Osmanlı İmparatorluğu'nun en entellektüel imparatorudur. Bakmayın bazı İslam-Osmanlı düşmanlarının İstanbul'un fethini önemsiz bir olay gibi göstermeye çalışmalarına...Üzerine kaç yüz tane tarih kitabı yazılmış ve her bir kitapta farklı bilgiler içermektedir. (Tarihçi olarak yazıyorum)
Osmanlı eğitim sisteminin mükemmele ulaştığını gösteren en önemli örnek. 18 yaşında 6 dil biliyordu. Bir mühendis gibi çizimler yapıyordu. Ok yapma ustasıydı. Ve daha neler neler. Eğer öldürülmeseydi bugün Vatikan'da ihtiyar dedeler tesbih vs satıyordu.
Babasına yazdığı meşhur mektup aslında zamanın veziri Candarlı Halil Paşa tarafından yazılmış. Zaten o yaştaki bir ergenin, ki Fatih ele avuca sığmaz bir ergendir, 'İstanbul'u sen fethedeceksin' diye pohpohlanarak yetiştirilmiştir, gururuna yedirip babasına o mektubu yazması mümkün değil.R Hatta mektubu imzamalası için Fatihin zorla ikna edildiği, Candarlı ile husumetinin idam ettirmesinin taa o zamandan geldiği söylenir.
Neyse. Rizeliler ve Trabzonlular Fatih hayranıdır.Hepimiz seviyoruz o ayrı da. Araştırmalarda da en fazla Fatih ismi Trabzon ve Rizedeymş :) 61
Fatih sultan mehmetin çok beğendiğim bir hikayesi: En İyi Yemek İstanbul’u aldıktan sonra Fatih Sultan Mehmet’e bir çok şair kaside sunup bahşiş alırmış. Onlardan biri olan Türkmen saz şairinin beyti ise şu şekildeymiş: - Devletli hünkarım, sabahınız hayırlı olsun. Yediğiniz bal ile kaymak, güzergahınız çayır olsun. Padişah şairin bu mısralarını çok beğenmiş ve ona iyi bir bahşiş vermiş.. Padişahın adamları bu işe şaşırmışlar ve padişaha sormuşlar: - Padişahım, bundan daha iyi şairlere az bahşiş verdiğiniz halde buna neden bu kadar çok bahşiş verdiniz? Fatih şöyle cevap vermiş: - Bu şair diğerlerinden daha samimi. Zavallı ömründe hiç iyi yemek yememiş ve yumuşak bir yatak görmemiş. En iyi yemeğin bal ile kaymak, en iyi yerin ise çayır olduğunu sanıyor.
Fatih,Hırıstiyan devletlerini yıkmaya çalışmış,ama asla onların dinini tasfiyeye kalkmamıştır.Bizans tekfurlarını nerde bulsa öldürerek siyasal iradelerini ortadan kaldırırken,onların kızlarıyla evlenmiş,din değiştirmeleri niçin hiçbir çaba harcamamıştır.
'Sırrıma sakalımın bir tek telinin vâkıf olduğunu bilsem, onu yolar, atarım! ” sözüyle, savaşta gizlilik ilkesine olan duyarlılığını dile getirmiştir...
Gerçekten de savaşta gizlilik, hesap ve hile hayati derecede önem taşır.
İSTANBUL fethinin er yada geç gerçekleşmesi bilinmez kimlere kısmet; onca kuşatmaya rağmen ayakta kaldı; yâr etmedi müslümanlara namert; ama gün geldi içinde yaşattıkları o büyük aşkı dışa vurdu iki insan-ı ismet; bir AKŞEMSEDDİN..diğeride büyük kumandan FATİH SULTAN MEHMET..!
Fatih Sultan Mehmet zeytinyağı döktürerek insanlık tarihinde “yağla makine soğutmasını” havan topunun balistik hesaplarını yaparak planını çizerek dik mermi yollu ilk silahı keşfetti.
