Kadın: Hadi nefret et benden... Erkek: Ediyorum zaten...
Kadın: Biliyordum...sana da bu yakışırdı... Erkek: Zaten sana ve sevgine hiç inanmamıştım...tüm kadınlar gibi yapmacıktın....
Kadın:Biliyorum..aslında beni hiç sevmedin.. Erkek:Ne yapayım..senin beni özlediğin kadar ben seni özlemeyebilirim..amma da büyüttün bunu..
Kadın: Kalbimi kırdın yine ve her zamanki gibi...Ama benim kalbim kırıldığı zaman yapışmıyor artık...404 ü geçtim japon yapıştırıcısı da işe yaramaz..bilmeliydin. Erkek:Hepiniz aynısınız...
Kadın:Yeterdi artık..Ne yapabilirdim..karşılıksız bir aşkın peşinde koşacak mazoşist biri olmadım ömrümce...ben hep gülle bülbül masalındaki nazlı gül oldum..şarkılar söylenen.. Erkek:Eğer gerçekten sevseydin böyle yapmazdın..
Kadın:Seni gözümde büyüttüm ben..görmek istediğim gibi gördüm..haklıydın.. Erkek:Sen beni hiç sevmedin..hepsi bir kandırmacaydı...ve ben şimdi ölmek istiyorum..bana dokunma...beni acılarımla yalnız bırak...
Kadın:Seni hep sevdim ve hatta belki kendime bile itiraf etmek istemesem de hala seviyorum... Erkek:Artık çok geç..sana güvenmekle hata etmişim..aynısınız...aynısınız...
Doktor: baksana, bana öyle bir program yaz ki, muayenehaneye gelen tüm hasta kayıtlarını tutsun. yapabilir misin? Ben: hıhı Doktor: ama daha sonra baktığımda üzerine ekleme falanda yapayım. sonraki muayenelerde hangi ilaçları aldığını falan da yazabileyim. Yapabilir misin. Ben:hıhı Doktor: ücrette yazabileyim. hatta 2 ayrı ücret girişi olsun biri görünen biri de özel bir tuşla benim görebileceğim türden.. yazabilr misin? Ben:hıhı Doktor: pekiiii.. hastanın resmi falanda kaydedilebilir mi? Ben: elbette Doktor: peki o zaman ben değilde sekreter kaydetse benim bilgisayar ordakine bağlı olsa öyle olur mu? Ben: olur Doktor: pekiii sekreterim daha önce kayıtlı hastanın adını yazdığında benim içerdeki bilgisayarda daha önceki gelişleri, resmi falan dahil kimlik kayıtları, içeri kaçıncı sırada gireceği, aldığı ilaçlar vs ne varsa görünebilir mi? . yapabilir misin? Ben: hıhı Doktor: Peki röntgen falan aldığımda bunlarıda hastanın kayıtlarına ekleyebilir miyim? Ben: evet Doktor: Tamam o zaman yaz böyle birşey inan bak başka doktorlar bile bulurum sana.. Ben: olur (1 ay sonra) Ben: Yüzde yetmiş oranında tamam isterseniz denemek için kurayım programı? Doktor: Ne programı? Ben: Hani hasta takip programı istiyordunuz ya.. Doktor: Haa hatırladım. İyi ama ben şimdi 2. bir bilgisayar alamam.. Ben: Olsun tek bilgisayarda denersiniz. Doktor: Yok gerek yok. Bilgisayar sıkıntı iş. Hem hasta gelince kapı aralığından görüyorum ben.. Ben: peki. Doktor:... Ben:... Doktor: Baksana bana excell'de bir tablo hazırlayabilir misin hani hasta geldiğinde kaydedebileceğim? Bizimkiler öyle şeyler kullanıyor.. Ben: hıhı Doktor: Ama Ücret falanda yazabileyim birde gizli ücret olsun sadece ben göreyim. olur mu? Ben:hıhı ... ... ... ...
