jkgnjfkş
    Jkgnjfkş

    süleyman hep başbakan..
    hep başbakan..
    hep süleyman..


    baykal hep chpde..
    hep chpde..
    hep baykal..

  • Sultan Fatih Yağcı
    Sultan Fatih Yağcı



    zaman zaman..
    ama her zaman değil
    şu an, şu zaman
    tam zaman zamanlık bir zaman...

    -soru işaretinden sonraki boşluğu kapatıp öyle yapıştırın..

  • Nur Cevik
    Nur Cevik

    zaman zaman zaman zaman mmm... o zaman :) ehe süper! !

  • Turgut Can Demiral
    Turgut Can Demiral

    zaman zamn şarkısı mükemmel ötesi...
    ancak insanın üstüne kara bulutlar çöküyor dinlerken...
    en güzel aşk şarkılarından zaman zaman
    o zaman...harika

  • Ney
    Ney

    'gözlerimi kapatınca yanımda oluyorsun
    seni öpsem seni okşasam farkına varmıyorsun' şarkı sözleriyle beni bunalıma sokan kişidir kendi

  • Mâi Eflatun
    Mâi Eflatun

    yalandı...hep yalan...
    samanyolu,geceler hep yalan...

    iki korku çiçeği açar gözlerimde...

    oysa bakışların..neden yalan? ? ...

    akşam olur demlenirim...damla damla..duman duman...

    yaprağımın üstünde şebnem olursun....kırağı..çiğdem...

    Elimi uzatsam o da yalan...

    Bir gece örter üstümü...Anlamazlarki halimi
    Yastığımdan kuşkulanırım....O da yalan o da yalan

    Hırsız gibi düşlerimde,gizli gizli sevdalanırım....
    Tutunurum kendime o da yalan o da yalan...
    Bir bildiğim kimi hala sevdiğim...
    Bir horoz öter susar içim
    Sende sabah.....bende geceyarısı....
    Bir bildiğim kimi hala sevdiğim
    Unutmuşum yalandır
    Bir sen bilirsin birde ben...
    Söylesem başkalarına o da yalan..

    ..............

    harikadır bu parçası...bir de keman nağmeleri...

  • Erkan Orhan
    Erkan Orhan

    bir gün olsun unutunca..
    dışımda kalıyorsun,
    oysa seni düşününce..
    içime sığmıyorsun,

    zaman zaman, zaman zaman, hıımm o zaman
    zaman zaman, zaman zaman, hıımm o zaman
    ......
    .(((

    'hıımm' unutulmuş.. :)))) hay Allah.! ..en güzel yeriydi yawf...- ;)) ...Pp

  • Erkan Orhan
    Erkan Orhan

    bir gün olsun unutunca..
    dışımda kalıyorsun,
    oysa seni düşününce..
    içime sığmıyorsun,

    zaman zaman, zaman zaman, o zaman
    zaman zaman, zaman zaman, o zaman
    ......
    .(((

  • Martin Gore
    Martin Gore

    kendisine benim için SARKİDAKİ MAYMUN u çalarmisiniz dedim.....sen beni mahkemelikmi yaptircan dedi ama yine beni kirmayip çaldi.....çünkü o sarki ajda pekkan a yazilmisti ve geçmiste davalik olmuslardi........bana göre en özel albümü PENCERE ÖNÜ ÇİÇEGİ....bülent ortaçgil le beraber yaptiklari muhtesem bir albüm.....bir özelligide o zamanlar solcu olan bülent ecevit in yzdigi türk yunan dostluk siirinin bestelendigi ve söylendigi albümdür.....konserlerinde hatta bu sarkiyi rumca söylerdi....

