Gecek, Eskişehir ilinin Günyüzü ilçesine bağlı bir köydür.
Konu başlıkları 1 Etimoloji 2 Tarihçe o 2.1 Manavlar 3 Coğrafya o 3.1 Konum o 3.2 Ulaşım o 3.3 İklimi ve Bitki Örtüsü + 3.3.1 İklimi + 3.3.2 Bitki Örtüsü o 3.4 Nüfus + 3.4.1 Son Osmanlılar o 3.5 Yeraltı Zenginlikleri + 3.5.1 Su Kaynakları 4 Kültür o 4.1 Geleneksel El Sanatları o 4.2 Köyün Yöresel Yemekleri o 4.3 Köyün Yöresel Deyimleri o 4.4 Eğitim o 4.5 Sosyal Hayat o 4.6 Arkeolojik Alanlar ve Tarihî Kalıntılar 5 Ekonomi o 5.1 Tarım o 5.2 Hayvancılık 6 Köy Tüzel Kişiliği 7 Altyapı bilgileri 8 İlgili Web Siteleri 9 Kaynakça o 9.1 Dipnotlar
Etimoloji
Gecek Köyü, kendi adıyla bilinen meşhur Gecek üzümü, meşhur içme suyu Gecek Kaynak Suyu ve geçmişten bu güne hoş görüsü ve zekasıyla nam salmış insanlarıyla ünlüdür. Köyde okur yazar sayısı çok fazladır. Gecek Köyünden özellikle Hukuk(hakim, savcı, avukat, noter) , Tıp(doktor, fizyoterapist, hemşire) , Eğitim Bilimleri(Öğretmen, Akademisyen) , çeşitli Mühendislikler, ilahiyat, Emniyet ve Askeriye Mensubu, Bürokrat, Siyasetçi ve diğer mesleklerden onlarca insan yetişmiştir. Eskilerden kalma ve tüm Türkiye'de bilinen bir deyiş bunu doğrular: ' Her köyden bir alim çağırın gelsin; Gecek'ten kim gelirse gelsin.'
Tarihçe
Gecek Köyü Anadolu'ya ilk adım atan Selçuklu Türkleri tarafından Rumlardan alınmış iklimi ve coğrafi yapısı gözönüne alınarak, ilim irfan yurdu olarak kurulmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmasından sonra başlayan Beylikler döneminde; Sivrihisar 1289 tarihinde Osmanlı hakimiyeti altına girmiştir. Bu tarihten sonra, Osman Bey Sivrihisarla birlikte bütün Eskişehir çevresinin idaresini kardeşi Gündüz Bey'e vermiş ve üç bin kadar Türkmen aşireti çevreye yerleştirilmiştir. Sivrihisar'a gelen Oğuz boyları ve kollarından Kayı Boyu'na mensup Manav Türkleri'ne bağlı Kılıç aşireti Sivrihisar merkezi ve Gecek Köyü'ne yerleşmişlerdir. Efsaneye göre Kılıç Aşireti dokuz eşşek 7 kuşak halinde Gecek Köyüne gelmişlerdir. Köyün esas kurucuları bu 7 ailedir ve Osmanlı Devleti'nin kurulması aşamasındaki beyin takımını yetiştiren insanlardır. O devirlerde yaşamış evliya insanların mezarları günümüze ulaşmıştır.
Manavlar
Anadolu’ya göç eden Türk boyları içinde Oğuzların bilindiği gibi en küçük boyu olan, Osmanlı Devletinin kurucusu Kayılardır. İznik’in fethinden sonra Bursa’yı fetheden Orhan Gazi, boyu olan Kayıları Bursa’ya yerleştirir. Uygur Türklerinden sonra Tam olarak yerleşik hayata geçmeye başlayan ilk boy olduklarından; Türk kültürü, at-avrat-silah sloganıyla göçebe ve savaşçı yapıda olduğundan, yerleşik hayatın insanın savaşçı ve atılgan kişiliğini silikleştirdiğine inanıldığından, yerleşik hayattaki insanlar küçümsenirdi. Bugün dahi Uygur Türklerinin tarihi anlatılırken hala okul ders kitaplarında küçümseme vardır: ”Yerleşik hayata geçerek bilim, kültür ve sanatta ilerledikleri, ancak savaşçı kimliklerini kaybetmeye başladıkları….”anlatılır. İşte Kayı boyu Yörük olan Osmanlılara da özellikle akıncılar ve rekabete girmeye başladıkları diğer Yörük boyu beylikler küçümsemek amacıyla “manav” tabirini kullanmaya başlarlar. Tarihe gecen sadece 2 yazılı belge vardır; Biri; o devirde Anadolu’daki en büyük beyliklerden Karamanoğlu Beyliği Beyi'nin Orhan Gaziye yazdığı yazdığı mektupta Manav anlamına gelen bir tabiri kullanmasıdır. Tabi kültür yapımız itibariyle lakaplar çabuk yer edindiğinden, çıkış şekli unutulmuş olan “Kayı Boyu'na” verilmiş olan lakap bu gün genelde, Sakarya, Bursa, Bilecik, Balıkesir, Düzce, Bolu, İstanbul ve Eskişehir yörelerinde yerli halk için kullanılır olmuştur.
Coğrafya
Konum
Gecek Köyü Eskişehir İli'nin Günyüzü İlçesi'ne bağlı bir köy olup 39.3830556 enlemi ve 31.7697222 boylamı koordinatlarında yer alır.
Ulaşım
Ulaşım bakımından gelişmiştir. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalttır. Eskişehir iline 150 km, Günyüzü ilçesine 4 km uzaklıktadır. İlçeden başka; Atlas, Dutlu, Çardaközü köylerine yolları vardır.
İklimi ve Bitki Örtüsü
İklimi
Köyün iklimi, İç Anadolu tipi Karasal iklim'dir. Kışları soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve yağışsızdır. Yağışlar az ve kısa sürelidir. Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları en az yağışı olan aylardır. Yıllık yağış ortalaması 373,6 mm'dir. Bir yılın 90 - 100 günü yağışlı geçmektedir. Sıcaklık rejimi karasal niteliktedir. 1010 metre rakımında olan Gecek Köyü dağın eteğinde kurulu olması hasebiyle sıcaklardan fazla etkilenmez.
Bitki Örtüsü
Köy genel anlamıyla yeşildir. Bitki örtüsü İç Anadolu Bölgesi'nin tipik bitkisel örtüsü olan bozkırdır. iklim şartları ve topografik yapısı nedeniyle, köyde bitki örtüsü olarak bozkır ve orman bulunur. Bozkır bölgelerde ağaç hemen hemen hiç bulunmaz(ör: Çal dağı) , derelerde iğde, söğüt ve kavak ağaçları bulunur. Bozkırda genelde dikenli çalılar ve otlar vardır. Kurt odunu, ayrık otu, geven, sorguç otu, üzerlik, katırtırnağı, yabani arpa, püsküllü brom, yavşan otu, çiğdem, tükürük otu, peygamber çiçeği, keçi sakalı, kuzu kulağı, ebe gömeci gelincik, papatya, hatmi, kekik, sütleğen, ballıbaba, kuşburnu ve böğürtlen burada bulunan başlıca bitkiler arasında sayılabilir. Köy nispeten genç bir ormana sahiptir. Eskilerden kalma ormana yeni ağaçlar dikilerek orman genişletilmiştir. Ormanda en çok karaçam, ardıç ve yer yer meşe görülür. Ayrıca fındık, ceviz ve alıç da dikilmiştir.
Köy içme suyu bakımından çok zengindir. Doğal kaynak suyu (GECEK SUYU) çok meşhurdur ve böbrek taşlarını düşürücü etkiye sahip olduğu klinik deneylerle sabittir. Hemen hemen her ev ve bahçede bir kuyu bulunur vefakat sulama suyu bakımından fakirdir.
Kültür
Geleneksel El Sanatları
Köyde kilim, halı, seccade, heybe ve çuval dokunur. Ayrıca çorap, eldiven, kese, takke ve başlık örgüler gelişmiş durumdadır. Çorap örgülerde 'Sıçan dişi, arpalı, bal peteği, kestane kabuğu' motifleri görülür. Önceleri geleneksel olarak her evde olan ve kilim dokunan Istar tezgahları kaderine bırakılmış, kök boya ile dokunan kilimler yerini fabrikasyon halılara bırakmaya başlamıştır. Köyde halen Istar tezgahı faaliyette olan ve kök boyayla kilim dokuyan iki kişi Hacı Kezban Konuk ve Meryem Yücel ilerleyen yaşlarına rağmen bu sanatı devam ettirmektedirler.
Köyün Yöresel Yemekleri
Sütlü Ovmaç Çorbası, Haşhaşlı Dolama, Haşhaşlı Bükme, Toyga Çorbası, Göceli Tarhana, Islat Tarhana, Düğü Köftesi Çorbası, Kelem Dolması, Harşıl, Katlama Böreği, Mercimekli Mantı, Kuzu Sorpa, Üyken Börek, Kaşık Börek, Çiğbörek, Köbete, Sarıburma, Cantık, Kavurma Börek, Kıygaşa, met helvası ve nuga helvası köyün kendine özgü damak tatlarındandır. Özellikle kış aylarında köyde organik olarak yetişen tavuk, hindi ve kaz eti ile yapılan Arabaşı çok meşhurdur.
Köyün Yöresel Deyimleri
* Ye tatlıyı içme suyu yanarsa yansın, ye yağlıyı iç suyu donarsa donsun.
Eğitim
Gecek Köyüne Selçuklu İmparatorluğu zamanında büyük bir medrese yapılmış (MS.1173) ve köy zamanla diğer köy, kasaba ve şehirlerden gelen öğrenci ve Alimlerle ilim irfan yurdu haline gelmiştir. Köyün bu özelliği Osmanlı İmparatorluğu zamanında da devam etmiştir; Öyle ki Eskilerden kalma ve tüm Türkiye'de bilinen tarihe geçen bir deyiş bunu doğrular: ' Her köyden bir alim çağırın gelsin; Gecek'ten kim gelirse gelsin.' Cumhuriyet döneminde eğitimde yapılan reformlarla birlikte medreseler kapatılmıştır ve fakat köy halkı eğitime olan ilgisini hiçbir zaman kaybetmemiş çocuklarını büyük şehirlere okumaya göndermişlerdir. Bu sayede Gecek Köyünden Doktor, Hakim, Savcı, Avukat, Öğretmen, Akademisyen, Mühendis, Hemşire, Emniyet ve Askeriye Mensubu, Bürokrat, Siyasetçi ve diğer mesleklerden onlarca insan yetişmiştir.
Sosyal Hayat
Köyde genç nüfüs bir elin parmakları kadar olduğundan sosyal anlamda etkinliklerin sayısı azdır. Her sene köyde dikiş nakış kursu açılır ve hanımlar bu sayede kendilerini geliştirirler. Her yıl ağustos ayında köyde Gecekliler Derneği tarafından şenlikler düzenlenmektedir.
Arkeolojik Alanlar ve Tarihî Kalıntılar
Köyde daha önceden Ermeni ve Rumların yaşadığı bilinmektedir. Nitekim o yıllardan kalma kalıntılar bunu açıkça belli etmektedir. Dağın eteğinde Erdel Evleri ve Karacaka denilen mevkilerde kalıntılara rastlamak mümkün. Köyün şu andaki yerleşkesi 3. yerleşke olarak bilinmekte, dağın eteklerinden şu an ki yerleşkeye inilmiştir. Köy Selçuklular zamanında kurulan (miladi 1173) ilk medreselerden birine sahiptir. Sivrihisar/Gecek Köyü Medresesi ve Ulu camisi, hamamı ve çeşmeleriyle tarihe geçmiştir. Köyde Rumlardan kalma bir çok tarihi eser vardır; ancak bir çoğu çalınmıştır. En son da Selçuklulardan kalma caminin (miladi 1175 yılı) saf altın olan alemi, ne kadar üzücü ki minarenin tamiri sırasında çalınmıştır. Köyde onlarca evliya mezarı vardır. 2010 yılı ekim ayında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun denetiminde tarihi Gecek Camisi ve Çeşmelerinin restorasyonuna başlanmış çeşmeler ve cami ilk görünümüne dönüştürülmeye çalışılmıştır.