CENGİZ TAPLAMACIOĞLU VE SINIFI(gazi elektrik elektronik müh.) arkadaşlar diğer sınıf bu konuyu türkçe anlatmamı istedi, siz nasıl istersiniz? -(zevzeğin birisi) hocam almanca anlatın.. keh keh -(birden vücudunu dikleştirip, gururla) almanca da anlatabilirim...
sınavda; -hocam bizim makinelerimiz 100! 'i hesaplayamıyor. -benimki hesaplıyor arkadaşlar devam edin...
cep telefonunun ilk çıktığı günler; birden cep telefonundan hölölö diye bir ses gelir. hoca telefonunu özenle çıkarıp bize gösterdikten sonra masaya koyar. sonra bir daha hölölö diye ses gelir. makinayı alır ve şöyle der: -aslında titreşim moduna ayarlamıştım ama, hayret...
birgün ders anlatırken tipik küpeli bir arkadaş dikkatini çeker. arkadaş dersle alakasızdır. kalemini sıraya vurarak gürültü çıkarmaktadır. arkadaşa döner: -hey sen! ses çıkarma lütfen, sınıfın huzurunu bozuyorsun! arkadaş sakince doğrulur ve sessiz sessiz pencereden dışarı bakmaya başlar. hoca rahatsız olmuştur: -hey sen! dersle ilgilensene biraz.. arkadaş, gıcık kapmıştır ama yapılacak bir şey yoktur. dinler gibi tahtaya bakmaya başlar. hoca durumdan hoşnut değildir: -hey sen, arkadaşların not tutuyor, sen niye tutmuyorsun? deyince arkadaş birinden kağıt kalem ister ve karalamaya başlar. bir müddet sonra hoca arada dolaşırken arkadaşın yanına gelir ve: -senin defterin yok mu? böyle sana öğrenci demeye bin şahit gerek. hem saçın da hiç güzel durmuyor! der. arkadaş sırf yoklamada var gözükmek için girdiği o boktan derse bir daha girmeyecek ve ne yapıp edip o dersi geçecektir. (ekşi sözlükten...)
dalgalı ve tel. ötesindeki mümtaz kişiliklerden biri... -merhaba,3 temmuz pazar saat 13 e rezervasyon yaptıracaktım -peki efendim.ayın 13 üne bakalım boş yerimiz var mı içses:eyvahlar olsun! yine itinayla seçtim papazı:( -ayın 13 ü diil 3 ü - haa öyle miii,hangi ay içses:allahımm yaa,niye ben yaa,niye herseferinde benn? -temmuz. temmuzun 3 ü pazarr günü -tamam efendim.sefer saatlerine bakalım. içses:of allahımmm -ben baktım,saat 13 de seferiniz var -aa evet var içses:bingoooo! ! ! -hah işte o sefere yer lütfen -ayın 3 ü mü? içses:hayır yaaa...hayır yaa...baştan mı başlıycaz yaaa..bu iş bu kadar zor olamaz yaaaa... çaatttt! ! ! ! ! ! ! bu ses kapanan telefonun sesiydiiii:((
(harbiyede yol kenarında gördüğümüz dönmeler üzerine)
liam: kanka ben anlamıyorum bu abbas ablaları yaa olm 2 metrelik fizik var adamlarda ne iş olsa yaparlar tutmuş dönme olmuşlar..baksana şunlara daha olmadı bodyguard olun be birilerini koruyun para kazanın...hayret bişi
sting: olm bunlar kendi..tünü koruyamamış başkalarını nasıl koruyacaklardı:P
Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaşlarında, çok eski üç arkadaştır. Bir gün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler ve giderler.
Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler.
Biraz sonra Düriye yine:
-'Ay kusura bakmayın unuttum, birer kahve yapayım da içelim' der.
Huriye ve Nuriye birşey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçer. Düriye yine:
-'Size bir kahve bile yapmadım hemen yapayımda içelim' der ve yapar getirir. Bizimkilerde yine itiraz yok.
Akşama doğru Huriye ve Nuriye kalkarlar, yola düşerler. Yolda bastonları ile yavaş yavaş yürürken aralarında şu konuşma geçer:
Huriye: -'Kız Nuriye, gördün mü Düriye'yi..! ! ! Ne kadar pinti olmuş...Bize bir kahve bile ikram etmedi! ! ! '
Nuriye: -'Kııııızzz Düriye'yi ne zaman gördün? ? '
canı sıkılan bi vatandaşın evde kendi kendine ağız replikleriyle oynadığı oyun...(baş harfi isabana..... :)) neyle oynadığıda ayrı bi tartışma konusu...