  • Yıldız Demirel
    Yıldız Demirel

    Çektiğim acıların demindeyim bu akşam
    Pişman desen değilim
    Bir harmanım bu akşam

  • Meral Dağkıran
    Meral Dağkıran

    ...
    bilmezler nasıl aradık birbirimizi
    bilmezler nasıl sevdik
    iki yitik hasret
    iki parça can

  • Yıldız Demirel
    Yıldız Demirel

    Sorum yok; soranım yok
    Yolum yok; yordamım yok
    Bir çıkmaz sevdadayım
    Çekip vuranım yok

    Günüm yok; güneşim yok
    Uykum yok; düşlerim yok
    Kın olmuş susuyorum
    Bir tek sırdaşım yok

    Çektiğim acıların demindeyim bu akşam
    Pişman desen değilim
    Bir harmanım bu akşam

    Her gecenin sabahı
    Her kışın bir baharı
    Her şeyin bir zamanı
    Benim dermanım yok

  • H2o
    H2o

    Serserinim
    Serserinim gün akşam bilmem
    Kalbimden başka yer mekan bilmem
    Kandil olmuş, tutuşmuş kül duman bilmem
    Güzel gözlerinin meyhanesinde

    Evvel zaman içindeymişiz
    Dünya alem dışındaymışız
    Her dem senin aşkındaymışız
    Güzel gözlerinin meyhanesinde

    Bir bilsen ki ne hallerdeyim
    Kaybolmuşum nerelerdeyim
    Bir gün dudakta, bir gün tendeyim
    Güzel gözlerinin meyhanesinde

  • Kurtuluş Güney
    Kurtuluş Güney

    abimde eski kasetleri vardı küçüklükten bu yana dinlerdim..ve gerçekten fikret kızılokun büyük sade klasik bir sanatçı oldugunu aşık veysel ile birlikte söyledikleri şarkıları ve tüm hayatı. gerçek bir sanat adamı
    özel bir dinleyicisi vardır fikret kızılokun...'şimdi beni kurtar gönül'
    bunuda yagmurlu bir havada evde fikret kızılok eşliğinde dinlemekte
    kişiyi nerelere götürür ne anlamsız duygu yükler bilirmisiniz? :)

  • Eren Mestan
    Eren Mestan

    bir kördüğüm oldu içim.

  • Ayca Şen
    Ayca Şen

    dinlemeye doyamadığım şarkıların adamı :))))

  • Alp Tanhu
    Alp Tanhu

    klasik gitara bu kadar yakışan şarkı soloları...

  • Demet Hocaoğlu
    Demet Hocaoğlu

    onunla çok küçük yaşta teyzem vasıtasıyla tanıştım ve o gün çok sevdim onu...
    kardeşimle kasetini alır,odaya kapanır saatlerce dinlerdik..ozamanlar ben ilkokul 3 te falandım... belki anlatmak ıstediklerini tam olarak anlayamıyorduk :) ama yinede hissettiklerimiz bana ve kardeşime yetiyordu.... o müthiş bir duygu ve müzik adamıydı...

  • Aylin Aslım
    Aylin Aslım

    seni çok özlüyoruz...

  • Aylin Aslım
    Aylin Aslım

    1946 yılında İstanbul'da doğdu. Müziğe 1954 yılında Galatasaray Lisesi İlkokul Bölümünde eğitimini sürdürürken akordiyon çalarak başladı. Kırmızı renkli bu ilk enstrümanı ile aynı yıl Taksim Belediye Gazinosunda okul arkadaşları ile birlikte ilk konserini verdi. Konserde çaldıkları 'Tamzara' Kızılok'un ilk konser hiti oldu.

    1960 yılında aynı okulun lise bölümüne başlayan Kızılok aynı yıl gitara geçiş yaptı. 1963-65 yıllarında Cahit Oben 4 ile çalıştı.Bu dönemde grup ile biri Altın Mikrofon yapımı olmak üzere üç 45lik plak yaptı. İlk bestelerinden biri olan Hereke'yi Cahit Oben Diskofon plaklarına okudu. Oben ile çalıştığı dönemde plaklara yansımasa da Füsun Önal grubun bir başka solisti idi. 1965-66 Veliahtlar adlı grubunu kuran Kızılok bu grup ile 1966 yılında ilk ve son solo EPsini kaydetti. İlk plağında ise tek başına çaldı ve söyledi. 1967-68 döneminde Dişçilik Fakültesine girişiyle birlikte müzik kariyerini bir süre askıya aldı. 1969 yılında ise kısa bir dönem Kaygısızlara katılarak Barış Manço'ya eşlik etti. Bu dönemde Kızılok'un katıldığı bir sessionda önceden kendisinin kaydettiği Ay Osman şarkısını bu kez Manço banda okudu. Bu bant 1971 yılında Manço'nun izni alınmaksızın yayınlandı.