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Nüfusun büyük bir çoğunluğu çiftçilikle uğraşır, az sayıda da olsa farklı mesleklere sahip olanlar da vardır. Köyde içme suyu şişeleme fabrikası, mermer ocağı ve beyaz mermer ocağı mevcuttur. Köyde bir bakkal ve bir de kahvehane vardır.
Tarım
Gecek Köyü, meşhur Gecek Üzümü ile ünlüdür. Ne yazık ki 90'lı yıllarda üzümlerde görülen hastalıklarla ve ormandan gelen domuzlarla baş etmekte zorlanılması, köyde genç nüfusun kalmaması ve yaşlı nüfüsa bağların bakımının zor gelmesi nedenleriyle üzüm bağları kendi kaderine terk edilmiş birçok bağ kurumaya ve harap olmaya maruz kalmış hatta bağlar bozulup tarla haline getirilmeye başlanmıştır. 2000'li yıllarla birlikte yeni bir heyecanla genç nesilin de Gecek Üzümüne olan merakı ve ilgisiyle, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin de getirdiği kolaylıklarla eski bağlar ıslah edilmeye, yeni bağlar dikilmeye ve böylece üzümcülüğün canlandırılmasına çalışılmaya başlanmıştır.
Köyde; meşhur Gecek üzümü, arpa, buğday, slaj, haşhaş, çavdar, ayçiçeği, nohut, kimyon, mercimek, yulaf, fiğ, yonca, kavun, karpuz, korunga, aspir, kabak yetiştirilmektedir. Son yıllarda meyveciliğe önem verilmiş ve meyve bahçeleri oluşturulmaya başlanmıştır. Hemen hemen her çeşit meyve ağacına rastlanabilir, özellikle ceviz, badem köyün iklimine çok uygundur. Köyde yetişen ve köyün adıyla anılan Gecek üzümünün ünü tüm Türkiye'ye yayılmıştır.
Hayvancılık
Gecek Köyü rakım ve mera özellikleri açısından, küçükbaş hayvancılığa daha elverişlidir. Özellikle merinos cinsi koyunlar yetiştirilmektedir. Bunun yanı sıra büyükbaş hayvancılık da vardır. Hayvancılık köy ekonomisinde önceleri önemli olan yerini giderek kaybetmektedir. Köyde kümes hayvanları olarak tabir edilen hayvanlardan tavuk, ördek, kaz ve hindi yetiştirilir.
Köy Tüzel Kişiliği
Köy 1990'a kadar Sivrihisar'a bağlı iken 9 Mayıs 1990 tarih ve 3544 sayılı kanunla Günyüzü'nün ilçe olmasıyla Günyüzü'ne bağlanmıştır.
Seçildikleri Yıllara Göre Köy Muhtarları
2009 - Halil İbrahim İyigün 2004 - Yasin Acartürk 1999 - Halil İbrahim İyigün 1994 - Halil İbrahim İyigün 1989 - Şaban Şişman 1984 - Satılmış Özhüner
Altyapı bilgileri
Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup, köy içindeki sokaklar Arnavut Kaldırımı döşelidir. Köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak az sayıda öğrenci bulunması nedeniyle taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyde öğretmenler için lojman vardır. Köyde cami ve imam evi vardır. Köyde dükkan ve kahvehane mevcuttur. Köyde içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi, biri aşağı mahallede biri yukarı mahallede olmak üzere iki tane çocuk parkı ve iki tane harman yeri, futbol sahası, yunak, İçme suyu şişeleme fabrikası, hayvan yıkama yeri ve Ekin Çalkama Yeri vardır.
Gecek Köyü İle İlgili Web Siteleri
* http://www.geceklilerdernegi.tr.gg/ Gecekliler Derneği * http://www.yerelnet.org.tr/koyler/koy.php? koyid=246280 Yerelnet
Gecek, Eskişehir ilinin Günyüzü ilçesine bağlı bir köydür.
Gecek Köyü, kendi adıyla bilinen meşhur Gecek üzümü, meşhur içme suyu Gecek Kaynak Suyu ve geçmişten bu güne hoş görüsü ve zekasıyla nam salmış insanlarıyla ünlüdür. Köyde okur yazar sayısı çok fazladır. Gecek Köyünden özellikle Hukuk(hakim, savcı, avukat, noter) , Tıp(doktor, fizyoterapist, hemşire) Eğitim Bilimleri(Öğretmen, Akademisyen) , çeşitli Mühendislikler, ilahiyat, Emniyet ve Askeriye Mensubu, Bürokrat, Siyasetçi ve diğer mesleklerden onlarca insan yetişmiştir. Eskilerden kalma ve tüm Türkiye'de bilinen bir deyiş bunu doğrular: ' Her köyden bir alim çağırın gelsin; Gecek'ten kim gelirse gelsin.'
Tarihçe
Gecek Köyü Anadolu'ya ilk adım atan Selçuklu Türkleri tarafından Rumlardan alınmış iklimi ve coğrafi yapısı gözönüne alınarak, ilim irfan yurdu olarak kurulmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmasından sonra başlayan Beylikler döneminde; Sivrihisar 1289 tarihinde Osmanlı hakimiyeti altına girmiştir. Bu tarihten sonra, Osman Bey Sivrihisarla birlikte bütün Eskişehir çevresinin idaresini kardeşi Gündüz Bey'e vermiş ve üç bin kadar Türkmen aşireti çevreye yerleştirilmiştir. Sivrihisar'a gelen Oğuz boyları ve kollarından Kayı Boyu'na mensup Manav Türkleri'ne bağlı Kılıç aşireti Sivrihisar merkezi ve Gecek Köyü'ne yerleşmişlerdir. Efsaneye göre Kılıç Aşireti dokuz eşşek 7 kuşak halinde Gecek Köyüne gelmişlerdir. Köyün esas kurucuları bu 7 ailedir ve Osmanlı Devleti'nin kurulması aşamasındaki beyin takımını yetiştiren insanlardır. O devirlerde yaşamış evliya insanların mezarları günümüze ulaşmıştır.
Manavlar
Anadolu’ya göç eden Türk boyları içinde Oğuzların bilindiği gibi en küçük boyu olan, Osmanlı Devletinin kurucusu Kayılardır.İznik’in fethinden sonra Bursa’yı fetheden Orhan Gazi, boyu olan Kayıları Bursa’ya yerleştirir.Uygur Türklerinden sonra Tam olarak yerleşik hayata geçmeye başlayan ilk boy olduklarından; Türk kültürü,at-avrat-silah sloganıyla göçebe ve savaşçı yapıda olduğundan, yerleşik hayatın insanın savaşçı ve atılgan kişiliğini silikleştirdiğine inanıldığından,yerleşik hayattaki insanlar küçümsenirdi.Bugün dahi Uygur Türklerinin tarihi anlatılırken hala okul ders kitaplarında küçümseme vardır:”Yerleşik hayata geçerek bilim,kültür ve sanatta ilerledikleri, ancak savaşçı kimliklerini kaybetmeye başladıkları….”anlatılır.İşte Kayı boyu Yörük olan Osmanlılara da özellikle akıncılar ve rekabete girmeye başladıkları diğer Yörük boyu beylikler küçümsemek amacıyla “manav” tabirini kullanmaya başlarlar.Tarihe gecen sadece 2 yazılı belge vardır; Biri; o devirde Anadolu’daki en büyük beyliklerden Karamanoğlu Beyliğinin,beyinin Orhan Gaziye yazdığı yazdığı mektupta “manav” anlamına gelen bir tabiri kullanmasıdır. Tabi kültür yapımız itibariyle lakaplar çabuk yer edindiğinden,çıkış şekli unutulmuş olan “Kayı Boyu'na” verilmiş olan lakap bu gün genelde,Sakarya,Bursa,Bilecik,Balıkesir,Düzce,Bolu,İstanbul ve Eskişehir yörelerinde yerli halk için kullanılır olmuş.
Coğrafya
Konum
Gecek Köyü Eskişehir İli'nin Günyüzü İlçesi'ne bağlı bir köy olup 39.3830556 enlemi ve 31.7697222 boylamı koordinatlarında yer alır.
Ulaşım
Ulaşım bakımından gelişmiştir. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalttır. Eskişehir iline 150 km, Günyüzü ilçesine 4 km uzaklıktadır. İlçeden başka; Atlas, Dutlu, Çardaközü köylerine yolları vardır.
İklimi ve Bitki Örtüsü
İklimi
Köyün iklimi, İç Anadolu tipi Karasal iklim'dir. Kışları soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve yağışsızdır. Yağışlar az ve kısa sürelidir. Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları en az yağışı olan aylardır. Yıllık yağış ortalaması 373,6 mm'dir. Bir yılın 90 - 100 günü yağışlı geçmektedir. Sıcaklık rejimi karasal niteliktedir. 1010 metre rakımında olan Gecek Köyü dağın eteğinde kurulu olması hasebiyle sıcaklardan fazla etkilenmez.
Bitki Örtüsü
Köy genel anlamıyla yeşildir. Bitki örtüsü İç Anadolu Bölgesi'nin tipik bitkisel örtüsü olan bozkırdır. iklim şartları ve topografik yapısı nedeniyle, köyde bitki örtüsü olarak bozkır ve orman bulunur. Bozkır bölgelerde ağaç hemen hemen hiç bulunmaz(ör: Çal dağı) , derelerde iğde, söğüt ve kavak ağaçları bulunur. Bozkırda genelde dikenli çalılar ve otlar vardır. Kurt odunu, ayrık otu, geven, sorguç otu, üzerlik, katırtırnağı, yabani arpa, püsküllü brom, yavşan otu, çiğdem, tükürük otu, peygamber çiçeği, keçi sakalı, kuzu kulağı, ebe gömeci gelincik, papatya, hatmi, kekik, sütleğen, ballıbaba, kuşburnu ve böğürtlen burada bulunan başlıca bitkiler arasında sayılabilir. Köy nispeten genç bir ormana sahiptir. Eskilerden kalma ormana yeni ağaçlar dikilerek orman genişletilmiştir. Ormanda en çok karaçam, ardıç ve yer yer meşe görülür. Ayrıca fındık, ceviz ve alıç da dikilmiştir.
Nüfus Yıllara göre köy nüfus verileri 2008 215 2000 289 1997 283 1990 444
Son Osmanlılar
Halil Metin(D.1913) ve Mahmut Şişman(D.1915)
Yeraltı Zenginlikleri
Mermer ve Beyaz mermer
Su Kaynakları
Köy içme suyu bakımından çok zengindir.Doğal kaynak suyu (GECEK SUYU) çok meşhurdur ve böbrek taşlarını düşürücü etkiye sahip olduğu klinik deneylerle sabittir. Hemen hemen her ev ve bahçede bir kuyu bulunur vefakat sulama suyu bakımından fakirdir.
Kültür
Geleneksel El Sanatları
Köyde kilim, halı, seccade, heybe ve çuval dokunur. Ayrıca çorap, eldiven, kese, takke ve başlık örgüler gelişmiş durumdadır. Çorap örgülerde 'Sıçan dişi, arpalı, bal peteği, kestane kabuğu' motifleri görülür. Önceleri geleneksel olarak her evde olan ve kilim dokunan Istar tezgahları kaderine bırakılmış, kök boya ile dokunan kilimler yerini fabrikasyon halılara bırakmaya başlamıştır. Köyde halen Istar tezgahı faaliyette olan ve kök boyayla kilim dokuyan Hacı Kezban Konuk ve Meryem Yücel kalmıştır ve ilerleyen yaşlarına rağmen bu sanatı devam ettirmektedirler.