Meraklı bir anne değildi. Gül, yedi yaşındayken, 'eğer istemiyorsan, neden doğurdun beni? ' diye sormuştu. 'Eğer doğurmazsan, nasıl adam gibi bebek doğurtabilirsin' demişti annesi. 'Yani alıştırmamı yapıyordun? ' dedi Gül öfkeli bir sesle. 'Her şey alıştırmadır' dedi Arapsaçı(annesi) ........
Yerdeniz Öyküleri Ursula K. L.e Guin ....................
Enteresan çünkü, çok içten, olduğu gibi ve cesaret isteyen bir diyalog... Gerçekte çoğu insanın yapmayı seçemediği cinsten..........
t.cel müşteri hizmetleri ile dialog -mrb. benim bi sorunum vardı (hal hatır sormaya arıycaktım sanki, benim ki de laf yani) -buyrun yardımcı oliim -gecenin bi yarısı msj.lar geliyo -kimden efendim, numarayı alayım ben. -sizden geliyooooo -haa şeyyyyy nasıl yaniiii? :D
Kadın: Hadi nefret et benden...
Erkek: Ediyorum zaten...
Kadın: Biliyordum...sana da bu yakışırdı...
Erkek: Zaten sana ve sevgine hiç inanmamıştım...tüm kadınlar gibi yapmacıktın....
Kadın:Biliyorum..aslında beni hiç sevmedin..
Erkek:Ne yapayım..senin beni özlediğin kadar ben seni özlemeyebilirim..amma da büyüttün bunu..
Kadın: Kalbimi kırdın yine ve her zamanki gibi...Ama benim kalbim kırıldığı zaman yapışmıyor artık...404 ü geçtim japon yapıştırıcısı da işe yaramaz..bilmeliydin.
Erkek:Hepiniz aynısınız...
Kadın:Yeterdi artık..Ne yapabilirdim..karşılıksız bir aşkın peşinde koşacak mazoşist biri olmadım ömrümce...ben hep gülle bülbül masalındaki nazlı gül oldum..şarkılar söylenen..
Erkek:Eğer gerçekten sevseydin böyle yapmazdın..
Kadın:Seni gözümde büyüttüm ben..görmek istediğim gibi gördüm..haklıydın..
Erkek:Sen beni hiç sevmedin..hepsi bir kandırmacaydı...ve ben şimdi ölmek istiyorum..bana dokunma...beni acılarımla yalnız bırak...
Kadın:Seni hep sevdim ve hatta belki kendime bile itiraf etmek istemesem de hala seviyorum...
Erkek:Artık çok geç..sana güvenmekle hata etmişim..aynısınız...aynısınız...
Kadın:Teşekkür ederim...bana armağan ettiğin yüzlerce gözyaşı için...
Erkek:Yalancısın..sus....
Kadın:Her zaman ömrümce boğazımda düğümlenmiş bir yudum olarak kalacaksın.
Erkek:Umrumda değil.....Git ona hadi..
Kadın:Hadi benden nefret et...
Erkek:Ediyorum zaten....
Kadın:Üzgünüm....bunu sen istedin....
Erkek:.................
Eternalflame/1.3.2004
Dinler arası diyalog
Doktor: baksana, bana öyle bir program yaz ki, muayenehaneye gelen tüm hasta kayıtlarını tutsun. yapabilir misin?
Ben: hıhı
Doktor: ama daha sonra baktığımda üzerine ekleme falanda yapayım. sonraki muayenelerde hangi ilaçları aldığını falan da yazabileyim. Yapabilir misin.
Ben:hıhı
Doktor: ücrette yazabileyim. hatta 2 ayrı ücret girişi olsun biri görünen biri de özel bir tuşla benim görebileceğim türden.. yazabilr misin?
Ben:hıhı
Doktor: pekiiii.. hastanın resmi falanda kaydedilebilir mi?
