Dut agacı yüce yaratanımızın bize bahşettigi bir meyvedir imkanımız olsada bulandugumuz bölgeler de yetiştirebilsem Neden derseniz,yapragından ipek böcegi üretimi yapılıp ipek işlenir ve tekstil alanında, halı üretiminde kullanılır,birde iş gücü istihdamı saglanıyor bu alanda.... Ayrıca meyvesinden ilaç sanayinde, kumaş boyama alannında ve gıda alanında dahası yem sanayisinda kullanılan bir ürünümüzdür arkadaşlar faydalarını saymakla bitiremeyiz dut agacının faydaları dikkatinizi cekmek istayorum dut agacına..ama imkansızlık......
Dut ağacı boyunca Dut yemedim Doyunca Yari halvette gördüm Sarılmadım doyunca Aycan Aycan Yari halvette gördüm Sarılmadım doyunca Benim balam kime neyler Körpe balam bana neyler Benim balam,ay balam Körpe balam bana neyler Gedirdim yavaş yavaş Ayağıma deydi taş Senden bana yar olmaz Gel olak bacı gardaş Aycan,Aycan Senden bana yar olmaz Gel olak bacı gardaş Benim balam kime neyler Körpe balam kime neyler Benim balam ay balam,ah Körpe balam ay balam
Bir zamanlar birbirlerine asik iki genc vardi. Kizin adi Tispe delikanlinin ki ise Piremus idi. Bunlar yanyana evlerde otururlardi.
Birlikte büyüdüler ve çocukluklarindan beri birbirlerine karsi ask beslerlerdi. Fakat aileleri görüsmelerini istemezler birbirlerine uygun olmadiklarini düsünürlerdi. Oysa onlar birbirlerini ölesiye seviyorlardi. İki evin arasinda gizli bir catlak vardi aileleri bunu bilmezler onlarda geceleri burda bulusur o aradan birbirlerine seslerini duyurur asklarini dile getirirlerdi.
Bir gece ormandaki agacin altinda bulusmaya karar verdiler. Tispe agaca Piremus dan önce varmisti. Gittiginde avini yeni yemis agzindan kanlar akan kocaman bir alanla karsi karsiya geldi. Korkarak bi magaraya dogru koşmaya basladi. Farkında olmadan yolda boynundaki esarpini düşürmüştü.
O sirada Piremus geldi gördükleri karsisinda donup kalmisti. Kocaman aslan agzinda kanlarla birlikte biricik sevgilisi Tispe nin esarpini parcaliyordu.O an aklina gelen ilk ve tek sey aslanin Tispe yi oldurerek yedigiydi.T Tispesiz yasayamazdi.Aklindan gecen sadece aski ugruna canina kiymakti. Belinden hançerini çikardi ve gögsüne sapladi. Kanlar icinde cansiz bedeni yere dustu.Tispe ise korkusunu bir kenara atip bir an once askini gormek icin magaradan cikmaya karar vermisti.
Agacin altina geldiginde o korkunc sahneyle yuzlesti. Piremus un cansiz vucudu yerdeydi ve elinde Tispenin dusurdugu esarpini tutuyordu.
Ilk once genc kiz olanlar karsisinda aglamaktan hicbir seyi anlayamamisti. Ama esarpi ve uzaklasan aslani gorunce anladi. Bir an magarada dusundugu o korkunc sey basina gelmisti. Ve onun öldügünü dusunen Piremus aski ugruna canina kiymisti.
Tispe bir an bile dusunnmeden hanceri aldi ve gogsune götürdü. Onlarin aski ölesiye bir askti ve ölüm bile onlari ayiramazdi. Eger Piremus aski ugruna ölümü göze aldiysa o da hic cekinmeden canina kiyabilirdi ve hanceri sapladi.
Birden vucudu Piremusun bendeninin ustune yigildi. O anda tanrilar bu yuce aski ölümsüzlestirmek istediler ve bu cıiftin üstünde duran agaci bunlarin askina adadilar. Piremusun kanini bu agacin meyvelerine, Tispenin gözyaslarini ise agacin yapraklarinaverdiler.
O günden beri kara dut agacinin meyvesinin cıkmayan lekesini,(Piremusun kan lekesini) , dut agacinin yapraklari,(Tispenin gözyaslari) temizler..
