Aslında adaları çağrıştırmalı... Ama bana Eskişehir'i çağrıştırıyor... Beş-altı yaşlarındaydım sanırım... Babamın kuzenlerine misafir olduğumuz, eski sıcak küçük boyutta bir konak olan eskişehir evinde ki büyülü günleri.. Tek ve yalnız çocuk olarak yaşadığım evimizden sonra misafir olduğumuz o kalabalık sıcak ailedeki çocuk bolluğunda kendimi cennete düşmüş gibi hissettiğim bir zamanı... Hayal meyal bir akşam yemeğiydi.. çiğ börek yapılıp ortaya getirilmişti.. Çiğ böreklerin bazılarının içinde minik beş kuruşlar vardı.. Ve en çok beş kuruşu bulan çocuğun ödülü bir fayton gezintisiydi.. İçinde para olanların yoklanıp önüme sürüldüğünü farkettiğimi ama misafir çocuk olmanın bu imtiyazına hiç de itiraz etmediğimi hatırlıyorum.. Sonra babamın kuzeni, yani sevgili Yaşar ağabeyi, nam-ı diğer deli Yaşar.. :)) amcanın beni kapıp bir faytona bindirdiği.. Yıldızların altında bir tur attıktan ve benim imtiyazım sağlandıktan sonra dönülüp evin diğer çocuklarının da alındığı.. O güzel yaz gecesinde cümbür cemaat uzun bir fayton gezisi yapışımız ve yarım yamalak söyleyebildiğim yıldızların altında şarkısını genel istek üzerine as solist edalarıyla söyleyişim... :)))) Çocukluğun büyülü güzel anıları... :)))))
biz faytona ne zaman bindik en son ne zaman şapkası sünnet gözleri cennet hocam, o zaman şapkası sünnet gözleri cennet hocam, o zaman
biz sinemaya ne zaman gittik en son ne zaman elimizde yastık cebimizde fıstık hocam, o zaman elimizde yastık cebimizde fıstık hocam, o zaman
biz bu denize ne zaman girdik en son ne zaman martıların kanadına bindik hocam, o zaman martıların kanadına bindik hocam, o zaman
biz ne zaman büyüdük en son ne zaman çocuklara yasaklar koyduk, ne zaman, ne zaman biz ne zaman öldük işte o zaman adam olduk, sevdalanmayı unuttuk hocam adam olduk, sevdalanmayı unuttuk hocam
biz hayatı ne zaman sevdik ne zaman en son ne zaman çocuktuk, sevdalandık hocam, o zaman çocuktuk, sevdalandık hocam, o zaman
biz ne zaman büyüdük en son ne zaman çocuklara yasaklar koyduk, ne zaman, ne zaman biz ne zaman öldük işte o zaman adam olduk, sevdalanmayı unuttuk hocam adam olduk, sevdalanmayı unuttuk hocam
biz faytona ne zaman bindik en son ne zaman şapkası sünnet gözleri cennet hocam, o zaman şapkası sünnet gözleri cennet hocam, o zaman
biz okulu ne zaman kırdık en son ne zaman bahar geldi, aklımızı çeldi hocam, o zaman bahar geldi, aklımızı çeldi hocam, o zaman
biz hayatı ne zaman sevdik ne zaman en son ne zaman çocuktuk, sevdalandık hocam, o zaman çocuktuk, sevdalandık hocam, o zaman çocuktuk, sevdalandık hocam, o zaman
Kinali ada ve heybeli adada yol boyu gezintiler, alabildigine temiz bir hava yüzünü arada bir oksayan sicak rüzgarlar dalgalarin sesi vapur tingirtilari insan sesleri offf neyse isyanlari oynamadan su terimden kurtulayim :))
esk.in fayton sürücüleri belediyenin emriyle krem rengi frak giyip, enterasan şapkalar takıyorlar. gören burayı sömürge sanacak, 1.60 boyunda bıyıklı, esmer ve kel bi adam krem rengi frak içinde...
Şapkası sünnet gözleri cennet hocam.
Biz ne zaman büyüdük en son ne zaman
Çocuklara yasaklar koyduk ne zaman, ne zaman
Biz ne zaman öldü işte o zaman
Adam olduk sevdalanmayı unuttuk....
'Ezginin Günlüğü'
bir dönemin limuzin' i
bir dönemin romantik aşkların şahidi..
son dönemde de, pipisinin bir kısmına vedâ edecek şanslı çocukların (!) lelipop'u..
heybeli ada......... :)))
buram buram nostalji....................
Çocukluğumda binmekten büyük keyif aldığım atlı araba.........Nostalji........