    1969 yılında çıktığı bir gezide yolu Sivas'a düştü ve Aşık Veysel ile tanıştı. Bu tanışma sazı eline almasıyla sonuçlandı.(Veysel’n ölümünde sazını kırıncaya kadar) . Fikret Kızılok, ismini ilk duyurduğu 45’lik olan Uzun İnce Bir Yoldayım-Benim Aşkım Beni Geçti ile aynı dönemde Esin Afşar ve Hümeyra'nın oluşturduğu kadın folkçular cephesine, kalıcı olacağını hissettiren bir erkek figür olarak girdi. Beat gitaristliğinden saza evrilme, bu plaktan sonra hazırladığı Yumma Gözün Kör Gibi ile daha radikal bir çıkış şeklinde kendini gösterdi. Anadolunun doğal müziğine dönme güdüsü, bu plakta perküsyon olarak çakıl taşlarının kullanılması ile somutlaştı.

    Köklere dönme güdüsü ile başta daha az enstrümanla yalın bir duruş oluşturan Kızılok folktan giderek anadolu rock’a(Bacın Önde Ben Arkada) daha sonra da progresif rock’a (Aşkın Olmadığı Yerde) uzanan bir çizgiyi takip etti. Popüler müzik şarkıcısı olarak kariyerine 1976 yılında Biz Yanarız-Sen Bir Ceylan Olsan plağı ile son veren Kızılok; 1986 yılına kadar yayınlanmayacak olan Bülent Ecevit'in Türk Yunan Dostluk Şarkısını besteleyerek politik müzik yapacağını açıkladı. 1977 yılında ise 70'lerin başında gerçekleştirdiği müzik concrete denemelerini Not Defterimden adı ile Hey plaktan yayınlattı.

    Varşova'da 3 ödül kazanmasının ötesinde Türkiye'nin ilk elektronik müzik uzunçaları olma özelliği taşıyan bu plak satılmadı ve Kızılok altın bileziği olan diş hekimliğine döndü.

    1983 yılında müziğe döndüğünde ise şarkı yazarlığı vasfının en kristalize olmuş formu olan Zaman Zaman longplayini yayınladı.Bu plakta çoğunlukla söz ve müziği ile kendine ait olan çalışmalarla anadolu pop bağlamının dışında yerli besteciliğin nasıl yapılabileceğini gösterdi. Böylelikle karşı olduğunu belirttiği Gencebay serbest çalışmalarının ticari baskılardan arındırılmış bir formu Zaman Zaman'da ete kemiğe büründü. Öyle ki albümde yer alan Sevda Çiçeği ile Gencebay’ın Tanrıya Feryat şarkısının birbirine benzerliği iki sanatçı arasında polemik unsuru oldu. Düğümü çözen ise Kızılok’un şarkının bir bektaşi nefesi olduğu yönündeki açıklaması oldu.
    1983 sonrası kendisi gibi profesyonel müzik yaşamından kopmuş olan Bülent Ortaçgil ile Çekirdek Sanat Merkezini kurdu. Ortaçgil ile biri underground olmak üzere yayınladığı iki kasedin yanısıra kurum bünyesinde konser veren müzisyenlerin demolarını da yayınladı. Bu kasetler arasında ilk akla gelenler Şenol Filiz ve Birol Yayla (sonrada Yansımalar adını aldılar) ve Neşat Ruacan, Oğuz Durukan ve Selim Selçuk'un kayıtlarıdır. Ayrıca Türkiye'de bulunan Amerikalı bir blues müzisyeni için yapılmış bir demo kaset de bulunmaktadır. Ayrıca Kızılok ve Ortaçgil'in çocuklar için besteledikleri eserler kaydedilmiş ama TRT'de Cumartesiden Cumartesiye adlı çocuk programı haricinde yayınlamamıştır. Bu kayıtlar arasında yer alan Anlatabilsem Gülay'ın albümünde de yer almıştır.