Köyün Yöresel Yemekleri
Sütlü Ovmaç Çorbası, Haşhaşlı Dolama, Haşhaşlı Bükme, Toyga Çorbası, Göceli Tarhana, Islat Tarhana, Düğü Köftesi Çorbası, Kelem Dolması, Harşıl, Katlama Böreği, Mercimekli Mantı, Kuzu Sorpa, Üyken Börek, Kaşık Börek, Çiğbörek, Köbete, Sarıburma, Cantık, Kavurma Börek, Kıygaşa, met helvası ve nuga helvası köyün kendine özgü damak tatlarındandır. Özellikle kış aylarında köyde organik olarak yetişen tavuk, hindi ve kaz eti ile yapılan Arabaşı çok meşhurdur.
Köyün Yöresel Deyimleri
* Kuzu iken süte doymayan, toklu iken ota doymazmış * Ye tatlıyı içme suyu yanarsa yansın, ye yağlıyı iç suyu donarsa donsun.
Eğitim
Gecek Köyüne Selçuklu İmparatorluğu zamanında büyük bir medrese yapılmış (MS.1173) ve köy zamanla diğer köy, kasaba ve şehirlerden gelen öğrenci ve Alimlerle ilim irfan yurdu haline gelmiştir. Köyün bu özelliği Osmanlı İmparatorluğu zamanında da devam etmiştir; Öyle ki Eskilerden kalma ve tüm Türkiye'de bilinen tarihe geçen bir deyiş bunu doğrular: ' Her köyden bir alim çağırın gelsin; Gecek'ten kim gelirse gelsin.' Cumhuriyet döneminde eğitimde yapılan reformlarla birlikte medreseler kapatılmıştır ve fakat köy halkı eğitime olan ilgisini hiçbir zaman kaybetmemiş çocuklarını büyük şehirlere okumaya göndermişlerdir. Bu sayede Gecek Köyünden Doktor, Hakim, Savcı, Avukat, Öğretmen, Akademisyen, Mühendis, Hemşire, Emniyet ve Askeriye Mensubu, Bürokrat, Siyasetçi ve diğer mesleklerden onlarca insan yetişmiştir.
Sosyal Hayat
Köyde genç nüfüs bir elin parmakları kadar olduğundan sosyal anlamda etkinliklerin sayısı azdır. Her sene köyde dikiş nakış kursu açılır ve hanımlar bu sayede kendilerini geliştirirler. Her yıl ağustos ayının 26'sında köyde Gecekliler Derneği tarafından şenlikler düzenlenmektedir.
Arkeolojik Alanlar ve Tarihî Kalıntılar
Köyde daha önceden Ermeni ve Rumların yaşadığı bilinmektedir. Nitekim o yıllardan kalma kalıntılar bunu açıkça belli etmektedir. Dağın eteğinde Erdel Evleri ve Karacaka denilen mevkilerde kalıntılara rastlamak mümkün. Köyümüzün şu andaki yerleşkesi 3. yerleşke olarak bilinmekte, dağın eteklerinden şu an ki yerleşkeye inilmiştir. Köy Selçuklular zamanında kurulan (miladi 1173) ilk medreselerden birine sahiptir. Sivrihisar/Gecek Köyü Medresesi ve Ulu camisi, hamamı ve çeşmeleriyle tarihe geçmiştir. Köyde Rumlardan kalma bir çok tarihi eser vardır; ancak bir çoğu çalınmıştır. En son da Selçuklulardan kalma caminin (miladi 1175 yılı) saf altın olan alemi, ne kadar üzücü ki minarenin tamiri sırasında çalınmıştır. Köyde onlarca evliya mezarı vardır. 2010 yılı ekim ayında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun denetiminde tarihi Gecek Camisi ve Çeşmelerinin restorasyonuna başlanmıştır. Çalışmalar devam etmektedir.
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Nüfusun büyük bir çoğunluğu çiftçilikle uğraşır, az sayıda da olsa farklı mesleklere sahip olanlar da vardır. Köyde içme suyu şişeleme fabrikası, mermer ocağı ve beyaz mermer ocağı mevcuttur. Köyde bir bakkal ve bir de kahvehane vardır.
Tarım
Gecek Köyü, meşhur Gecek Üzümü ile ünlüdür. Ne yazık ki 90'lı yıllarda üzümlerde görülen hastalıklarla ve ormandan gelen domuzlarla baş etmekte zorlanılması, köyde genç nüfusun kalmaması ve yaşlı nüfüsa bağların bakımının zor gelmesi nedenleriyle üzüm bağları kendi kaderine terk edilmiş birçok bağ kurumaya ve harap olmaya maruz kalmış hatta bağlar bozulup tarla haline getirilmeye başlanmıştır. 2000'li yıllarla birlikte yeni bir heyecanla genç nesilin de Gecek Üzümüne olan merakı ve ilgisiyle, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin de getirdiği kolaylıklarla eski bağlar ıslah edilmeye, yeni bağlar dikilmeye ve böylece üzümcülüğün canlandırılmasına çalışılmaya başlanmıştır.
Köyde; meşhur Gecek üzümü, arpa, buğday, slaj, haşhaş, çavdar, ayçiçeği, nohut, kimyon, mercimek, yulaf, fiğ, yonca, kavun, karpuz, korunga, aspir, kabak yetiştirilmektedir. Son yıllarda meyveciliğe önem verilmiş ve meyve bahçeleri oluşturulmaya başlanmıştır. Hemen hemen her çeşit meyve ağacına rastlanabilir, özellikle ceviz, badem köyün iklimine çok uygundur. Köyde yetişen ve köyün adıyla anılan Gecek üzümünün ünü tüm Türkiye'ye yayılmıştır.
Hayvancılık
Gecek Köyü rakım ve mera özellikleri açısından, küçükbaş hayvancılığa daha elverişlidir. Özellikle merinos cinsi koyunlar yetiştirilmektedir. Bunun yanı sıra büyükbaş hayvancılık da vardır. Hayvancılık köy ekonomisinde önceleri önemli olan yerini giderek kaybetmektedir. Köyde kümes hayvanları olarak tabir edilen hayvanlardan tavuk, ördek, kaz ve hindi yetiştirilir.
Köy Tüzel Kişiliği
Köy 1990'a kadar Sivrihisar'a bağlı iken 9 Mayıs 1990 tarih ve 3544 sayılı kanunla Günyüzü'nün ilçe olmasıyla Günyüzü'ne bağlanmıştır.
Seçildikleri Yıllara Göre Köy Muhtarları
2009 - Halil İbrahim İyigün 2004 - Yasin Acartürk 1999 - Halil İbrahim İyigün 1994 - Halil İbrahim İyigün 1989 - Şaban Şişman 1984 - Satılmış Özhüner
Altyapı bilgileri
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak az sayıda öğrenci bulunması nedeniyle taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyde öğretmenler için lojman vardır, imam içinse köy halkı tarafından yeni bir imam evi yaptırılmıştır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ayrıca Eylül 2007'de kanalizasyon şebekesi yapılmıştır. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup, köy içindeki sokaklar Arnavut Kaldırımı döşelidir. Köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Köyde iki tane harman yeri vardır. Köyde iki dükkan varken biri kapanmıştır. Köyde iki kahvehane varken biri kapanmıştır. 2006 yılında köye iki park yapılmıştır. Köyde iki tane yunak varken şu an sadece yukarı mahalledeki faaliyettedir. 2007 Eylül ayında aşağı mahalleye hayvan yıkama yeri yukarı mahalleye de Ekin Çalkama Yeri yapılmıştır. Köyde bir futbol sahası vardır.
'Gecek', Eskişehir ilinin Günyüzü ilçesine bağlı bir köydür. Gecek Köyü, kendi adıyla bilinen meşhur Gecek üzümü, meşhur içme suyu Gecek Kaynak Suyu ve geçmişten bu güne hoş görüsü ve zekasıyla nam salmış insanlarıyla ünlüdür. Köyde okur yazar sayısı çok fazladır. Gecek Köyünden özellikle Hukuk(hakim, savcı, avukat, noter) , Tıp(doktor, fizyoterapist, hemşire) Eğitim Bilimleri(Öğretmen, Akademisyen) , çeşitli Mühendislikler, ilahiyat, Emniyet ve Askeriye Mensubu, Bürokrat, Siyasetçi ve diğer mesleklerden onlarca insan yetişmiştir. Eskilerden kalma ve tüm Türkiye'de bilinen bir deyiş bunu doğrular: ' Her köyden bir alim çağırın gelsin; Gecek'ten kim gelirse gelsin.'
Konu başlıkları
* 1 Tarihi o 1.1 Manavlar * 2 Coğrafya o 2.1 Konum o 2.2 Ulaşım o 2.3 İklimi ve Bitki Örtüsü + 2.3.1 İklimi + 2.3.2 Bitki Örtüsü o 2.4 Nüfus + 2.4.1 Köyün En Yaşlıları o 2.5 Yeraltı Zenginlikleri + 2.5.1 Su Kaynakları * 3 Kültür o 3.1 Geleneksel El Sanatları o 3.2 Köyün Yöresel Yemekleri o 3.3 Köyün Yöresel Deyimleri o 3.4 Eğitim o 3.5 Sosyal Hayat + 3.5.1 Arkeolojik Alanlar ve Tarihî Kalıntılar * 4 Ekonomi o 4.1 Tarım o 4.2 Hayvancılık * 5 Köy Tüzel Kişiliği o 5.1 Seçildikleri Yıllara Göre Köy Muhtarları * 6 Altyapı bilgileri * 7 Gecek Köyü İle İlgili Web Siteleri
Tarihi
Gecek Köyü Anadolu'ya ilk adım atan Selçuklu Türkleri tarafından Rumlardan alınmış iklimi ve coğrafi yapısı gözönüne alınarak, ilim irfan yurdu olarak kurulmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmasından sonra başlayan Beylikler döneminde; Sivrihisar 1289 tarihinde Osmanlı hakimiyeti altına girmiştir. Bu tarihten sonra, Osman Bey Sivrihisarla birlikte bütün Eskişehir çevresinin idaresini kardeşi Gündüz Bey'e vermiş ve üç bin kadar Türkmen aşireti çevreye yerleştirilmiştir. Sivrihisar'a gelen Oğuz boyları ve kollarından Kayı Boyu'na mensup Manav Türkleri'ne bağlı Kılıç aşireti Sivrihisar merkezi ve Gecek Köyü'ne yerleşmişlerdir. Efsaneye göre Kılıç Aşireti dokuz eşşek 7 kuşak halinde Gecek Köyüne gelmişlerdir. Köyün esas kurucuları bu 7 ailedir ve Osmanlı Devleti'nin kurulması aşamasındaki beyin takımını yetiştiren insanlardır. O devirlerde yaşamış evliya insanların mezarları günümüze ulaşmıştır.
Manavlar
Anadolu’ya göç eden Türk boyları içinde Oğuzların bilindiği gibi en küçük boyu olan, Osmanlı Devletinin kurucusu Kayılardır.İznik’in fethinden sonra Bursa’yı fetheden Orhan Gazi, boyu olan Kayıları Bursa’ya yerleştirir.Uygur Türklerinden sonra Tam olarak yerleşik hayata geçmeye başlayan ilk boy olduklarından; Türk kültürü,at-avrat-silah sloganıyla göçebe ve savaşçı yapıda olduğundan, yerleşik hayatın insanın savaşçı ve atılgan kişiliğini silikleştirdiğine inanıldığından,yerleşik hayattaki insanlar küçümsenirdi.Bugün dahi Uygur Türklerinin tarihi anlatılırken hala okul ders kitaplarında küçümseme vardır:”Yerleşik hayata geçerek bilim,kültür ve sanatta ilerledikleri, ancak savaşçı kimliklerini kaybetmeye başladıkları….”anlatılır.İşte Kayı boyu Yörük olan Osmanlılara da özellikle akıncılar ve rekabete girmeye başladıkları diğer Yörük boyu beylikler küçümsemek amacıyla “manav” tabirini kullanmaya başlarlar.Tarihe gecen sadece 2 yazılı belge vardır; Biri; o devirde Anadolu’daki en büyük beyliklerden Karamanoğlu Beyliğinin,beyinin Orhan Gaziye yazdığı yazdığı mektupta “manav” anlamına gelen bir tabiri kullanmasıdır. Tabi kültür yapımız itibariyle lakaplar çabuk yer edindiğinden,çıkış şekli unutulmuş olan “Kayı Boyu'na” verilmiş olan lakap bu gün genelde,Sakarya,Bursa,Bilecik,Balıkesir,Düzce,Bolu,İstanbul ve Eskişehir yörelerinde yerli halk için kullanılır olmuş.
