Hollandalı hümanist ve ilahiyatçı (1469-1536). Geç Rönesans'ın en önemli şahsiyetlerinden, özgür irade (cüz'i irade) bağlamında Luther ile şiddetli tartışmalara girmiştir. En tanınmış eseri, Deliliğe Övgü.
üniversite ögrencileri için büyük bir fırsat.eger yabancı dil verilebiliyorsa mekanın neresi olacagı tartısılmaması gerekir.bi aksilik cıkmassa seneye katılacagım organizasyon. bakamaynz hava atmak
Negatif ile pozitif tanımların yazıldığı dönem dolayısı ile karıştığını düşündüğüm bir baş yapıt Papazlar deli mi, deliler ise Pozitif mi/Negatif mi... Krallar.... Biz Erasmus.........Yeniden gözden geçirmem gerekecek Erasmus'u
'deli olmak kendini tutkuların akışına bırakmaktır. deli kendi zararına olarak bilge olmayı öğrenir. bütün taşkın tutkuları delilik doğurur. çünkü bir deli ile bir bilge arasında ki fark birincisinin tutkularına, ikicisinin ise aklına boyun eğmesidir. bence delilik cinsine ne kadar sahipsek o nispetlede de mutluyuzdur. ki herkes şahit, köyün delisinin fırlattığı taş çooook uzaklara gitti.” erasmus
15ci ve 16ci Yüz Yil'larda 'Dogmaciliga' ve 'Iskolastik' düsünce tarzina karsi son saldiriya kalkisanlar ve insan varligi degerinin ön plana alinmasi için savasanlardan biridir Erasmus...
Akla ve mantiga sigmayan din hükümlerine karsi savasmanin dinsel ve ahlaksal bir görev olduguna inanlarin en ünlülerinden biri Erasmus (1469-1536) 'dur.
Koyu bir hiristiyan olmasina ragmen Incil disinda düsünmenin ve akil rehberliginde is görmenin Tanri'ya karsi gelmek olmadigini savunmustur. Her vesile ile tekrarladigi söz sudur:
'Özgür sekilde düsünme olasiligina sahip olmayan insan, insan degildir'.
1525 Yilinda yayinladigi De Liberto Arbitrio adli yapiti, özgür irade'ye sahip olmanin önemini belirtir.
Erasmus' a göre Tanri insana akil vermistir, ve fakat bu akli 'atil' (islemez) sekilde kalsin için vermemistir; yaratici sekilde is görsün için vermistir. Eger kisi kendi yasamlarini kendi özgür iradesiyle düzenlemekten yoksun kilinmis ise, ve eger kisi Tanri'nin inayeti olmadan hiç bir sey yapamaz durumda sayilir ise, bu taktirde akil denen seye sahip olmanin degeri yoktur. Oysa ki kisi, özgür düsünce yolu ile en dogru yolu bulabilir. Daha baska bir deyisle Erasmus, kendisinden dört yüz yil önce ayni seyleri söyleyen John Scotus un, 15ci yüzyilda temsilciligini yapmistir.
Erasmus 'un görüslerine karsi dikilenler ve Incil' den örnekler vererek kisi yasamlarinin Tanri emirleriyle düzenlenmis oldugunu ve bu nedenle kisi için bu emirler disinda karar almanin dinsizlik olacagini iddia edenler çok olmustur
Hollandalı hümanist ve ilahiyatçı (1469-1536). Geç Rönesans'ın en önemli şahsiyetlerinden, özgür irade (cüz'i irade) bağlamında Luther ile şiddetli tartışmalara girmiştir. En tanınmış eseri, Deliliğe Övgü.
üniversitede iken anlaşmalı diğer ülke üniversiteleri ile değişim programı demektir.
genelde amaç gezmek ve yurtdışına çıkmış olmaktır) :
ispanyol pansiyonu isimli filmde olaylarin gelismesine vesile olmus olan degisim programi.
üniversite öğrencileri için cok öenmli bir proje..nevriye adlı arkadaşım kazanıp polonyaya gitti çok sevindim onun adına....
Batı felsefesinin Nasreddin hocası.Deliliğe övgüsü okunulası bir kitap doğrusu
'Türk Erasmus'unu da takip etmenizi öneririm.
Türkiye içinde seferler (:
üniversite ögrencileri için büyük bir fırsat.eger yabancı dil verilebiliyorsa mekanın neresi olacagı tartısılmaması gerekir.bi aksilik cıkmassa seneye katılacagım organizasyon. bakamaynz hava atmak
öğrencilerin yurtdışı serüveninin aracısı ;)
Gerçek deli yarı peygamberdir
'Beni tanımlamak bana sınırlar çizmektir; oysa kudretimin sınırı yoktur.'
Deliliğe Övgü / Erasmus
Deliliğe Övgü.....
Negatif ile pozitif tanımların yazıldığı dönem dolayısı ile karıştığını düşündüğüm bir baş yapıt
Papazlar deli mi, deliler ise Pozitif mi/Negatif mi...
Krallar....
Biz
Erasmus.........Yeniden gözden geçirmem gerekecek Erasmus'u
'deli olmak kendini tutkuların akışına bırakmaktır. deli kendi zararına olarak bilge olmayı öğrenir. bütün taşkın tutkuları delilik doğurur. çünkü bir deli ile bir bilge arasında ki fark birincisinin tutkularına, ikicisinin ise aklına boyun eğmesidir. bence delilik cinsine ne kadar sahipsek o nispetlede de mutluyuzdur. ki herkes şahit, köyün delisinin fırlattığı taş çooook uzaklara gitti.” erasmus
15ci ve 16ci Yüz Yil'larda 'Dogmaciliga' ve 'Iskolastik' düsünce tarzina karsi son saldiriya kalkisanlar ve insan varligi degerinin ön plana alinmasi için savasanlardan biridir Erasmus...
Akla ve mantiga sigmayan din hükümlerine karsi savasmanin dinsel ve ahlaksal bir görev olduguna inanlarin en ünlülerinden biri Erasmus (1469-1536) 'dur.
Koyu bir hiristiyan olmasina ragmen Incil disinda düsünmenin ve akil rehberliginde is görmenin Tanri'ya karsi gelmek olmadigini savunmustur. Her vesile ile tekrarladigi söz sudur:
'Özgür sekilde düsünme olasiligina sahip olmayan insan, insan degildir'.
1525 Yilinda yayinladigi De Liberto Arbitrio adli yapiti, özgür irade'ye sahip olmanin önemini belirtir.
Erasmus' a göre Tanri insana akil vermistir, ve fakat bu akli 'atil' (islemez) sekilde kalsin için vermemistir; yaratici sekilde is görsün için vermistir. Eger kisi kendi yasamlarini kendi özgür iradesiyle düzenlemekten yoksun kilinmis ise, ve eger kisi Tanri'nin inayeti olmadan hiç bir sey yapamaz durumda sayilir ise, bu taktirde akil denen seye sahip olmanin degeri yoktur. Oysa ki kisi, özgür düsünce yolu ile en dogru yolu bulabilir. Daha baska bir deyisle Erasmus, kendisinden dört yüz yil önce ayni seyleri söyleyen John Scotus un, 15ci yüzyilda temsilciligini yapmistir.
Erasmus 'un görüslerine karsi dikilenler ve Incil' den örnekler vererek kisi yasamlarinin Tanri emirleriyle düzenlenmis oldugunu ve bu nedenle kisi için bu emirler disinda karar almanin dinsizlik olacagini iddia edenler çok olmustur