Batili gözüyle Fâtih: Büyük devlet ve ilim adami olan Fâtih, en büyük düsmanlarinin gözlerini kamastiran pâdisahtir. Eserlerinde ondan takdirle bahsetmislerdir. Fetih sirasinda Istanbul’da bulunan Italyan Zorzo Dolfin bir keresinde söyle demistir:
“Sultan Mehmed, çok az gülerdi. Zekâsi, dâimî bir çalisma hâlindeydi.Çok cömertti.Her iste fevkalâde atilgan, hattâ cüretkârdi.Seçtigi hedeflere erismek için çok israr ederdi.Soguga, sicaga, açliga, susuzluga tahammüllüydü. Kesin konusur, kimseden çekinmezdi. Zevk ve sefâdan uzakti. Türkçe, Yunanca ve Sirpçayi çok iyi konusurdu.Her gün bir müddet okurdu. Roma târihi, baska devletler târihi, Laerce, Tite-Live, Herodot, Quinte-Curce, Papalarin, Alman Imparatorlari ile Fransa ve Lombardiya krallarinin vak’alari okudugu târihler arasindaydi.
Alman müstesrik Franz Babinger, Mehmed-IIder Eroberer und seine Zeit Weltenstürmer einer Zeitenwende adli eserinde söyle yazmaktadir:
“Türk dünyâsi için Fâtih günümüze kadar, bütün imparatorlarin en büyügü olup, beser târihinde baska her hangi bir sahsin kendisiyle mukâyese edilmesi zordur. O Türk milletine, bütün târihinin en harîkulâde ve en yaklasilmasi gayr-i kâbil sâhsiyet olarak takdim edilmistir. Bati âleminin mukadderâti, Fâtih Sultan Mehmed’in görünmesiyle sarîh bir sekilde isâretlenmistir.Kudretli sahsiyeti, büyük Avrupa sâhalarinin dis görünüsünü derinden degistirmistir.Ortaçagdan çikarken insanlari ve dünyâyi görüs tarzinda, Fâtih’in sahsiyeti, zekâlari tesir altinda birakmistir.” Diger bir Italyan târihçi Langusto, Istanbul’un fethinden sonra söyle yazmistir:
“Sultan Mehmed, ince yüzlü, ortadan fazla uzun boylu, silâhlar kusanmis, asil tavirli, çok az gülen, devamli ögrenmek ihtirâsi ile yanan, cömert ve iyi kalpli, gâyelerine ulasmakta inatçi bir hükümdârdi. En çok harp sanatina merakliydi.Her seyi ögrenmek isteyen zekî bir arastirmaciydi.Sefâhat düskünlügü olmayip, kötü âdetleri yoktu.Harem dâiresinde çok az vakit geçirirdi. Nefsine hâkim ve uyanikti. Her sarta tahammül gösterebilirdi ve bir cihân devleti pesindeydi.”..
Bu açıklamaları yapanlar yabancılar..onlar bile eleştiriken bizim kadar acımasız değiller.. ya biz hangi,kimlerin tarih kitablarından okuduklarımızla yargılıyoruz O güzel kumandanı.. Ya da neden yaptığını, yaptıklarının sebeb sonuç ilişkilerini değerlendirmeden, sorgulamadan, araştırmadan,akletmeden böyle yazılar yazıyoruz..
Fatih Sultan Mehmed'in hayatını,dehasını,cesaretini, anlayabilmek bile zannımca deha gerektirir.. Onu anlayabilmek öyle her yiğidin harcı değildir! ..
Binlerce Mehmet vardı, on binlerce yüz binlerce, Ama o, Mehmet'lerden sadece biri, Gemileri karada da yüzdürebileceğini düşündü, onun içinde o Mehmet'lerden sadece biri 'FATİH' oldu. .
Osmanlı'da en çok görmek isteiğim ve de en çok tanıdığım padişahtır Fatih...Çünkü İstanbul'u fethetmiş olması, hayatını araştırma isteğini arttırıyor bnde..
Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz’in:“Kostantiniyye elbette feth edilecektir. O’nu feth eden kumandan, ne güzel kumandandır! Onu fetheden asker ne güzel askerdir! ” sözüne nail olan isimdir.
*Fatih Sultan Mehmed Han,padişahlığının birinci senesinde devrinin ünlü alimlerini ve devlet adamlarını Edirne'de topladı...Onlarla İstanbul'un fethini görüştü ve reylerini aldı...Hiçbiri fethe razı olmadı...Sebeb olarak da *İstanbul'un fethinin ancak Mehdi'ye nasip olacağını * ileri sürdüler...Nihayet Akşemseddin durumu öğrendi ve dedi ki: *İstanbul'u evvela Sultan Mehmed Han fethedecektir...Daha sonra frenkler alacaklar,Mehdi işte onlardan İstanbul'u kurtaracak,fetheyleyecektir...* Bu kanaatini kabul ettirebilmek için alimlerle münakaşa ve mübahase etti...Fatih de bunun üzerine sözüne itibar etti; inandı ve hazırlığa başladı...*
1453'te İstanbul'u Bizanslılardan almıştır. Hikayeye göre gemileri karadan yürütüp, o zamanın teknolojisinde bizansta olmayan (ama discovery channel'a göre ingilterede alası olan) toplarla kaleleri delip geçen padişah. Tabi tek başına değil yeniçerilerle..
