Kültür Sanat Edebiyat Şiir

ekmeğin emrindeyim sizce ne demek, ekmeğin emrindeyim size neyi çağrıştırıyor?

ekmeğin emrindeyim terimi Merve Koçak tarafından tarihinde eklendi

  • Limonî Erz
    Limonî Erz

    Herkes kendine ekmek verenin emrinde değil mi zaten?

    Bundan tabii ne olabilir ki?

  • Yıldız Demirel
    Yıldız Demirel

    Bu da ekmeği emrine alan simitçinin hikayesi sanırım... :))


    Ankaralı Simitçi

    Son bir yıldır öğle yemeklerini dışarıda yemek durumunda kaldığımızdan
    işyerinden iki ağabeyimle Tunalı civarlarındayemeğimizi yiyor ve öğleden
    sonrası için de Tunalı Pasajı karşısındaki köşeden simit alıyoruz.
    Yaklaşık on-on beş gündür tezgahın başka birisi tarafından işletildiğini
    fark etmiştim. Dün bu sefer simidi ben alacağım diyerek, tezgaha
    gittiğimde simitçi ortalıkta görünmüyordu. Ben de her tezgahın başında
    simitçi olmadığında, Türklerin yaptığı refleks ile tezgahın camını açacak
    ve parayı koyarak iki tane simit alacaktım. Öyle de yaptım tezgahın
    sürgülü camını açtım 1 YTL' yi rafa koydum ve tam simitleri alacaktım ki,
    orada
    üstüne el yazısıyla bir şeyler yazılmış, müsvedde kağıtları gördüm. Beni
    iyi tanıyanlar ne kadar meraklı olduğumu bilirler; 'Yahu bu da nedir, ne
    yazmış bu adam acaba, bir bakayım,' dedim:
    8:10 - 2
    8:15 - 1
    8.21 - 1
    8.22 - 2

    Anlayacağınız bu listede öğleye kadar hangi dakikada kaç simit satıldığı
    yazıyordu.
    Sonra bu listenin altına 13:55 - 2 yazıp, ne yazdığıma dikkat etsin diye
    2'nin üstüne bir de yıldız koydum ve simitleri aldım.

    Veritabanı tutmaya bayılırım. 'Allahım adamdaki bilince bak, veritabanı
    tutuyor! ' dedim. Ama emin
    değildim. Belki de belediye böyle bir şeyler istemiştir falan... dedim.
    Neyse uzatmayayım, bugün yine aynı simitçiye uğradım, bu sefer oradaydı.
    Nasılsın, iyi misin, hoşbeşinden sonra' 13:55 simitlerini toplama
    ekledin mi? ' diye sorunca: 'Abi sen miydin o? ' diye gülümsemeye
    başladı. 'Neden böyle bir liste tutuyorsun? ' diye sordum, 'Belediye mi
    istiyor? ' ' Yok abi, ben 15 gün önce aldım bu tezgahın işletmesini, henüz
    yabancısıyım müşterinin dedi. Bunları dakika dakika yazıyorum, hangi
    saatlerde müşteri yığılıyorsa, ona göre sıcak
    simit getireceğim, o gün sabahın simidi akşama kaldı, utandım müşteriden'
    dieyince ellerine sarılıp öpmek geldi içimden. Yaa işte böyle...

    İster CRM (Customer Related Management) deyin, ister PR (Public Relation) ,
    isterseniz de Market Research...
    Ben simitçinin yaptığı işten kendime mesaj çıkarmazsam ölürdüm. Ne mi
    çıkardım? ... Yoo, o kadar uzun boylu değil her şeyi de yazacak değilim
    ya! ...
    'Herkesin Mesajı Kendine...' Artık her simit aldığımda aklıma VERİTABANCI
    SİMİTÇİ gelecek. Zekâ,işine saygı, kâr arttırma bilinci... Hepsinin
    sonucunda yaratılan gerçek katma değer ve farklılaşarak rakiplerinden
    ayrılma...
    Bunları öğretmek için yıllarca insanları yüksek ücretli okullarda
    okutuyorlar. Sonuç ' veritabancı simitçinin ' yanından bile geçemeyecek
    olanlar bakın her yerde yüksek maaşlar alıp, endam gösteriyorlar.

    Mehmet TURNACIOĞLU