Ben: elbette
Doktor: peki o zaman ben değilde sekreter kaydetse benim bilgisayar ordakine bağlı olsa öyle olur mu?
Ben: olur
Doktor: pekiii sekreterim daha önce kayıtlı hastanın adını yazdığında benim içerdeki bilgisayarda daha önceki gelişleri, resmi falan dahil kimlik kayıtları, içeri kaçıncı sırada gireceği, aldığı ilaçlar vs ne varsa görünebilir mi? . yapabilir misin?
Ben: hıhı
Doktor: Peki röntgen falan aldığımda bunlarıda hastanın kayıtlarına ekleyebilir miyim?
Ben: evet
Doktor: Tamam o zaman yaz böyle birşey inan bak başka doktorlar bile bulurum sana..
Ben: olur
(1 ay sonra)
Ben: Yüzde yetmiş oranında tamam isterseniz denemek için kurayım programı?
Doktor: Ne programı?
Ben: Hani hasta takip programı istiyordunuz ya..
Doktor: Haa hatırladım. İyi ama ben şimdi 2. bir bilgisayar alamam..
Ben: Olsun tek bilgisayarda denersiniz.
Doktor: Yok gerek yok. Bilgisayar sıkıntı iş. Hem hasta gelince kapı aralığından görüyorum ben..
Ben: peki.
Doktor:...
Ben:...
Doktor: Baksana bana excell'de bir tablo hazırlayabilir misin hani hasta geldiğinde kaydedebileceğim? Bizimkiler öyle şeyler kullanıyor..
Ben: hıhı
Doktor: Ama Ücret falanda yazabileyim birde gizli ücret olsun sadece ben göreyim. olur mu?
Ben:hıhı
...
...
...
...
CENGİZ TAPLAMACIOĞLU VE SINIFI(gazi elektrik elektronik müh.)
arkadaşlar diğer sınıf bu konuyu türkçe anlatmamı istedi, siz nasıl istersiniz?
-(zevzeğin birisi) hocam almanca anlatın.. keh keh
-(birden vücudunu dikleştirip, gururla) almanca da anlatabilirim...
sınavda;
-hocam bizim makinelerimiz 100! 'i hesaplayamıyor.
-benimki hesaplıyor arkadaşlar devam edin...
cep telefonunun ilk çıktığı günler; birden cep telefonundan hölölö diye bir ses gelir. hoca telefonunu özenle çıkarıp bize gösterdikten sonra masaya koyar. sonra bir daha hölölö diye ses gelir. makinayı alır ve şöyle der:
-aslında titreşim moduna ayarlamıştım ama, hayret...
birgün ders anlatırken tipik küpeli bir arkadaş dikkatini çeker. arkadaş dersle alakasızdır. kalemini sıraya vurarak gürültü çıkarmaktadır. arkadaşa döner:
-hey sen! ses çıkarma lütfen, sınıfın huzurunu bozuyorsun!
arkadaş sakince doğrulur ve sessiz sessiz pencereden dışarı bakmaya başlar. hoca rahatsız olmuştur:
-hey sen! dersle ilgilensene biraz..
arkadaş, gıcık kapmıştır ama yapılacak bir şey yoktur. dinler gibi tahtaya bakmaya başlar. hoca durumdan hoşnut değildir:
-hey sen, arkadaşların not tutuyor, sen niye tutmuyorsun?
deyince arkadaş birinden kağıt kalem ister ve karalamaya başlar. bir müddet sonra hoca arada dolaşırken arkadaşın yanına gelir ve:
-senin defterin yok mu? böyle sana öğrenci demeye bin şahit gerek. hem saçın da hiç güzel durmuyor! der. arkadaş sırf yoklamada var gözükmek için girdiği o boktan derse bir daha girmeyecek ve ne yapıp edip o dersi geçecektir.
(ekşi sözlükten...)
Merhaba arkadaşlar...
Gruplar içerisinde medya başlığı altında BİRGÜN HALKIN GAZETESİ grubunu oluşturduk..Herkesi bekleriz...
Saygılarımızla...
anfide ders anlatan hocadan bir ara duyulan kelimeler:'Kapının yanındaki arkadaş, ışıkları kapat da uyuyanlar rahatsız olmasın.'