Fatih: Mara Despina'dan doğdu. Eşleri: Rum Zaganoz paşanın kızı Kornelya, Anna, Helen, Tamara. Babası 2. Murad öldükten sonra annesi Despina'ya Selanik'teki bir manastırı (!) bağışlamıştır. Ferman Topkapı Müzesindedir.
Asrın en büyük hediyesini (Ayasofya) bize veren büyük veli padişah. Ne yazık ki senin bu hediyene sahip çıkamadık. Onu bize verdiğin saf, temizlenmiş hali ile koruyamadık. Bizi affet.
Osmanlı İmparatorluğu'nun en entellektüel imparatorudur. Bakmayın bazı İslam-Osmanlı düşmanlarının İstanbul'un fethini önemsiz bir olay gibi göstermeye çalışmalarına...Üzerine kaç yüz tane tarih kitabı yazılmış ve her bir kitapta farklı bilgiler içermektedir. (Tarihçi olarak yazıyorum)
O dönem İslam dünyasının entelektüel portresi olan, Batı ve Doğu dediğimiz dünyanın ortak noktalarını birleştiren en donanımlı Osmanlı hükümdarıdır.
Osmanlı eğitim sisteminin mükemmele ulaştığını gösteren en önemli örnek. 18 yaşında 6 dil biliyordu. Bir mühendis gibi çizimler yapıyordu. Ok yapma ustasıydı. Ve daha neler neler. Eğer öldürülmeseydi bugün Vatikan'da ihtiyar dedeler tesbih vs satıyordu.
Babasına yazdığı meşhur mektup aslında zamanın veziri Candarlı Halil Paşa tarafından yazılmış. Zaten o yaştaki bir ergenin, ki Fatih ele avuca sığmaz bir ergendir, 'İstanbul'u sen fethedeceksin' diye pohpohlanarak yetiştirilmiştir, gururuna yedirip babasına o mektubu yazması mümkün değil.R
Hatta mektubu imzamalası için Fatihin zorla ikna edildiği, Candarlı ile husumetinin idam ettirmesinin taa o zamandan geldiği söylenir.
Neyse. Rizeliler ve Trabzonlular Fatih hayranıdır.Hepimiz seviyoruz o ayrı da. Araştırmalarda da en fazla Fatih ismi Trabzon ve Rizedeymş :) 61
kanuni ve yavuz dan sonra en iyi osmanli padisahi
Fatih sultan mehmetin çok beğendiğim bir hikayesi:
En İyi Yemek
İstanbul’u aldıktan sonra Fatih Sultan Mehmet’e bir çok şair kaside sunup bahşiş alırmış. Onlardan biri olan Türkmen saz şairinin beyti ise şu şekildeymiş:
- Devletli hünkarım, sabahınız hayırlı olsun. Yediğiniz bal ile kaymak, güzergahınız çayır olsun.
Padişah şairin bu mısralarını çok beğenmiş ve ona iyi bir bahşiş vermiş.. Padişahın adamları bu işe şaşırmışlar ve padişaha sormuşlar:
- Padişahım, bundan daha iyi şairlere az bahşiş verdiğiniz halde buna neden bu kadar çok bahşiş verdiniz?
Fatih şöyle cevap vermiş:
- Bu şair diğerlerinden daha samimi. Zavallı ömründe hiç iyi yemek yememiş ve yumuşak bir yatak görmemiş. En iyi yemeğin bal ile kaymak, en iyi yerin ise çayır olduğunu sanıyor.
Fatih sultan mehmet
bizans fatihi,yeni çağın yıldızı,iyi bir yönetici ve bilim adamıdır
Fatih,Hırıstiyan devletlerini yıkmaya çalışmış,ama asla onların dinini tasfiyeye kalkmamıştır.Bizans tekfurlarını nerde bulsa öldürerek siyasal iradelerini ortadan kaldırırken,onların kızlarıyla evlenmiş,din değiştirmeleri niçin hiçbir çaba harcamamıştır.
'Sırrıma sakalımın bir tek telinin vâkıf olduğunu bilsem, onu yolar, atarım! ” sözüyle, savaşta gizlilik ilkesine olan duyarlılığını dile getirmiştir...