Coğrafya
Konumu
Gecek Köyü Eskişehir İli'nin Günyüzü İlçesi'ne bağlı bir köy olup 39.3830556 enlemi ve 31.7697222 boylamı koordinatlarında yer alır.
Ulaşım
Ulaşım bakımından gelişmiştir. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalttır. Eskişehir iline 150 km, Günyüzü ilçesine 4 km uzaklıktadır. İlçeden başka; Atlas, Dutlu, Çardaközü köylerine yolları vardır.
İklimi ve Bitki Örtüsü
İklimi
Köyün iklimi, İç Anadolu tipi Karasal iklim'dir. Kışları soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve yağışsızdır. Yağışlar az ve kısa sürelidir. Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları en az yağışı olan aylardır. Yıllık yağış ortalaması 373,6 mm'dir. Bir yılın 90 - 100 günü yağışlı geçmektedir. Sıcaklık rejimi karasal niteliktedir. 1010 metre rakımında olan Gecek Köyü dağın eteğinde kurulu olması hasebiyle sıcaklardan fazla etkilenmez.
Bitki Örtüsü
Köy genel anlamıyla yeşildir. Bitki örtüsü İç Anadolu Bölgesi'nin tipik bitkisel örtüsü olan bozkırdır. iklim şartları ve topografik yapısı nedeniyle, köyde bitki örtüsü olarak bozkır ve orman bulunur. Bozkır bölgelerde ağaç hemen hemen hiç bulunmaz(ör: Çal dağı) , derelerde iğde, söğüt ve kavak ağaçları bulunur. Bozkırda genelde dikenli çalılar ve otlar vardır. Kurt odunu, ayrık otu, geven, sorguç otu, üzerlik, katırtırnağı, yabani arpa, püsküllü brom, yavşan otu, çiğdem, tükürük otu, peygamber çiçeği, keçi sakalı, kuzu kulağı, ebe gömeci gelincik, papatya, hatmi, kekik, sütleğen, ballıbaba, kuşburnu ve böğürtlen burada bulunan başlıca bitkiler arasında sayılabilir. Köy nispeten genç bir ormana sahiptir. Eskilerden kalma ormana yeni ağaçlar dikilerek orman genişletilmiştir. Ormanda en çok karaçam, ardıç ve yer yer meşe görülür. Ayrıca fındık, ceviz ve alıç da dikilmiştir.
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri
2008 215 2000 335 1997 283 1990 444
Köyün En Yaşlıları:
Erkekler: Halil Metin(1913) ve Mahmut Şişman(1915) .
Kadınlar: Fatma Aksu (2009 yılında vefat etti) ve Kezban Konuk
Yeraltı Zenginlikleri
Mermer ve Beyaz mermer
Su Kaynakları
Köy içme suyu bakımından çok zengindir.Doğal kaynak suyu (GECEK SUYU) çok meşhurdur ve böbrek taşlarını düşürücü etkiye sahip olduğu klinik deneylerle sabittir. Hemen hemen her ev ve bahçede bir kuyu bulunur vefakat sulama suyu bakımından fakirdir.
Kültür
Geleneksel El Sanatları
Köyde kilim, halı, seccade, heybe ve çuval dokunur. Ayrıca çorap, eldiven, kese, takke ve başlık örgüler gelişmiş durumdadır. Çorap örgülerde 'Sıçan dişi, arpalı, bal peteği, kestane kabuğu' motifleri görülür. Önceleri geleneksel olarak her evde olan ve kilim dokunan Istar tezgahları kaderine bırakılmış, kök boya ile dokunan kilimler yerini fabrikasyon halılara bırakmaya başlamıştır. Köyde halen Istar tezgahı faaliyette olan ve kök boyayla kilim dokuyan Hacı Kezban Konuk ve Meryem Yücel kalmıştır ve ilerleyen yaşlarına rağmen bu sanatı devam ettirmektedirler.
Köyün Yöresel Yemekleri
Sütlü Ovmaç Çorbası, Haşhaşlı Dolama, Haşhaşlı Bükme, Toyga Çorbası, Göceli Tarhana, Islat Tarhana, Düğü Köftesi Çorbası, Kelem Dolması, Harşıl, Katlama Böreği, Mercimekli Mantı, Kuzu Sorpa, Üyken Börek, Kaşık Börek, Çiğbörek, Köbete, Sarıburma, Cantık, Kavurma Börek, Kıygaşa, met helvası ve nuga helvası köyün kendine özgü damak tatlarındandır. Özellikle kış aylarında köyde organik olarak yetişen tavuk, hindi ve kaz eti ile yapılan Arabaşı çok meşhurdur.
Köyün Yöresel Deyimleri
* Kuzu iken süte doymayan, toklu iken ota doymazmış * Ağa senin keyif benim * Zallanzort(faydasız) * Ye tatlıyı içme suyu yanarsa yansın, ye yağlıyı iç suyu donarsa donsun.
Eğitim
Gecek Köyüne Selçuklu İmparatorluğu zamanında büyük bir medrese yapılmış (MS.1173) ve köy zamanla diğer köy, kasaba ve şehirlerden gelen öğrenci ve Alimlerle ilim irfan yurdu haline gelmiştir. Köyün bu özelliği Osmanlı İmparatorluğu zamanında da devam etmiştir; Öyle ki Eskilerden kalma ve tüm Türkiye'de bilinen tarihe geçen bir deyiş bunu doğrular: ' Her köyden bir alim çağırın gelsin; Gecek'ten kim gelirse gelsin.' Cumhuriyet döneminde eğitimde yapılan reformlarla birlikte medreseler kapatılmıştır ve fakat köy halkı eğitime olan ilgisini hiçbir zaman kaybetmemiş çocuklarını büyük şehirlere okumaya göndermişlerdir. Bu sayede Gecek Köyünden Doktor, Hakim, Savcı, Avukat, Öğretmen, Akademisyen, Mühendis, Hemşire, Emniyet ve Askeriye Mensubu, Bürokrat, Siyasetçi ve diğer mesleklerden onlarca insan yetişmiştir.
Sosyal Hayat
Köyde genç nüfüs bir elin parmakları kadar olduğundan sosyal anlamda etkinliklerin sayısı azdır. Her sene köyde dikiş nakış kursu açılır ve hanımlar bu sayede kendilerini geliştirirler. Her yıl ağustos ayının 26'sında köyde Gecekliler Derneği tarafından şenlikler düzenlenmektedir.
Arkeolojik Alanlar ve Tarihî Kalıntılar
Köyde daha önceden Ermeni ve Rumların yaşadığı bilinmektedir. Nitekim o yıllardan kalma kalıntılar bunu açıkça belli etmektedir. Dağın eteğinde Erdel Evleri ve Karacaka denilen mevkilerde kalıntılara rastlamak mümkün. Köyümüzün şu andaki yerleşkesi 3. yerleşke olarak bilinmekte, dağın eteklerinden şu an ki yerleşkeye inilmiştir. Köy Selçuklular zamanında kurulan (miladi 1173) ilk medreselerden birine sahiptir. Sivrihisar/Gecek Köyü Medresesi ve Ulu camisi, hamamı ve çeşmeleriyle tarihe geçmiştir. Köyde Rumlardan kalma bir çok tarihi eser vardır; ancak bir çoğu çalınmıştır. En son da Selçuklulardan kalma caminin (miladi 1175 yılı) saf altın olan alemi, ne kadar üzücü ki minarenin tamiri sırasında çalınmıştır. Köyde onlarca evliya mezarı vardır.
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Nüfusun büyük bir çoğunluğu çiftçilikle uğraşır, az sayıda da olsa farklı mesleklere sahip olanlar da vardır. Köyde içme suyu şişeleme fabrikası, mermer ocağı ve beyaz mermer ocağı mevcuttur. Köyde bir bakkal ve bir de kahvehane vardır.
Tarım
Gecek Köyü, meşhur Gecek Üzümü ile ünlüdür. Ne yazık ki 90'lı yıllarda üzümlerde görülen hastalıklarla ve ormandan gelen domuzlarla baş etmekte zorlanılması, köyde genç nüfusun kalmaması ve yaşlı nüfüsa bağların bakımının zor gelmesi nedenleriyle üzüm bağları kendi kaderine terk edilmiş birçok bağ kurumaya ve harap olmaya maruz kalmış hatta bağlar bozulup tarla haline getirilmeye başlanmıştır. 2000'li yıllarla birlikte yeni bir heyecanla genç nesilin de Gecek Üzümüne olan merakı ve ilgisiyle, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin de getirdiği kolaylıklarla eski bağlar ıslah edilmeye, yeni bağlar dikilmeye ve böylece üzümcülüğün canlandırılmasına çalışılmaya başlanmıştır.
Köyde; meşhur Gecek üzümü, arpa, buğday, slaj, haşhaş, çavdar, ayçiçeği, nohut, kimyon, mercimek, yulaf, fiğ, yonca, kavun, karpuz, korunga, aspir, kabak yetiştirilmektedir. Son yıllarda meyveciliğe önem verilmiş ve meyve bahçeleri oluşturulmaya başlanmıştır. Hemen hemen her çeşit meyve ağacına rastlanabilir, özellikle ceviz, badem köyün iklimine çok uygundur. Köyde yetişen ve köyün adıyla anılan Gecek üzümünün ünü tüm Türkiye'ye yayılmıştır.
Hayvancılık
Gecek Köyü rakım ve mera özellikleri açısından, küçükbaş hayvancılığa daha elverişlidir. Özellikle merinos cinsi koyunlar yetiştirilmektedir. Bunun yanı sıra büyükbaş hayvancılık da vardır. Hayvancılık köy ekonomisinde önceleri önemli olan yerini giderek kaybetmektedir. Köyde kümes hayvanları olarak tabir edilen hayvanlardan tavuk, ördek, kaz ve hindi yetiştirilir.
Köy Tüzel Kişiliği
Köy 1990'a kadar Sivrihisar'a bağlı iken 9 Mayıs 1990 tarih ve 3544 sayılı kanunla Günyüzü'nün ilçe olmasıyla Günyüzü'ne bağlanmıştır.
Seçildikleri Yıllara Göre Köy Muhtarları
2009 - Halil İbrahim İyigün 2004 - Yasin Acartürk 1999 - Halil İbrahim İyigün 1994 - Halil İbrahim İyigün 1989 - Şaban Şişman 1984 - Satılmış Özhüner
Altyapı bilgileri
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak az sayıda öğrenci bulunması nedeniyle taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyde öğretmenler için lojman vardır, imam içinse köy halkı tarafından yeni bir imam evi yaptırılmıştır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ayrıca Eylül 2007'de kanalizasyon şebekesi yapılmıştır. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup, köy içindeki sokaklar Arnavut Kaldırımı döşelidir. Köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Köyde iki tane harman yeri vardır. Köyde iki dükkan varken biri kapanmıştır. Köyde iki kahvehane varken biri kapanmıştır. 2006 yılında köye iki park yapılmıştır. Köyde iki tane yunak varken şu an sadece yukarı mahalledeki faaliyettedir. 2007 Eylül ayında aşağı mahalleye hayvan yıkama yeri yukarı mahalleye de Ekin Çalkama Yeri yapılmıştır. Köyde bir futbol sahası vardır.
Gecek Köyü İle İlgili Web Siteleri * http://www.geceklilerdernegi.tr.gg/ Gecekliler Derneği * http://www.yerelnet.org.tr/koyler/koy.php? koyid=246280 Yerelnet
Gecek, Eskişehir ilinin Günyüzü ilçesine bağlı bir köydür.