''-abi ne yaptın sen yaa!
-hııı?
-ne yaptın diyoruum!
-neyi?
-önüne baksanaa!
-haaaa o muu...ananas suyu.döküldü yani..
-.... ''
ekşisözlükten alıntıdır :))
dalgalı ve tel. ötesindeki mümtaz kişiliklerden biri...
-merhaba,3 temmuz pazar saat 13 e rezervasyon yaptıracaktım
-peki efendim.ayın 13 üne bakalım boş yerimiz var mı
içses:eyvahlar olsun! yine itinayla seçtim papazı:(
-ayın 13 ü diil 3 ü
- haa öyle miii,hangi ay
içses:allahımm yaa,niye ben yaa,niye herseferinde benn?
-temmuz. temmuzun 3 ü pazarr günü
-tamam efendim.sefer saatlerine bakalım.
içses:of allahımmm
-ben baktım,saat 13 de seferiniz var
-aa evet var
içses:bingoooo! ! !
-hah işte o sefere yer lütfen
-ayın 3 ü mü?
içses:hayır yaaa...hayır yaa...baştan mı başlıycaz yaaa..bu iş bu kadar zor olamaz yaaaa...
çaatttt! ! ! ! ! ! ! bu ses kapanan telefonun sesiydiiii:((
kimyacı:çocuklar artık dersane bitmiştir.bundan sonra evde çalışın derslerinize
elif:yani bi daha gelmicek miyiz? ? ?
herkes:EVET! ! ! ! !
(harbiyede yol kenarında gördüğümüz dönmeler üzerine)
liam: kanka ben anlamıyorum bu abbas ablaları yaa olm 2 metrelik fizik var adamlarda ne iş olsa yaparlar tutmuş dönme olmuşlar..baksana şunlara daha olmadı bodyguard olun be birilerini koruyun para kazanın...hayret bişi
sting: olm bunlar kendi..tünü koruyamamış başkalarını nasıl koruyacaklardı:P
bad ve arkadaşları evde atılgan izlerken oldu bu... (1991 felan işte)
mrspark-bilinmeyen bi güç bizi kendine doğru çekmekte kaptan
ortam-way way way ne olaki acep çok heyecanlı hede hödö
bad-kesin hatundur bu
:)
hayatın tatlı gerçekleri :))))
HURİYE-DÜRİYE-NURİYE
Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaşlarında, çok eski üç
arkadaştır. Bir gün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye
karar verirler ve giderler.
Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler.
Biraz sonra Düriye yine:
-'Ay kusura bakmayın unuttum, birer kahve yapayım da içelim' der.
Huriye ve Nuriye birşey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçer. Düriye yine:
-'Size bir kahve bile yapmadım hemen yapayımda içelim' der ve yapar getirir. Bizimkilerde yine itiraz yok.
Akşama doğru Huriye ve Nuriye kalkarlar, yola düşerler. Yolda bastonları ile yavaş yavaş yürürken aralarında şu konuşma geçer:
Huriye: -'Kız Nuriye, gördün mü Düriye'yi..! ! ! Ne kadar pinti olmuş...Bize bir kahve bile ikram etmedi! ! ! '
Nuriye: -'Kııııızzz Düriye'yi ne zaman gördün? ? '
100 bilgisayarlik bir kafede elektrik gider
eleman: abi elektirik yok
musteri: hic mi yok
musteri: selamun aleykum
eleman: aleykum selam
musteri: nokia kontor varmi
eleman: bizde kalmadi az iledeki dukkana sorun
hınn hınnn....
pıt pıt pıt...
ciuvvv ciuvvv ciuvvvv...
pıtı pıtı pıtı...
boiynk boiyn boiynk...
cuff cuff cufff...
dıdıdıt dıdıt dıdıt dıdıdıt...
dong dong...
canı sıkılan bi vatandaşın evde kendi kendine ağız replikleriyle oynadığı oyun...(baş harfi isabana..... :)) neyle oynadığıda ayrı bi tartışma konusu...