Gerçekten de savaşta gizlilik, hesap ve hile hayati derecede önem taşır.
...
İSTANBUL fethinin er yada geç gerçekleşmesi bilinmez kimlere kısmet;
onca kuşatmaya rağmen ayakta kaldı; yâr etmedi müslümanlara namert;
ama gün geldi içinde yaşattıkları o büyük aşkı dışa vurdu iki insan-ı ismet;
bir AKŞEMSEDDİN..diğeride büyük kumandan FATİH SULTAN MEHMET..!
inanılmaz derecede dahi bir komutan..
...soru:
...**o ne güzel kumandandır? ** hadisi açısından:
...fatih sultan mehmed mi? daha güzel kumandandır?
...mustafa kemal atatürk mü? daha güzel kumandandır?
Fatih Sultan Mehmet zeytinyağı döktürerek insanlık tarihinde “yağla makine soğutmasını” havan topunun balistik hesaplarını yaparak planını çizerek dik mermi yollu ilk silahı keşfetti.
İstanbul'u fethederek İslam memleketi yapmasıyla Bizans Torunlarının asla sevemeyeceği padişah..
Çağ açıp, çağ kapayan Müslüman bir kumandan..
20'li yaşlarında Bizans İmparatorluğunu mağlup eden, ve bunu kendinden değil de haktan bilecek kadar olgun olan Müslüman kumandan.
Mâzur gör bizi Padişahım, Mirasın kan ağlıyor..
Batili gözüyle Fâtih:
Büyük devlet ve ilim adami olan Fâtih, en büyük düsmanlarinin gözlerini kamastiran pâdisahtir. Eserlerinde ondan takdirle bahsetmislerdir. Fetih sirasinda Istanbul’da bulunan Italyan Zorzo Dolfin bir keresinde söyle demistir:
“Sultan Mehmed, çok az gülerdi. Zekâsi, dâimî bir çalisma hâlindeydi.Çok cömertti.Her iste fevkalâde atilgan, hattâ cüretkârdi.Seçtigi hedeflere erismek için çok israr ederdi.Soguga, sicaga, açliga, susuzluga tahammüllüydü. Kesin konusur, kimseden çekinmezdi. Zevk ve sefâdan uzakti. Türkçe, Yunanca ve Sirpçayi çok iyi konusurdu.Her gün bir müddet okurdu. Roma târihi, baska devletler târihi, Laerce, Tite-Live, Herodot, Quinte-Curce, Papalarin, Alman Imparatorlari ile Fransa ve Lombardiya krallarinin vak’alari okudugu târihler arasindaydi.
Alman müstesrik Franz Babinger, Mehmed-IIder Eroberer und seine Zeit Weltenstürmer einer Zeitenwende adli eserinde söyle yazmaktadir:
“Türk dünyâsi için Fâtih günümüze kadar, bütün imparatorlarin en büyügü olup, beser târihinde baska her hangi bir sahsin kendisiyle mukâyese edilmesi zordur. O Türk milletine, bütün târihinin en harîkulâde ve en yaklasilmasi gayr-i kâbil sâhsiyet olarak takdim edilmistir. Bati âleminin mukadderâti, Fâtih Sultan Mehmed’in görünmesiyle sarîh bir sekilde isâretlenmistir.Kudretli sahsiyeti, büyük Avrupa sâhalarinin dis görünüsünü derinden degistirmistir.Ortaçagdan çikarken insanlari ve dünyâyi görüs tarzinda, Fâtih’in sahsiyeti, zekâlari tesir altinda birakmistir.”
Diger bir Italyan târihçi Langusto, Istanbul’un fethinden sonra söyle yazmistir:
“Sultan Mehmed, ince yüzlü, ortadan fazla uzun boylu, silâhlar kusanmis, asil tavirli, çok az gülen, devamli ögrenmek ihtirâsi ile yanan, cömert ve iyi kalpli, gâyelerine ulasmakta inatçi bir hükümdârdi. En çok harp sanatina merakliydi.Her seyi ögrenmek isteyen zekî bir arastirmaciydi.Sefâhat düskünlügü olmayip, kötü âdetleri yoktu.Harem dâiresinde çok az vakit geçirirdi. Nefsine hâkim ve uyanikti. Her sarta tahammül gösterebilirdi ve bir cihân devleti pesindeydi.”..