Konu başlıkları
1 Etimoloji
2 Tarihçe
o 2.1 Manavlar
3 Coğrafya
o 3.1 Konum
o 3.2 Ulaşım
o 3.3 İklimi ve Bitki Örtüsü
+ 3.3.1 İklimi
+ 3.3.2 Bitki Örtüsü
o 3.4 Nüfus
+ 3.4.1 Son Osmanlılar
o 3.5 Yeraltı Zenginlikleri
+ 3.5.1 Su Kaynakları
4 Kültür
o 4.1 Geleneksel El Sanatları
o 4.2 Köyün Yöresel Yemekleri
o 4.3 Köyün Yöresel Deyimleri
o 4.4 Eğitim
o 4.5 Sosyal Hayat
o 4.6 Arkeolojik Alanlar ve Tarihî Kalıntılar
5 Ekonomi
o 5.1 Tarım
o 5.2 Hayvancılık
6 Köy Tüzel Kişiliği
7 Altyapı bilgileri
8 İlgili Web Siteleri
9 Kaynakça
o 9.1 Dipnotlar
Etimoloji
Gecek Köyü, kendi adıyla bilinen meşhur Gecek üzümü, meşhur içme suyu Gecek Kaynak Suyu ve geçmişten bu güne hoş görüsü ve zekasıyla nam salmış insanlarıyla ünlüdür. Köyde okur yazar sayısı çok fazladır. Gecek Köyünden özellikle Hukuk(hakim, savcı, avukat, noter) , Tıp(doktor, fizyoterapist, hemşire) , Eğitim Bilimleri(Öğretmen, Akademisyen) , çeşitli Mühendislikler, ilahiyat, Emniyet ve Askeriye Mensubu, Bürokrat, Siyasetçi ve diğer mesleklerden onlarca insan yetişmiştir. Eskilerden kalma ve tüm Türkiye'de bilinen bir deyiş bunu doğrular: ' Her köyden bir alim çağırın gelsin; Gecek'ten kim gelirse gelsin.'
Tarihçe
Gecek Köyü Anadolu'ya ilk adım atan Selçuklu Türkleri tarafından Rumlardan alınmış iklimi ve coğrafi yapısı gözönüne alınarak, ilim irfan yurdu olarak kurulmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmasından sonra başlayan Beylikler döneminde; Sivrihisar 1289 tarihinde Osmanlı hakimiyeti altına girmiştir. Bu tarihten sonra, Osman Bey Sivrihisarla birlikte bütün Eskişehir çevresinin idaresini kardeşi Gündüz Bey'e vermiş ve üç bin kadar Türkmen aşireti çevreye yerleştirilmiştir. Sivrihisar'a gelen Oğuz boyları ve kollarından Kayı Boyu'na mensup Manav Türkleri'ne bağlı Kılıç aşireti Sivrihisar merkezi ve Gecek Köyü'ne yerleşmişlerdir. Efsaneye göre Kılıç Aşireti dokuz eşşek 7 kuşak halinde Gecek Köyüne gelmişlerdir. Köyün esas kurucuları bu 7 ailedir ve Osmanlı Devleti'nin kurulması aşamasındaki beyin takımını yetiştiren insanlardır. O devirlerde yaşamış evliya insanların mezarları günümüze ulaşmıştır.
Manavlar
Anadolu’ya göç eden Türk boyları içinde Oğuzların bilindiği gibi en küçük boyu olan, Osmanlı Devletinin kurucusu Kayılardır. İznik’in fethinden sonra Bursa’yı fetheden Orhan Gazi, boyu olan Kayıları Bursa’ya yerleştirir. Uygur Türklerinden sonra Tam olarak yerleşik hayata geçmeye başlayan ilk boy olduklarından; Türk kültürü, at-avrat-silah sloganıyla göçebe ve savaşçı yapıda olduğundan, yerleşik hayatın insanın savaşçı ve atılgan kişiliğini silikleştirdiğine inanıldığından, yerleşik hayattaki insanlar küçümsenirdi. Bugün dahi Uygur Türklerinin tarihi anlatılırken hala okul ders kitaplarında küçümseme vardır: ”Yerleşik hayata geçerek bilim, kültür ve sanatta ilerledikleri, ancak savaşçı kimliklerini kaybetmeye başladıkları….”anlatılır. İşte Kayı boyu Yörük olan Osmanlılara da özellikle akıncılar ve rekabete girmeye başladıkları diğer Yörük boyu beylikler küçümsemek amacıyla “manav” tabirini kullanmaya başlarlar. Tarihe gecen sadece 2 yazılı belge vardır; Biri; o devirde Anadolu’daki en büyük beyliklerden Karamanoğlu Beyliği Beyi'nin Orhan Gaziye yazdığı yazdığı mektupta Manav anlamına gelen bir tabiri kullanmasıdır. Tabi kültür yapımız itibariyle lakaplar çabuk yer edindiğinden, çıkış şekli unutulmuş olan “Kayı Boyu'na” verilmiş olan lakap bu gün genelde, Sakarya, Bursa, Bilecik, Balıkesir, Düzce, Bolu, İstanbul ve Eskişehir yörelerinde yerli halk için kullanılır olmuştur.
Coğrafya
Konum
Gecek Köyü Eskişehir İli'nin Günyüzü İlçesi'ne bağlı bir köy olup 39.3830556 enlemi ve 31.7697222 boylamı koordinatlarında yer alır.
Ulaşım
Ulaşım bakımından gelişmiştir. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalttır. Eskişehir iline 150 km, Günyüzü ilçesine 4 km uzaklıktadır. İlçeden başka; Atlas, Dutlu, Çardaközü köylerine yolları vardır.
İklimi ve Bitki Örtüsü
İklimi
Köyün iklimi, İç Anadolu tipi Karasal iklim'dir. Kışları soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve yağışsızdır. Yağışlar az ve kısa sürelidir. Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları en az yağışı olan aylardır. Yıllık yağış ortalaması 373,6 mm'dir. Bir yılın 90 - 100 günü yağışlı geçmektedir. Sıcaklık rejimi karasal niteliktedir. 1010 metre rakımında olan Gecek Köyü dağın eteğinde kurulu olması hasebiyle sıcaklardan fazla etkilenmez.
Bitki Örtüsü
Köy genel anlamıyla yeşildir. Bitki örtüsü İç Anadolu Bölgesi'nin tipik bitkisel örtüsü olan bozkırdır. iklim şartları ve topografik yapısı nedeniyle, köyde bitki örtüsü olarak bozkır ve orman bulunur. Bozkır bölgelerde ağaç hemen hemen hiç bulunmaz(ör: Çal dağı) , derelerde iğde, söğüt ve kavak ağaçları bulunur. Bozkırda genelde dikenli çalılar ve otlar vardır. Kurt odunu, ayrık otu, geven, sorguç otu, üzerlik, katırtırnağı, yabani arpa, püsküllü brom, yavşan otu, çiğdem, tükürük otu, peygamber çiçeği, keçi sakalı, kuzu kulağı, ebe gömeci gelincik, papatya, hatmi, kekik, sütleğen, ballıbaba, kuşburnu ve böğürtlen burada bulunan başlıca bitkiler arasında sayılabilir. Köy nispeten genç bir ormana sahiptir. Eskilerden kalma ormana yeni ağaçlar dikilerek orman genişletilmiştir. Ormanda en çok karaçam, ardıç ve yer yer meşe görülür. Ayrıca fındık, ceviz ve alıç da dikilmiştir.
Nüfus
Yıllara Göre Köy Nüfus Verileri
2010 195
2009 210
2008 215
2007 220
2000 289
1997 283
1990 444
1985 917
1980 985
1975 1064
1970 1093
1965 1094
Son Osmanlılar
Halil Metin(D.1913) ve Mahmut Şişman(D.1915)
Yeraltı Zenginlikleri
Mermer ve Beyaz mermer
Su Kaynakları
Köy içme suyu bakımından çok zengindir. Doğal kaynak suyu (GECEK SUYU) çok meşhurdur ve böbrek taşlarını düşürücü etkiye sahip olduğu klinik deneylerle sabittir. Hemen hemen her ev ve bahçede bir kuyu bulunur vefakat sulama suyu bakımından fakirdir.
Kültür
Geleneksel El Sanatları
Köyde kilim, halı, seccade, heybe ve çuval dokunur. Ayrıca çorap, eldiven, kese, takke ve başlık örgüler gelişmiş durumdadır. Çorap örgülerde 'Sıçan dişi, arpalı, bal peteği, kestane kabuğu' motifleri görülür. Önceleri geleneksel olarak her evde olan ve kilim dokunan Istar tezgahları kaderine bırakılmış, kök boya ile dokunan kilimler yerini fabrikasyon halılara bırakmaya başlamıştır. Köyde halen Istar tezgahı faaliyette olan ve kök boyayla kilim dokuyan iki kişi Hacı Kezban Konuk ve Meryem Yücel ilerleyen yaşlarına rağmen bu sanatı devam ettirmektedirler.
Köyün Yöresel Yemekleri
Sütlü Ovmaç Çorbası, Haşhaşlı Dolama, Haşhaşlı Bükme, Toyga Çorbası, Göceli Tarhana, Islat Tarhana, Düğü Köftesi Çorbası, Kelem Dolması, Harşıl, Katlama Böreği, Mercimekli Mantı, Kuzu Sorpa, Üyken Börek, Kaşık Börek, Çiğbörek, Köbete, Sarıburma, Cantık, Kavurma Börek, Kıygaşa, met helvası ve nuga helvası köyün kendine özgü damak tatlarındandır. Özellikle kış aylarında köyde organik olarak yetişen tavuk, hindi ve kaz eti ile yapılan Arabaşı çok meşhurdur.
Köyün Yöresel Deyimleri
* Ye tatlıyı içme suyu yanarsa yansın, ye yağlıyı iç suyu donarsa donsun.
Eğitim
Gecek Köyüne Selçuklu İmparatorluğu zamanında büyük bir medrese yapılmış (MS.1173) ve köy zamanla diğer köy, kasaba ve şehirlerden gelen öğrenci ve Alimlerle ilim irfan yurdu haline gelmiştir. Köyün bu özelliği Osmanlı İmparatorluğu zamanında da devam etmiştir; Öyle ki Eskilerden kalma ve tüm Türkiye'de bilinen tarihe geçen bir deyiş bunu doğrular: ' Her köyden bir alim çağırın gelsin; Gecek'ten kim gelirse gelsin.' Cumhuriyet döneminde eğitimde yapılan reformlarla birlikte medreseler kapatılmıştır ve fakat köy halkı eğitime olan ilgisini hiçbir zaman kaybetmemiş çocuklarını büyük şehirlere okumaya göndermişlerdir. Bu sayede Gecek Köyünden Doktor, Hakim, Savcı, Avukat, Öğretmen, Akademisyen, Mühendis, Hemşire, Emniyet ve Askeriye Mensubu, Bürokrat, Siyasetçi ve diğer mesleklerden onlarca insan yetişmiştir.
Sosyal Hayat
Köyde genç nüfüs bir elin parmakları kadar olduğundan sosyal anlamda etkinliklerin sayısı azdır. Her sene köyde dikiş nakış kursu açılır ve hanımlar bu sayede kendilerini geliştirirler. Her yıl ağustos ayında köyde Gecekliler Derneği tarafından şenlikler düzenlenmektedir.
Arkeolojik Alanlar ve Tarihî Kalıntılar
Köyde daha önceden Ermeni ve Rumların yaşadığı bilinmektedir. Nitekim o yıllardan kalma kalıntılar bunu açıkça belli etmektedir. Dağın eteğinde Erdel Evleri ve Karacaka denilen mevkilerde kalıntılara rastlamak mümkün. Köyün şu andaki yerleşkesi 3. yerleşke olarak bilinmekte, dağın eteklerinden şu an ki yerleşkeye inilmiştir. Köy Selçuklular zamanında kurulan (miladi 1173) ilk medreselerden birine sahiptir. Sivrihisar/Gecek Köyü Medresesi ve Ulu camisi, hamamı ve çeşmeleriyle tarihe geçmiştir. Köyde Rumlardan kalma bir çok tarihi eser vardır; ancak bir çoğu çalınmıştır. En son da Selçuklulardan kalma caminin (miladi 1175 yılı) saf altın olan alemi, ne kadar üzücü ki minarenin tamiri sırasında çalınmıştır. Köyde onlarca evliya mezarı vardır. 2010 yılı ekim ayında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun denetiminde tarihi Gecek Camisi ve Çeşmelerinin restorasyonuna başlanmış çeşmeler ve cami ilk görünümüne dönüştürülmeye çalışılmıştır.
