eğitim, öss, üniversite üçgeni sizce ne demek, eğitim, öss, üniversite üçgeni size neyi çağrıştırıyor?
eğitim, öss, üniversite üçgeni terimi Dila Han tarafından tarihinde eklendi
eğitim, öss, üniversite üçgeni terimi Dila Han tarafından tarihinde eklendi
eğitim: bebeklikten beşiğe uzanan bir sürecin adı
öss: öğrencileri seçe seçe bitiremedikleri bir saçma sınavın adı
üniversite: çoğu fakültelerin kampüslerden uzak yüksek lise disiplininde eğitim öğretim yapılan yer..
'La Habitación de Fermat' (2007)
Luis Piedrahita
Rodrigo Sopeña
Birbirini zincirleme takip edip sonunda Üniversite sınavına bağlanan bir eğitim sistemi.
Eğitim ve üniversite iyi de,ortadaki Öss pek kötü duruyo.
Birbirini takip eden olaylar zinciri…
*Eğitim+öğretim=ilköğretim kısmını kapsar.ikisinin de ne kadar doğru oldugu tartışılmaz.
*Eğitim’siz öğretim=liseden sonraki kısmı kapsar.”eşek kadar adamları biz mi eğitcez”zihniyetiyle eğitim bitmiştir.Öğretiminse ne kadar doğru oldugu tartısılmaz,tartısıldıkca yeni sistemler denemeye gidilir,ve daha kötüye gider…Çoğu lise öss odaklı öğretmeye gider ama bazı okullarda gerekli gereksiz her şeyle öğrenci beyni doldurulur.(lise hayatım boyunca össyle alakalı nedeyse hiçbirşey görmedim.hocalarım”öss basit,benim bu öğrettiklerim universitede çok işinize yarayacak”diyerek gideceğim üniversiteyi değiştirmişlerdir belki de…ama yine de teşekkürler, yatarak okudum bu seneyi,lisede öğrendiğim için…ama ya kazanamasaydım ne işime yarayacaktı lisedekiler)
*ve öss= gelecek kaygısı,yarış atı olma ve deneme tahtası…sistemin değişmesiyle de pek çok lisenin poku avuçladıgı durum.(fen lisesinde dahi; barajı geçemeyen öğrencilerin olmasına sebebiyet vermiştir…)
*ve sistem değişmesi haberi=puanların tavana vurması,herkesin k.çı kurtarma çabasıyla istemediği yerler yazması,dengelerin değişmesi
*ve sistem değişir= puanların dibe vurması…ancak bir önceki sene çoğu rakibinin k.çı kurtarma çabası sebebiyle yine de hatrı sayılır yerlere giderler(mesela bnmle aynı dönem girip baraj sularında konaklama yapan arkadaslarımın,bir sene sonra benden daha ii yerlere gitmesi dumur detaylarımdan biridir)
*ve sistem yine değişcek haberleri =”öğrencıler öss dışında 3 sınava daha girecek” e öğrencileri bu kadar yorduktan sonra,üniversiteye göndermek yerine emekliye ayırmak,sessiz sakin bir mekanda hayatlarının kalanını huzur içerisinde geçirilmesi sağlanmalıdır…
*ve ben= içimde hiç bi şeye dair istek kalmadı.istediğim bi alan yok mesela.Bırak össye yeniden gireyim,yeniden şansımı deneyeyim düşücesini; geçişle bile uğraşmaya iştahım kalmadı…”Bitse de,gitsem…”tek düşüncem…
İşte böyle bir zincir…özgürlüğü ayaklarından dibe bağlayan halkalar…
(çok abarttım taam)
türkıye de yaşıyoruz
yarış atı muamelesı görmemeiz gayet normal.................
'...bu akşam yemeğinde,mutat zatlardan başka,Sorbonne'da profesör olan Brichot vardı ki mösyö ve madam Verdurin'e sularda tesadüf etmişti ve eğer üniversitedeki memuriyetiyle ilmi çalışmaları serbest zamanlarını pek nadirleştirmemiş olsaydı onlara memnuniyetle sık sık gelecekti...Zira kendisinde o tecessüs,hayata karşı o bağlılık vardı ki,çalışmalarının konusu ile ilgili bir çeşit şüphecilikle birleşince,herhangi bir meslekten bazı zeki adamlara,tababete inanmayan hekimlere,latince tercüme vazifesine inanmayan lise profesörlerine geniş,parlak,hatta üstün fikirli insan şöhreti verir...Bu zat,madam Verdurin'de,felsefe ve tarihten bahsederken kıyaslamalarını en yeni ne varsa onda arıyormuş gibi bir tavır takınıyordu,evvela şunun için ki,bunların sadece hayata bir hazırlık olduğunu sanıyor ve şimdiye kadar ancak kitaplarda tanımış olduğunu küçük zümrede fiil halinde bulacağını tasavvur ediyordu,sonra,belki de şunun için ki,vaktiyle kafasına bazı mevzulara hürmetin yerleştirilmiş olduğunu gördüğü ve farkında olmadan bu hürmeti de muhafaza etmiş bulunduğu cihetle onlar huzurunda cüretkarlık etmekle üniversite hocalığından tereddütettiğini sanıyordu,halbuki,aksine,bu cüretkarlık ona,ancak üniversite hocası kalmış olduğu için,böyle geliyordu...'