Aslında adaları çağrıştırmalı... Ama bana Eskişehir'i çağrıştırıyor...
Beş-altı yaşlarındaydım sanırım... Babamın kuzenlerine misafir olduğumuz, eski sıcak küçük boyutta bir konak olan eskişehir evinde ki büyülü günleri.. Tek ve yalnız çocuk olarak yaşadığım evimizden sonra misafir olduğumuz o kalabalık sıcak ailedeki çocuk bolluğunda kendimi cennete düşmüş gibi hissettiğim bir zamanı...
Hayal meyal bir akşam yemeğiydi.. çiğ börek yapılıp ortaya getirilmişti.. Çiğ böreklerin bazılarının içinde minik beş kuruşlar vardı.. Ve en çok beş kuruşu bulan çocuğun ödülü bir fayton gezintisiydi.. İçinde para olanların yoklanıp önüme sürüldüğünü farkettiğimi ama misafir çocuk olmanın bu imtiyazına hiç de itiraz etmediğimi hatırlıyorum..
Sonra babamın kuzeni, yani sevgili Yaşar ağabeyi, nam-ı diğer deli Yaşar.. :)) amcanın beni kapıp bir faytona bindirdiği.. Yıldızların altında bir tur attıktan ve benim imtiyazım sağlandıktan sonra dönülüp evin diğer çocuklarının da alındığı.. O güzel yaz gecesinde cümbür cemaat uzun bir fayton gezisi yapışımız ve yarım yamalak söyleyebildiğim yıldızların altında şarkısını genel istek üzerine as solist edalarıyla söyleyişim... :)))) Çocukluğun büyülü güzel anıları... :)))))
Çocukluğumda,pazar alışverişlerinden faytonla dönülürdü..
Her dönüşün ardından; bir hafta sonrası iple çekilirdi...
fayton
biz faytona ne zaman bindik
en son ne zaman
şapkası sünnet gözleri cennet hocam, o zaman
şapkası sünnet gözleri cennet hocam, o zaman
biz sinemaya ne zaman gittik
en son ne zaman
elimizde yastık cebimizde fıstık hocam, o zaman
elimizde yastık cebimizde fıstık hocam, o zaman
biz bu denize ne zaman girdik
en son ne zaman
martıların kanadına bindik hocam, o zaman
martıların kanadına bindik hocam, o zaman
biz ne zaman büyüdük
en son ne zaman
çocuklara yasaklar koyduk, ne zaman, ne zaman
biz ne zaman öldük
işte o zaman
adam olduk, sevdalanmayı unuttuk hocam
adam olduk, sevdalanmayı unuttuk hocam
biz hayatı ne zaman sevdik ne zaman
en son ne zaman
çocuktuk, sevdalandık hocam, o zaman
çocuktuk, sevdalandık hocam, o zaman
biz ne zaman büyüdük
en son ne zaman
çocuklara yasaklar koyduk, ne zaman, ne zaman
biz ne zaman öldük
işte o zaman
adam olduk, sevdalanmayı unuttuk hocam
adam olduk, sevdalanmayı unuttuk hocam
biz faytona ne zaman bindik
en son ne zaman
şapkası sünnet gözleri cennet hocam, o zaman
şapkası sünnet gözleri cennet hocam, o zaman
biz okulu ne zaman kırdık
en son ne zaman
bahar geldi, aklımızı çeldi hocam, o zaman
bahar geldi, aklımızı çeldi hocam, o zaman
biz hayatı ne zaman sevdik ne zaman
en son ne zaman
çocuktuk, sevdalandık hocam, o zaman
çocuktuk, sevdalandık hocam, o zaman
çocuktuk, sevdalandık hocam, o zaman
adalar... ;)
Halâ binmedim..ama binecem..yakındır artık...
biz faytona ne zaman bindik..
en son ne zaman..
şapkası sünnet gözleri cennet hocam, o zaman..
Faytonlar geçmiyor önümden artık
son sürücünün
elindeki kırbaç
mazoşist bir müşteri için
sexshop'un vitrininde
satılık
Sünnetimde binmistim, çok hos bir anidir.
Kinali ada ve heybeli adada yol boyu gezintiler, alabildigine temiz bir hava yüzünü arada bir oksayan sicak rüzgarlar dalgalarin sesi vapur tingirtilari insan sesleri offf neyse isyanlari oynamadan su terimden kurtulayim :))
esk.in fayton sürücüleri belediyenin emriyle krem rengi frak giyip, enterasan şapkalar takıyorlar. gören burayı sömürge sanacak, 1.60 boyunda bıyıklı, esmer ve kel bi adam krem rengi frak içinde...
kordon boyu...