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Nüfusun büyük bir çoğunluğu çiftçilikle uğraşır, az sayıda da olsa farklı mesleklere sahip olanlar da vardır. Köyde içme suyu şişeleme fabrikası, mermer ocağı ve beyaz mermer ocağı mevcuttur. Köyde bir bakkal ve bir de kahvehane vardır.
Tarım
Gecek Köyü, meşhur Gecek Üzümü ile ünlüdür. Ne yazık ki 90'lı yıllarda üzümlerde görülen hastalıklarla ve ormandan gelen domuzlarla baş etmekte zorlanılması, köyde genç nüfusun kalmaması ve yaşlı nüfüsa bağların bakımının zor gelmesi nedenleriyle üzüm bağları kendi kaderine terk edilmiş birçok bağ kurumaya ve harap olmaya maruz kalmış hatta bağlar bozulup tarla haline getirilmeye başlanmıştır. 2000'li yıllarla birlikte yeni bir heyecanla genç nesilin de Gecek Üzümüne olan merakı ve ilgisiyle, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin de getirdiği kolaylıklarla eski bağlar ıslah edilmeye, yeni bağlar dikilmeye ve böylece üzümcülüğün canlandırılmasına çalışılmaya başlanmıştır.
Köyde; meşhur Gecek üzümü, arpa, buğday, slaj, haşhaş, çavdar, ayçiçeği, nohut, kimyon, mercimek, yulaf, fiğ, yonca, kavun, karpuz, korunga, aspir, kabak yetiştirilmektedir. Son yıllarda meyveciliğe önem verilmiş ve meyve bahçeleri oluşturulmaya başlanmıştır. Hemen hemen her çeşit meyve ağacına rastlanabilir, özellikle ceviz, badem köyün iklimine çok uygundur. Köyde yetişen ve köyün adıyla anılan Gecek üzümünün ünü tüm Türkiye'ye yayılmıştır.
Hayvancılık
Gecek Köyü rakım ve mera özellikleri açısından, küçükbaş hayvancılığa daha elverişlidir. Özellikle merinos cinsi koyunlar yetiştirilmektedir. Bunun yanı sıra büyükbaş hayvancılık da vardır. Hayvancılık köy ekonomisinde önceleri önemli olan yerini giderek kaybetmektedir. Köyde kümes hayvanları olarak tabir edilen hayvanlardan tavuk, ördek, kaz ve hindi yetiştirilir.
Köy Tüzel Kişiliği
Köy 1990'a kadar Sivrihisar'a bağlı iken 9 Mayıs 1990 tarih ve 3544 sayılı kanunla Günyüzü'nün ilçe olmasıyla Günyüzü'ne bağlanmıştır.
Seçildikleri Yıllara Göre Köy Muhtarları
2009 - Halil İbrahim İyigün
2004 - Yasin Acartürk
1999 - Halil İbrahim İyigün
1994 - Halil İbrahim İyigün
1989 - Şaban Şişman
1984 - Satılmış Özhüner
Altyapı bilgileri
Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup, köy içindeki sokaklar Arnavut Kaldırımı döşelidir. Köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak az sayıda öğrenci bulunması nedeniyle taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyde öğretmenler için lojman vardır. Köyde cami ve imam evi vardır. Köyde dükkan ve kahvehane mevcuttur. Köyde içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi, biri aşağı mahallede biri yukarı mahallede olmak üzere iki tane çocuk parkı ve iki tane harman yeri, futbol sahası, yunak, İçme suyu şişeleme fabrikası, hayvan yıkama yeri ve Ekin Çalkama Yeri vardır.
Gecek Köyü İle İlgili Web Siteleri
* http://www.geceklilerdernegi.tr.gg/ Gecekliler Derneği
* http://www.yerelnet.org.tr/koyler/koy.php? koyid=246280 Yerelnet
Gecek, Eskişehir ilinin Günyüzü ilçesine bağlı bir köydür.
Gecek Köyü, kendi adıyla bilinen meşhur Gecek üzümü, meşhur içme suyu Gecek Kaynak Suyu ve geçmişten bu güne hoş görüsü ve zekasıyla nam salmış insanlarıyla ünlüdür. Köyde okur yazar sayısı çok fazladır. Gecek Köyünden özellikle Hukuk(hakim, savcı, avukat, noter) , Tıp(doktor, fizyoterapist, hemşire) Eğitim Bilimleri(Öğretmen, Akademisyen) , çeşitli Mühendislikler, ilahiyat, Emniyet ve Askeriye Mensubu, Bürokrat, Siyasetçi ve diğer mesleklerden onlarca insan yetişmiştir. Eskilerden kalma ve tüm Türkiye'de bilinen bir deyiş bunu doğrular: ' Her köyden bir alim çağırın gelsin; Gecek'ten kim gelirse gelsin.'
Tarihçe
Gecek Köyü Anadolu'ya ilk adım atan Selçuklu Türkleri tarafından Rumlardan alınmış iklimi ve coğrafi yapısı gözönüne alınarak, ilim irfan yurdu olarak kurulmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmasından sonra başlayan Beylikler döneminde; Sivrihisar 1289 tarihinde Osmanlı hakimiyeti altına girmiştir. Bu tarihten sonra, Osman Bey Sivrihisarla birlikte bütün Eskişehir çevresinin idaresini kardeşi Gündüz Bey'e vermiş ve üç bin kadar Türkmen aşireti çevreye yerleştirilmiştir. Sivrihisar'a gelen Oğuz boyları ve kollarından Kayı Boyu'na mensup Manav Türkleri'ne bağlı Kılıç aşireti Sivrihisar merkezi ve Gecek Köyü'ne yerleşmişlerdir. Efsaneye göre Kılıç Aşireti dokuz eşşek 7 kuşak halinde Gecek Köyüne gelmişlerdir. Köyün esas kurucuları bu 7 ailedir ve Osmanlı Devleti'nin kurulması aşamasındaki beyin takımını yetiştiren insanlardır. O devirlerde yaşamış evliya insanların mezarları günümüze ulaşmıştır.
Manavlar
Anadolu’ya göç eden Türk boyları içinde Oğuzların bilindiği gibi en küçük boyu olan, Osmanlı Devletinin kurucusu Kayılardır.İznik’in fethinden sonra Bursa’yı fetheden Orhan Gazi, boyu olan Kayıları Bursa’ya yerleştirir.Uygur Türklerinden sonra Tam olarak yerleşik hayata geçmeye başlayan ilk boy olduklarından; Türk kültürü,at-avrat-silah sloganıyla göçebe ve savaşçı yapıda olduğundan, yerleşik hayatın insanın savaşçı ve atılgan kişiliğini silikleştirdiğine inanıldığından,yerleşik hayattaki insanlar küçümsenirdi.Bugün dahi Uygur Türklerinin tarihi anlatılırken hala okul ders kitaplarında küçümseme vardır:”Yerleşik hayata geçerek bilim,kültür ve sanatta ilerledikleri, ancak savaşçı kimliklerini kaybetmeye başladıkları….”anlatılır.İşte Kayı boyu Yörük olan Osmanlılara da özellikle akıncılar ve rekabete girmeye başladıkları diğer Yörük boyu beylikler küçümsemek amacıyla “manav” tabirini kullanmaya başlarlar.Tarihe gecen sadece 2 yazılı belge vardır; Biri; o devirde Anadolu’daki en büyük beyliklerden Karamanoğlu Beyliğinin,beyinin Orhan Gaziye yazdığı yazdığı mektupta “manav” anlamına gelen bir tabiri kullanmasıdır. Tabi kültür yapımız itibariyle lakaplar çabuk yer edindiğinden,çıkış şekli unutulmuş olan “Kayı Boyu'na” verilmiş olan lakap bu gün genelde,Sakarya,Bursa,Bilecik,Balıkesir,Düzce,Bolu,İstanbul ve Eskişehir yörelerinde yerli halk için kullanılır olmuş.
Coğrafya
Konum
Gecek Köyü Eskişehir İli'nin Günyüzü İlçesi'ne bağlı bir köy olup 39.3830556 enlemi ve 31.7697222 boylamı koordinatlarında yer alır.
Ulaşım
Ulaşım bakımından gelişmiştir. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalttır. Eskişehir iline 150 km, Günyüzü ilçesine 4 km uzaklıktadır. İlçeden başka; Atlas, Dutlu, Çardaközü köylerine yolları vardır.
İklimi ve Bitki Örtüsü
İklimi
Köyün iklimi, İç Anadolu tipi Karasal iklim'dir. Kışları soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve yağışsızdır. Yağışlar az ve kısa sürelidir. Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları en az yağışı olan aylardır. Yıllık yağış ortalaması 373,6 mm'dir. Bir yılın 90 - 100 günü yağışlı geçmektedir. Sıcaklık rejimi karasal niteliktedir. 1010 metre rakımında olan Gecek Köyü dağın eteğinde kurulu olması hasebiyle sıcaklardan fazla etkilenmez.
Bitki Örtüsü
Köy genel anlamıyla yeşildir. Bitki örtüsü İç Anadolu Bölgesi'nin tipik bitkisel örtüsü olan bozkırdır. iklim şartları ve topografik yapısı nedeniyle, köyde bitki örtüsü olarak bozkır ve orman bulunur. Bozkır bölgelerde ağaç hemen hemen hiç bulunmaz(ör: Çal dağı) , derelerde iğde, söğüt ve kavak ağaçları bulunur. Bozkırda genelde dikenli çalılar ve otlar vardır. Kurt odunu, ayrık otu, geven, sorguç otu, üzerlik, katırtırnağı, yabani arpa, püsküllü brom, yavşan otu, çiğdem, tükürük otu, peygamber çiçeği, keçi sakalı, kuzu kulağı, ebe gömeci gelincik, papatya, hatmi, kekik, sütleğen, ballıbaba, kuşburnu ve böğürtlen burada bulunan başlıca bitkiler arasında sayılabilir. Köy nispeten genç bir ormana sahiptir. Eskilerden kalma ormana yeni ağaçlar dikilerek orman genişletilmiştir. Ormanda en çok karaçam, ardıç ve yer yer meşe görülür. Ayrıca fındık, ceviz ve alıç da dikilmiştir.
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri
2008 215
2000 289
1997 283
1990 444
Son Osmanlılar
Halil Metin(D.1913) ve Mahmut Şişman(D.1915)
Yeraltı Zenginlikleri
Mermer ve Beyaz mermer
Su Kaynakları
Köy içme suyu bakımından çok zengindir.Doğal kaynak suyu (GECEK SUYU) çok meşhurdur ve böbrek taşlarını düşürücü etkiye sahip olduğu klinik deneylerle sabittir. Hemen hemen her ev ve bahçede bir kuyu bulunur vefakat sulama suyu bakımından fakirdir.
Kültür
Geleneksel El Sanatları
Köyde kilim, halı, seccade, heybe ve çuval dokunur. Ayrıca çorap, eldiven, kese, takke ve başlık örgüler gelişmiş durumdadır. Çorap örgülerde 'Sıçan dişi, arpalı, bal peteği, kestane kabuğu' motifleri görülür. Önceleri geleneksel olarak her evde olan ve kilim dokunan Istar tezgahları kaderine bırakılmış, kök boya ile dokunan kilimler yerini fabrikasyon halılara bırakmaya başlamıştır. Köyde halen Istar tezgahı faaliyette olan ve kök boyayla kilim dokuyan Hacı Kezban Konuk ve Meryem Yücel kalmıştır ve ilerleyen yaşlarına rağmen bu sanatı devam ettirmektedirler.