    Çekirdek Sanatevi dönemi ne var ki çok uzun sürmedi. Böylelikle hem Kızılok hem de Ortaçgil popüler müzik piyasasına ilkelerini koruyarak döndüler.1990 yılında Kızılok Yana Yana adlı solo albümünü yaptı. Bu albüm politik mizahi rock simülasyonu Why High One Why” ve 80'ler artığı kuşağın romantik hiti “Bu Kalp Seni Unutur Mu? ”yu da de bünyesinde barındırıyordu. Öte yandan Kızılok'un olgunluk yaşının damgasını vurduğu 'İnişlerim Çıkışlarım' albümün mihenk noktasıydı.

    1992'yi devirmek üzereyken Kızılok apar topar yeniden raflarda yerini aldı. Milletvekili seçimine yetiştirilmek için aceleye getirilmiş pek çok güzel şarkının bulduğu Olmuyo Olmuyo yayınlandı. Ancak bu kez gerçekten olmamıştı. Albüm, Olmuyo Olmuyo ve Olanlar Olmuş ve Çekirdek döneminden Entellektüel, Liberal Alaturka ve Ninni gibi politik besteler ile Düşler, Aklımda Sen gibi Kızılok'un içsel yolculuğunun ürünü şarkılarla dengeli bir albüm olabilecekken düdük sesli kötü synthe tınılarıyla heba edilmiş güzel bir proje olarak kaldı.

    1995 yılında ise bu kez iki ayrı albüm ile karşımızdaydı Kızılok. Yadigar albümü nasıl kalp kriz geçirmiş, anjiyosunu olmuş bir Kızılok'un içe dönük albümü ise Demirbaş da politik hicivin en haşarı projelerinden biriydi. Deniz Som'un Vaziyetleri ile Fikret Kızılok'un kasedi bir arada piyasaya sürülerek ülkemizin ilk kaset-kitabı oldu. Bu iki albüm özlediğimiz Kızılok tınısını temsil etmesine rağmen yankısını zamanında bulamadı. Sağlık sorunları ve insanların tuhaf halleri Kızılok'un içine kapanmasına; özellikle de Zülfü ile Ajda'ya ayna tuttuğu şarkı ve çıkışlarında bizim 'huysuz ihtiyarımız'(Murat Meriç'in deyimiyle) olmasına neden oldu.

    Bu dönemde halkla ilişkilerini pek sıkı tutmasa da Uğur Mumcu'nun Gözlem köşesinde yayınladığı 'Sesleniş' adlı yazısını senfonik şiir haline getirmekten geri durmadı. (Eserin bir bölümünü 1993 yılında Show TV tarafından düzenlenen 25 yıl 25 şarkı adlı gece kapsamında Kızılok'u temsilen Derya Baykal yorumlamıştı.)

    1997 yılında ise 28 Şubat'ın kendini hissettirdiği yaz aylarında bir başka senfonik şiir çalışması olan Mustafa Kemal-Bir Devrimcinin Güncesi yayınlandı. Kitapçık ile birlikte piyasaya çıkan bu albümün, ideolojik vurguları bir yana, dramatik yapısıyla gayet güçlü bir Kızılok eserine işaret etmesine rağmen düzenleme anlamında gereğinden fazla sade olması 28 Şubat rüzgarında Atatürk rozeti niyetine tüketilmesine neden oldu.

    Kızılok'un popüler müzik ile son randevuları yorumcu sıfatıyla değil bestekar vasfıyla oldu. Bu randevulardan ilki MFÖ tarafından seslendirilen 'Sakın Gelme', diğeri ise Sertab Erener tarafından seslendirilen Kumsalda idi. 1984 yılında Çekirdek'te çaldığı Egoist Kumsal (Aklımda Hep Sen Varsın) ile aynı konsepte sahip olup söz ve beste olarak tamamen farklı olan Kumsal'da şarkısının özgün hali 2002 yılında Kızılok'un ölümü sonrası Sony Müzik'in yayınladığı gibi Fransızcadır ve ismi de Plage Egoiste'dir.

    Kızılok’un dünya macerası, 2001 yılında Emel Büyükburç ile aynı gün içerisinde sona erdi. Yağmurun “Fikret, Fikret” diye yağması için dua eden arkadaşı da Şubat 2004'te onun yanında yerini aldı. Böylece dörtken bir kaldılar ve biz hala yalnızız.