Bu açıklamaları yapanlar yabancılar..onlar bile eleştiriken bizim kadar acımasız değiller.. ya biz hangi,kimlerin tarih kitablarından okuduklarımızla yargılıyoruz O güzel kumandanı..
Ya da neden yaptığını, yaptıklarının sebeb sonuç ilişkilerini değerlendirmeden, sorgulamadan, araştırmadan,akletmeden böyle yazılar yazıyoruz..
Fatih Sultan Mehmed'in hayatını,dehasını,cesaretini, anlayabilmek bile zannımca deha gerektirir.. Onu anlayabilmek öyle her yiğidin harcı değildir! ..
Asya ile Avrupa'yı Boğaziçi köprüsünden sonra ikinci kez bağlayan asma köprünün adı..
Binlerce Mehmet vardı, on binlerce yüz binlerce,
Ama o, Mehmet'lerden sadece biri,
Gemileri karada da yüzdürebileceğini düşündü,
onun içinde o Mehmet'lerden sadece biri 'FATİH' oldu.
.
Fatih Sultan Mehmet Han'ın öz yiğeni Cavuşzade İbrahim Ağa soyundan biri olarak kendisini rahmetle anıyorum.Nur icinde yatsın cihan padişahı
türk tarihinin en büyük adamlarınan biri...
DEHA, imkansızda mümkünü görebilek demektir;
Gemilerin karadada yüzebileceğini sezmek, Mehmet'lerden birini 'FATİH' yapar. (Selahaddin Şimşek)
İSTANBUL sana minnettardır.
DEHA, imkansızda mümkünü görebilek demektir;
Gemilerin karadada yüzebileceğini sezmek, Mehmet'lerden birini 'FATİH' yapar. (Selahaddin Şimşek)
Milyonlarca Mehmet var, ama Fatih Sultan Mehmet 1 tane.
O tarihi değiştirdi, çağı değiştirdi, İstanbul'u Konstantin olmaktan kurtardı.
Osmanlı'da en çok görmek isteiğim ve de en çok tanıdığım padişahtır Fatih...Çünkü İstanbul'u fethetmiş olması, hayatını araştırma isteğini arttırıyor bnde..
Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz’in:“Kostantiniyye elbette feth edilecektir. O’nu feth eden kumandan, ne güzel kumandandır! Onu fetheden asker ne güzel askerdir! ” sözüne nail olan isimdir.
*Fatih Sultan Mehmed Han,padişahlığının birinci senesinde devrinin ünlü alimlerini ve devlet adamlarını Edirne'de topladı...Onlarla İstanbul'un fethini görüştü ve reylerini aldı...Hiçbiri fethe razı olmadı...Sebeb olarak da *İstanbul'un fethinin ancak Mehdi'ye nasip olacağını * ileri sürdüler...Nihayet Akşemseddin durumu öğrendi ve dedi ki: *İstanbul'u evvela Sultan Mehmed Han fethedecektir...Daha sonra frenkler alacaklar,Mehdi işte onlardan İstanbul'u kurtaracak,fetheyleyecektir...* Bu kanaatini kabul ettirebilmek için alimlerle münakaşa ve mübahase etti...Fatih de bunun üzerine sözüne itibar etti; inandı ve hazırlığa başladı...*
Kaynak:(Menakıb-ı Akşemseddin,Varak,9a-10 b,Süleymaniye Kütüphanesi...)
Kaynak: Mehdilik,Doç.Dr.Avni İLHAN; Shf.148,149...
1453'te İstanbul'u Bizanslılardan almıştır. Hikayeye göre gemileri karadan yürütüp, o zamanın teknolojisinde bizansta olmayan (ama discovery channel'a göre ingilterede alası olan) toplarla kaleleri delip geçen padişah. Tabi tek başına değil yeniçerilerle..
hayatımın erkeği...
Fatih: Mara Despina'dan doğdu. Eşleri: Rum Zaganoz paşanın kızı Kornelya, Anna, Helen, Tamara. Babası 2. Murad öldükten sonra annesi Despina'ya Selanik'teki bir manastırı (!) bağışlamıştır. Ferman Topkapı Müzesindedir.
Asrın en büyük hediyesini (Ayasofya) bize veren büyük veli padişah. Ne yazık ki senin bu hediyene sahip çıkamadık. Onu bize verdiğin saf, temizlenmiş hali ile koruyamadık. Bizi affet.
ne yazayım yaa fatih sultan mehmet..aşığım..hala zamanında böyle bir erkeğin war olduğuna inanamıyorum..allahım neden ben bu kadar geç doğdum ki:(