Köyün Yöresel Yemekleri
Sütlü Ovmaç Çorbası, Haşhaşlı Dolama, Haşhaşlı Bükme, Toyga Çorbası, Göceli Tarhana, Islat Tarhana, Düğü Köftesi Çorbası, Kelem Dolması, Harşıl, Katlama Böreği, Mercimekli Mantı, Kuzu Sorpa, Üyken Börek, Kaşık Börek, Çiğbörek, Köbete, Sarıburma, Cantık, Kavurma Börek, Kıygaşa, met helvası ve nuga helvası köyün kendine özgü damak tatlarındandır. Özellikle kış aylarında köyde organik olarak yetişen tavuk, hindi ve kaz eti ile yapılan Arabaşı çok meşhurdur.
Köyün Yöresel Deyimleri
* Kuzu iken süte doymayan, toklu iken ota doymazmış
* Ye tatlıyı içme suyu yanarsa yansın, ye yağlıyı iç suyu donarsa donsun.
Eğitim
Gecek Köyüne Selçuklu İmparatorluğu zamanında büyük bir medrese yapılmış (MS.1173) ve köy zamanla diğer köy, kasaba ve şehirlerden gelen öğrenci ve Alimlerle ilim irfan yurdu haline gelmiştir. Köyün bu özelliği Osmanlı İmparatorluğu zamanında da devam etmiştir; Öyle ki Eskilerden kalma ve tüm Türkiye'de bilinen tarihe geçen bir deyiş bunu doğrular: ' Her köyden bir alim çağırın gelsin; Gecek'ten kim gelirse gelsin.' Cumhuriyet döneminde eğitimde yapılan reformlarla birlikte medreseler kapatılmıştır ve fakat köy halkı eğitime olan ilgisini hiçbir zaman kaybetmemiş çocuklarını büyük şehirlere okumaya göndermişlerdir. Bu sayede Gecek Köyünden Doktor, Hakim, Savcı, Avukat, Öğretmen, Akademisyen, Mühendis, Hemşire, Emniyet ve Askeriye Mensubu, Bürokrat, Siyasetçi ve diğer mesleklerden onlarca insan yetişmiştir.
Sosyal Hayat
Köyde genç nüfüs bir elin parmakları kadar olduğundan sosyal anlamda etkinliklerin sayısı azdır. Her sene köyde dikiş nakış kursu açılır ve hanımlar bu sayede kendilerini geliştirirler. Her yıl ağustos ayının 26'sında köyde Gecekliler Derneği tarafından şenlikler düzenlenmektedir.
Arkeolojik Alanlar ve Tarihî Kalıntılar
Köyde daha önceden Ermeni ve Rumların yaşadığı bilinmektedir. Nitekim o yıllardan kalma kalıntılar bunu açıkça belli etmektedir. Dağın eteğinde Erdel Evleri ve Karacaka denilen mevkilerde kalıntılara rastlamak mümkün. Köyümüzün şu andaki yerleşkesi 3. yerleşke olarak bilinmekte, dağın eteklerinden şu an ki yerleşkeye inilmiştir. Köy Selçuklular zamanında kurulan (miladi 1173) ilk medreselerden birine sahiptir. Sivrihisar/Gecek Köyü Medresesi ve Ulu camisi, hamamı ve çeşmeleriyle tarihe geçmiştir. Köyde Rumlardan kalma bir çok tarihi eser vardır; ancak bir çoğu çalınmıştır. En son da Selçuklulardan kalma caminin (miladi 1175 yılı) saf altın olan alemi, ne kadar üzücü ki minarenin tamiri sırasında çalınmıştır. Köyde onlarca evliya mezarı vardır. 2010 yılı ekim ayında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun denetiminde tarihi Gecek Camisi ve Çeşmelerinin restorasyonuna başlanmıştır. Çalışmalar devam etmektedir.
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Nüfusun büyük bir çoğunluğu çiftçilikle uğraşır, az sayıda da olsa farklı mesleklere sahip olanlar da vardır. Köyde içme suyu şişeleme fabrikası, mermer ocağı ve beyaz mermer ocağı mevcuttur. Köyde bir bakkal ve bir de kahvehane vardır.
Tarım
Gecek Köyü, meşhur Gecek Üzümü ile ünlüdür. Ne yazık ki 90'lı yıllarda üzümlerde görülen hastalıklarla ve ormandan gelen domuzlarla baş etmekte zorlanılması, köyde genç nüfusun kalmaması ve yaşlı nüfüsa bağların bakımının zor gelmesi nedenleriyle üzüm bağları kendi kaderine terk edilmiş birçok bağ kurumaya ve harap olmaya maruz kalmış hatta bağlar bozulup tarla haline getirilmeye başlanmıştır. 2000'li yıllarla birlikte yeni bir heyecanla genç nesilin de Gecek Üzümüne olan merakı ve ilgisiyle, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin de getirdiği kolaylıklarla eski bağlar ıslah edilmeye, yeni bağlar dikilmeye ve böylece üzümcülüğün canlandırılmasına çalışılmaya başlanmıştır.
Köyde; meşhur Gecek üzümü, arpa, buğday, slaj, haşhaş, çavdar, ayçiçeği, nohut, kimyon, mercimek, yulaf, fiğ, yonca, kavun, karpuz, korunga, aspir, kabak yetiştirilmektedir. Son yıllarda meyveciliğe önem verilmiş ve meyve bahçeleri oluşturulmaya başlanmıştır. Hemen hemen her çeşit meyve ağacına rastlanabilir, özellikle ceviz, badem köyün iklimine çok uygundur. Köyde yetişen ve köyün adıyla anılan Gecek üzümünün ünü tüm Türkiye'ye yayılmıştır.
Hayvancılık
Gecek Köyü rakım ve mera özellikleri açısından, küçükbaş hayvancılığa daha elverişlidir. Özellikle merinos cinsi koyunlar yetiştirilmektedir. Bunun yanı sıra büyükbaş hayvancılık da vardır. Hayvancılık köy ekonomisinde önceleri önemli olan yerini giderek kaybetmektedir. Köyde kümes hayvanları olarak tabir edilen hayvanlardan tavuk, ördek, kaz ve hindi yetiştirilir.
Köy Tüzel Kişiliği
Köy 1990'a kadar Sivrihisar'a bağlı iken 9 Mayıs 1990 tarih ve 3544 sayılı kanunla Günyüzü'nün ilçe olmasıyla Günyüzü'ne bağlanmıştır.
Seçildikleri Yıllara Göre Köy Muhtarları
2009 - Halil İbrahim İyigün
2004 - Yasin Acartürk
1999 - Halil İbrahim İyigün
1994 - Halil İbrahim İyigün
1989 - Şaban Şişman
1984 - Satılmış Özhüner
Altyapı bilgileri
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak az sayıda öğrenci bulunması nedeniyle taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyde öğretmenler için lojman vardır, imam içinse köy halkı tarafından yeni bir imam evi yaptırılmıştır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ayrıca Eylül 2007'de kanalizasyon şebekesi yapılmıştır. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup, köy içindeki sokaklar Arnavut Kaldırımı döşelidir. Köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Köyde iki tane harman yeri vardır. Köyde iki dükkan varken biri kapanmıştır. Köyde iki kahvehane varken biri kapanmıştır. 2006 yılında köye iki park yapılmıştır. Köyde iki tane yunak varken şu an sadece yukarı mahalledeki faaliyettedir. 2007 Eylül ayında aşağı mahalleye hayvan yıkama yeri yukarı mahalleye de Ekin Çalkama Yeri yapılmıştır. Köyde bir futbol sahası vardır.
'Gecek', Eskişehir ilinin Günyüzü ilçesine bağlı bir köydür. Gecek Köyü, kendi adıyla bilinen meşhur Gecek üzümü, meşhur içme suyu Gecek Kaynak Suyu ve geçmişten bu güne hoş görüsü ve zekasıyla nam salmış insanlarıyla ünlüdür. Köyde okur yazar sayısı çok fazladır. Gecek Köyünden özellikle Hukuk(hakim, savcı, avukat, noter) , Tıp(doktor, fizyoterapist, hemşire) Eğitim Bilimleri(Öğretmen, Akademisyen) , çeşitli Mühendislikler, ilahiyat, Emniyet ve Askeriye Mensubu, Bürokrat, Siyasetçi ve diğer mesleklerden onlarca insan yetişmiştir. Eskilerden kalma ve tüm Türkiye'de bilinen bir deyiş bunu doğrular: ' Her köyden bir alim çağırın gelsin; Gecek'ten kim gelirse gelsin.'
Konu başlıkları
* 1 Tarihi
o 1.1 Manavlar
* 2 Coğrafya
o 2.1 Konum
o 2.2 Ulaşım
o 2.3 İklimi ve Bitki Örtüsü
+ 2.3.1 İklimi
+ 2.3.2 Bitki Örtüsü
o 2.4 Nüfus
+ 2.4.1 Köyün En Yaşlıları
o 2.5 Yeraltı Zenginlikleri
+ 2.5.1 Su Kaynakları
* 3 Kültür
o 3.1 Geleneksel El Sanatları
o 3.2 Köyün Yöresel Yemekleri
o 3.3 Köyün Yöresel Deyimleri
o 3.4 Eğitim
o 3.5 Sosyal Hayat
+ 3.5.1 Arkeolojik Alanlar ve Tarihî Kalıntılar
* 4 Ekonomi
o 4.1 Tarım
o 4.2 Hayvancılık
* 5 Köy Tüzel Kişiliği
o 5.1 Seçildikleri Yıllara Göre Köy Muhtarları
* 6 Altyapı bilgileri
* 7 Gecek Köyü İle İlgili Web Siteleri
Tarihi
Gecek Köyü Anadolu'ya ilk adım atan Selçuklu Türkleri tarafından Rumlardan alınmış iklimi ve coğrafi yapısı gözönüne alınarak, ilim irfan yurdu olarak kurulmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmasından sonra başlayan Beylikler döneminde; Sivrihisar 1289 tarihinde Osmanlı hakimiyeti altına girmiştir. Bu tarihten sonra, Osman Bey Sivrihisarla birlikte bütün Eskişehir çevresinin idaresini kardeşi Gündüz Bey'e vermiş ve üç bin kadar Türkmen aşireti çevreye yerleştirilmiştir. Sivrihisar'a gelen Oğuz boyları ve kollarından Kayı Boyu'na mensup Manav Türkleri'ne bağlı Kılıç aşireti Sivrihisar merkezi ve Gecek Köyü'ne yerleşmişlerdir. Efsaneye göre Kılıç Aşireti dokuz eşşek 7 kuşak halinde Gecek Köyüne gelmişlerdir. Köyün esas kurucuları bu 7 ailedir ve Osmanlı Devleti'nin kurulması aşamasındaki beyin takımını yetiştiren insanlardır. O devirlerde yaşamış evliya insanların mezarları günümüze ulaşmıştır.
Manavlar
Anadolu’ya göç eden Türk boyları içinde Oğuzların bilindiği gibi en küçük boyu olan, Osmanlı Devletinin kurucusu Kayılardır.İznik’in fethinden sonra Bursa’yı fetheden Orhan Gazi, boyu olan Kayıları Bursa’ya yerleştirir.Uygur Türklerinden sonra Tam olarak yerleşik hayata geçmeye başlayan ilk boy olduklarından; Türk kültürü,at-avrat-silah sloganıyla göçebe ve savaşçı yapıda olduğundan, yerleşik hayatın insanın savaşçı ve atılgan kişiliğini silikleştirdiğine inanıldığından,yerleşik hayattaki insanlar küçümsenirdi.Bugün dahi Uygur Türklerinin tarihi anlatılırken hala okul ders kitaplarında küçümseme vardır:”Yerleşik hayata geçerek bilim,kültür ve sanatta ilerledikleri, ancak savaşçı kimliklerini kaybetmeye başladıkları….”anlatılır.İşte Kayı boyu Yörük olan Osmanlılara da özellikle akıncılar ve rekabete girmeye başladıkları diğer Yörük boyu beylikler küçümsemek amacıyla “manav” tabirini kullanmaya başlarlar.Tarihe gecen sadece 2 yazılı belge vardır; Biri; o devirde Anadolu’daki en büyük beyliklerden Karamanoğlu Beyliğinin,beyinin Orhan Gaziye yazdığı yazdığı mektupta “manav” anlamına gelen bir tabiri kullanmasıdır. Tabi kültür yapımız itibariyle lakaplar çabuk yer edindiğinden,çıkış şekli unutulmuş olan “Kayı Boyu'na” verilmiş olan lakap bu gün genelde,Sakarya,Bursa,Bilecik,Balıkesir,Düzce,Bolu,İstanbul ve Eskişehir yörelerinde yerli halk için kullanılır olmuş.