iki erkek aralarında konuşur
-lan memet lan,donumun lastiği sıktı....! ! ! ! !
kelime:asker
erkek:18 yaşını dolduran her erkeğin gittiği şey
kız:genelev? ....
herkes:? ? ? ! ! ! ! !
kız-pazar sabahı size kabak tatlısı yapmaya geleceğim...
erkek-ama bizde kabak yok...
kız-olsun,birlikte yaparız kabağı...
erkek-bilhan prezervatifin varmı...
bilhan-kabağı neyle yapacaksan prezervatifide onla yap...
erkek-(tırsan erkek) nilüfer puding yapsak olmazmı...
sevgiliden ayrılmak için atılan mesaj ders:1 örnek 1:
bak nilüfer, yanımda çalgı havası yok...ben sazın teliysem artık akort olamam...şimdi sazın teli sensin, vurma sırassı bende...bundan sonra relax ol atlayıp geliyom...
Kelime: Dinler Arası 'Muhabbet' :)
Hristiyan: Tanrı Muhabbet Etmes Dinde öyle
Müslüman: Aynen Katılıyom hayret hemde ilk defa :))
kelime: okul
-biz nereye gideriz hergün?
-bara..diskoya..sinemaya..cafeye..bowlinge..alisverise..
gezmeye..ay olmuyo bööle baska sekilde anlat
-ailemiz bizi nereye gidiyo biliyor?
-haaa okulaaa
kelime: Vatan haini
- Asker kaçaklari ne olur?
- Suçlu
- Hayir milli duygularla düsün
- Serefsiz, haysiyetsiz, assagilik, namussuz?
Kelime: Cin Tonik
- Inle kim top oynar?
- Ciinnn!
- Yaninda ne iyi gider?
- Toniiik!
tabu diyaloglari yeni versiyon:
kelime: cumhuriyet
-ataturk ne kurdu?
-kitap kurdu
Meraklı bir anne değildi. Gül, yedi yaşındayken, 'eğer istemiyorsan, neden doğurdun beni? ' diye sormuştu.
'Eğer doğurmazsan, nasıl adam gibi bebek doğurtabilirsin' demişti annesi.
'Yani alıştırmamı yapıyordun? ' dedi Gül öfkeli bir sesle.
'Her şey alıştırmadır' dedi Arapsaçı(annesi) ........
Yerdeniz Öyküleri
Ursula K. L.e Guin
....................
Enteresan çünkü, çok içten, olduğu gibi ve cesaret isteyen bir diyalog...
Gerçekte çoğu insanın yapmayı seçemediği cinsten..........
(anne) -N'oldu? neyin var?
(ben) - Sevgilimden ayrildim depresyondayim...
(baba) -git şurdan 1 kilo baklava al da kutlayalım..
-Buyrun ben nian size nasil yardimci olabilirim?
-Ee nian hanimcim.. ben simdi bu makarnanin suyuna tuz da aticak miydim?
-atmadin mi! ?
-Ee.. sey.. hayir..
-Birak guzelim ya.. biseyi beceremedin.. birak ben sana ugrar yaparim makarnani..
-saol ya.. acliktan olecem valla..
-annene solicem seni..
-Buyrun ben nian size nasil yardimci olabilirim?
-Yildiz hanimla gorusucektim ben..
-Burda oyle biri yok efendim.
-Ben kiminle gorusuyorum peki?
-Ben nian?
-Yildiz hanimi tanimiyor musunuz peki?
-hayir?
-hic mi?
-tanimamazliktan geliyorum..(hep beni mi bulurlar ya..)
-E ama bu onemli bi konu acilen yildiz hanimla gorusmem lazim..
-1 dakika bekleyin baglayayim..
cat.. (sanirim 1 sure sonra bip..bip..bip.. sesi duyuldu :)
t.cel müşteri hizmetleri ile dialog
-mrb. benim bi sorunum vardı (hal hatır sormaya arıycaktım sanki, benim ki de laf yani)
-buyrun yardımcı oliim
-gecenin bi yarısı msj.lar geliyo
-kimden efendim, numarayı alayım ben.
-sizden geliyooooo
-haa şeyyyyy nasıl yaniiii?
:D