Cebecide bir apartmanın arka bahçesindeki bir dut ağacının kocaman bir çatalı... Tommmiks teksasdan klasiklere kadar her ne kitap ele geçtiyse... :)) Minder kapılır.. Çatalın birleşen kısmına yerleştirilir.. Kitap kucağa konur bacaklar aşağı sallanır, keyifle okunur.. Eğer mevsim tam dut zamanıysa bi yandan da dut yenir ki.... :)) ...; çifte kavrulmuş bir durum oluşur... :))
okul yolundaki evin bahçesinde tüm görkemiyle duran dut ağacı ve önüne çekilmiş demir parmaklıklar..:(( (ama çocukluk isteklerini durdurmaya yetmezdi tabi.. :))
Ağacın altına bir sofra bezi açılır..Silkeledikçe patır patır dökülen o dutltarı yemekten daha keyifli idi.. Sofra bezinin altındaki gülüşmeler............
Dut agacı yüce yaratanımızın bize bahşettigi bir meyvedir imkanımız olsada bulandugumuz bölgeler de yetiştirebilsem
Neden derseniz,yapragından ipek böcegi üretimi yapılıp ipek işlenir ve tekstil alanında, halı üretiminde kullanılır,birde iş gücü istihdamı saglanıyor bu alanda....
Ayrıca meyvesinden ilaç sanayinde, kumaş boyama alannında ve gıda alanında dahası yem sanayisinda kullanılan bir ürünümüzdür arkadaşlar
faydalarını saymakla bitiremeyiz dut agacının faydaları dikkatinizi cekmek istayorum dut agacına..ama imkansızlık......
paramparça bir düşün beynimde dağılan ezgileri
Dut Ağacı Boyunca
Dut ağacı boyunca
Dut yemedim Doyunca
Yari halvette gördüm
Sarılmadım doyunca
Aycan Aycan
Yari halvette gördüm
Sarılmadım doyunca
Benim balam kime neyler
Körpe balam bana neyler
Benim balam,ay balam
Körpe balam bana neyler
Gedirdim yavaş yavaş
Ayağıma deydi taş
Senden bana yar olmaz
Gel olak bacı gardaş
Aycan,Aycan
Senden bana yar olmaz
Gel olak bacı gardaş
Benim balam kime neyler
Körpe balam kime neyler
Benim balam ay balam,ah
Körpe balam ay balam
seslendiren:eylül
bir de şöyle bir efsanesi vardı...
*****
Bir zamanlar birbirlerine asik iki genc vardi.
Kizin adi Tispe delikanlinin ki ise Piremus idi.
Bunlar yanyana evlerde otururlardi.
Birlikte büyüdüler ve çocukluklarindan beri birbirlerine karsi ask beslerlerdi. Fakat aileleri görüsmelerini istemezler birbirlerine uygun olmadiklarini düsünürlerdi.
Oysa onlar birbirlerini ölesiye seviyorlardi.
İki evin arasinda gizli bir catlak vardi aileleri bunu bilmezler onlarda geceleri burda bulusur o aradan birbirlerine seslerini duyurur asklarini dile getirirlerdi.
Bir gece ormandaki agacin altinda bulusmaya karar verdiler.
Tispe agaca Piremus dan önce varmisti.
Gittiginde avini yeni yemis agzindan kanlar akan kocaman bir alanla karsi karsiya geldi.
Korkarak bi magaraya dogru koşmaya basladi.
Farkında olmadan yolda boynundaki esarpini düşürmüştü.
O sirada Piremus geldi gördükleri karsisinda donup kalmisti.
Kocaman aslan agzinda kanlarla birlikte biricik sevgilisi Tispe nin esarpini
parcaliyordu.O an aklina gelen ilk ve tek sey aslanin Tispe yi
oldurerek yedigiydi.T
Tispesiz yasayamazdi.Aklindan gecen sadece aski ugruna canina kiymakti.
Belinden hançerini çikardi ve gögsüne sapladi.
Kanlar icinde cansiz bedeni yere dustu.Tispe ise korkusunu bir
kenara atip bir an once askini gormek icin magaradan cikmaya karar
vermisti.
Agacin altina geldiginde o korkunc sahneyle yuzlesti.