Coğrafya
Konumu
Gecek Köyü Eskişehir İli'nin Günyüzü İlçesi'ne bağlı bir köy olup 39.3830556 enlemi ve 31.7697222 boylamı koordinatlarında yer alır.
Ulaşım
Ulaşım bakımından gelişmiştir. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalttır. Eskişehir iline 150 km, Günyüzü ilçesine 4 km uzaklıktadır. İlçeden başka; Atlas, Dutlu, Çardaközü köylerine yolları vardır.
İklimi ve Bitki Örtüsü
İklimi
Köyün iklimi, İç Anadolu tipi Karasal iklim'dir. Kışları soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve yağışsızdır. Yağışlar az ve kısa sürelidir. Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları en az yağışı olan aylardır. Yıllık yağış ortalaması 373,6 mm'dir. Bir yılın 90 - 100 günü yağışlı geçmektedir. Sıcaklık rejimi karasal niteliktedir. 1010 metre rakımında olan Gecek Köyü dağın eteğinde kurulu olması hasebiyle sıcaklardan fazla etkilenmez.
Bitki Örtüsü
Köy genel anlamıyla yeşildir. Bitki örtüsü İç Anadolu Bölgesi'nin tipik bitkisel örtüsü olan bozkırdır. iklim şartları ve topografik yapısı nedeniyle, köyde bitki örtüsü olarak bozkır ve orman bulunur. Bozkır bölgelerde ağaç hemen hemen hiç bulunmaz(ör: Çal dağı) , derelerde iğde, söğüt ve kavak ağaçları bulunur. Bozkırda genelde dikenli çalılar ve otlar vardır. Kurt odunu, ayrık otu, geven, sorguç otu, üzerlik, katırtırnağı, yabani arpa, püsküllü brom, yavşan otu, çiğdem, tükürük otu, peygamber çiçeği, keçi sakalı, kuzu kulağı, ebe gömeci gelincik, papatya, hatmi, kekik, sütleğen, ballıbaba, kuşburnu ve böğürtlen burada bulunan başlıca bitkiler arasında sayılabilir. Köy nispeten genç bir ormana sahiptir. Eskilerden kalma ormana yeni ağaçlar dikilerek orman genişletilmiştir. Ormanda en çok karaçam, ardıç ve yer yer meşe görülür. Ayrıca fındık, ceviz ve alıç da dikilmiştir.
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri
2008 215
2000 335
1997 283
1990 444
Köyün En Yaşlıları:
Erkekler: Halil Metin(1913) ve Mahmut Şişman(1915) .
Kadınlar: Fatma Aksu (2009 yılında vefat etti) ve Kezban Konuk
Yeraltı Zenginlikleri
Mermer ve Beyaz mermer
Su Kaynakları
Köy içme suyu bakımından çok zengindir.Doğal kaynak suyu (GECEK SUYU) çok meşhurdur ve böbrek taşlarını düşürücü etkiye sahip olduğu klinik deneylerle sabittir. Hemen hemen her ev ve bahçede bir kuyu bulunur vefakat sulama suyu bakımından fakirdir.
Kültür
Geleneksel El Sanatları
Köyde kilim, halı, seccade, heybe ve çuval dokunur. Ayrıca çorap, eldiven, kese, takke ve başlık örgüler gelişmiş durumdadır. Çorap örgülerde 'Sıçan dişi, arpalı, bal peteği, kestane kabuğu' motifleri görülür. Önceleri geleneksel olarak her evde olan ve kilim dokunan Istar tezgahları kaderine bırakılmış, kök boya ile dokunan kilimler yerini fabrikasyon halılara bırakmaya başlamıştır. Köyde halen Istar tezgahı faaliyette olan ve kök boyayla kilim dokuyan Hacı Kezban Konuk ve Meryem Yücel kalmıştır ve ilerleyen yaşlarına rağmen bu sanatı devam ettirmektedirler.
Köyün Yöresel Yemekleri
Sütlü Ovmaç Çorbası, Haşhaşlı Dolama, Haşhaşlı Bükme, Toyga Çorbası, Göceli Tarhana, Islat Tarhana, Düğü Köftesi Çorbası, Kelem Dolması, Harşıl, Katlama Böreği, Mercimekli Mantı, Kuzu Sorpa, Üyken Börek, Kaşık Börek, Çiğbörek, Köbete, Sarıburma, Cantık, Kavurma Börek, Kıygaşa, met helvası ve nuga helvası köyün kendine özgü damak tatlarındandır. Özellikle kış aylarında köyde organik olarak yetişen tavuk, hindi ve kaz eti ile yapılan Arabaşı çok meşhurdur.
Köyün Yöresel Deyimleri
* Kuzu iken süte doymayan, toklu iken ota doymazmış
* Ağa senin keyif benim
* Zallanzort(faydasız)
* Ye tatlıyı içme suyu yanarsa yansın, ye yağlıyı iç suyu donarsa donsun.
Eğitim
Gecek Köyüne Selçuklu İmparatorluğu zamanında büyük bir medrese yapılmış (MS.1173) ve köy zamanla diğer köy, kasaba ve şehirlerden gelen öğrenci ve Alimlerle ilim irfan yurdu haline gelmiştir. Köyün bu özelliği Osmanlı İmparatorluğu zamanında da devam etmiştir; Öyle ki Eskilerden kalma ve tüm Türkiye'de bilinen tarihe geçen bir deyiş bunu doğrular: ' Her köyden bir alim çağırın gelsin; Gecek'ten kim gelirse gelsin.' Cumhuriyet döneminde eğitimde yapılan reformlarla birlikte medreseler kapatılmıştır ve fakat köy halkı eğitime olan ilgisini hiçbir zaman kaybetmemiş çocuklarını büyük şehirlere okumaya göndermişlerdir. Bu sayede Gecek Köyünden Doktor, Hakim, Savcı, Avukat, Öğretmen, Akademisyen, Mühendis, Hemşire, Emniyet ve Askeriye Mensubu, Bürokrat, Siyasetçi ve diğer mesleklerden onlarca insan yetişmiştir.
Sosyal Hayat
Köyde genç nüfüs bir elin parmakları kadar olduğundan sosyal anlamda etkinliklerin sayısı azdır. Her sene köyde dikiş nakış kursu açılır ve hanımlar bu sayede kendilerini geliştirirler. Her yıl ağustos ayının 26'sında köyde Gecekliler Derneği tarafından şenlikler düzenlenmektedir.
Arkeolojik Alanlar ve Tarihî Kalıntılar
Köyde daha önceden Ermeni ve Rumların yaşadığı bilinmektedir. Nitekim o yıllardan kalma kalıntılar bunu açıkça belli etmektedir. Dağın eteğinde Erdel Evleri ve Karacaka denilen mevkilerde kalıntılara rastlamak mümkün. Köyümüzün şu andaki yerleşkesi 3. yerleşke olarak bilinmekte, dağın eteklerinden şu an ki yerleşkeye inilmiştir. Köy Selçuklular zamanında kurulan (miladi 1173) ilk medreselerden birine sahiptir. Sivrihisar/Gecek Köyü Medresesi ve Ulu camisi, hamamı ve çeşmeleriyle tarihe geçmiştir. Köyde Rumlardan kalma bir çok tarihi eser vardır; ancak bir çoğu çalınmıştır. En son da Selçuklulardan kalma caminin (miladi 1175 yılı) saf altın olan alemi, ne kadar üzücü ki minarenin tamiri sırasında çalınmıştır. Köyde onlarca evliya mezarı vardır.
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Nüfusun büyük bir çoğunluğu çiftçilikle uğraşır, az sayıda da olsa farklı mesleklere sahip olanlar da vardır. Köyde içme suyu şişeleme fabrikası, mermer ocağı ve beyaz mermer ocağı mevcuttur. Köyde bir bakkal ve bir de kahvehane vardır.
Tarım
Gecek Köyü, meşhur Gecek Üzümü ile ünlüdür. Ne yazık ki 90'lı yıllarda üzümlerde görülen hastalıklarla ve ormandan gelen domuzlarla baş etmekte zorlanılması, köyde genç nüfusun kalmaması ve yaşlı nüfüsa bağların bakımının zor gelmesi nedenleriyle üzüm bağları kendi kaderine terk edilmiş birçok bağ kurumaya ve harap olmaya maruz kalmış hatta bağlar bozulup tarla haline getirilmeye başlanmıştır. 2000'li yıllarla birlikte yeni bir heyecanla genç nesilin de Gecek Üzümüne olan merakı ve ilgisiyle, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin de getirdiği kolaylıklarla eski bağlar ıslah edilmeye, yeni bağlar dikilmeye ve böylece üzümcülüğün canlandırılmasına çalışılmaya başlanmıştır.
Köyde; meşhur Gecek üzümü, arpa, buğday, slaj, haşhaş, çavdar, ayçiçeği, nohut, kimyon, mercimek, yulaf, fiğ, yonca, kavun, karpuz, korunga, aspir, kabak yetiştirilmektedir. Son yıllarda meyveciliğe önem verilmiş ve meyve bahçeleri oluşturulmaya başlanmıştır. Hemen hemen her çeşit meyve ağacına rastlanabilir, özellikle ceviz, badem köyün iklimine çok uygundur. Köyde yetişen ve köyün adıyla anılan Gecek üzümünün ünü tüm Türkiye'ye yayılmıştır.
Hayvancılık
Gecek Köyü rakım ve mera özellikleri açısından, küçükbaş hayvancılığa daha elverişlidir. Özellikle merinos cinsi koyunlar yetiştirilmektedir. Bunun yanı sıra büyükbaş hayvancılık da vardır. Hayvancılık köy ekonomisinde önceleri önemli olan yerini giderek kaybetmektedir. Köyde kümes hayvanları olarak tabir edilen hayvanlardan tavuk, ördek, kaz ve hindi yetiştirilir.
Köy Tüzel Kişiliği
Köy 1990'a kadar Sivrihisar'a bağlı iken 9 Mayıs 1990 tarih ve 3544 sayılı kanunla Günyüzü'nün ilçe olmasıyla Günyüzü'ne bağlanmıştır.
Seçildikleri Yıllara Göre Köy Muhtarları
2009 - Halil İbrahim İyigün
2004 - Yasin Acartürk
1999 - Halil İbrahim İyigün
1994 - Halil İbrahim İyigün
1989 - Şaban Şişman
1984 - Satılmış Özhüner
Altyapı bilgileri
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak az sayıda öğrenci bulunması nedeniyle taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyde öğretmenler için lojman vardır, imam içinse köy halkı tarafından yeni bir imam evi yaptırılmıştır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ayrıca Eylül 2007'de kanalizasyon şebekesi yapılmıştır. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup, köy içindeki sokaklar Arnavut Kaldırımı döşelidir. Köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Köyde iki tane harman yeri vardır. Köyde iki dükkan varken biri kapanmıştır. Köyde iki kahvehane varken biri kapanmıştır. 2006 yılında köye iki park yapılmıştır. Köyde iki tane yunak varken şu an sadece yukarı mahalledeki faaliyettedir. 2007 Eylül ayında aşağı mahalleye hayvan yıkama yeri yukarı mahalleye de Ekin Çalkama Yeri yapılmıştır. Köyde bir futbol sahası vardır.
Gecek Köyü İle İlgili Web Siteleri
* http://www.geceklilerdernegi.tr.gg/ Gecekliler Derneği
* http://www.yerelnet.org.tr/koyler/koy.php? koyid=246280 Yerelnet