Piremus un cansiz vucudu yerdeydi ve elinde Tispenin dusurdugu esarpini
tutuyordu.
Ilk once genc kiz olanlar karsisinda aglamaktan hicbir seyi anlayamamisti. Ama esarpi ve uzaklasan aslani gorunce anladi.
Bir an magarada dusundugu o korkunc sey basina gelmisti.
Ve onun öldügünü dusunen Piremus aski ugruna canina kiymisti.
Tispe bir an bile dusunnmeden hanceri aldi ve gogsune götürdü.
Onlarin aski ölesiye bir askti ve ölüm bile onlari ayiramazdi.
Eger Piremus aski ugruna ölümü göze aldiysa o da hic cekinmeden canina kiyabilirdi ve hanceri sapladi.
Birden vucudu Piremusun bendeninin ustune yigildi.
O anda tanrilar bu yuce aski ölümsüzlestirmek istediler ve bu cıiftin
üstünde duran agaci bunlarin askina adadilar.
Piremusun kanini bu agacin meyvelerine, Tispenin gözyaslarini ise agacin yapraklarinaverdiler.
O günden beri kara dut agacinin meyvesinin cıkmayan lekesini,(Piremusun
kan lekesini) , dut agacinin yapraklari,(Tispenin gözyaslari) temizler..
Bilirmisiniz dut agacinin meyvesinin lekesi cikmaz ama elinize
agacin yapragini alir ovusturursaniz lekenin gittigini goreceksiniz)
meyvesi güzel de, gölgesinde oturamadığımız bir ağaç yaw......habire kafamıza dut atıyo.....üstümüz başımız kirleniyo anasını satiim..
üstelik bir sürü de arı dostu var..Pp
Dut yemiş bülbülün hammadde sağlayıcısı.
Ve bitabi ki ipek böceğini hatırlatıyor... Dut yaprağıyla beslenir ipek böceği... :))
E bi de dut yemiş bülbül var ama o konu dışı... :)))
Yıllar oldu kesileli dut ağacım...:((Eski apartmanın yerine yenisi yapıldı.. Birtek ıhlamur hariç tüm ağaçlar kesildi..
Cebecide bir apartmanın arka bahçesindeki bir dut ağacının kocaman bir çatalı...
Tommmiks teksasdan klasiklere kadar her ne kitap ele geçtiyse... :)) Minder kapılır.. Çatalın birleşen kısmına yerleştirilir.. Kitap kucağa konur bacaklar aşağı sallanır, keyifle okunur.. Eğer mevsim tam dut zamanıysa bi yandan da dut yenir ki.... :)) ...; çifte kavrulmuş bir durum oluşur... :))
karınca dostu..........
iki senedir pek bir haşır neşiriz
Aslında doğru...ama eksik..
Karadut olursa dalların arasına karışıversin..hiç tırmanmaya gerek de kalmadan..
sabahın erken saatlerinde yanına varıla...
dallarına izin verdiği müddetçe çıkıla...
dalından koparıp dut yemenin tadına varıla....
öyle çarşaf sermekle,silkelemekle,tabağa koymakla hazzına varılmaz :)
okul yolundaki evin bahçesinde tüm görkemiyle duran dut ağacı ve önüne çekilmiş demir parmaklıklar..:(( (ama çocukluk isteklerini durdurmaya yetmezdi tabi.. :))
Kendisinden çok güzel kemençe yapılan ağaç. Kadife gibi, yumuşacık ses verir.. Klasik kemençe için idealdir.
Meyveleri de pek kalorili ve güzeldir bu arada.. :)
Nokta.
Sen petek misali Veysel'de arı,
İnleşir beraber yapardık balı,
Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı
Ben babamı sen ustanı unutma hey!
Dut ağacı çoçukluğumun ağacı altında çok uyudum tabii meyvalarının olgun olmadığı dönemde :)) ..
Ağacın altına bir sofra bezi açılır..Silkeledikçe patır patır dökülen o dutltarı yemekten daha keyifli idi..
Sofra bezinin altındaki gülüşmeler............
Ahh! ! ! ! ! 80'li yıllar.............
Dut Ağacı Boyunca
Dut Yemedim Doyunca
Yari Halvette Gördüm
Danışmadın Doyunca
Ne çok severdim bu Azeri türküyü... :))